HDP neden kapatılmalı?
HDP neden kapatılmalı? Çünkü, demokratik hak ve özgürlükleri içine sindiremeyen, terörü kınayamayan bir partinin milletvekilleri TBMM’de dokunulmazlık zırhı içinde devlet otoritesine meydan okuyan pervasızca açıklamalarda bulunmaları asla kabul edilemez.
Dünyanın hiçbir ülkesinde o ülkenin egemenlik hakları ve vatandaşın birliğini tehdit eden bölücü silahlı bir terör örgütünün hizmetinde bir partinin demokratik haklardan yararlanmasına müsaade edilmez.
….Ve yine; dünyanın hiçbir ülkesinde demokratik hak ve özgürlükler üzerinde bir terör örgütünün ülke siyasetine yön verecek güce erişmesine asla müsaade edilemez iken, Türkiye’de HDP, PKK terör örgütünün vesayeti altında demokratik haklar çerçevesinde dokunulmazlık zırhına bürünerek, kanlı terör örgütünün sözcülüğünü yapmaktadır.
Ne hazindir ki, bu ülkenin meşru iktidarına sahibi olma iddiasındaki bazı siyasi muhalefet partilerinin, bir parti görüntüsü altında bölücü terör örgütünü destekleyen eylemlerin yanında, örgütün propaganda merkezi gibi faaliyet gösteren HDP ile gizli-açık pazarlıklar ve kirli ilişkiler içinde oldukları artık sır değildir.
Bir yanda emperyalist güç odaklarının silahlandırıp eğittiği, finans ve her türlü lojistik desteğiyle güçlenen bölücü terör örgütü ve onun uzantıları ülke içinde de muhalefet cephesinin oy uğruna ihanet derecesindeki yanlış politikaları sayesinde tarihinin hiçbir döneminde bu derece elde edemediği siyasi güce ulaşmış oldu.
Dokunulmazlık zırhına bürünen HDP’li sözde vekillerin TBMM’de sarf ettikleri küstahça sözler, örgütün dış ve iç mihraklardan aldığı destekle ne derece cesaretlendiğinin bir göstergesidir.
Bilhassa Gara’da terör örgütünün gerçekleştirdiği vahşi toplu katliam bardağı taşıran son damla oldu.
Artık, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı gerçeği görülmeye başlanmıştı.
Çünkü, aziz milletimizin onurunu, gururunu inciten bu pervasız gidişat çeşitli halk katmanlarında, “Yeter…! Sabrın da bir sınırı var. Ya gereği yapılsın ya bu millet gereğini yapmak üzere harekete geçecek” şeklinde çağrı ve uyarılarla seslendirilmeye başladı.
Gelinen noktada, siyasi ikbal ve istikbal değil, istiklal adına radikal yasal kararlar alınmasının zamanı gelmişti.
Ve çok geçmeden hükümet, bu ihanet örgütünü finanse eden, silahlandırıp bize karşı kullanan dış güçler ve onların içimizdeki işbirlikçileri ile örgütün siyasetteki uzantılarını da kapsayan devam eden mücadelenin alanlarını genişleterek yeni bir mücadele konseptini başlatırken, diğer yandan da yargı harekete geçmiş oldu.
Silahlı mücadele tüm unsurlarıyla devam ederken, hukuk çerçevesinde siyasi ve ideolojik saldırılara karşı sonuç odaklı planlar ve projeler devreye sokulmuş oldu.
Bu gelişmeler yönünde ilk adım olarak, fezlekeler ve devamında ise bölücü ihanetin siyasi uzantısı HDP hakkında açılan kapatma davası olacaktır.
•
Bazı siyasilerin tepkisi ise terör örgütünün yönlendirmesiyle oluşan ‘İttifak’ın son bulacağı ve siyasi geleceklerinin tehlikeye gireceği endişesindedir.
Onlara göre ülke ve millet değil, kendi siyasi menfaatleri daha önemlidir.
Şimdi, siyasi ikbal hesapları yapan o malum siyasi çevreler bilsinler ki, o uğraşları beyhudedir.
Çünkü, hem bu ihaneti hem de o ihanete destek veren siyasi oyunların sonu gelmiştir.
Bu saatten sonra HDP’yi sahiplenerek mağduriyet algısı oluşturmak suretiyle meşrulaştırmaya devam edenler, ihanetin suç ortakları olarak milletimizin vicdanında mahkûm olacaklardır.
|