Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 15.04.2020 21:40:06

Koronavirüsü kim üretti? İddialar ve suçlamalar

Koronavirüsü kim üretti? İddialar ve suçlamalar


Dünyada bugüne kadar yaşanan tüm küresel krizler, uluslararası sistemin temellerini, kurallarını ve kurumlarını bu kadar derinden etkilememişti.
Salgının hızla yayılışına karşı alınan önlemlerin getirdiği ağır bedelleri değerlendiren ekonomistler, siyaset bilimcileri ve stratejisiler, ``Hiçbir şey eskisi gibi kalmayacak`` ifadesini dile getiriyor.
Anlaşılan, salgının etkisi tahminlerin çok üstünde olacak ve dünya sistemi yeniden şekillenmeye mecbur kalacağa benziyor.
Bir yanda virüsle mücadele tüm dünyada devam ederken, diğer yanda dünya başkentlerinde korona virüsün biyolojik bir savaş olup olmadığı tartışılıyor.
Salgınla ilgili çeşitli görüşler ve birbirinden farklı komplo teorileriyle senaryolar seslendiriliyor.
Biyolojik bir savaş ise ``peki kim veya hangi ülke?´´ diğer bir soru ``Çin mi ABD mi?´´

Diğer bir ifadeyle; ``Koronavirüs salgını Çin`in ihmali sebebiyle mi yayılmıştır, yoksa ABD tarafından biyoloji laboratuvarlarında mı üretilmiştir?´´ sorularına cevap aranıyor.
ABD ÇİN`İ, ÇİN İSE ABD`Yİ SUÇLUYOR
Çin ve ABD`li politikacılar ile bilim adamlarının da dahil olduğu bazı kişiler, Kovid-19`a neden olan yeni koronavirüsün laboratuvar ortamında üretilen bir biyolojik silah olduğunu öne sürüyor ve koronavirüsle ilgili birbirini suçlamalara devam ediyorlar.
Senatör Tom Cotton, 30 Ocak tarihli Twitter paylaşımında, Çin`in koronavirüsün de yer aldığı en ölümcül patojenlerin çalışıldığı süper laboratuvarları olduğunu iddia ediyor.
Pandeminin, Çin hükümeti ve onun uygulamaları nedeniyle başladığını iddia eden bir diğer ABD`li Senatör Lindsey Graham ise Çin`in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Amerikalıların ölümlerinden sorumlu olduğunu ileri sürdü ve Çin`in çok sert bir şekilde cezalandırılmasını istedi.
Konuyla ilgili tek veri, salgının ilk kez tespit edildiği Vuhan`da 4. biyogüvenlik seviyesine sahip bir laboratuvar (BSL-4) bulunması.
Bu laboratuvarda diğer patojenlerin yanında bazı koronavirüs türlerinin de bulunması, bu iddialara delil olarak gösteriliyor.
Madalyonun diğer yüzünde ise Çin var.
Sadece ABD`liler değil, bazı Çinli yetkililer de benzer iddialarda bulunuyor.
Çinli yetkililer de, Atlanta, Galveston, Hamilton ve San Antonio da dahil olmak üzere ABD`nin çeşitli bölgelerinde en az 6 BSL-4 tesisi bulunuyor.

Bu tesislerde de pek çok tehlikeli patojen üzerinde çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çekiyor.
Çin ekonomisini engellemek için virüsü üreten ABD, onu Çin`de serbest bıraktığı iddiaları ısrarla tekrarlanıyor.
Çok sayıda bilim adamları bilimsel çalışmalarında karşılıklı suçlama ve iddiaları destekleyecek bilimsel kanıtlar bulunmadığı yönündeki uyarılarına rağmen, zaman zaman bu karşılıklı suçlamalar devlet yöneticileri düzeyinde yapıldı, yapılıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Bilgi Departmanı Sözcüsü Zhao Lijian, 12 Mart`ta attığı tweetlerde virüsün ABD menşeili olduğunu iddia ediyor.
Bunun hemen ardından ABD Başkanı Donald Trump, virüsten ``Çinli virüs´´ diye bahsetti.
Ayrıca, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres`in karşılıklı suçlamalara son verilmesi ve Kovid-19 ile mücadeleye odaklanılması` çağrısı maalesef etkili olmadı.
Üst düzeyden sert suçlamaların zaman içinde iki ülke arasında restleşmeler üzerinden bir savaşa dönüşebileceğinden korkuluyor.
SALGIN SONRASI NASIL BİR DÜNYA BİZİ BEKLİYOR
Kafaları karıştıran ve cevap aranan bir diğer soru ise korona krizinin, süper güçler yani ABD ve Çin arasındaki rekabet ve mücadelesini nasıl etkileyeceğidir.

Daha doğrusu; ``salgın sonrası dünya nasıl şekillenecek?´´ sorusudur.
Bu konuda siyaset bilimcileri ve stratejistlerin yorumlarında iki karşı görüş ihtimallerine işaret ediliyor.
Bir görüşe göre; Çin ve Batı ülkeler arasındaki ideolojik çatışmanın daha da keskinleşeceği varsayılmaktadır.
Bu tahmin gerçekleşir ise ülkeler arasında var olan çok taraflı ilişkiler ve işbirlikleri sınırlanmaya başlayacağı hatta kopacağı ve bunun sonucu olarak uluslararası sistemin dengeleri sarsılmış olacak.
Ancak diğer bir görüşe göre, karşılıklı suçlama ve rekabet yerine salgınla mücadele konusunda bir ortak mücadele için işbirliğine mecbur kalınacağını savunuyor.
Çünkü en güçlü ülkeler bile salgın ile mücadelede kendi imkanlarının yetersiz kaldığı gerçeği örnek gösteriliyor.
Salgınla ortak mücadele zemininde başlayacak bir yakınlaşma ve iş birliğinin yenidünya düzeninin şekillenmesi sürecinde de devam edeceği görüşüne yer veriliyor.

Her iki ihtimalden birisi elbette gerçekleşecektir.
Salgından sonra dünyanın alacağı &8216;siyasi şekil`, liderlerin ve etkin uluslararası aktörlerin iş birliği yapma yeteneğine bağlı olacak.
Dileğimiz çatışma yerine barış, salgının önlenmesi, huzurlu ve de daha güvenilir bir dünya için diyalog ve iş birliğinin başlatılmasıdır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.