Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 24.12.2014 12:46:23

İHANET ve ALDATMA PLANLARI

Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR
İHANET ve ALDATMA PLANLARI
"ANNAN PLANI", "AB İLERLEME RAPORLARI" ADI ALTINDAKİ ABD VE AB`NİN TÜRKİYE`YE KARŞI" OYUNLARI (!) Türkiye`nin cumhuriyet tarihinde "Annan plânı"nın değişik versiyonlarının nerelerde ve nasıl oynandığını hiç düşündünüzmü? Eğer SEVR kabul ettirilebilse ve uygulanabilseydi. İZMİR`in ve sözde "KÜRDİSTAN" denen bölgelerin ne olacağını hiç düşündünüz mü? "Annan Planı"nın kabulü halinde KIBRIS`taki Türkler ve Türk Halkları"nın üzerine "bir bardak soğuk su" içilecek ve.
"AB ilerleme raporları" henüz "Türban konusunda beklenen (!) dayatmayı yapmamasına karşın, Güney doğu Anadolu`nun "üzerine parmak bastı" Müteakip raporlarda Güneydoğu Anadolu`da "Yalancı Parmakları" dilimize dolayacağız. Sonra da Allah korusun bu diyarlardan "KUZEY KÜRDİSTAN" diye söz ettireceklerdi. Tarihte bu filmi bize birçok kere seyrettirdiler.
``TÜRKİYE = KÜRDİYE OLACAKTI´´
AB ve ABD ortak yapımı "KÜRDİSTAN" için iki güç odağı da çok deneyimli, donanımlı, hazırlıklar yapıldı. Ve günümüzde oynanan bir oyun varki bunu bu zavallı millet halen bilmiyor. Adına ``ÇÖZÜM SÜRECİ´´ dedikleri İmralıda (güya mahkum) ikamet eden insanlık düşmanı, bebek katili ermeni uşağı bir soysuzdan alınan talimatlarla yürürlüğe giren bu oyun 1856 osmanlısındaki oyunun versiyonudur. Onlar, strateji`nin üç unsuru olan "KUVVET`i, ZAMAN`ı ve MEKAN (Bölge)`ı" kullanmayı çok iyi biliyorlar. Hiç düşündünüz mü ``NEDEN DOĞU´´ NEDEN HEP DOĞULU AİLELERİN İNSANLARI ÖLDÜRÜLÜYOR´´?. Bu iddiamın kanıtı Türk tarihindeki acı dolu sayfalardadır. Bu iş nasıl mı olacak? Tarihi örneklerine bakın. "Misyonerler", "Himayeci sistem", "Kapitülasyonlar" ve nihayet "Hakimiyet-i Siyasiye" nin Osmanlı Devleti`nde çok iş yaptığını görüyoruz. Bu "MANİVELALAR" neden T.C. Devletinde kullanılmasın, neden değişik yollardan, değişik metodlar kullanılmasın? Bizde yaparız diyolardı.
"AB ve ABD muhipleri", bakın sözünü ettiğimiz unsurlar neler yapmışlar ve neler yapabiliyorlar. Bunu benim anlatabilmem ve sizlerin de anlayabilmesi için Gülhane Hatt-i Hümayunu (1839) ve Islahat Fermanı (1856)nın Osmanlı Devleti`ndeki tahribatına bir bakın.
Gülhane Hatt-ı Hümayunu imparatorluğun daha iyi yönetime sahip olması için kurulacak yeni kurumların birincisi "tebamıza hayat, şeref ve servet güvenliğini sağlayan teminat" olan üç esas noktayı kapsayacağını belirtir... Tanzimat Devri`nin devlet adamları aynı görüşü taşıdılar ve yeni kanunlar koymak ve yeni mahkemeler kurmak suretiyle, tebayı hükümetin veya memurlarının keyfi hareketinden korumaya çalıştılar"
Dış güçlerin baskı ve zorlamaları ile 1856`da ilan edilen Hatt-ı Hümayun, Müslüman halka bir anayasa veremediği halde gayri müslim milletlerin anayasal gelişmelerinin başlangıcı ve milli bağımsızlık isteklerinin adeta bir manifestosu oldu... 1856`da ıslahat Fermanı`ndan sonraki yıllarda düşünce hayatında iki tepki; "şeriatçılık, ulusçuluk karışığı bir tepki ile, Kanun-i Esasicilik ve adem-i merkeziyetçilik ideolojisi" gibi iki tepki biçiminde başlamıştır. Bu ikisi arasında da tam bir ayrım olmadığı, böyle bir aşamaya gelinemediği" görüldü.
Tanzimat Döneminde.. Türk olan müslümanların dinsel geleneğinde Hristiyan halklarda olduğu gibi bir ulus toplumu olarak örgütlenmelerini sağlayacak bir temel yoktu. Tek temel, Osmanlı Devleti`nin bu Müslümanların devleti olduğu sanısı idi" Osmanlılık, toprak, ulus birimi ve sınıf gelişmesi gibi ulusal ekonomi kalkınmasında şart olan direklerden yoksun bir egemenlik olduğundan Avrupa devletlerinin desteği olmadan ayakta duramayacak bir "gölge egemenlik" olmuştu." Buna "Hakimiyet-i Siyasiye Sistemi" de denir. Hakimiyet-i Siyasiye Sistemi, 250 yıl gibi uzun bir süre merkezle, ayrılmaya hazırlanan bölgeler arasında, pamuk ipliğine bağlı, içi boşalmış bir egemenlik formülünü ifade etmiş ve Osmanlı egemenliğini yer yer sıfıra indirerek kendi ülkesinde kiracı duruma sokmuştur.
Tanzimat ve özellikle 1856 Fermanı`ndan sonra Hristiyan cemaatler gerçek manada birer "millet" olma yoluna girdiler. Avrupa`nın himaye siyaseti sayesinde azınlıklar yavaş yavaş siyasi haklara da kavuşuyorlardı. "Tanzimat döneminde devlet gittikçe milli bir temelden yoksunlaştı. Bütünleşmiş bir halkın devleti olmaktan çıktı... Gayri müslim unsurların milliyetlilik akımları, Osmanlı siyasi hayatında siyasi planda dini tepkiye yönelişte büyük rol oynadı. Müslüman Türk unsurunda ise Türk milliyetçiliği yerine İslamcılık eğilimini güçlendirdi. "Tanzimat", "asri" bir hareket olduğu için İslamcıları, "gayrimilli" bir hareket olduğu için de Türkçüleri kaybetmişti. Fakat Gülhane Hatt-ı milli bir hareket olsaydı Türkçüleri, dini bir hareket olsaydı İslamcıları kazanabilirdi." Bu yüzden imparatorluğun yıkılışına kadar Türkler arasında milliyetçilik anlayışı arzu edilen seviyede gelişmedi." Bitmez tükenmez KOPENHAG KRİTERLERİ sonunda T.C. Devleti ve Milleti ne hale geldi hiç düşündünüzmü? Siyasi sarhoşlukların,siyasi ahlaksızlığa döndğü ilk yıllarda Türkiyenin kaderi ile oynanmanın çok kolay olduğunu anlayan ihanet şebekelerinin adına parti gurupları yaftası giydirdiler.
Ve bu günlere gelene kadar sürekli ihanetlerle dolu devletçilik anlayışı zemin buldu.
``ÇALDI BAŞTAKİ-ORTADAKİ-SONDAKİ nihayet yıllar hep böyle geçti..i 2015 in kapısını aralayacağımız şu günlerde vatan millet şarkıları söyleyenlerin kurulu zemberek olduğunu ne yazıkki bu millet hep unuttu. Uzun yıllar bu ülkeye kıydılar, bu vatana vatanım gözüyle hiç bakmadılar, paralar harcayarak daha çoğunu çalmak için (güya) millet vekili seçildiler. Şereften onurdan haysiyetten, milliyetçilikten müslümanlıktan bahsettiler. Doğruluktan dürüstlükten dem vurdular ve en sonunda millet sırtından vurdular. Halk aptal yerine kondu ve alıştırıldı.
``AMMA HEP ÇALDILAR ve ÇALDIRTTILAR´´
Ve... halen de çalma, kundaklama, saklama, yalama, yutma, inkar, yeme yedirtme oyunları bütün hızıyla devam etmekte fakat iyi kamufle etmesini bilmekteler. ``AMAN MİLLET DUYMASIN´´ ``AMAN KİMSE UYANMASIN´´ bu sesleri bizim vicdan duygularımz çok iyi seziyor biliyoruz.
``UTANMAMIN YASAK OLDUĞU TEK YER SİYASET SAHNESİ OLDU´´
Bu işin aktörleri, bundan tam bir sene önce kendilerinin çok yakından bildikleri bir gurub, paralel yapılanma adı altında millete lanse ettiler. Bunlar işin su yüzüne çıkan baloncukları ya bizim bilemediklerimiz neler var hiç düşündünüz mü?
Türkiye`nin gündemini yalanlarla meşgul ettiler.
, Kıbrıs sorununun çözümü için bir hareketlenmenin başlangıcı oldu. Türk tarafı 65 oranında Annan Planı`na "evet" oyu verirken, Rum tarafı 76 oyla plana "hayır" demişti. Ali Babacan, verdiği demeçte devamla, "Biz bütünlüklü bir çözümden bahsediyoruz. Kıbrıslı Rumlar, Annan Planı`nı kabul etmiş olsalardı, Kıbrıs`taki Türk askerlerinin sayısı azalmış olacaktı." dedi.

Annan Planı: bize dayatılan sinsi bir ABD oyunudur. Türk ve Rum kesimleri halinde bölünmüş Kıbrıs adasının, İngiliz üsleri dışında kalan topraklarında, bağımsız bir devlet (Bağımsız Federal nitelikli) olarak belirlenmesini öneren Birleşmiş Milletler planıdır. Bunun ardındaki oyun ABD ve AB nin Türkiyenin bölünüp parçalanması tezgahlarıyla``Kürdistan oyunudur´´ ``ÇÖZÜM SÜRECİ FALAN BUNLARIN HEPSİ BÜYÜK ALDATMADIR´´ bu günün siyasilerine sakın inanmayın. Hepside birbirinin maşası ve millete karşı rol yapıyorlar.

``OYUNA GELİYORUZ´´ 24-12-2014


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.