Muslimoney Kozmopolitanlar..
Muslimoney Kozmopolitanlar..
Açılımını yapalım; paraya tapan, vatansızlıkla da oluruz diyen, işi sadece namaz kılacak seccade kadar yere indirgemiş Müslüman kılıklı, bu güzide ve ulu dini tahriple görevli `` Dırra Mescidi´´ çetesinin günümüzdeki, mezhepsiz, sünnetsiz şakileri. Bin bir kılıkta görüle bilirler ortak özellikleri menfaat ve azınlık birliktelikleridir, Zararlı şuaların tesirine maruz kalmış, muarız kimlikli radyasyon mutasyonuna uğramış zavallılardır. Kahpelik mikrobuna bulaşmışların egoistliğiyle sağlam kişi ve yapıları sabote eden zombilerdir.
Kendileri gibi, kendisini azınlık psikozunda gören dini, etnik her türlü azınlıkla iş birliği kurabilirler, ortak olabilirler legal veya illegal iş tutabilirler, Papaya dahi bağlılıklarını yazılı beyen edebilirler.
Azınlık dayanışması bir sosyal hastalıktır; güçsüzlerin ve zavallıların koalisyonudur, Bir kısmı Cumhuriyete karşıtlıkla, bir kısmı toprak bütünlüğümüzden parça kopartmakla, bir kısmı doğudan, bir kısmı güney doğudan, bir kısmı da Kuzeyden Karadeniz`den toprak isteyenler, Bayrak sallandırmak sevdasında olanlar seslerini yükseltmeye başladılar. Beş bin yıllık tecrübenin sorumluluğu ile tebaa saydıklarına saygı duyma hasletimizle vakur duruşumuzdan sanmayın ki ne düşündüğünüzü bilmiyoruz, sanmayın ki mühürlü bir sarı zarfımız yok.
Gidipde gelen var mı lafını da, Akıllı Müslüman zekat vermez lafını da bunlardan duyduk. Allahın kitabı Kur`anı azimüşşanda zikrettiği beş esastan birine dahi dil uzatan dilli şeytanlar. Şimdi sıfatlandılar, kadrolandılar, paralandılar,Devlet içinde yuvalandılar. Muhabbet fedailiği maskesiyle servet düşmanlığı yapanları da gördük, husumet andı yayınlayanları da gördük. Adalet, İç güvenlik, Marif ve YÖK`te ki yapılanmaları, kozalanmaları ve işçiliklerini, hukuksuzluklarını gördük.
Devlet içindeki çürükleri ayıklarken boşluk veya kirlettikleri alan hangi hesapta olanlarla doldurulacak bilen var mı?
İkinci bir paralel Bar oluşmasına sebebiyet verecek Alan açılmıyor mu? Birilerinin kadrolaşmasına Mahal açılmıyor mu? Başka art niyetlilere Yol verilmiyor mu?
Üçlü kararname pazarlıkları meclis gensorusu haline kadar geldi bu bir devlet zafiyetidir. Biliyormusunuz ikinci bir paralel yapının adı Echolon`dur. Bu bize eskisini de aratır, söyledik yetmedi; yazdık. Şahit olun. Kötü kokular geliyor. İkinci paralel halka genişliyor.
İktidar olanlar; Yani TBMM`de bulunan beşyüzelli, Egemanlik temsilcilerimiz. Egemenlik paylaşılamayacak kadar tekil ve kıymetlidir. Mevzu Türkiye`nin ve Türk Milletinin egemenliği ise bu milleti oluşturan 72,5 halk ile zaten paylaşmışız, bu yeni değil, çook eskilere dayanan kabullerimiz. Elde varlarımız, zenginliklerimiz.
Dini veya dinci söylemlerle itibar arayan dinciler, islamcılar, gürcücüler, çerkescilik, lazcılık ve kürtçülük vs kendisini bu ferah ülkede azınlık ve yalnız ötekileşmiş hisseden sütre gerisinde ki gafil sanma başka bir ülkede burada bulduğun itibarı ve rahatı bulacaksın.
1821 Mora ayaklanması başladığında telaş ile saraya divana ilk koşarak gelen kimdi bıliyormusunuz? Aman dikkatli olalım diyen Selanik Yahudisiydi; Yahu sana ne diyenlere -Ben kendimi düşünürüm, Beş yüz yıldır huyunu suyunu öğrendiğim bana sahip olan bir efendim var, başka efendi aramayalım der. Şimdi ki kaçıncı efendisi ne kendi biliyor ne de biz.
O gün, bu gün devleti de var, bayrağı da var, şekeli de var. Olmayan huzuru, yaşama güveni yok.
Ha Mahabat Cumhuriyetini de unutmayalım. O da bir tecrübe.
Egemenliği bu Bayrağın gölgelendirdiği topraklara Vatan diyerek sahip çıkan; çan çalınca ıstavroz çıkaranla da, hazanla kipasını takanla da, ezanla secde edenle de paylaşırız ama kimseyle bölüşemeyiz.
Egemenlik bölüşülemez, ancak yok edilir. Tabi gözü kesen var ise...
Bosna harbi esnasında Üsküp muhacir kampında Boşnak bir nineden kendi şivesinden duyduğum ağıttır bu.
Varsa Vatanun, vardır; dinin, imanun.
Yoksa Vatanun; ne dinin var, ne de imanun...
|