PKK 10. KONGRE BELGELERİ (2)
Ben uzun süreden beri ba&290;ka güçlerin Kürt sorununun çözülmemesi için çe&290;itli oyunlara ba&290;vurduğunu söylemi&290;tim. Bunları ta Hafız Esad döneminden beri söylüyorum. Bunlar PKK&8223;yi Türkiye&8223;ye kar&290;ı kullanmak istiyorlar, ama PKK&8223;yi kullanamazlar. PKK bu oyunlara gelmez. &288;ran&8223;la görü&290;üyorlar, ABD ile görü&290;üyorlar; ``PKK ortak dü&290;manımızdır´´ diyorlar. Türkiye&8223;yi de buna inandırıyorlar. Ama alttan da PKK ile görü&290;melere devam ediyorlar. &288;&290;te &288;ran geliyor, ``PKK ortak dü&290;manımızdır, teröristtir´´ diyor. Daha sonra da PKK&8223;ye ``Sen benim vazgeçilmezimsin´´ diyerek ili&290;kilerini devam ettiriyor. ABD&8223;nin de eli uzundur, onlarca kanal üzerinden PKK&8223;ye haber gönderiyor, ``Siz bekleyin, biz bu i&290;i çözeceğiz, sizin önünüzü açacağız´´ diyor. Ama PKK beklemez. ABD yirmi yıldır Türkiye&8223;yi bu &290;ekilde oyalıyor. Ben Ortadoğu&8223;dayken bana da defalarca geldiler, ben bu oyunları görüp reddettim. Türkiye bu oyunları görmüyor, bunların hepsi ABD oyunlarıdır. ABD Ortadoğu&8223;yu denetim altına almaya çalı&290;ıyor. Türkiye ile asla dost olamaz. Türkiye ve ABD gerçek dost olsa bile, kar&290;ı tarafta &288;ran ve Rusya ili&290;kileri ve daha onlarca ili&290;ki geli&290;ir; bu blok PKK&8223;yi doğrudan destekler, gerekli her türlü ağır silahları da verir. Her ko&290;ulda kazanan yine PKK olur. Türkiye bu durumda yine kaybeden olur. Kaldı ki ABD, PKK&8223;nin bitmesini istemez. Talabani ve Barzani de PKK&8223;nin bitmesini istemez. &289;u andaki konumları ve varlıkları PKK&8223;nin varlığına bağlıdır. Ortadoğu&8223;daki güçler PKK&8223;yi kaybetmek istemezler. PKK&8223;yi de bitiremezler. Türkiye&8223;ye sizin o bahsettiğiniz insansız uçakları satıyorlar, her türlü yüksek teknik silah veriyorlar, PKK&8223;ye saldırtıyorlar. PKK için de kendilerini geli&290;tirecek bir zemin, bir imkân sunuyorlar. Aslında Amerika&8223;nın bu tutumu her iki tarafa da bir tehdittir. Bunu geli&290;tirenler, Türkiye&8223;ye kar&290;ı PKK&8223;yi hazırda tutuyorlar. Tamamen bitirmiyorlar, PKK&8223;yi bir tampon bölge olarak hazırda bekletiyorlar. ``&288;stediğimizi yaparsan PKK&8223;yi bitirmene yardımcı oluruz´´ diyerek askeri malzeme, uçaklar falan veriyorlar; ama PKK&8223;yi bitirmelerine de izin vermiyorlar. Türkiye&8223;ye kar&290;ı ellerinde tutuyorlar. ``Tav&290;ana kaç tazıya tut´´ politikasıdır bu. Daha önce de &288;ngilizler ``iti ite kırdırma´´ politikası güdüyorlardı. KDP ve PKK de aslında birdir, birbirinden ayıramazsın. Ben bunu PKK&8223;yi ele&290;tirmek için söylemiyorum, onlara kar&290;ı olduğum için söylemiyorum, objektif durum budur. &288;ran&8223;a kar&290;ı da PJAK. &288;ran&8223;a bunun üzerinden müdahale etmek isteyebilirler. &288;ran&8223;ı ya teslim alacaklar ya da temizleyecekler.
Kürtlere kar&290;ı bir oyun oynanıyor. Hükümet de bu i&290;in içindedir. Türkiye Kürtlerin üzerine gitmekle stratejik olarak kaybediyor. &288;kide bir pi&290;manlık yasalarını çıkarıyorlar. Pi&290;manlık yasaları daha çok tahriktir. Bir insana pi&290;man ol denilebilir mi? Bu, insanın PKK 10. KONGRE BELGELERİ 27
doğasına aykırıdır. Ben bunu söylesem beni de hain ilan edecekler. Pi&290;manlık yasaları hiçbir sonuç vermez, sadece tahrik eder. &289;imdi belki biraz PKK&8223;nin merkezi, merkezi kadroları dağılabilir, ileti&290;imleri kesilebilir. &288;leti&290;im imkânları var, ama kullanmazlar. Bu da sonuç vermez. PKK için her zaman bir yol vardır. Onlar da bağımsız komutanlıklara yönelebilirler. Deği&290;ik yerlerde deği&290;ik bağımsız komutanlıklar çıkabilir, PKK bu bağımsız komutanlıklara yönelebilir. Kırk komutanlık çıkabilir. Bir karakol basılmı&290;, yüzlerce karakol da basılabilir. &289;imdi PKK&8223;nin çok güçlü olduğu ortaya çıkmı&290;tır, eskisinden daha güçlüdür. PKK dört parçada etkilidir. Talabani, Barzani gelip geçicidir. PKK&8223;nin ideolojisi dört parçada da halk tarafından önemli oranda benimsenmi&290;tir, Suriye&8223;de güçlüdür, &288;ran&8223;da güçlüdür, Türkiye&8223;de güçlüdür, Güney Kürdistan&8223;da da güçleniyor. Zaten PKK ideolojik dar bir kadrodur, böyle de kalabilir, benim de önerim böyleydi. Esas olan özgürlük zeminidir. Bu zemin diridir, kendisini sürekli üretir. Siz bu &290;ekilde PKK&8223;yi bitiremezsiniz, bu sorunu çözemezsiniz. Her zaman bir yolu var. Herkesin bir PKK&8223;si olur; Rusya&8223;da, Ermenistan&8223;da, &288;ran&8223;da, Avrupa&8223;da, Yunanistan&8223;da, ABD, &288;srail&8230; Biliyorsunuz, Osman&8223;lar, Botan&8223;lar ayrıldılar. ABD bunların dı&290;ında ba&290;kalarını yanına alarak yeni bir PKK olu&290;turabilir. Bunları nasıl kontrol edeceksiniz? &289;u anda benim bunları kontrol etme gücüm var. Bugün ABD&8223;nin Ortadoğu&8223;daki en önemli müttefiki Kürtlerdir. Bu elli yıl, yüz yıl sürecek bir ittifaktır. ABD bu a&290;amada Ortadoğu&8223;da Kürtlere dayanacaktır; onlara dayanarak Ortadoğu&8223;yu &290;ekillendirmeye çalı&290;acaktır. ABD Ortadoğu&8223;daki bütün Kürt güçleriyle ili&290;ki kuracaktır. Bu durum PKK için de geçerlidir. Eğer Kürt sorunu bölgedeki devletler tarafından bizim bahsettiğimiz demokratik çerçevede çözülmezse, sorun giderek daha tehlikeli boyutlara ula&290;acaktır. Bu konuda daha önce de görü&290;lerimi söylemi&290;tim. Birincisi, Irak&8223;taki Kürtlerin Araplarla ittifak geli&290;tirme ihtimali vardır. Suriye ve diğer ülkelerdeki bütün Arap dünyası. Bu olmazsa, ikinci ihtimal olarak Kürt-&289;ii ittifakı söz konusu olabilir. &288;ran&8223;ın tarihi geçmi&290;i ve Kürtlerle ili&290;kileri çok derindir. Uluslararası alandaki diplomasileri ve siyasete yön verme ustalıkları da bilinir. &288;ran&8223;ın Irak&8223;ta da, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan üzerinde de etkisi vardır. &288;ran devlet olarak da federatif yapıya yatkındır. Kürtlerle ittifak yapma potansiyeli çok yüksektir. Bir tek eksik kalan Amerika&8223;nın dahil edilmesidir. &288;ran ile Talabani&8223;nin ili&290;kileri çok eskiye dayanmaktadır ve derindir. Barzani&8223;nin de &288;ran ile ili&290;kileri vardır. Amerika ile &288;ran arasında ili&290;kiler ba&290;larsa -kaldı ki bunun da i&290;aretleri var-, Türkiye i&290;te o zaman zor durumda kalacaktır.
Asıl tehlike ABD&8223;nin &288;ran&8223;la anla&290;masıyla ortaya çıkacaktır. Çünkü bir Kürt-&289;ii ittifakının geli&290;mekte olduğundan söz etmi&290;tim. Bu ittifak ABD&8223;nin de desteğini alırsa ve Türkiye de çözümsüzlüğü dayatmaya devam ederse, asıl o zaman Türkiye&8223;yi bölünmeye PKK 10. KONGRE BELGELERİ 28
götüren süreç ba&290;lar. Böyle bir Kürt-&289;ii ittifakı geli&290;ir ve Türkiye de PKK&8223;ye topyekûn imhayı dayatırsa, PKK de ko&290;ulları göz önünde bulundurup bu ittifakta yer alabilir. Bugün bu ittifak tamamlanmak üzeredir. Gerektiğinde ABD kar&290;ıtı olarak bilinen Ahmedinejad bile a&290;ılır. &288;ran&8223;ın bölgedeki gücü artıyor. Bu nükleer silahlanma konusunu da hallederlerse, bölgenin en önemli gücü haline gelecekler. Böyle bir &288;ran&8223;la Kürtlerin birliği söz konusu olursa, PKK de dengeleri göz önünde bulundurup bunlara katılabilir. Öyle PJAK&8223;la &288;ran ordusu arasındaki çatı&290;malar çok önemli değil, a&290;ılabilir. Ben de on be&290; yıl süreyle &288;ran&8223;la ili&290;ki geli&290;tirdim. &288;ran&8223;ı iyi tanıyorum. Ben Türkiye&8223;nin Güney&8223;e bir operasyon yapacağına çok fazla ihtimal vermiyorum. Eğer böyle bir &290;ey geli&290;irse, bu söylediğim ittifaklar söz konusu olur, süreç hızlanır ve Türkiye&8223;nin stratejik yenilgisi söz konusu olur. &288;&290;te asıl bu durumda sadece Güneydoğu değil, bütün Türkiye&8223;yi kaybetme tehlikesi doğar. Bunu önemle tekrar ediyorum, bu çok önemlidir. Soykırım devreye girerse, kimse bunu kaldıramaz. Ben daha büyük katliamların önüne geçmek istiyorum. Demokratik bir ortamın olu&290;ması ve barı&290; için her &290;eye hazırım. Barı&290; için elimden gelen her &290;eyi yaparım. Benim bu görü&290;lerimi herkes bilsin. Türk toplumuna da iyi anlatılsın. Benim adıma &290;u söyleyeceklerimin Barzani ve Talabani&8223;ye iletilmesini istiyorum: Türkiye&8223;de demokratik siyasetin geli&290;mesini desteklesinler ki, biz de Güney&8223;de Barzani ve Talabani&8223;yi destekleyelim. Çünkü Ortadoğu&8223;nun kaderi PKK&8223;nin elindedir. KDP&8223;nin ve YNK&8223;nin varlığı, PKK&8223;nin varlığına bağlıdır. KDP ve YNK&8223;nin PKK&8223;nin desteğine ihtiyacı var. Barzani&8223;nin PKK&8223;ye kar&290;ı sava&290;mayacağını dü&290;ünüyorum. Buna YNK de dahildir. Onlarla zamanında çok çatı&290;tık, çok mücadele ettik; ama artık belli bir ulusal ruh ve birlik ihtiyacı olu&290;mu&290; durumdadır. PKK&8223;ye kar&290;ı sava&290;ma Barzani&8223;nin çıkarına da değildir. Onlar sava&290;mak istese bile pe&290;mergeler PKK&8223;nin üzerine yürümez. Türkiye&8223;nin PKK&8223;ye sınırlı bir operasyonu üzerinde bir uzla&290;maya varabilirler. Evet, bu tür anla&290;malar olabilir. Öyle uçaklarla falan saldırılar olabilir. Ama bunlardan sonuç alamazlar.
Gelelim KDP ve PKK&8223;nin bir olup olmadığı meselesine, Kürt milliyetçiliğine. Nasıl anla&290;ılmı&290;? Kaçanların durumlarını biliyorsunuz. KDP ve YNK&8223;ye sığındılar. Onların denetimine girdiler. Daha önce belirtmi&290;tim; Güneyli güçlerin milliyetçi bir çizgide bulunmasında Yahudilerin etkisi vardır. KDP ve YNK denetimine girmek Amerika&8223;nın denetimine girmektir; hiçbir fark yoktur. Sonrasında birçok ki&290;iyi de pe&290;lerinden götürdüler. Bunların bir kısmı KDP ve YNK içinde üst düzeyde görev de almı&290;lar. &288;&290;te KDP, YNK kadınla, kızla, parayla, imkânla onları kendine bağladı. Böylece PKK&8223;yi kendi içlerine PKK 10. KONGRE BELGELERİ 29
aldıkları ve PKK&8223;yi bu &290;ekilde bitirecekleri yönünde Amerika&8223;ya mesaj verdiler. Tam emin değilim, ama kaçanların ABD ile ili&290;kide olabileceği kanaatindeyim. Bingöllülerden de kopanlar vardı. Onların ABD ile ili&290;kisi yoktu. Ama &290;imdi Avrupa&8223;dalar, onların denetimindeler. PKK&8223;yi bu &290;ekilde denetim altına almaya ve bitirmeye çalı&290;tılar. Ama ben bunları gördüm, engel oldum. Benim üzerime niye bu kadar geldiler sanıyorsunuz? Ben, bu oyunları gördüm ve oyunlarını bo&290;a çıkardım. Suriye&8223;den sonra Rusya&8223;ya giderken MOSSAD pe&290;imdeydi, bunun farkındaydım, amaçları beni denetimlerine almaktı, onlardan kaçtım. Sonrasında &288;talya&8223;da da etrafım ku&290;atılmı&290;tı. Bunların Türk ajanı olduğu safsatadır. O dönemde Yunan Hükümeti zaten bir kukla hükümetti. Yunanistan&8223;dan Nairobi&8223;ye geçtikten sonra Nairobi&8223;de fotoğraflarımı çekiyorlardı, bunlar da yine MOSSAD elemanlarıydı. Birinci Dünya Sava&290;ıyla dünyanın yarısına, &288;kinci Dünya Sava&290;ıyla dünyanın tamamına hâkim oldular. Kürtler Ortadoğu&8223;da önemlidir. ABD, Ortadoğu&8223;da Kürtleri denetimine alarak, Farsları, Arapları ve Türkleri dizginlemek amacındadır. Kürtleri denetime almak, Ortadoğu&8223;yu dizginlemek, Ortadoğu&8223;yu denetime almak demektir. Ben bu oyunları gördüm, ABD&8223;nin denetimine girmedim, kendimi ve PKK&8223;yi kullandırtmadım. Ama &290;imdiki PKK&8223;liler bu oyunları yeterince göremiyorlar. &288;ç ve dı&290; siyaseti yeterince çözemiyorlar. Dürüst olmak tek ba&290;ına yeterli değildir. &288;ç ve dı&290; siyaseti iyi bilmek gerekiyor. Çünkü orası Ortadoğu&8223;dur, dikkatli olmak gerekiyor. Arap siyasetçilerinin ne mal olduğunu biliyorum. Suriye&8223;deyken yeterince tanıdım onları. Amerika &290;imdi ne yapacak? Türklerle Kürtleri çatı&290;tıracaklar, &288;srail-Filistin gibi olacak. Ama ne olursa olsun bu sava&290;ta Kürtler kaybetmez, kazançlı çıkar. Kürtler artık bu saatten sonra kaybetmez. Kürtlerin örgütlü gücü var, imkânları var. Sava&290;ı kaybeden taraf olmayacak. Türkiye mevcut durumunda ısrar ederse sonu Irak gibi olur. Ama ben Türk-Kürt çatı&290;masını istemiyorum. Sava&290;ı isteyenler bütün bunlara rağmen neden gelip benimle konu&290;muyorlar? Çünkü benimle konu&290;salar yüzlerindeki maskeler dü&290;ecek. Ben bunu savunmamda da dile getirdim; maskesiz tanrılar dedim. Bunları daha da çatı&290;tıracaklar. Botan&8223;daki operasyonun sebebi de budur. Orada bir tampon bölge olu&290;turacaklar. Bunu bilinçli yapıyorlar. Zaten bir sava&290; ya&290;anıyor. Bu sava&290; daha da geli&290;ecek. Türkiye bu sava&290;a girmi&290;tir, bu sava&290;taki pozisyonunu almı&290;tır. Bunu anlamak lazım. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 30
Türkiye`ye Üç &289;ey Gerekli: Anti-Tekel Anlayı&290;, Demokratik Uzla&290;ı ve Barı&290; 2002&8223;den günümüze AKP iktidardadır. Ancak AKP iktidarı bir türlü çözüme yana&290;mıyor. Gelinen a&290;amada AKP bir yol ayrımındadır; AKP ya radikal demokratizme yönelecek ya da kısa zamanda bitecektir. Demokratik radikalizme yönelmesi biraz zor görünüyor. Türkiye&8223;ye bir kriz geliyor. Bu büyük bir krizdir; sadece ekonomik değil, sosyal ve siyasal alanlarda da beraberinde krizleri getirir. Türkiye için gerekli olan bir anti-tekel anlayı&290;ıdır. Türkiye&8223;de bu anlayı&290; zayıftır. Türkiye&8223;ye üç &290;ey gerekli ve bunlara ili&290;kin adımlar atılmalıdır: Bir, anti-tekel anlayı&290;; iki, demokratik uzla&290;ı; üç, barı&290;, sava&290;a kar&290;ı barı&290;. Anaların daha fazla ağlaması istenmiyorsa, bir çözüm aranıyorsa, devlet bir adım atabilir, demokratik çözüme katkı sunabilir. Güney Afrika&8223;da olduğu gibi bir Hakikat ve Uzla&290;ı Komisyonu kurulabilir. Parlamentonun onayıyla olması &290;art değil, Parlamentonun bilgisinin olmasıyla da olabilir. Bunu öneriyorum. Bu komisyonda yirmi otuz ki&290;i yer alabilir; yazarlar, aydınlar bu komisyonda yer alabilir. Bu komisyon Türkiye&8223;nin ortalama vicdanı olabilir. Bu Hakikat ve Uzla&290;ı Komisyonu gerekli incelemeleri, ara&290;tırmaları yapar ve toplumun, çözümün yararına gördüğü hususları, konuları parlamentoya sunar, parlamentoya öneride bulunur, parlamento da bunları dikkate alır, değerlendirmeler yapar. Bu çatı&290;maların Türkiye&8223;ye hiçbir yararı yoktur. Türkiye bundan hiçbir çıkar elde edemez. Bu çatı&290;malar ABD&8223;ye yarar, YNK ve KDP&8223;ye yarar, hatta &288;ran&8223;a yarar. ABD bu operasyonlarla PKK&8223;yi bitiremeyeceğini çok iyi biliyor. PKK&8223;nin bitmesi Türkiye&8223;nin çıkarına da değildir. Çünkü PKK&8223;nin tasfiye edilmesi durumunda ABD-&288;ngiltere çizgisinin desteklediği ulus-devletçilik devreye girecek ki, Güney&8223;de geli&290;tirilen budur. Bunu Kuzey&8223;e ihraç etmek istiyorlar. &288;ki çizgi var: Biri Güney&8223;deki ABD&8223;nin desteklediği ulus-devlet anlayı&290;ıdır; bunu Güney&8223;de olgunla&290;tırıp tüm Kürtlere ihraç edecekler. &288;kinci çizgi de bizim geli&290;tirdiğimiz demokratik konfederalizmdir. Türk Devleti PKK&8223;yi bitirdiğinde neyle kar&290;ıla&290;acağını bilmiyor. Bu siyasetle hem Türk Devletini hem de PKK&8223;yi kontrol altına almak istiyorlar.
Bu operasyonlar tuzaktır. Türkiye bunu görmüyor mu? ABD&8223;nin ve AB&8223;nin yakla&290;ımı çözüm değildir. Çözüm ABD&8223;de değil, bizdedir. Biz ancak kendi çözümlerimizi tartı&290;arak bir yere varabiliriz. Türkiye&8223;de bir devlet kuruldu. Fakat Türk halkının devlete yatkınlığı var, Kürt halkının ise geçmi&290;ten beri bir devlet olmaktan çok özgürlüğe ve demokrasiye yatkınlığından söz edebiliriz. Kürtlerin demokratikle&290;me duru&290;ları devleti demokratikle&290;tirebilirse, Türkiye Cumhuriyeti bizim Demokratik Cumhuriyet çizgimize PKK 10. KONGRE BELGELERİ 31
gelmi&290; olacak. Bu, Demokratik Cumhuriyetin kurulu&290;udur. Bu bir devlet, bir demokrasi demektir. Eğer buna gelinmezse ya da aksi durumda Kürtler kendi demokrasilerini Diyarbakır merkezli hayata geçirirler. Demokratik Özerk Özgür Kürdistan! Burada bir devletten söz etmiyorum. Bir devlet, iki demokrasi. Diğerinin merkezi &288;stanbul mu olur, &288;zmir mi olur, bilmiyorum. Ama biri Diyarbakır merkezli, iki demokrasi, tek devlet. Devletin çözüm olmadığını dü&290;ünüyorum. Bir devlet, bir demokrasi ya da iki demokrasi, bir devlet; ama tercihimiz bir devlet, bir demokrasidir. Ben ulus-devlet anlayı&290;ının çözüm olmadığını uzun bir süredir söylüyorum. Bana göre ulus-devlet e&290;ittir fa&290;izmdir. Savunmamda PKK&8223;nin de bu anlayı&290;ı stratejik olarak a&290;tığını anlatmı&290;tım. Ulus-devletler kar&290;ılıklı çatı&290;mayı doğurur. Türkiye solu da bunu halen anlamı&290; değil. &288;&290;te El Fetih ve Hamas&8223;ın durumu da ortada. Onlar da ulus-devlet anlayı&290;ının getirdiği çıkmazdadırlar. Benim daha önce çözüm olarak sunduğum sistem, Demokratik Ortadoğu ve Demokratik Türkiye&8223;yi öngörüyor. Kürt sorunu olan devletlerin kendi mevcut sınırları içerisinde demokratik yollarla sorunu çözmelerini öngörür. Türkiye&8223;deki ulus-devlet anlayı&290;ı Kürt sorununun bugünkü noktaya gelmesine neden olmu&290;tur. Bu sert ulus-devlet anlayı&290;ının esnetilmesi gerekiyor. Ulus-devletin en büyük uygulayıcıları olan Fransa ve Almanya bu anlayı&290;ı terk ediyorlar. Avrupa Birliği&8223;nin Ortadoğu ko&290;ullarına bir çe&290;it uyarlanmasıdır. Böyle bir Ortadoğu&8223;da &288;srail de barı&290; içinde ya&290;ayabilecektir. &289;urası önemlidir: Ulus cumhuriyet konjonktüreldir, daimi olan ise cumhuriyettir. Bu nedenle cumhuriyetin demokratikle&290;tirilmesi gerekir. Eğer bir çözüm aranıyorsa, bir toplumsal barı&290; sağlanacaksa, cumhuriyet demokratikle&290;ecekse, biz bunların hepsine hazırız.
AKP bundan böyle güdümlü demokrasiyi geli&290;tirecek. Yani her &290;eyi bir devlet düzenlemesi etrafında yapmaya çalı&290;acak. Demokrasinin tanımı olan, devlet müdahalesi olmadan toplumda kendiliğinden bir geli&290;me varsa bunu engelleyecekler. Türkiye&8223;de CHP ve MHP, devlet bürokrasisinin bir kesimini yd yanına alarak, fa&290;izme varan bir ulus-devletçilik geli&290;tiriyorlar. Kürtleri tamamen dı&290;layan, Kürtlere hiç yer vermeyen bir duru&290;ları var. AKP ise &288;slam&8223;ı kullanarak i&290;birlikçi Kürtlerle, i&290;te bu yukarıda bahsettiğim Kürtlerle, siyasal &288;slam&8223;ı geli&290;tirerek cumhuriyeti bugünkü haline getirdi. CHP&8223;nin ülkücülerden daha koyu fa&290;izan ulus-devleti savunan Kızılelmacı çizgisiyle AKP&8223;nin siyasal &288;slam çizgisi arasında tercihe zorlanıyoruz. Sadece Kürtler için söylemiyorum. Bu iki çizginin dı&290;ında Demokratik Cumhuriyet&8223;in benim çizgim olduğunu belirtiyorum. Türkiye iki çizgi -AKP ve CHP çizgileri- arasında seçim yapmak zorunda değil. Demokratik Cumhuriyet seçeneğinin yeniden ciddi biçimde tartı&290;maya açılmasını istiyorum. Demokratik Cumhuriyet üniter yapıyla da, PKK 10. KONGRE BELGELERİ 32
sınırlarla da çeli&290;miyor. Otoriter cumhuriyetten demokratik cumhuriyete geçi&290;i sağlamak gerekiyor. Benim söylediğim de otoriter cumhuriyetten demokratik cumhuriyete geçi&290;tir. Diyalog yolunu açmaya çalı&290;ın. Her iki tarafı da diyaloga getirmeye çalı&290;ın. PKK ile gidip görü&290;sünler; kabul ettiği ölçüde hükümetle de, devletle de bunu sürekli görü&290;sünler. Ben tekrar ediyorum, devletin sorumlu kurumları var. M&288;T&8223;e de söylüyorum; bildiklerini Türkiye kamuoyuna daha fazla açıklasınlar. Hükümete tekrar söylüyorum: Eğer benim fikrimi sorarlarsa, daha önce de belirtmi&290;tim, siz toplum olarak, birey olarak benim haklarımı tanırsanız, bana saygılı olursanız benim silaha ihtiyacım olmaz. Eğer bu konuda hükümet cesaretli adımlar atarsa, demokratik özerklik dediğim çerçevede üzerime dü&290;eni yerine getirmeye hazırım. Buna gücüm de var. Sonuna kadar sava&290; olmaz; bu, yıkım getirir. Ne Türklere ne Kürtlere bir yararı olmaz. Herkes bunu görmelidir. Kürtler demokratik tavırlarını göstermelidirler. Her yerde demokratik örgütlenmelerini güçlendirerek dayanı&290;ma içinde cevap olmalıdırlar. Yarın sizi parlamentodan atabilirler, belediyelerden dı&290;layabilirler. Ama o zaman bile bulunduğunuz kentlerde demokratik temelde örgütlerinizi kurarak tavrınızı ve mücadelenizi sürdürmelisiniz, bunun araçlarını yaratmalısınız. Operasyonlarla PKK&8223;yi bitireceklerini söylüyorlardı. Ama PKK her zamankinden daha güçlüdür. En güçlü dönemini ya&290;ıyor. Sanırım katılımlar eskiye oranla daha fazladır. Deneyimli kadroları da hala görevlerinin ba&290;ındalar, deneyimli kadrolarından kayıpları yok. Bu dönem büyük tehlikeler kadar büyük fırsatların da yaratılabileceği bir dönemdir. Her ne kadar büyük riskler söz konusuysa da, eğer doğru mücadele edilirse, halklar lehine büyük kazanımların da imkân dahilinde olduğuna inanıyorum. ABD&8223;nin bu operasyonlara destek vermesini doğru değerlendirmek gerekiyor. ABD bununla Türkiye&8223;yi Ortadoğu&8223;da kördüğüm haline getiriyor, etkisiz hale getiriyor. Bu operasyonlarla PKK&8223;yi bitiremeyeceklerini biliyorlar. PKK&8223;yi etkisizle&290;tirmek istiyorlar. Herkes PKK&8223;yi zayıf dü&290;ürüp kullanmak istiyor, PKK&8223;yi teslim almak istiyor. PKK muazzam bir güçtür. Kimse beni PKK&8223;nin tasfiyesine alet edemez, buradaki konumumu bu amaçla kullanamaz. Talabani her ne kadar kamuoyu önünde böyle olmadığını söylese de, zayıflatılmı&290; ve kendisine teslim edilmi&290; bir PKK onun hayal edemeyeceği bir servettir. Bunu KDP de ister. YNK&8223;nin arkasında ta en ba&290;ından beri &288;ngiltere vardı. ABD, &288;ngiltere&8223;nin politikalarını güdüyor. KDP ise bölgede &288;srail desteklidir. &288;srail desteklediği müddetçe KDP var olacaktır. PKK ise bağımsız duruyor. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 33
Türkiye PKK&8223;yi KDP&8223;den koparmaya çalı&290;acak. Hayır, PKK KDP&8223;den kopmaz. PKK, KDP ve YNK ile ortak bir ulusal cephe anlayı&290;ını güdecektir. YNK ve KDP de PKK&8223;yi bırakmaz. Türkiye&8223;nin bunu anlaması gerekir. Türkiye, Güney Kürdistan ile Talabani ve Barzani ile ili&290;kisini düzeltse bile Kürtler arası çatı&290;ma olmaz. Kürtler arasında genel olarak ulusal bilinç geli&290;mi&290; ve halk, Kürtlerin kendi aralarında çatı&290;malarına izin vermez. &288;stense bile bu yapılamaz. PKK önemli bir güçtür. PKK etrafında, &288;ran, Suriye, Türkiye, Irak&8223;ta önemli bir güç olu&290;mu&290;. Türkiye, Güney&8223;den PKK ile çatı&290;masını istiyor. Bunu bo&290;una istiyor, bu hiçbir zaman gerçekle&290;mez. Türkiye bunun gerçekle&290;meyeceğini aslında biliyor. Ama yine de bilerek istiyor. Türkiye de artık bunu bilmeli, Talabani-Barzani PKK ile çatı&290;maz, PKK de onlarla çatı&290;maz. Hatta halkın eline silah verseler bile, halk kendi çocuklarının silah alıp PKK ile çatı&290;masına izin vermez. Bu güçlere imkân sunsalar da, onlar PKK&8223;ye kar&290;ı sava&290;maz. Eğer PKK&8223;yi demokratik sistemin içine çekmek istiyorlarsa Kürtleri de tanımalıdırlar. Böylesi bir durumda biz de yardımcı oluruz. Yok, eğer Kürtleri tanımayacaklarsa, haklarını vermeyeceklerse PKK de direnecektir. Sava&290; geli&290;irse, PKK de farklı yollara ba&290;vurabilir: Bir, Talabani&8223;nin geli&290;tirdiği Kürt-&289;ia ittifakına yönelir; iki, Barzani ile beraber ABD ve &288;srail ittifaklarına yönelir; üç, bağımsız kalabilir. Buna kendileri karar verirler. Bu çözümsüzlük ve tıkanıklık ciddi bir sorundur. Ben bütün Türkiye demokratlarını, aydınlarını &8211;sağ, sol ayrımı yapmıyorum- buna kar&290;ı somut bir duru&290; geli&290;tirmeye çağırıyorum. Bu önümüzdeki süreç doğru değerlendirilmelidir. Yoksa geli&290;ebilecek süreçten ben sorumlu değilim ve olası geli&290;melerden herkes sorumlu olacaktır. Kürt sorununun çözümünde burada beni muhatap almak ya da PKK&8223;yi doğrudan muhatap almak konusunda, arabuluculuk konusunda bir sorun ya&290;anıyor. Ben somut bir öneri sunuyorum: Bu tıkanıklığın a&290;ılması gerekiyor, bu iki ayın doğru değerlendirilmesi gerekiyor. Hemen bir Akil Adamlar Komisyonu kurulmalıdır! Bu akil adamların kimlerden olu&290;acağı çok önemlidir. Ben sadece biz seçelim, bizim seçtiğimiz insanlardan olu&290;sun demiyorum. Devletin de seçeceği ki&290;ilerden olu&290;an bir komisyon olur. Örneğin &288;lter Türkmen olabilir. Bunu örnek olması için söylüyorum. Neden &288;lter Türkmen&8223;i örnek olarak veriyorum? Çünkü &288;lter Türkmen bu devlete hizmet etmi&290; biridir, devleti de, bizi de iyi tanıyor.
Demokratik ilkeler çerçevesinde taraflar arasında görü&290;meler yapabilirler. Onların belirleyeceği esaslar çerçevesinde silahları bırakılabilir. Bu komisyonun belirleyeceği esaslar çerçevesinde gerekli adımlar atılır. Bu yeni bir &290;ey değil, aslında dünyada kullanılan bir yöntemdir. &288;rlanda&8223;da, Kosova&8223;da, Güney Afrika&8223;da Akil Adamlar Komisyonuyla sorunun PKK 10. KONGRE BELGELERİ 34
çözümüne gittiler. Bu komisyona AB&8223;den doğru da, Aahtisari gibi, ki özellikle onu öneriyorum, insanlar bulunmalı. Bunlar gelip burada benimle de görü&290;ürler. Bir çözüm önerisi olarak bunun bilinmesini istiyorum. Böylesi bir geli&290;me Ortadoğu&8223;da da demokratikle&290;me yönünde dev bir adımdır. Ben Ortadoğu&8223;nun sorunlarının çözümünde demokratik konfederasyonu öneriyorum. Ortadoğu Demokratik Konfederasyonu bir hayal değildir. Ortadoğu&8223;nun mevcut sorunlarını çözecek bir sistemdir. Birle&290;mi&290; Milletler bu haliyle tıkanmı&290; durumda. Bunun yerine Demokratik Uluslar Konfederasyonu&8223;nu öneriyorum. Türkiye &288;çin Demokratik Cumhuriyeti, Kürtler &288;çin Demokratik Özerkliği Öneriyorum Bugün onlarca din, dil ve etnisitenin ya&290;adığı Ortadoğu coğrafyasında ulus-devlet ya&290;anan sorunlara cevap olamıyor, tersine sorunları derinle&290;tiriyor. Ortadoğu&8223;daki ulus-devlet sayısı çoğalsa dahi sorunlara çözüm olmayacaktır. Aynı &290;ekilde ulus-devlet sayısının azaltılması da çözüm getirmez. Bugün Irak&8223;ta üç devlet de kurulsa, sorun çözülmü&290; olmayacaktır. Kerkük kentini ele alalım: Kerkük onlarca dil, kültür ve dinin bir arada ya&290;adığı bir kenttir. Ulus-devlete hâkim olan etnisite diğerlerini yok etmeye çalı&290;acak, diğerleri de kendilerini savunacaklar ve ortaya yeni Kudüs&8223;ler çıkacaktır. Tüm bunların önüne geçmek için KCK sistemini önermi&290;tim. KCK sivil bir örgütlenmedir. Elli tane sivil kurum bir araya gelip bir temsiliyete kavu&290;tuğu zaman, bu benim için KCK&8223;dir. KCK sivil toplum örgütlenmesinin koordinasyonudur. Türkçede sivil toplum konfederalizmi ya da demokratik toplumlar konfedarasyonu olarak kavramsalla&290;tırılabilir. KCK, altını çizerek belirtiyorum ki, bir devlet yapılanması değildir. Demokratik otorite ve demokratik yönetim anlamına gelir. KCK sistemi, demokratik toplumsal diyalektik bir sistemdir. Kürtler bulundukları her parçada, o devletlerle demokratik bir diyalog ve yöntem geli&290;tirirler. Bunlar birbirlerinin kar&290;ıtı gibi ak ve kara değildir. Ben Sovyet sosyalizmini bu açıdan ele&290;tiriyorum. Çünkü Sovyet sosyalizminde her &290;eyi ak ve kara görme anlayı&290;ı hakimdi. Fakat benim öngördüğüm toplumsal diyalektikte, örneğin Kürtler ve bulundukları devletler birbirlerinin yanında ya&290;arlar, birbirleriyle mücadele ederler, fakat birbirlerini ak ve kara gibi görüp imha etmezler. Özellikle Kürtler demokratik ulus anlayı&290;ıyla mücadele yürütürler. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 35
Bu nedenle KCK tüm Kürtleri temsil eder ve her parçada Kürtler adına politika üretir. KCK &288;ran&8223;la, Suriye&8223;yle, Türkiye&8223;yle, hatta Irak&8223; la Kürtler adına görü&290;meler yapabilir ve onlarla demokratik diyalogu geli&290;tirir. Bu örgüt kimsenin örgütü değil, tüm Kürtlerindir. Böyle bir örgütlenme gerçekle&290;irse, bu örgütlenme Kürtler adına herkesle görü&290;ebilir. Kürtler bu sistem altında bir araya gelebilmelidirler. Bütün Kürt partileri, örgütleri ve Kürdistan&8223;da sözü geçen siyasi &290;ahsiyetler bu sistemde bir araya gelerek hem kendi iç sorunlarına çözüm bulabilmeli, hem de bir diplomasi bürosu olu&290;turularak belirlenecek bir Kürt ulusal politikası çerçevesinde bölge devletleri ve uluslararası güçlerle görü&290;meler yapabilmelidirler. KCK sistemini her yer için öneriyorum. Bu sistem devleti hedefleyen bir sistem değildir. Her ülke kendi sorununu kendi sınırları içerisinde çözebilir. Gev&290;ek yapılı bir örgütlenmedir. AB&8223;nin Ortadoğu&8223;ya uyarlanmasıdır. Bütün kimliklerin, dinsel, dilsel ve etnik kimliklerden olu&290;an grupların kendilerini demokratik bir &290;ekilde ifade ettiği, üstte de bütün bu grupların temsil edildiği bir üst çatıdır. Bu sistem klasik vatanda&290;lık anlayı&290;ını ele&290;tirir ve a&290;ar. Birey yerine grupları baz alır. Kürtler dört parçada mevcut sınırlara dokunulmadan, bulundukları ülkedeki halklarla birlikte özgünlükleri tanınmak ko&290;uluyla birlik olu&290;turabilirler. Bu sistem Ortadoğu&8223;nun içinde bulunduğu krizi a&290;maya yönelik yegâne sistemdir. Aksi takdirde Ortadoğu&8223;da Lübnan, &288;srail-Filistin çatı&290;maları, Irak, Kürt-Türk, Kürt-Fars çatı&290;maları yaygınla&290;arak devam edecektir. Ben Türkiye için ise demokratik cumhuriyeti öneriyorum. Ben kanlı çözümü değil, demokratik siyasi çözümü geli&290;tiriyorum. Bunun için demokratik siyaset önemlidir diyorum. Demokratik özerklik de demokratik siyaset, demokratik toplum ve demokratik cumhuriyete dayanır. Benim KCK dediğim sistem bunun Kürtlere uyarlanmı&290; &290;eklidir. Ne ulusalcı fa&290;ist politikalar ne de siyasal &288;slam Kürt sorununu çözemez. Bu konuda getirdikleri hiçbir proje de yoktur. Demokratik özerklik olabilecek en makul ve uygulanabilir yegâne çözümdür. Federasyonun da bir çözüm olamayacağını biliyorum. Bizim önerimiz aslında demokratik cumhuriyettir. Demokrasi cumhuriyetle çeli&290;mez, cumhuriyet demokrasinin devlet biçimidir. Demokrasi olmadan cumhuriyet ne sorunlarını çözebilir, ne de devamlılık arz eder. &289;imdi de benim önerdiğim demokratik özerklik, o dönem hayata geçirilemeyen cumhuriyetin demokratikle&290;mesinin tamamlanması anlamına gelmektedir. Ben ne ulusalcı fa&290;ist çizgiden, ne de &288;slami fa&290;ist çizgiden yanayım.
Üç Cumhuriyet var: Birincisi, askeri-sivil bürokratik cumhuriyettir. Bu cumhuriyet Türkiye&8223;nin kurulu&290;undan sonra CHP ile ifadesini bulmu&290;tur. Ulusalcılar bunun içinde değerlendirilebilir. &288;kincisi, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile ba&290;layan, Demokrat Parti PKK 10. KONGRE BELGELERİ 36
ile devam eden ve bugün AKP&8223;de somutla&290;an cumhuriyettir. Liberal muhafazakâr bir anlayı&290;a sahiptir. Üçüncüsü ise, Kürt ve Türk halklarının ve ezilenlerin cumhuriyeti olan Demokratik Cumhuriyet&8223;tir. Olması gereken cumhuriyettir. Fakat bu kesimin cumhuriyeti henüz yoktur. Bunun hayata geçirilmesi için iki önerim vardı: Birincisi, Demokratik Cumhuriyet Konferansı&8223;dır ve Ankara merkezli olmalıdır. 700&8211;800 ki&290;iyle yapılacak, aydınları, sanatçıları, her kesimi kapsayacak bir konferanstır. Kürtler, demokratik sol ve toplumun bütün birimleri burada bir araya gelmelidir. Bu aynı zamanda bir çatı olabilir. &288;kincisi, Demokratik Toplum Kongresi&8223;dir. Bu, Diyarbakır merkezli bir kongre olacaktır. Delege usulüyle 400 ki&290;i katılabilir. Bunun içinde gerçekten çalı&290;acak inançlı insanların olması gerekir. Devletten beklememeniz gerekiyor. Bu böyle olmaz, bu kolaycılıktır. Devlet yüzde on&8223;una izin verir, yüzde doksan&8223;ını çalı&290;arak ve örgütleyerek sizin yapmanız gerekir. Bu yasalar ve anayasa konusunda da böyledir. Devlet yasalarla yüzde onunu bile verse yeter. Gerisini sizin çalı&290;arak hayata geçirmeniz gerekiyor. On yıldır ne yapıyorsunuz? On yıldır her konuda halkı örgütleyip güçlü bir örgütlülük yaratsaydınız, &290;u anda daha güçlü müzakere edecek duruma gelmi&290; olurdunuz. Aklınıza gelebilecek her alanda örgütlenmeniz lazım. Tarım ve ekonomi kooperatifleri kurulabilir, çevre sorunu konusunda dernekler kurulabilir, kadın sorunuyla ilgili sivil toplum örgütleri kurulabilir. Kürt kültürünü, dilini geli&290;tirme konusunda dernekler kurulabilir, çalı&290;malar yapılabilir. Artık Kürt ve Kürdistan kelimelerinin yasak olmaması gerekir. Demokratik özerklik böyle her alanda örgütlenerek hayata geçirilebilir. Ben Kürtler için de Demokratik Medeniyet Uzla&290;ısı diyorum. Evet, bazı kültürler zaman zaman çatı&290;ma halinde olabilirler, ancak bu tez olarak doğru değil. Sadece &288;slam-Batı &290;eklinde de ele alınamaz. Kültürler, medeniyetler uzla&290;abilir, ben medeniyetler uzla&290;ısı diyorum. Ben ülke sınırlarını kabul ediyorum. Ben ulus-devleti a&290;tım. Devletin halkın hizmetine sunulmasını ve demokratikle&290;mesini ve bu yönde evrilmesi gerektiğini savunuyorum, devleti yeniden tanımlıyorum. Sahte vatan kavramından bahsetmiyorum, ülke kavramını kullanıyorum. Bağımsızlık kavramı çok deği&290;ti. Artık hiçbir ülke tam olarak bağımsız değildir. Ülkelerin ili&290;ki düzeyleri tarzları çok deği&290;ti, bundan dolayı Özgür Kürdistan demek daha doğru olur, dört parça için Özgür Kürdistan diyorum.
99&8223;dan bu yana Demokratik Cumhuriyet&8223;e ili&290;kin bütün söylediklerimi Demokratik Cumhuriyete Doğru ismi ile bir kitap haline getirilebilir. Özgür Kürdistan için de bu güne PKK 10. KONGRE BELGELERİ 37
kadar söylediklerimden yararlanarak Özgür Kürdistan isimli bir kitap haline getirirsiniz. Yani iki kitap istiyorum. ``Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bütün kültürlerin demokratik bir &290;ekilde varlığını ve kendini ifade etmesini kabul eder.´´ Bu cümleyi anayasaya koysunlar, iki ay içinde PKK silahı bırakır, gizli örgütlenmeler de biter. Ondan sonraki a&290;ama demokratik yasalarla düzenlenir. Bütün bu sıkı&290;mı&290;lığı açacak somut çözüm önerisini ben yapıyorum. Ortadoğu için de demokratik komünalizmi bir model olarak önerdim. Ben komünal demokratım. Komünal demokrasi grup demokrasisidir, grupların temsil edildiği demokrasidir. Komünal demokratlığın içerisinde toplumun her öğesi var, içinde birey de var. Aslında önerdiğim bu sistem evrensel bir sistemdir. ABD&8223;nin dayatmasına kar&290;ı alternatif bu sistem olabilir. Ben KCK sistemini en makul ve tek çözüm yolu olduğunu bildiğim için geli&290;tirdim. Kongra Neteweya Gel&8223;i bu bağlamda önermi&290;tim. Bunu tüm Kürdistanlılara ve Türkiye&8223;ye öneriyorum. Aksi takdirde Türkiye parçalanmaya gidecek. Bugün gelinen noktada da demokratik cumhuriyet tek çıkı&290; yoludur. Bizim çözüm olarak öngördüğümüz &290;ey öz olarak &290;udur: Kürtler ya&290;adıkları ülkelerin sınırlarına dokunmadan bütünlük içerisinde kültürel haklarına sahip olacaklardır. Kendi kültür ve dillerine göre kendilerini ifade edebileceklerdir. Siyasal olarak örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldırılacaktır. Kürtler, Çerkezler ve diğer grupların kendi sorunlarını çözme, kamuoyunun gündemine getirme amaçlı komünleri olur. Bunun dı&290;ında çevre sorunları için, cinsiyet sorunları için komünler olu&290;turulabilir. Ve en üstte de bütün bunların yer aldığı bir konfederasyon olur. Türkiye`de Demokratik Seçeneğin Netle&290;tirilmesi Gerekir Türkiye&8223;de güçlü bir demokratik seçeneğe ihtiyaç vardır. Bu temelde benim çözüm önerim, anti-tekel, anti-hegemonik, barı&290;çıl ve demokratik temelde geli&290;ecek, toplumun her kesiminin, küçük ölçekli i&290;yeri temsilcilerinin dahi içinde yer alacağı demokratik siyasettir. Aynı çatı altında barı&290; ve demokrasi temelinde bir araya gelinmesidir. Buna koalisyon mu dersiniz, ittifak mı dersiniz, bu çok önemli değil. Önemli olan demokratik çözümün geli&290;mesidir. Demokratik çözüm, demokratik siyasetin öğrenilmesiyle gerçekle&290;ir. Ben bu nedenle derhal Hakkâri&8223;den Edirne&8223;ye kadar her yerde demokratik siyaset akademilerinin kurulması gerektiğini söylemi&290;tim. Demokratik siyaset akademisiyle birlikte bireyin demokratikle&290;mesini, bireyin demokratikle&290;mesi de toplumun demokratikle&290;mesini getirecektir. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 38
Demokratik seçeneğin netle&290;tirilmesi gerekir. Bunun için çatı partisi çalı&290;maları hızlanmalı. Türkiyeli tüm çevrelerin kendisini içinde temsil edeceği bir yapı &290;eklinde olmalı. Ben daha önce Brüksel, Belçika&8223;da Demokratik Uluslar Konfederasyonu demi&290;tim. Ben yine Demokratik Siyaset ve Kültür Akademisi demi&290;tim. Bu tür çalı&290;malar demokratik duru&290;un geli&290;mesi ve benim dü&290;üncelerimin, savunmalarımın konu&290;ulup tartı&290;ılması için önemlidir. Bu konfederasyon, &288;stanbul&8223;da da olabilir veya hem &288;stanbul hem Brüksel&8223;de olabilir. Bu konfederasyonlar, içlerini doldurabilirler. Bu çalı&290;malar benim savunmalarımın pratiğe geçirilmesidir. Savunmalarımdan herkes faydalanabilir, devlet de faydalanabilir, Avrupa da faydalanabilir. &288;ran, Irak ve Suriye&8223;de demokratik mücadelelerini geli&290;tirerek güçlendirmeliler. Türkiye&8223;de benim dü&290;üncelerimin, savunmalarımın yer aldığı Demokratik Uygarlık isminde bir dergi çıkabilir. Dergi dört ayda bir de olabilir. Ama önemli olan benim dü&290;üncelerimin, görü&290;lerimin insanlara anlatılması ve ula&290;tırılmasıdır. Çatı partisine engel olanlar ku&290;kulu ki&290;ilerdir. Çatı partisine özgünlüklerini koruyarak gelebilirler. Ben kendilerini feshetsinler gelsinler demiyorum. Herkes kendi özgünlüğünü koruyarak gelebilir; partilerini, derneklerini olduğu gibi koruyarak gelebilirler. Önemli olan demokrasi ve barı&290; için ortak bir tavırla mücadele etmektir. Demokrasi ve barı&290;ın geli&290;mesi sol aydın ve yazar çevreler için bir görevdir. Topluma azıcık da olsa saygıları varsa bunun için mücadele etmeliler. Çatı partisi olmasa bile Demokratik Koordinasyon Kurulu olarak da çalı&290;malarını yürütebilirler. &288;sim çok önemli değil, önemli olan içerik ve mücadele etmektir. Bu çatı partisi her &290;ehirde ortak propaganda, ortak çalı&290;ma, ortak toplantı yapabilir. Kent Meclisleri olu&290;turabilirler. Geçen sekiz yıllık süre iyi değerlendirilseydi, &290;imdi çok daha iyi bir konuma gelinmi&290; olurdu. Akademileri de bu amaçla önermi&290;tim. Kadınlar için Demokratik Siyaset ve Kültür Akademisi önermi&290;tim. Gençlik için, diğerleri için de önermi&290;tim. Bütün bunların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Akademilerde sürekli bir araya gelip tartı&290;sınlar, hiçbir &290;ey olmazsa bile zihinleri açılır. Siyasetçiler buralardan çıkar. Akademi eğitimi normal devlet okullarındaki eğitime benzemez. Açık toplum denilen olay da budur.
Türkiye&8223;de Demokratik Cumhuriyet Kongresi etrafında barı&290; için bir hareket geli&290;tirilebilir. Anti-tekel, demokrasi ve barı&290; ilkeleri etrafında bir hareket geli&290;ebilir. Türkiye&8223;deki Sol Hareketi küresel sermayenin ku&290;atmasını çözemiyor, emekçilerin sorunlarını çözemiyor. Demokratik Cumhuriyet Kongresi etrafında sol, demokrat çevreler, aydınlar, geni&290; çevreler yer alırlarsa Türkiye&8223;deki i&290;sizlik azalır, maa&290; artarlar, barı&290; geli&290;ir, Türkiye&8223;de zulüm durur. Ben biter demiyorum, hepsi çözülür demiyorum, ama bunlar yüzde PKK 10. KONGRE BELGELERİ 39
onu a&290;ıp yüzde yirmi oy alırsa zulmü be&290; kattan iki kata indirir. Bunlar, bu hareket, programatik bir çerçeve belirleseler ve ona göre de çalı&290;ırsa, Kürt sorunu genelde Türkiye sorunu çözümünde mesafe alınır. Türkiye&8223;de demokrasi de barı&290; da geli&290;ir. Ben iki siyaseti önermi&290;tim. Biri Ankara&8223;da demokratik güçlerin, her kesimin içinde yer alabileceği bir siyaset tarzıdır. &288;kincisi de Diyarbakır&8223;daki siyaset örgütlenmesidir. Benim çözüm paradigmam dört ayaktan olu&290;uyor: Kent Meclisleri, Demokratik Siyaset Akademisi, Demokratik Toplum Kongresi ve Kooperatifler Hareketi. Bunların birincisi olan Demokratik Siyaset Akademisini açıklıyorum: Ben iki Akademi önermi&290;tim: Birincisi Diyarbakır&8223;da Demokratik Siyaset Akademisi, Urfa&8223;da da Demokratik Siyaset ve &288;lahiyat Akademisi. Urfa peygamberler diyarıdır. Biliyorum, Urfa halkı inançlıdır, din doğru öğrenilmelidir. Bunun için bir &288;lahiyat Akademisi öneriyorum. Zaten üniversitelerimiz yok. Üniversiteler bu i&290;i yapmıyor. Din nedir? Gerçek din(ler) ara&290;tırılsın. Günümüze kadar kaç peygamber gelmi&290;, nerelere gelmi&290;, bunlar ara&290;tırılmalıdır. Ben de dini ta Hz. &288;brahim&8223;den alıp günümüze kadar getiriyorum, çözümleme yapıyorum, ara&290;tırıyorum. Akademi için büyük bir yer gerekmez, ağaçlı küçük bir bahçe bile yetebilir. Buradan yeti&290;ecek insanların zihnini demokratikle&290;tirmek gerekiyor. Her &290;eyden önce bir &290;eyi zihinde bitirmek lazım. Beyin vücudu idare ediyor. Bir &290;eyi zihinde bitiremezsen, vücudunda cinselliği dahi idare edemezsin. Bundan dolayı önce demokratik kültürü zihinlerde yerle&290;tirmek gerekiyor. Ortadoğu&8223;da eksik olan demokratik kültürdür. Avrupa&8223;nın ileri gitmesinin sebebi budur. Bunlarda muazzam bir tecrübe vardır. Dersim için demokratik siyaset için çalı&290;malar yürütülebilir. Hemen ismini koyarak belirtiyorum: Alevi kültürü için Dersim&8223;de Demokratik Siyaset ve Alevi Kültürü Akademisi kurulabilir. Alevilik konusunda da hemen &290;unu belirteyim: Aleviliği bu kadar dejenere edeceklerine, bu kadar bölüp parçalara ayıracaklarına Aleviliği doğru dürüst ara&290;tırabilirler. Bu konuda çalı&290;malar yapılabilir.
Genelde siyaset, özelde ise demokratik siyasetin yapılabilmesi için siyaset akademilerinin kurulması &290;arttır. Her yerde Orhan Doğan Demokratik Siyaset Akademisi açılmalıdır. Bu akademilerde halk, demokratik siyaset konusunda eğitilmelidir. Demokrasinin geli&290;mesini, demokratik siyasetin güçlenmesini istiyorlarsa bu okullar &290;art. Bu akademiler herkes için gereklidir. Benden ziyade herkes için, sizin için gereklidir. Gençler için gereklidir, kadınlar için gereklidir. Siz siyaseti bilmezseniz, bu oyunları nasıl anlayabilirsiniz. Ben aydınlanmı&290; bir insanım, en azından bilimi biliyorum. Siz daha çok gençsiniz; bunları PKK 10. KONGRE BELGELERİ 40
bilmezseniz, farkına varmadan sizi bitirirler, geleceğinizi karartırlar. Siyaset felsefesini anlayabilmeniz için bu okul &290;arttır. Sekiz yıl önce bir görü&290;mede 2000&8223;de siyaset akademisini önermi&290;tim. Ben o zaman onlara da kızmı&290;tım. Eğer geli&290;mek istiyorsanız, ba&290;arılı olunmak isteniyorsa, bunu açmanız &290;art demi&290;tim. Ben, siyaseti, siyaset felsefesini biliyorum, bu nedenle bu kadar güçlü durabildim. Her &290;eyi benden bekliyorsunuz. Siz de beni anlamıyorsunuz, çok uyanık, dikkatli olmak zorundasınız, çok zeki hareket etmelisiniz. Dü&290;üncelerim halkla iyi payla&290;ılmalı, halka iyi anlatılmalı. Güçlü durabilmek ve ba&290;arılı olabilmek için siyaset felsefesini bilmeniz, iyi anlamanız gerekiyor. Ben bo&290;una bunları önermiyorum. Eğer bunları yapmıyorlarsa beni kandırıyorlar demektir. Aslında beni değil, kendilerini kandırıyorlar; beni kimse kandıramaz, ben çocuk değilim, iyi tanıyorum. Yapamıyorlarsa kendilerini ve halkı kandırıyorlar demektir. Ben halkın kandırılmasını kabul etmem ve buna izin vermem. Devlet bile artık beni ciddiye alıyor, bunlar beni ciddiye almıyorlar mı? Kimseyi kandırmasınlar. Diğer partilerin bile MHP&8223;nin, CHP&8223;nin, AKP&8223;nin siyaset okulları var. Bu yasal bir &290;eydir. DTP de bunu geli&290;tirmeli. Demokratik siyaset, sava&290;ın önüne geçmek, demokratik bir çözüm için gerekiyor. Herkes demokratik siyaseti iyi öğrenmelidir, iyi anlamalıdır. Demokratik bir çözümün yolu, Kürt-Türk sava&290;ının önüne geçmenin yolu siyaset sanatını doğru icra etmekten geçer. Demokratik siyaset değil de sava&290; mı istiyorlar? Zaten be&290; yüz bin ki&290;ilik bir orduyu Kürtlerin üzerine sürüyorlar. Ben hayatımın geri kalanını cezaevinde geçiririm, bu benim için sorun değil. Zaten önemli olan fikirlerimdir, hatta ölümüm daha da güçlendirebilir. Bu oyunların önüne ancak bu &290;ekilde geçilebilir. Kürtleri kandıramazlar. Yalçın Küçük, ``Apo siyaseti biliyor ama parası yok´´ diyor. Doğrudur, benim param yok, ama benim onurum var, benim arkamda Kürt halkının onuru var, milyonlarca Kürt halkı var. Kimin kazanacağını, paranın mı, onurun mu kazanacağını göreceğiz, bakalım ben mi kazanacağım, onlar mı kazanacak? Paradigmanın ikinci ayağını Kent Konseyleri olu&290;turuyor. Bunu hemen hayata geçirmeleri barı&290; için önemli olacaktır. Sadece Kürtler için değil, Türkiye &290;ehirlerinde Kent Konseyleri, Kent Meclisleri çok hızlı bir &290;ekilde olu&290;turulursa iyi olur. Sayısı iki yüz mü, üç yüz mü olur, bilmiyorum; kentin büyüklüğüne göre kendileri belirlerler. Her çevreden, her kesimden insanı kapsamalı. Bir nevi kentin vicdanı ve aklı olur. Bu meclisler aynı zamanda demokratik temelde Türkiye&8223;nin olu&290;umuna da katkı sunar.
Eğer tabandan bir demokratik komünalizm örgütlenmesi gerçekle&290;tirilebilirse ba&290;arı sağlanabilir. Yerel seçimlerde kaybedilse bile ona alternatif her ilde Kent Meclisleri kalabilir. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 41
Kent meclislerinde her kesimden insan kendisini ifade edebilir. Bu &290;ehir meclislerine Doğru Yol&8223;dan, hatta MHP&8223;den temsilciler de katılabilir. Bunu &290;unun için söylüyorum: Örneğin Batı &290;ehirlerinde Sakarya&8223;da bir gece mi düzenlenecek? Burada içinde Kürt temsilcinin de bulunduğu &289;ehir Meclisi bu konuda toplumsal barı&290; için bir karar verecek ve toplumsal bir sorun çıkmayacak. Bu meclisler aracılığıyla kentlerin sorunlarının tartı&290;ıldığı ortamlar yaratılabilir. Kürt meselesi burada tartı&290;ılabilir ve çözüm de buradan çıkacaktır. Bunun gerçekle&290;mesi, milliyetçiliği keser, milliyetçiliği kırar. Üçüncüsü, Demokratik Toplum Kongresi&8223;dir. Demokratik Toplum Kongresi yirmi, otuz komisyonla çalı&290;abilir. Komisyonlara uzman ki&290;iler seçilir. Bu komisyonlar sivil toplum tarzıyla çalı&290;abilirler. Bu çalı&290;malara gönüllü, arzulu, co&290;kulu ki&290;iler katılmalıdır. Demokratik Cumhuriyet Kongresi çalı&290;maları yapılmalıdır. Demokratik Toplum Kongresi ve Demokratik Cumhuriyet Kongresi paralel ve koordineli çalı&290;malar yürütebilir. &289;imdi paradigmanın dördüncü ayağını açıklıyorum: Kooperatifler hareketi. Kooperatifler üzerinden toplumun ekonomik ihtiyaçları kar&290;ılanır. Kırsal kesimde özellikle tarım komünleri örgütlenmeli. Yani birkaç ki&290;iye ait arazi birle&290;tirilir, burada organik tarım yapılır. 200&8211;300 dönüm arazi birle&290;tirilir. Bunu ben idealist arkada&290;lara öneriyorum, kırsal kesime giderek tarım komünlerini hayata geçirebilirler. Daha iyi anla&290;ılması için söylüyorum: Ben olsam bir arazide tarımcılık yaparak deği&290;ik &290;eyler üretirim, organik tarım yaparım. Bu komünleri geli&290;tirebilirsiniz. Yahudilerin kooperatifçiliği ve tarımcılığı ne kadar iyi anladıklarını ve nasıl örgütlediklerini kibbutz örneklerinde görebilirsiniz. Tarım Yahudilerin en büyük ekonomik kaynaklarıdır. Bunları ifade ediyor olmam anti-Semitist olduğumu göstermez. Ben anti-Semitist değilim. PKK Kararını, Yöntemini, Eylem Çizgisini Kendisi Belirler PJAK kendi savunma hattını güçlendirsin, kendini korusun. &288;ran için tehlikeler var. &288;ran Japonyala&290;abilir, nükleer tehlikeyle kar&290;ı kar&290;ıya kalabilir. PJAK, eğer &288;ran Devleti diyalog yolunu açarsa, demokratik uzla&290;ı çerçevesinde görü&290;sün. Ama onlara kar&290;ı saldırı olursa da kendilerini sonuna kadar savunacaklardır. PJAK eski tarz PKK gibi sava&290;masın. PJAK da PKK gibi muazzam büyüyebilir. PJAK&8223;a &288;ran&8223;dan çığ gibi katılım gerçekle&290;ebilir. Kadrolarını kendileri olu&290;tursunlar. PKK&8223;nin komutanlarının tecrübelerinden yararlanabilirler, ancak esas itibariyle bağımsız bir örgüttür ve bağımsızlıklarını korusunlar. &288;ran için Demokratik Federalizm Partisi olu&290;turulabilir. Pasdarlara güvenmesinler. Pasdarların tarzı güvenilmezdir, o konuda uyanık olsunlar. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 42
Güney&8223;deki silahlı güçler Irak&8223;taki halkımızın savunması içindir. PÇDK, demokratik çalı&290;malarını sürdürmelidir. PÇDK&8223;nin orada silahlı güçleri var. Bu güçlerini korusunlar. KDP ve YNK ile iyi ili&290;kiler geli&290;tirmeye devam etsinler, onlarla çatı&290;masınlar, ama bağımsızlıklarını korusunlar, onların paralarına ve silahlarına teslim olmasınlar. PÇDK Irak için Demokratik Federalizm Partisi olu&290;turabilir. Irak&8223;taki bütün kesimler, bütün dostlar bu çalı&290;mada yer alabilir. Benim burada belirttiğim Demokratik Toplum Projem PÇDK onlar için de geçerlidir, kendi ko&290;ullarına bu projeyi uyarlayabilirler. Yine DTP için söylediğim Akademi&8223;yi onlar için de söylüyorum. Çalı&290;malarını güçlendirip derinle&290;tirebilirler. Kendilerine ba&290;arılar diliyorum. Suriye için de Demokratik Toplum Partisini öneriyorum. Bu çalı&290;malar dost ve yurtsever çevrelerle görü&290;ülerek örgütlenebilir. Suriye&8223;deki halkımız yalnız bırakılmamalıdır. Oradaki parti iyi örgütlenmelidir. Devlet seçimlere girmelerine olanak tanırsa girsinler. Aksi taktirde onlar da demokratik hakları için mücadelelerini yükselteceklerdir. Hepsini selamlıyor, mücadelelerinde ba&290;arılar diliyorum. Avrupa&8223;da çalı&290;malar devam ediyordur. Savunmalarımın uluslararası bir niteliği vardır, tüm alanlar için yararlanabilirler. Brüksel&8223;de Demokratik Uluslar Konfederasyonu veya derneği çalı&290;maları yürütülebilir. Bu çalı&290;mada tüm kesimler, tüm uluslar kendini ifade edebilir, içinde yer alabilir. Benim ulus kavramım bildiğiniz manada bir ulus kavramı değil, daha geni&290; bir kavramdır. Ben kadınları da, çevrecileri de ulus olarak değerlendiriyorum, bu olu&290;umda yer alarak kendilerini ifade edebilirler. Bu konfederasyonda devletle&290;meyen uluslar yer alabilir. Bu cemiyetin çalı&290;malarını yanı sıra yine Brüksel&8223;de Demokratik Siyaset ve Kültür Akademisi kurarak savunmalarımdan yararlanabilirler. Ayrıca çalı&290;maların ve benim dü&290;üncelerimin geni&290; bir çevreye ula&290;abilmesi için Demokratik Modernite veya Demokratik Uygarlık isminde bir dergi çıkartabilirler. Bu dergiyi farklı dillerde yayınlayabilirler. Örneğin Arapçaya çevirebilirler, &288;ngilizceye çevirebilirler. Bu dergi üç ayda bir yayınlanabilir. Kürtler öyle akılsız değiller. Özgürlüğü biliyorlar artık. Ben özgürlük alanındaki bo&290;luğu ve önemi bildiğim için özellikle kadın ve gençlik alanında müthi&290; bir ki&290;ilik yaratımına önem verdim. Bu konuda çok yoğunla&290;tım. Ve çok önemli bir düzeye ve geri dönülemeyecek bir noktaya geldik. Kürtler artık özgürlüğü bırakmazlar. Bu öyle parayla kıyaslanabilecek bir durum ve kavram değildir.
Gençler paraya, pula, kapitalizme heves etmesinler. Kendilerini bu ili&290;kilerden kurtarsınlar. Ben bu konuyu savunmalarımda derinliğine açtım, okuyabilirler. Gençler &288;srail&8223;deki Kibutzlar benzeri tarım kooperatifleri geli&290;tirsinler. &288;srailliler uyanıktır. Tarım i&290;ini PKK 10. KONGRE BELGELERİ 43
iyi biliyorlar. &288;dealist gençler buna benzer &290;eyleri geli&290;tirebilirler. Bunu kendi kongrelerinde de mesaj halinde okuyabilirler. Gençlik akademisi çok önemlidir. Akademi ciddi ve demokratik olmalı, demokratik ilkeler çerçevesinde çalı&290;malarını yürütebilirler. Gençlik zaten hareket halindedir. Sürekli eylem yapıyor ve katılıyordur. Siz gençler ara&290;tırma yapabilirsiniz. Ben gerçekten gençleri de severim. En çok gençler özgürlük için mücadele etmeliler. Gelecekleri söz konusudur. Gençlere selamlarımı gönderiyorum. Ba&290;arılar diliyorum. Kadın Özgürle&290;meden Toplum Özgürle&290;emez Ben kadınları kavrıyorum. Beni takip ettiklerini biliyorum. Kendilerine güvensinler, kendilerini yeterli görebilirler. Erkeklerden de çok &290;ey ummamak gerekir. Kendini feodal ki&290;ilikten, ili&290;kilerden arındırmamı&290;, kurtaramamı&290; her ki&290;iye, ki&290;ilere -bu ben olsam dahi- yakla&290;mayın, bu ki&290;ilerden uzak durun. Bir erkek kendini bu feodal ili&290;kilerden, ki&290;ilikten arındırmı&290;sa, sizi anlamaya dayalı, yol arkada&290;lığına dayalı kendini geli&290;tirmi&290;se, o erkeği kabul edebilirsiniz, sevebilirsiniz. Bu sevgiye kimi Peygamber sevgisi, kimi Tanrı sevgisi diyor. Kadın be&290; bin yıldır kölele&290;tirilmi&290;tir. Yerle&290;ik hiyerar&290;ik düzene geçildiğinden beri kadın köle durumuna getirilmi&290;tir. Kadınların özgürlükleri ellerinden alındı. Ben ilk ve son sömürge ulus kadınlar diyorum. Ben, feminizm konusuna böyle yakla&290;ıyorum. Özgürle&290;mek için felsefeyi bilmek gerekiyor, tarihi bilmek gerekiyor. Be&290; bin yıldır kadınların tarihen üzeri silinmi&290;tir. Gerçek manada bir avukat, bir hukukçuluk yapmak için de tarihi ve felsefeyi bilmek gerekiyor. Yasalar biliniyor. Ben kadınlara yasalara aykırı davranın demiyorum, ama bunları da gözeterek demokratik duru&290;u göstermek lazım. Bu konuda demokratik duru&290;unu göstermeli, demokratik eylemliliklerini geli&290;tirmelidirler. Bu sorunları a&290;mak kolay değil. Ben hep söylüyorum; kendini yakmak, bu sorunları a&290;ıp özgürle&290;mekten daha kolaydır. Ben bu konuda onlarca kitap yazdım. Kadınları anlamaya, kavramaya çalı&290;tım. Bu konuda ısrarlıyım, bu konuda iddialıyım. Ben erkekler için de söylüyorum; namuslu erkek, birazcık namusu ve onuru varsa kadını anlamaya, dinlemeye çalı&290;ır.
Onlarca yıldır mücadele ediyorlar, sonra birbirlerini kaçırıyorlar. Görüyorsunuz i&290;te, PKK içerisinden de kaçıp gidenler oldu. Hatta karde&290; bile gitti. Onlarca yıl mücadele ediyorlar, sonra canları sıkılıyor, paralı birine kaçıp gidiyorlar. Bunu &8222;a&290;k&8223; adına yapıyorlar. Ben kaç zamandır a&290;ka cevap arıyorum. Vardığım sonuç &290;udur: A&290;k e&290;ittir ihanet. A&290;k ya&290;adıklarını zannediyorlar, ama ya&290;adıkları &290;ey a&290;k değil. Gerçek a&290;kı ya&290;amak o kadar kolay değil. Bu benim de ba&290;ımdan geçmi&290;ti. Sonuçlarını biliyorsunuz, kolay olsaydı ben ya&290;ardım. A&290;k ya&290;adık diye kendilerini kandırıyorlar. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 44
Ben &289;am&8223;dayken kızlara da söylüyordum: Ben kendime güveniyorum. Benim özgürlük iddiam, a&290;k iddiam büyük. Ben gerçek a&290;kı ya&290;ayabileceğime inanıyorum. Bu konuda yetenekliyim. ``Siz de kendinize güveniyor musunuz, bu konuda iddialı mısınız, benim a&290;k anlayı&290;ımı kaldırabilecek misiniz?´´ diye soruyordum. Ama görüyorum ki, bu konuda yeterli değiller. Bu konuda iddialı olmadıkları için de kaçıp gidiyorlar. &288;&290;te onlarca yıl mücadele ediyorlar, sonra sıkılınca paralı birini bulup pe&290;inden gidiyorlar. Ben bunların arkalarından sadece gülüyorum, çünkü kendilerine yapıyorlar, kendi özgürlük iddialarından vazgeçiyorlar. Erkek fiziki olarak kadından güçlü olabilir, ama kadın kendi me&290;ru savunmasını güçlendirmeli. Ben silah alıp sizi koruyamam ki, her zaman yanınızda olamam. Me&290;ru savunma sadece kadın için değil, herkes için geçerlidir. Ben me&290;ru savunmayı da savunmalarımda açtım. Kadınlar kendi savunmalarını yapmalıdırlar. Artık sokakta bile yürüyemiyorsunuz. Evleniyorlar, her gün tecavüze uğruyorlar. Kendinizi koruyamazsınız, bunları anlayamazsanız, avukat olmanız bile yeterli değildir. Erkek isterse bir günde kadının ha&290;atını çıkartabilir. Bunları görüp özgürlük mücadelelerini derinle&290;tirmelidirler. Derinle&290;me düzeyleri, yoğunla&290;maları iyi; ama önemli olan bu dü&290;ündüklerini kendi ya&290;amlarında hayata geçirebilmeleridir. Bu söylediklerini hayata geçirdikleri oranda özgürlük mücadelesi yolunda ilerleyebileceklerdir. Kadınlar için Özgür Kadın Demokratik Siyaset Akademisi&8223;ni kursunlar. Bu akademi üzerinden kadın bilincini geli&290;tirerek onlarca kadını eğitmeliler. &288;limcilik (bilimcilik), dincilik, cinsiyetçilik ve milliyetçilik, bu dördünü de tehlikeli görüyorum, bunlardan uzak dursunlar. Cinsiyetçilik temelinde değil, özgürlük temelinde yapacakları çok &290;ey var. Cinsiyetçilik, iktidarcılıktır. Cins temelli her &290;ey iktidardır. Cins kavramının olduğu her yerde iktidar vardır. Cinslerin biyolojik olduğunu söylüyorlar. Hayır, cinsiyet, öğretilen bir &290;eydir. Ben bunu savunmalarımda geni&290;çe açıkladım. Ben savunmalarımda milliyetçilik, dincilik ve bilimciliği (pozitivizm) de değerlendiriyorum. Bunlar tehlikeli anlayı&290;lardır. Bunlardan uzak durmak gerekiyor. &288;&290;te Anayasa Mahkemesi kararlarını görüyorsunuz; ``din odağı olmak´´ diyorlar. Laisizm, dincilik, milliyetçilik, bilimcilik (pozitivizm) siyasal iktidardır. Türkiye&8223;de hiçbir &290;ey ifade etmiyor, içi bo&290;tur.
Dört ideoloji var: Milliyetçilik, dincilik, cinsiyetçilik ve bilimcilik. Bu dört ideoloji de tehlikelidir. Bu dört ideolojide iktidar hırsı var, dördü de iktidarı amaçlamaktadır. &288;ktidarı ele geçirince her &290;eye sahip olacağını dü&290;ünürler. Milliyetçilik adına halklar birbirini boğazlıyor. Menfaatleri uğruna halkları çatı&290;tırıyorlar. Din adına mezhep çatı&290;maları ya&290;anıyor. Cinsiyetçilik adına kadın zorla bağımlı hale getiriliyor. Kadına zorla sahip olmakla iktidar PKK 10. KONGRE BELGELERİ 45
olunmaya çalı&290;ılıyor. Kadın iktidarın nesnesi haline getiriliyor. Cinsiyetçilik ideolojisi ile kadın tamamen tahakküm altına alınıyor. Sonuncusu olan bilimcilik de çok tehlikelidir. Bilim adına hareket ettiklerini söyleyenlerin yarattıkları tehlikeler ve sonuçlar ortadadır. Bu gidi&290;le dünyanın yok olması için büyük sınıf sava&290;larına gerek kalmayacak. Dünyada bilim adına yapılan tahribatlarla dünyanın daha ne kadar ya&290;ayacağı da artık belli değil. On yıl sonra ne tür devasa sorunlarla kar&290;ıla&290;acağımızı bilim adamları bile bilmiyor. Savunmalarım okunduktan sonra kadınlara ili&290;kin sorulacak sorular olabilir. Ben Kürtlerin namus kavramının ne demek olduğunu iyi biliyorum. Nasıl bir namus? Bu önemli bir sorudur. Namusları için adam öldürüyorlar, namus için cinayet i&290;liyorlar. Bu cinayetleri din adına, töre adına yapıyorlar. Namusları için yapamayacakları bir &290;ey olmadığını söylüyorlar. Hiç unutmam, annemle küçükken namus üzerine konu&290;mu&290;tuk. Ben bu konu&290;mayı hiç unutmam. Ta o zamandan beridir ben namus kavramı üzerine yoğunla&290;ıyorum. Nasıl bir namus sorusuna cevap arıyorum. Ben bu konuları savunmalarımda da daha derin açtım. Kadın sorununu daha önce de yazmı&290;tım, kadını kavramaya anlamaya çalı&290;an biriyim. Kadınlar bu kavramı çok yoğun tartı&290;malı. Nasıl bir namus, nasıl bir kadın sorularına cevap aramalı. Kürtlerin namustan ne anladığını ben çok iyi biliyorum. Kürtlerin namus durumu ortadadır. Kürtler üzerinde birçok oyunlar oynanıyor. Bunları iyi görmek gerekiyor. Doğru ve gerçek namus anlayı&290;ı, özgürlük için mücadeleden geçer. Bu konuda üç be&290; ki&290;i doğru bir özgürlük anlayı&290;ıyla mücadele etse onlarca kadını arkasından götürecektir. Mücadeleleri güçlenecektir. Toplanmak, konu&290;mak yeterli değil, pratik olmayınca, kadınlar eğitilmedikçe, bilinçlenmedikçe, bunlar fazla anlam ifade etmez. Ben bunlar yapılmasın demiyorum, ama önemli olan özgürle&290;meye yoğunla&290;maları ve özgürle&290;meleridir. Ben daha önce de akademiyi söylemi&290;tim. Akademide onlarca kadın eğitilebilir, kadınlar bilinçlendirilebilir. Cezaevinden çıkan arkada&290;lar kadınların eğitimleriyle ilgilenebilir. Kadınlar kültür ve sanat faaliyetlerine önem vermeli, kendilerini geli&290;tirmeli, her alanda spor yapmalı, spor takımları kurmalı, kendilerini bedensel olarak güçlendirmeliler. Fiziksel ve ruhsal geli&290;meleri önemlidir.
Finans kapitale kar&290;ı anti-tekel bir anlayı&290;la örgütlenilebilir. Kadınlar da bu örgütlenme içerisinde yer alabilir, almalıdır. Kadın özgürlüğü çok önemli, kadın özgürle&290;meden toplum özgürle&290;emez. Özgürlük temelinde çalı&290;malarına devam etsinler. Legal Kürt mücadelesinin geldiği noktada tıkanma falan ya&290;anmıyor. Sorun bunların ki&290;ilikleridir. Ki&290;ilik yoktur. Ki&290;ilik olsun, bir ki&290;i bile yeter, bana bir ki&290;i bile yeter. Ki&290;ilik olduktan sonra üç be&290; ki&290;i bile PKK 10. KONGRE BELGELERİ 46
bu i&290;i iyi yürütür, iyi bir yere getirir. Sorun ki&290;ilik ve özgürlük sorunudur, özgürlüğe yoğunla&290;amama sorunudur. Bu kadınlar için de böyledir. Toplumumuzdaki evliliklerin yüzde doksan-doksan be&290;i günlük tecavüz kültürüdür. Marks, ``Din afyondur´´ diyordu, ben de ``cinsellik afyondur´´ diyorum. &288;&290;te bazıları, Osman dayanamadı, bir kadın için mücadelesini terk etti. &289;. Sakık da öyleydi. Ben kızlarla bu konuyu çok tartı&290;tım, hatta onları yanıma aldım, aylarca onlarla bu konuyu tartı&290;tım. Daha sonra &289;emdin alçağı bunu yanlı&290; yorumladı. Özgürle&290;me olmadan hiçbir &290;ey olmaz. Buna a&290;k da diyorlar. Yanlı&290; anla&290;ılmasın, a&290;kı küçümsemiyorum. Kaldı ki, a&290;k büyük bir &290;eydir, o kadar kolay değildir. Ortaçağda Kerem ile Aslı, Ferhat ile &289;irin gibi a&290;k öyküleri ortada. Ferhat kırk yıl boyunca dağı deliyor, yine de a&290;ka kavu&290;amıyor. A&290;k kolay bir &290;ey olsaydı ortaçağda ba&290;arılabilirdi. Kaldı ki a&290;k &290;imdi daha da zordur. Medya a&290;kı daha da ağırla&290;tırdı. Ben kızlara &290;unu söylüyorum: Özgürlüğü mü tercih edersiniz, tecavüz kültürünü mü? Kızlara, beyninizi bir erkeğe takarak özgürle&290;emezsiniz diyorum. Aynı &290;eyi erkekler için de söylüyorum. Kendinizi bir kadından kurtaramazsanız özgürle&290;emezsiniz, hiçbir &290;ey elde edemezsiniz, ba&290;aramazsınız. Beyinleriniz özgürlüğe odaklanmadığı sürece bunu gerçekle&290;tiremezsiniz. Basında Ali ve Dicle&8223;nin kaçıp KDP&8223;ye gittiklerine dair haberler çıktı. Önemli değil. Avrupa&8223;nın, dı&290; ülkelerin bu gidi&290;lerle ilgili durumunu iyi değerlendirmek gerekiyor. Kaçıp gidenler hangi vaatler üzerinden, somut olarak ne için gidiyorlar? KDP&8223;nin, Almanya&8223;nın ve Avrupa ülkelerinin somut vaatleri ne? Somut vaatler para mı, kadın mı? Bunları bilmek istiyorum, somut veriler istiyorum. Bunları iyi ara&290;tırmak gerekiyor. Bu konuda Selim Çürükkaya, Sakık&8223;ın durumunu iyi analiz etmek gerekiyor. Bir kadın uğruna, bir erkek uğruna her &290;eyini bırakıp gidiyorlar. Halkımızın bunları bilmesi gerekiyor. Onlarca yıl mücadele ediyorsun ve bunları yapıyorsun. Bana bağlı olduklarını ifade ediyorlar. Bana bağlılık öyle basit, sıradan eylemlerle olmaz. Onlarca yıllık mücadelelerine denk bir eylemle bunu yapmalılar. Bana bağlılık yürekten olmalı ve beni anlamaktan geçer. Beni anlayıp buna göre siyaset yapmak gerekir. Benden daha kararlı, daha kahraman olanlar da var. Yol arkada&290;lığına, anlamaya dayalı sevgi anlamlıdır. Kadınlar bunu ba&290;arabilirlerse o zaman kadın olarak da, tanrıça olarak da, a&290;k öğesi olarak da, insan olarak da sevilebilir. Halk Savunma Birlikleri Klasik Gerilla Veya Ulusal Kurtulu&290; Ordusu Değildir
Demokrasiler için diğer önemli bir eylem sorunu da me&290;ru savunma durumunda nasıl davranılacağına ili&290;kindir. Me&290;ru savunma ancak i&290;gal ko&290;ullarında anlam kazanır. Bir halkın PKK 10. KONGRE BELGELERİ 47
üzerinde i&290;galci, sömürgeci veya daha deği&290;ik baskıcı bir sistem kurulduğunda i&290;gal var demektir. &288;&290;gali tek ba&290;ına yabancı bir güç yapabildiği gibi, bazen yarı yarıya yerli i&290;birlikçilerle birlikte de yapabilir. Bu durumda savunma görevi ortaya çıkar. Hedef i&290;gali kaldırmak, demokrasiyi kurmaktır. Fakat yabancı olgu devrede olduğundan, savunmaya me&290;ru, ulusal demokratik savunma demek daha doğru bir yakla&290;ımdır. Bu ko&290;ullarda yine ayaklanma ve sava&290; ko&290;ulları doğmu&290;tur. Yine de klasik ulusal kurtulu&290; sava&290;ı esas alınmaz. Ulusal boyut olsa bile, çağın özellikleri gereği geni&290; demokratik bütünlükler uğruna savunma sava&290;ı demek daha uygundur. Bu tür ayaklanma ve sava&290;lar &290;ehir ve kırsal alanda ya tek ya da birlikte geli&290;ebilir. Ulusal nitelikte bile olsa, tepede ortak hareket eden i&290;galciler ve i&290;birlikçilerine kar&290;ı halkların da i&290;birliği içinde demokratik bütünlük için sava&290;maları en doğrusudur. Bu durumlarda diğer barı&290;çıl eylem biçimleri de sonuna kadar uygulanmak durumundadır. Me&290;ru savunmayı daha çok halkın demokratikle&290;mesini desteklemek, geli&290;tirmek ve korumak amacıyla örgütlemek ve yürütmek esas olmalıdır. Hedef olarak baskıcı sava&290;çı klikleri alırken, demokratik çözüm muhataplarının varlığını da unutmamalıdır. Tüm devleti, ilgili ulusu kar&290;ısına almak doğru bir strateji olmaz. Taktik olarak her yabancıyı, i&290;galci ulus insan ve kurumlarını hedef almak da doğru olamaz. Hedefleri en dar ve sonuç alıcı kılmak, halkın demokratik çözüm olanaklarını artırmak, var olu&290;unu korumak esas olmalıdır. Me&290;ru savunma hareketi ve örgütlülüğünün i&290;gal ve çözümsüzlükten sorumlu güçleri yürüttükleri haksız sava&290;ın sürdürülmezliği konusunda ikna edinceye ve demokratik çözüm yoluna çekinceye kadar yoğunla&290;tırılarak sürdürülmesi mevcut krizden çıkmanın temel aracı olabilir. Olağanüstü durumların dı&290;ında normal ko&290;ullarda halkların öz savunma sorunu da göz ardı edilemez. Kriz ko&290;ullarında genel güvenlik dı&290;ında öz güvenlik daha çok önem kazanır. Devletin klasik güvenlik ölçütleri birçok yönüyle halkın güvenlik ihtiyacına cevap veremez. Devlet iktidarının oligar&290;ik ve diktacı güçlerin eline geçmesi, sınırlı hukuk güvencesini de ortadan kaldırır. Devletin güvenlik güçlerinin kendileri güvenlik sorunu haline gelir. Kriz süreçlerindeki birçok ülkede günümüzde ya&290;anan bu tür güvenlik sorunları kar&290;ısında öz savunma kaçınılmaz bir gereksinim haline gelir. Öz savunma güçlerinin kurulması gerekir.
Halk savunma güçlerini devlet kar&290;ıtı veya alternatifi bir kuvvet olmaktan ziyade, devletin sağlamadığı, yetersiz kaldığı, hatta nedeni olduğu temel güvenlik ihtiyacını kar&290;ılama güçleri olarak değerlendirmek daha doğrudur. Halk savunma birlikleri klasik gerilla veya ulusal kurtulu&290; ordusu değildir. Halk kurtulu&290; gerillası veya ulusal kurtulu&290; ordusu ağırlıklı olarak iktidar ve devlet hedeflidir. &288;ktidar sorununu çözmek isterler. Halk PKK 10. KONGRE BELGELERİ 48
savunma birliklerinin özel bir devlet ve iktidar hedefi -objektif zorunluluklar dı&290;ında- olamaz. Esas görevleri halkın yasal, anayasal haklarının çiğnenmesi doğduğunda ve yargı görevini yapmadığında korumaya çalı&290;mak, demokratikle&290;me çabalarına güvence olmak, saldırılar kar&290;ısında direnmesine öncülük etmek, kültürel ve çevresel varlığını korumak gibi özetlenebilir. Benim ve Kürt Özgürlük Hareketinin yirmi yıllık savunma anlayı&290;ımız, Kürt ve Türk halkı ve bütün Ortadoğu halklarının karde&290;liği ve demokratik birliğini sağlamaktır. Kendi özgücümüze, öz irademize dayanıyoruz. PKK&8223;de üç çe&290;it savunma vardır: Birincisi pasif savunma, yani üzerlerine gelinmediği müddetçe eylem yapmama durumudur. &288;kincisi, 2004 Haziranı&8223;ndan sonra ba&290;layan aktif savunmadır. Üçüncüsü, 93-95 arasındaki topyekün saldırıya kar&290;ı topyekün savunmadır. PKK&8223;nin gücü varsa sava&290;ır. Bunu bilemem. Ben tarihsel ve siyasal sorumluluğum gereği bunları söylüyorum. Yine taraflardan rica ediyorum: Eğer sava&290; ba&290;layacaksa, uluslararası sava&290; kurallarına uyacaklarına dair tarafların açıklama yapmasını istiyorum. Gerçi Türkiye Genelkurmayı kendi kurallarını açıklamı&290;tı. Tek bir fert kalmayıncaya kadar imha edeceğiz diyorlardı. HPG de kendi sava&290; kurallarını açıklasın. Nasıl bir sava&290; yürüteceklerini halka bildirmek zorundalar. Silah bırakmamızı talep ediyorlar. Silah bırakmanın ko&290;ulları olu&290;mamı&290;tır. Silah bırakmanın ko&290;ulları olu&290;ursa, Hakikatleri Ara&290;tırma ve Adalet Komisyonu gibi bir komisyon kurulur ve bu komisyonun gözetiminde a&290;amalar ve garantiler mukabilinde silahlarımızı böyle bir komisyona teslim ederiz. Bu komisyonun i&290;levini görmesi halinde güçlerimizi demokratik devlete entegre ederiz. Geçmi&290; dönemin kör sava&290; oyunlarına dü&290;memek için kongre güçleri alabildiğine duyarlı olmalıdır; ama haklarının gaspı yetmiyormu&290; gibi bir de saldırıya uğrarlarsa, her tür savunma hakkı da doğar ve kullanılır. Kürt Federe Devlet güçleri de dahil, tüm devlet güçlerince yasal demokratik kurulu&290;larına, siyasal partilerine yasak çıkarılmamalı, serbest çalı&290;malarına izin verilmeli ve kar&290;ılıklı bir ate&290;kese varılmalıdır. KONGRA GEL güçleri, eğer bu demokratik uzla&290;ı ve barı&290; yolu tercih edilirse, &290;üphesiz olumlu tavırlarıyla destekleyici olacaktır. Aksi halde tasfiyeci, imhacı çabalara kar&290;ı her parçada ve en uygun yöntemle kendi demokratik duru&290;unu daha da yükseltecek bir a&290;amayı sağlayarak yanıt verecektir. KONGRA GEL&8223;in yeni dönem politikaları ve yönetimi bu temelde özele&290;tiri ve kararlılık sözlerinin gereklerine bağlı kalarak mücadele etmeyi onurlu insan olmanın yegane yolu sayacaklardır. On, onbe&290; bin, hepsi de silahlı insan. Birazcık onur varsa kendilerini koruyacaklardır. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 49
Beni Sevmek, Saymak; Dü&290;üncemi Anlamak Ve Hayata Geçirmekle Olur Ben her zaman kendi özgücümüze dayanarak politika yaptım. Benim nasıl politika yaptığımı bilmiyorsunuz. Herkes kendi özgücüne dayanarak politika yapsın. PKK&8223;ye gelenler de bu temelde gelmeliler. Ben kimseye zorla PKK&8223;ye gel, bu i&290;e gir demiyorum ki! Ama geleceklerse de kendine yeterli olmalılar. Sen bir korucunun ekmeğine muhtaçsan, nasıl mücadele edeceksin? &289;uraya buraya muhtaçsan nasıl bu i&290;i ba&290;aracaksın? Eğer sorunun çözümüne ili&290;kin bir uzla&290;ma olursa iyi olur. &288;mhaya yönelik takvim olmaz. Bu olursa, ABD&8223;nin bir oyunu olur. Türkiye&8223;yi tuzağa dü&290;ürmek istiyor olabilirler. Bu oyuna gelinmemelidir, tehlikelidir. Çözümün olması halinde silahlar bırakılır. Hükümetin olumlu ve ciddi bir çağrı yapması lazım. Hükümetin bir adım atması lazım. Ardından anayasal güvence gelir. Bizim istediğimiz Kürt-Türk ili&290;kilerine özgürlüğü katmaktır; anayasanın içine özgürlüğü yerle&290;tirmektir. Somut demokratik açılımlar yapıldığında PKK neden silah bırakmasın? Bu kadar operasyon yapıldı, dü&290;man kazanmaktan ba&290;ka ne ele geçti? Bu dağların bombalanmasıyla PKK kendisini nasıl savunacağını öğrenmi&290;tir. Hava saldırısında yeraltına nasıl saklanacağını, bombalamaya kar&290;ı nasıl korunacağını öğrenmi&290;tir. Filistin&8223;deki gibi direni&290;çi bir halk ortaya çıkar. Kürdistan coğrafyası ba&290;tan ba&290;a muazzam dağ silsilesi ile doludur, Filistin&8223;e benzemez, dağları daha korunaklıdır. Arkalarına geni&290; bir halk desteği de alırlar. PKK kendisini koruyabilir ve bu dağlara yayılabilir. Çok büyük acılar ya&290;anır. PKK&8223;yi iyi tanırım. Siz kaçanlara bakmayın; onlar zaten önceden de yaramazdılar, gücü yetmeyen, zayıf ki&290;iliklerdi. Ama kalan çekirdek yapıyı iyi tanırım, yetkindirler, çok da tecrübelidirler. Devlet de bunu çok iyi biliyor. Devlet güçlü olabilir, ama tam gerilla uygulanırsa bunun kar&290;ısında ne yapabilirsin? Ve PKK&8223;nin bunu uygulama gücü ve tecrübesi vardır, rahatlıkla tam gerillayı uygulayabilir. Her türlü saldırıya direnebilirler. Irak&8223;ta üzerlerine gidilirse, sava&290;ı tırmandırabilirler. Kaldı ki bu kapasiteleri vardır, silah, araç gereç donanımlarının yeterli olduğunu tahmin ediyorum. Yeterli sayıda kadroları da vardır. Bu konuda çılgındırlar, hepsi intihar komandoları gibidir. Büyük &290;ehirlerde ve her yerde bu güçleri de var. Ayaklanmalar geli&290;ebilir. Günde yüz, iki yüz ki&290;i ölürse taraflar buna &290;ehit diyecekler. Milliyetçiler o zaman ne yapacak?
Ben bunları istediğim için söylemiyorum. Böyle olacağını bildiğim için ve olacaklara dikkat çekmek için söylüyorum. PKK&8223;yi hiçbir &290;ekilde yok edemezler. Türkiye bu oyuna gelip PKK&8223;yi tasfiye etmeye çalı&290;ırsa, PKK de bu saldırılara kar&290;ı ittifaklar geli&290;tirebilir. Kendi çıkarı için PKK&8223;yi desteklemek isteyecek Rusya, Suriye, &288;ran, Ermenistan gibi PKK 10. KONGRE BELGELERİ 50
devletler hep olacaktır. PKK&8223;nin bitmesini onlar da istemez. Bu kesinlikle Türkiye&8223;nin parçalanmasına ve bütün Kürtlerle sava&290;masına yol açar. Bu da bütün halklar için felaket olur. Kürt sorunu demokrasiyle çözülebilir. Bizim istediğimiz Türklerin ve Kürtlerin sürdürülebilir demokratik birliktelikleridir. Bizim sınırlarla bir sorunumuz yoktur. Kürt sorunu demokratik değer ve ilkelerle, anayasada yapılacak bir takım deği&290;ikliklerle çözülebilir. Hatta kendilerine söylemi&290;tim: Getirsinler anayasayı ben yapayım demi&290;tim. Bizim istediğimiz, demokratik bir siyasetin önünün açılmasıdır. Bu gerçekle&290;irse, Türkler ve Kürtler Ortadoğu&8223;nun en geli&290;kin toplumları olurlar. Türklerin ve Kürtlerin karde&290;liğinden bahsediliyor, sadece söylemelerine gerek yok, Kürtler ve Türkler zaten karde&290;tir. Ama bu karde&290;lik ve birlikteliklerini demokratik stratejik bir noktaya getirebilirlerse, bu önemlidir. Yani ihtiyaç olan, aralarındaki ili&290;kilerin demokratizasyonu ve koordinasyonudur. &288;li&290;kilerin demokratikle&290;mesidir. Ben daha önce de ifade etmi&290;tim: Bana demokratik siyaset yapma fırsatı verilirse, ben bütün Türkiye halkına hitap edersem, halkım yüzde doksanı beni desteklemezse, o zaman beni asabilirsiniz. Bana demokratik siyaset imkânı verilirse, bir bölücülük görürseniz, o zaman bana bölücü diyebilir, beni asabilirsiniz. Bizim isteğimiz, gerçek demokrasi ilkeleridir, demokratik birlikteliktir. Kemal Pir&8223;in de isteği buydu, biliyorum. Türklerin içinde de gerçek demokrasi istemleri olan çok kimse var. Ama bunların hayata geçirilmesi önemlidir. Ben burada barı&290; ve çözüm için uğra&290;ıyorum. PKK de önümüzdeki dönemde ne yapacak, bilemiyorum. Ama ne yapacaklarsa da ona kendileri karar verirler. Kendi kendilerine karar veremiyorlarsa, ne halt i&290;leyeceklerse i&290;lesinler. Ben burada bir tutukluyum, i&290;te tutuklu mu, hükümlü mü diyorlar artık. Benden bir &290;ey beklemeleri ahlaki de olmaz. Benim sırtımdan geçinemezler. &289;am&8223;da iken yirmi yıl benden geçindiler. On yıl da &288;mralı&8223;da benden geçinmek istiyorlarsa, bu doğru değil. Devlet de buna izin vermez. Ben de ahlaken bunu doğru bulmuyorum. Ben pratik olarak önder olmadığımı, buradan örgütü yönetmemin mümkün olmadığını söylemi&290;tim. Doğrudur benim manevi etkim güçlüdür, hem de çok güçlüdür.
Yeni bir hegemonya var. Bu yapılanlarla bana Kürtlüğümden, örgütümden, dü&290;üncelerimden vazgeçmem dayatılıyor. Amaç beni susturmak ve yok etmektir. Burada ağzımı açmama müsaade etmiyorlar. Bana düzenlenen komplo da bunun içindir. Bunu yapanlar Türk ve Türkiyeli değiller. Sadece onlara uygulattılar. Çünkü ben ABD&8223;nin ve &288;ngilizlerin tehlikeli oyunlarını bo&290;a çıkarıyordum. Bundan sonra da burada bana ne yaparlar PKK 10. KONGRE BELGELERİ 51
bilmiyorum. Burada fevri bir harekete kalkı&290;maya zorluyorlar beni. Yani ya infilaka ya teslimiyete zorluyorlar. Burada 12 Eylül&8223;de Diyarbakır&8223;daki uygulamaların inceltilmi&290; bir benzeri uygulanıyor. Biliyorsunuz, o zamanki arkada&290;lar, Mazlum onlar, uygulamalara kar&290;ı direni&290;lerini ya kendilerini yakarak ya da ölüm oruçlarıyla dile getirmi&290;lerdi. Benden de benzeri bir tavır almam bekleniyor. Benim halkıma kar&290;ı sorumluluğum var, bir halkın kaderi söz konusu, bunu telaffuz dahi etmeye çekiniyorum. Bu tarz eylemlere girmemem gerekiyor herhalde. Bilemiyorum, ne dü&290;ünülüyor, ne olur bu konuda? Böyle bir &290;ey olursa bunun altından kimse kalkılamaz. Basit bir açlık grevi bile fazla gelir. Böyle bir &290;eye ba&290;vurmadan önce bunu detaylı tartı&290;mam gerekir. Avrupa Konseyi&8223;ne ağırlık verilmeli. Avrupa Konseyi&8223;nden biri gelip benimle görü&290;ebilir, daha önce de görü&290;mü&290;tü. Savunmanın bu &290;artlarda yapılamayacağını kendileri gözlemleyebilir. Burada hukuk çiğneniyor. A&288;HM, savunma hakkının ihlal edildiğine dair karar vermi&290;ti, ama bunu Bakanlar Komitesi engelledi. A&288;HM de bu konuda bir karar vermeli; ya hukuk uygulanacak ya da uygulanmayacak. Çünkü Avrupa hukuku da çiğneniyor. Eğer güçlü olanın hukuku uygulanıyorsa, güç ili&290;kileri hukuku belirliyorsa, bunu da dile getirsinler, biz de bilelim. Bana hem örgütün lideri olduğum için ceza verilmi&290;, hem de ben örgütün lideriyim dediğim için bana ayrıca hücre cezaları veriliyor. Madem her gün bana, ``terörist ba&290;ısın, sen en büyük teröristsin, en büyük bölücüsün´´ diyorlar, o halde bıraksınlar da savunmamı yapayım. Nasıl bölücü olunuyormu&290;, kim bölücü, ifade edeyim. Bu hücre cezasıyla benim her &290;eyden, Kürtlükten vazgeçmemi istiyorlar. PKK&8223;den, özgürlükten, özgürlük mücadelesinden, Kürtlükten, her &290;eyden vazgeçmemi istiyorlar. Böyle &290;ey olur mu, ben nasıl özgürlükten vazgeçebilirim, PKK&8223;den nasıl vazgeçebilirim, Kürtlüğümden nasıl vazgeçebilirim? Ben her türlü baskıyı, zor ko&290;ulları ve ipi göze alırım, fakat özgürlükten vazgeçmem. Görüldüğü gibi sekiz buçuk, dokuz yıldır Kürt Özgürlük Hareketi tasfiye olmamı&290;tır. Benim tasfiye edileceğim, olacağım yakla&290;ımı kocaman bir kandırmacadır. Bu &290;ekilde benim örgütü dağıtmamı istiyorlar. Hem onları bombalıyorsunuz hem de benim onları dağıtmamı bekliyorsunuz. Böyle &290;ey olur mu? Ben buradan Cemil Bayık, Duran Kalkan ve Murat Karayılan&8223;a nasıl söz geçirebilirim, buradan nasıl talimat verebilirim? Zaten her gün onları, oraları bombalıyorsunuz, sizin bu yönteminiz ancak sava&290;ı kı&290;kırtır, kızı&290;tırır. Bu yöntemle bazı çıkarları olabilir ya da neyi amaçlıyorlar bilemiyorum.
Ben demokratik siyaset ve demokratik çözüm diyorum. Eğer bu çözüm geli&290;mezse sava&290; geli&290;ir, derinle&290;ir diyorum. Bu bir tespittir, bunun neresi talimat! Ben olabilecekleri söylüyorum. Ben burada talimat veremem, burada pratik ve taktiksel önderlik yapamam. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 52
Bana izin verseler bile ben bu ko&290;ullarda örgütü yönetmem, örgüte talimat vermem. Devlet benim önümü açsa bile, PKK ile bu ko&290;ullarda ili&290;kiye geç dese bile ben PKK ile bu ko&290;ullarda ili&290;kilenmem. Bu ahlaki de değil. Benim sosyal bilim anlayı&290;ımda ahlak ve politik güç vardır. Nitekim savunmalarımı da ahlak felsefesine oturttum. Ben burada kendimi tarafsızla&290;tırıyorum. Benim bu tavrımın özünde kendini bağımsızla&290;tırmak vardır, ben bu ko&290;ullarda pratik önder olamam ancak teorik ve politik gücümle çözüme katkı sunabilirim. Tedbirlerini geli&290;tirirler. Örgüt kendi kararlarını kendisi verir, kendi savunmasını kendisi yapar. Benden PKK&8223;nin pratik Önderliği beklenmesin. Benim bilinen ve belli bir tarzım vardı. Ancak &290;u andaki PKK&8223;nin nasıl bir pratik ve tarz sergileyeceğini bilemiyorum. Bana dayanarak bir &290;ey yapmasınlar, ben pratik önderlik yapamam. Kendi kararlarını kendileri vermeliler; kendi stratejilerini, kendi siyasetlerini belirleyebilmeliler. PKK neyi istiyorsa onu yapsın. Ama bunun için iç ve dı&290; siyaseti iyi bilmesi ve çözmesi gerekiyor. Bana bağlı olmak yeterli değil, önemli olan beni anlamaktır. Dağdaki gerilla için de bu böyledir. Son olarak &290;unu söylemek istiyorum: &288;nsanların ölmemesi için üstüme dü&290;en ne varsa yapmaya hazırım. Buradan Sayın Erdoğan&8223;a, Sayın Bahçeli&8223;ye, Sayın Baykal&8223;a sesleniyorum. Kürt sorununun çözülmesi için ille benimle görü&290;sünler demiyorum. Görü&290;ülebilecek bir sürü ki&290;i var. Önemli olan bu sorunun demokratik ve barı&290;çıl yollarla çözülmesidir. Ben Kürtleri tanıyorum. &288;ran Kürtleri bağlıdırlar, daha da bağlanıyorlar. Yine Suriye Kürtleri zaten bağlıdırlar. Irak&8223;taki Kürtler de hepsi yurtseverdir, bunun için ne gerekiyorsa yaparlar. Benim bu söylediklerimi kendi ko&290;ullarına uyarlayıp hayata geçirsinler. Zaten KCK sistemini de bunun için önermi&290;tim. Demokratik mücadelelerini bu temelde güçlendirsinler. Bu son savunmalarım önemli tartı&290;malara yol açar diye dü&290;ünüyorum. &288;mralı sürecinin en önemli kazanımı bu kitaptır. Dü&290;ünce dünyasında önemli bir kazanımdır. Sanırım dü&290;ünce çevrelerinde de çok tartı&290;ılır. Marx&8223;ın eksiklerini tamamlıyorum, hatalarını düzeltiyorum.
Çok kritik bir süreçtir. Bu süreçte herkesin farklı hesapları olabilir. Bu dönemde bana dönük bu tür &290;eyler geli&290;ebilir. Herkesin çok dikkatli olması gerekir. Sizin de dikkatli olmanız gerekir. Ben demokratik çözümü öneriyorsam, herkesin, sizlerin zarar görmemesi içindir. Kürdistan&8223;da askeri i&290;gal, siyasi ve ekonomik sömürgecilik ve kültürel soykırım vardır. Elbette ki devletin içinde çözümden yana olanlar, iyi niyetli olanlar ve bu i&290;in dı&290;ında kalanları kastetmiyorum. Bu ko&290;ulların ve olumsuz yakla&290;ımların devam etmesi halinde kimse benden bir &290;ey beklemesin, bu halde bir &290;ey söylemem Kürtlere haksızlık olur. Kürt halkı ve tüm bile&290;enleri, ilgililer kendi komitelerini toplarlar, ne yapacaklarına bensiz bir PKK 10. KONGRE BELGELERİ 53
&290;ekilde karar verirler. Artık yapacağım bir &290;ey olmaz, olacaklardan sorumlu değilim. Beni sevmek, saymak, dü&290;üncemi anlamak ve hayata geçirmekle, demokratik ulusun olu&290;turulması için çalı&290;makla olur. Ancak herkes birkaç komünde, dernekte görev üslenmeli, çalı&290;malı. Çalı&290;mayana selam söylemiyorum. Demokratik mücadelede katkı sunan, emek veren tüm çalı&290;anlara, halkımıza, tüm alanlara, dostlara, cezaevlerindeki arkada&290;lara ve kadınlara selamlarımı iletiyorum. Abdullah Öcalan &288;mralı Tek Ki&290;ilik Tutukevi PKK 10. KONGRE BELGELERİ 54
PKK 10. KONGRES&288; AÇILI&289; KONU&289;MASI Kongremiz önemli bir süreçte toplanmı&290; bulunmaktadır. Partimizin her yönlü verdiği mücadele üzerinden otuz yıl geçmektedir. 30. yılına giriyoruz. Maraton olarak geçen otuz yıllık mücadele ardından bu tarihi dönemde çok önemli bir a&290;amaya varmı&290; bulunuyoruz. Böylesi çok önemli dönemde toplanan kongremizin mücadelemizde tarihi rol ve görevleri vardır. Bilindiği gibi Parti Tüzüğümüze göre kongremizin iki yılda bir toplanması gerekirken, hem mevcut ko&290;ullardan hem de çok fazla gerekli görülmediğinden, Meclis kongrenin bir yıl ertelenmesi kararını almı&290;tı. Ayrıca güvenlik nedeniyle mevcut olağanüstü ko&290;ullar-dan kaynaklı baharda yapılması gerekirken, yine Meclis kararıyla yaz ortasında yapılması uygun görüldü ve bu temelde toplantı hazırlıkları yapıldı. PKK gibi kongrelerini, toplantnı zamanında yapan çok az parti vardır. Önderliğimiz ba&290;ta buna çok dik-kat etti. Bizler de mümkün oldukça buna dikkat etmeye çalı&290;tık. Bu &290;ekilde kongremiz üç buçuk yıldan sonra toplanmı&290; bulunuyor. Bilinen ko&290;ullar ve güvenlik durumundan kaynaklı esas olarak doksan ki&290;iyi çağırabildik. Ayrıca buradan da dört ki&290;i daha katıldı. Bu biçimde resmi olarak doksan dört delegeyle kongremizi toplamı&290; bulunuyoruz. &289;u an bazı arkada&290;lar hazır olmayabilir, fakat onlar da bir iki gün içinde hazır olacaklar. PKK&8223;nin yeniden yapılanması bundan üç buçuk yıl önce olağanüstü bir kongre olarak Yeniden Yapılanma Kongresi&8223;nde resmi olarak ilan edildi. Yeni PKK, üçüncü doğu&290; temelinde Yeniden &288;n&290;a Komitesi&8223;nin kurulmasıyla birlikte, 2004 baharından bu yana çalı&290;malarını ba&290;latmı&290; bulunuyor. Önderliğimiz PKK&8223;nin yeniden in&290;asını yeni bir paradigma temelinde üçüncü doğu&290; olarak yorumladı ve bu temelde gündemimize koydu.
PKK çizgisi, PKK ruhu, zaten her zaman esas güç olarak bu hareketi ayakta tutmu&290;tur. Ama geçen süreçte, 2002 ve 2004 yılları arasında, resmi olarak PKK adına herhangi bir çalı&290;ma olmamasına rağmen, ba&290;ka bir adla yine PKK ruhu temelinde çalı&290;malarda belli bir çaba veriliyordu. Geçen iki senelik dönem tarihimizde hareketimiz ve Önderliğimiz üzerinde hesapları olan dü&290;man ve tasfiyecilere en fazla cesaret veren yıllar oldu. Onlar bunu fırsat bilerek, hem içte hem de dı&290;ta iki yıllık süre zarfında saldırılarını fazlasıyla yoğunla&290;tırdılar. Bir kez daha PKK&8223;nin sadece ideolojik ve felsefi bir öncülük olmadığı açığa çıktı. PKK&8223;nin ideolojik ve felsefi öncülük olduğu temel bir doğrudur. Ancak PKK esas olarak mücadele gücüdür. Hareketi, kadroyu ayakta tutan bir güçtür; her yönüyle dü&290;mana kar&290;ı mücadele öncülüğünün gücüdür. Tüm bu gerçekler bir kez daha açığa çıktı. PKK&8223;nin yeniden in&290;ası, PKK&8223;siz dönemi kendilerine fırsat bilerek saldırıya geçen, hatta uluslar arası komplonun PKK 10. KONGRE BELGELERİ 55
projelerini içte örgütleyen dü&290;manlara kar&290;ı Önderlik müdahalesi olarak gündemimize girdi. Yine uluslararası komploya, iç uzantıları olarak tasfiyeciliğe ve her türlü devrim kar&290;ıtlığına kar&290;ı bir müdahale, bir güç olarak hareketimizin gündemine girdi. PKK&8223;nin ilk görevi örgütsel boyutta ideolojik netliği sağlamak, ideolojik ve siyasi açıdan tasfiyecileri açığa çıkarmak ve böylece hareket içerisinde istikrar yaratmaktı. Birinci yılı daha çok bu yönlü çalı&290;malarla geçti ve kongre bu temelde gerçekle&290;ti. Yeniden Yapılanma Kongresi her konuda uluslararası komplo ve tasfiyeciliğe kar&290;ı mücadele etme temelinde gerçekten olağanüstü ko&290;ullarda gerçekle&290;ti. &288;deolojik mücadele, Önder APO&8223;nun perspektifleri temelinde daha sistemli, daha programlı geli&290;tirildi. Hareketimizin var olan saldırılara kar&290;ı kendini daha fazla korumasına neden oldu. Sadece bununla sınırlı kalmadı, PKK&8223;nin yeniden yapılanması mücadelede yeni bir a&290;amayı kaydettirdi. 1 Haziran Hamlesi ve PKK&8223;nin yeniden yapılanması, bütünlüklü bir çerçeve olarak birbirinden ayrı tutulamaz.
PKK 1 Haziran Hamlesi sürecinde me&290;ru savunma mücadelesine dayalı olarak ideolojik, siyasi, askeri ve örgütsel yönden gerçekle&290;tirerek kendini yeniden yapılandırdı. Eğer o tarihi süreçlerde ideolojik, askeri veya siyasi yönden herhangi bir yenilgi ya&290;ansaydı, PKK&8223;nin yeniden yapılanması ba&290;arılı bir biçimde gerçekle&290;meyebilirdi. Ancak PKK&8223;nin yeniden yapılanması üçüncü doğu&290; temelinde belli bir mücadele içerisinde gerçekle&290;ti. Üçüncü doğu&290; sadece Kurdistan ve sorunları için cevap geli&290;tirmedi. Yeryüzündeki tüm sorunların çözülmesi için kendisiyle birlikte perspektif geli&290;tirdi. Bu çerçevede tasfiyeciliğe kar&290;ı geli&290;tirilip yürütülen ideolojik mücadele, kadroda yarattığı netle&290;me kadar genel çalı&290;malarda da ilerleme sağlattı. Bir yerde netlik yoksa, orada gizli tasfiyecilik ve orta yolculuk hakim olmu&290; demektir. Orta yolculuk, devrimci ruhu ve devrimci mücadeleyi öldürmek demektir. Bu, liberalizmi pratikle&290;tirmek ve bu biçimde partile&290;meyi zayıf kılmaktır. Liberalizm, ortayolculuk, açık ve gizli tasfiyeciliğe kar&290;ı kendini netle&290;tirme mücadelesi çerçevesinde PKK&8223;lile&290;menin yeniden yapılandırılması gerekiyordu. Bunun gerçekle&290;mesi belli bir süreci aldı; kolay olmadı ve üzerinden dört buçuk yıl üzerinden geçti. Yeniden &288;n&290;a Komitesi&8223;nin kurulu&290;undan bu yana, denilebilir ki, PKK kendi içerisinde belli bir netle&290;meyi geli&290;tirdi. En son hem me&290;ru savunma alanında hem de örgütsel alanda yakın dönemde açığa çıkan tasfiyecilik ve gizli tasfiyeciliğin mahkum edilmesiyle, PKK çizgisi, PKK&8223;nin kadro duru&290;u, PKK&8223;nin pratiksel dönem perspektifi daha da netle&290;ti. Bu nedenle Önderliğimizin, PKK&8223;nin yeniden yapılanması olarak ideolojik ve felsefi çerçevesini belirleyip önümüze koyduğu görev, kadronun kendini katması, arınma ve netliği geli&290;tirmesi geç ya&290;anmı&290; ve üzerinden dört buçuk yıl geçmi&290; olsa da, artık her yerde geli&290;tirilmi&290;tir. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 56
Herkes her dönemden daha fazla bugün PKK çizgisinin ne olup olmadığını çok iyi bilmektedir. Ve bugün hem iç hem de dı&290; yapısında netlik daha fazla geli&290;mi&290;tir. Bu geli&290;menin dört dörtlük geli&290;tiğini, sisteme kavu&290;tuğunu, her yönüyle kendini çözümlediğini söyleyemeyiz. Sorunlarımız var, çözümünü geli&290;tirmek de zaten bu kurulun görevidir. Ama PKK&8223;nin Yeniden &288;n&290;a Kongresi olarak Birinci Kongre kendini PKK&8223;nin yeni kervanı olarak örgütleyip yapılandırdı, iç ve dı&290; mücadele sayesinde bu a&290;amaya kadar geldi. Bu mücadele uluslara-rası komploya kar&290;ı Önder APO çizgisinin her dönemden daha çok güçlü olduğunu gösterdi. Komplocu güçler Önder APO çizgi-sini Ortadoğu&8223;da güçten dü&290;ürüp tasfiye etmek istiyordu. Fakat PKK öncülüğünde geli&290;en bu dört buçuk yıllık mücadele, ulusla-rarası komplonun sonuç almadığını, Önder APO ve PKK çizgisinin, PKK bakı&290; açısının, PKK kültürünün bugün Kürdistan ve bölgede her zamankinden daha güçlü olduğunu göstermi&290; ve kanıtlamı&290;tır.
Diğer bir husus, bütün toplumlar açısından tarihin geli&290;iminde öncü gücün rolünün ba&290;at olduğudur. Ama içinde bulundu-ğumuz yüzyılda, özellikle reel sosyalizmin yıkılı&290;ından sonra kapitalist modernite ideolojiyi esas alıp dı&290;ındakileri de ideoloji-sizle&290;tirmek istedi; çe&290;itli biçimlerde toplumlar içerisinde dünyaya yaydı. Diğer bir deyi&290;le ideolojisizle&290;tirmeyi geli&290;tirdi. Toplumların öncüsüz bırakılıp kendi sistemini hakim kılma neo-kapitalistlerin esas projesidir. Bunların hem bölgede hem de içimizde etkileri oldu. &288;nsanlar öncüsüz de ilerleyebilirmi&290; gibi bir mantık geli&290;tirildi. Halbuki tarih içerisinde hiçbir toplumsal olay öncüsüz gerçekle&290;memi&290;tir. Hiçbir mücadele öncüsüz ba&290;arıya ula&290;mamı&290;tır. Hiçbir sava&290; öncüsüz ba&290;arılı olamamı&290;tır. Hiçbir toplumsal deği&290;im ve dönü&290;üm öncüsüz olmamı&290;tır. Öncüsüz bırakmak, esas olarak teslim almaktır. &288;çimizde de adeta öncülüğe gerek yok, öncüsüz de yürünebilinir türünden yakla&290;ımlar açığa çıktı. Hatta Önderlik PKK&8223;yi gündemimize koyduğunda bile ``Bu nereden çıktı, bu da nedir? ´´ diyenler oldu. Kurulu&290; Kongresinin bu ko&290;ullarda toplandığını ve buna kar&290;ıt olanları bili-yorduk. ``Zaten orada dogmatizm geli&290;ecek, klasik &290;eylere geri dönülecek´´ deyip buna engel olmak isteyenler vardı. Elbette ihanet eden tasfiyecilerin silahla sava&290; yürütme durumları olamazdı. Ama bu da bir sava&290;tı. Zaten yeni PKK çalı&290;maya ba&290;lar ba&290;lamaz onları tasfiye etmi&290;ti. Diğer yandan böylesi bir durum yapı üzerinde etki yaratmı&290;tı. Esas olarak bu, kapitalist modernitenin halkı ideolojisiz ve öncüsüz bırakma projesiydi. Öncüsüz toplumların ileriye doğru tek bir adım bile atamayacak-ları bir hakikattir. Öncüsüz kalmak, temelde teslim olmaktır. Bu hakikat bütün dünya için geçerlidir. Fakat Kürdistan&8223;da daha fazla geçerlidir. Çünkü Kürdistan tarihi genel olarak öncüsüz geçmi&290;tir. Bu da her zaman sömürülmesine, toplumsal trajedile-rin ya&290;anmasına neden olmu&290;tur. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 57
Bu temelde Önder APO önderliksel çıkı&290;ı geli&290;tirerek halkı kendine getirdi, dirili&290; devrimini gerçekle&290;tirdi. Halksız halkı, ulussuz ulusu asimilasyon ve yok olu&290;tan kurtardı. Bu temelde yürütülen mücadele, partile&290;me olmazsa geli&290;menin de olmayacağını açığa çıkardı. Kürdistan&8223;da tek bir yaprak bile partile&290;me olmadan kıpırdamaz. Öyle ki, her &290;ey ancak partile&290;me ile yürüyebilir. Bugün toplumsal sistem, demokratik konfederalizm sistemi ve çe&290;itli toplumsal çalı&290;malar da öncülük olmadan ilerleyemez. Son dört be&290; yıllık mücadele pratiği bu hakikati çok net bir biçimde ispatladı. O nedenle yeniden yapılanma çok önemliydi. Belirttiğimiz gibi bunu bir bo&290;luk olarak görenler bundan istifade ederek saldırılarını yoğunla&290;tırdılar. PKK bu te-melde kendini yeniden yapılandırarak bu saldırılara cevap oldu ve mücadelesini bu noktaya kadar getirdi. Üçüncü doğu&290; olarak PKK&8223;nin yeniden yapılandırılması sadece Kürdistan&8223;daki öncülük ihtiyacına yanıt olmadı. Bugün dünyada perspektifsizlik, yine reel sosyalizmin çözülü&290;ünden sonra umutsuzluk ya&290;anmaktadır. Küresel emperyalizm bundan yarar-lanarak kendini tüm dünyanın öncüsü yapmak istedi. Zaten bugün dünyada var olan bunalım ve kaosun kaynağı kapitalizmin kendisi, kapitalist modernite ve zihniyeti olduğu için onlar yanıt olamazlar. Kapitalist vah&290;et insanı yıkıma götürdü. Sosyalizm ise ona kar&290;ı ezilen halkların ve sınıfların umudu olarak ye&290;erdi. Yüz elli yıl boyunca umut oldu. Bunun için çok büyük halk ve sınıf mücadeleleri gerçekle&290;ti. Ancak yüz elli yıldan sonra reel sosyalizmin çözülü&290;üyle cevap olamadığı açığa çıktı. Aslında o da kapitalizmin bir versiyonuydu; her ne kadar onun kar&290;ıtı da olsa, kendini ondan kurtaramadı. Bu nedenle kapitalist sistem gittikçe insanı daha fazla tehlikelerle yüz yüze bıraktı. Dejenerasyonu derinle&290;tirerek, insanlarda ve toplumlarda daha fazla umutsuzluğu geli&290;tirdi. &288;&290;te üçüncü doğu&290; tüm bunlara kar&290;ı tarihin en büyük cevabı oldu. Üçüncü doğu&290; sadece Kürt ve Kür-distan sorunlarını, Ortadoğu&8223;daki sorunları çözmek için değil, kapitalizmin yeryüzünde yarattığı derin sorunlar ve insanlığı gittikçe derinle&290;en bir kaosa sürükleyen tüm sorunlar için çözüm formülünü geli&290;tirdi ve geli&290;tiriyor. Bu nedenle Önderliğimi-zin üçüncü doğu&290; olarak formüle ettiği demokratik konfederalizm çizgisi, insanlığın sorunlarına çözümün geli&290;tirilmesi açısından yeni bir çizgi, yeni bir felsefe ve yeni bir öncülüktür. Kürdistan sorununun çözümünde esastır. Ortadoğu ve insanlık için büyük bir umut ve sorunların çözüm çerçevesidir. Değerli arkada&290;lar!
Üçüncü doğu&290; olarak yeniden yapılanma sadece partimiz ve Kürdistan için değil, bölge ve insanlık için de önemlidir. PKK üyeleri, Apocu militanlar, özellikle de bu kongrenin delegeleri olarak tarihi bir görevi yerine getirmekle kar&290;ı kar&290;ıyayız. Elbette derin bağlılıkla PKK 10. KONGRE BELGELERİ 58
her yönlü insanlık mücadelesine yanıt olmamız gerekmektedir. Hz. &288;sa tarih sahnesine çıktığı dönemde insan ya&290;amda var olan tüm kötülüklere cevap olmak istemi&290;, perspektif olu&290;turarak bu uğurda mücadele etmi&290;ti. Kar&290;ı olduğu Roma &288;mparatorluğu tarafından yakalanıp çarmıha gerilmi&290;ti. Daha sonra her yerde havarileri olan arkada&290;larını aradılar. On iki havarisi vardı ve onlardan biri de ihanet etmi&290;ti. Ama kalan on bir havarisi her türlü ko&290;ul altında ona bağlı kalarak, dü&290;ünce mücadelesini on yıllarca, yüzyıllarca sürdürerek büyük ba&290;arılar elde ettiler. Bunu inançla yaptılar. PKK de bir inanç hareketidir. Bir inanç olarak hem Kürdistan sorunları hem de tüm toplumların sorunlarının çözümü için cevap olan bir felsefedir. Kadroları havariler gibi inançlı olmalı, misyoner, dervi&290; gibi çalı&290;malı ve emekçi olmalıdır. Yeni PKK bu konuyu daha fazla netle&290;tirerek kurulmu&290;tur. Geli&290;imi sağlayıp sağlamadığımız ayrı bir konudur; zaten kongre bunu tartı&290;a-caktır, kanaatimce bu konuda ciddi eksiklik ve yetersizliklerimiz bulunmaktadır. Özele&290;tirisi verilecek konular vardır. PKK&8223;nin ideolojik ve felsefi değerine ve Apocu militanlık onuruna göre tamamlanmı&290; bir a&290;amada olduğumuzu söyleyemeyiz. Ama üçüncü doğu&290; yolu olarak PKK yolu kutsal bir yoldur. Yücelerek insanlığa, özgürlüğe, e&290;itliğe ula&290;ıp insanlığın kirliliklerden arındırılıp gerçekten özgürle&290;mesi için kutsal bir yoldur. Bir dönem için var olan i&290;çi, köylü ya da diğer küçük burjuva benzeri sınıflar toplumun öncüleri değildir. Aslında bunlar suni olu&290;umlardır. Reel sosyalizmin teorileriyle öncü diye tanıttıkları da öncü değildir. Toplumun öncüleri insanlığın derinlikle-rine kök salmı&290; olanlardır. Kadın ve gençlik bu temelde öncülük misyonunu oynuyor ve oynayacaktır. Apocu felsefede öncülüğün mevzilendirilmesi bu temelde daha da anlamlı ve tarihidir. Doğal toplum, doğal insan ve ki&290;iliğinin olu&290;umu için egemenlik, sö-mürü ve bağımlılık dı&290;ında kalan, oynanılmamı&290;, kirletilmemi&290; gençlik ruhu, kadın zenginliği ve özelliklerinin devrimimizde ya-&290;amsalla&290;tırılması mücadelenin geli&290;tirilmesinde anlamlıdır. Bu nedenle cinsler arasında, uluslar arasında, sınıflar arasında, insan ve doğa arasında var olan sorunları e&290;itlik ve özgürlük temelinde çözmek için esas formüldür. Tüm sorunların çözümü için yanıttır. Bu nedenle PKK&8223;nin örgütlendirilmesi çalı&290;malarını, Apocu ideolojinin geli&290;tirilmesi mücadelesini çok önemli ve tarihi buluyoruz. Sadece bir toplum için değil, insanlık açısından da önemli görüyoruz. &288;nancımız, ideolojimiz, felsefemiz ve perspek-tifimiz budur. Önderliğimizin perspektifleri her geçen gün daha fazla dile getirdiğimiz bu çerçevenin gerçekçiliğini kanıtlıyor. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 59
Bugün bölgede ve dünyada geli&290;en olaylar her geçen gün daha fazla çizgimizin doğruluğunu ispatlıyor. Bu nedenle pers-pektifimiz Ortadoğu için esas bir perspektiftir. Tüm arkada&290;ların bildiği gibi, Ortadoğu dünyada önemli ve stratejik bir böl-gedir. Günümüzde bölgede üç çizgi birbirleriyle ideolojik, siyasi, örgütsel, kültürel, toplumsal, yer yer da askeri mücadele yürütmektedir. Uluslararası sermaye ve bölgenin statükocu güçlerinin çizgisi bölgede var olan sorunlar için ciddi çözüm for-mülleri bulamamakta ve cevap olamamaktadır. Onlar daha çok kendi aralarında egemenlik mücadelesi ve sava&290;ımını yürütmek-tedirler. Torbalarında bölgenin derin sorunlarına yanıt olabilecek herhangi bir &290;eyleri yoktur. Sömürü ve egemenlik vardır. Çünkü zihniyetleri kapitalist zihniyete dayalıdır. Zaten sorunların sebebi ve kaynağı bu zihniyetin kendisidir. Bu nedenle onlar ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar, teknolojileri ne kadar yüksek olursa olsun, güçleri ne kadar büyük olursa olsun, paraları ne kadar çok olursa olsun, askeri ve ekonomik yönleri ne kadar güçlü olursa olsun, onlar insanlığın sorunlarına çözüm olamazlar. &288;nsanlığın sorunları derin, felsefi ve ya&290;amsal olduğu için güçle çözülmez. Kapitalist modernitenin en çok geli&290;tiği yerde bu sorunlar bireyde, ailede, toplumda daha fazla derinle&290;mektedir. &288;nsanlar en fazla kapitalist modernitenin geli&290;tiği yerlerde delirmekte ve insanlıktan uzakla&290;maktadır. Bencillik, bireycilik derinle&290;mekte, egoizm hakim olmaktadır. Dünyada en fazla kapitalizmin merkezlerinde en çok tımarhaneler vardır. Çünkü insanı insanlıktan çıkarıyor, insanın aklını kaçırtıyor. Bu çok açıktır. Tüm bunlara askeri güç ve müdahalelerle, sava&290;larla çözüm olamazlar. Bu nedenle Ortadoğu bölgesinde hiçbir etkileri yoktur. Çözüm halkların kendi kendini yeni bir zihniyet ve akılla yönetebileceği, örgütleyebileceği bir demokrasidir. &288;&290;te biz buna demokratik konfederalizm diyoruz. Ancak bununla yanıt olabilirler. Bu biçimde insanlar tatmin olabilir, kendilerini özgür-le&290;tirebilir, e&290;it olabilir, birbirlerini sömürmeden özgürce insan olarak ya&290;ayabilirler. Sorunların çözümü halkların demokratik çizgisindedir. Bu sebeplerden dolayı Önderliğimize komplo düzenlendi. Bizden çok dı&290;ımızdakiler Önderliği ara&290;tırıyorlar. Onlar Önderliğin bu çizgisini kendileri açısından tehlikeli buldukları için komployu gerçekle&290;tirdiler. Uluslararası komplonun amacına ula&290;maması için, halkların çizgisinin ayakta kalması için PKK çalı&290;maları çok kutsaldır. Bugün Önder APO &288;mralı&8223;da aynı çerçeveyi derinle&290;tirdi, zenginle&290;tirdi, yeni paradigmayı geni&290;letti ve hala büyük bir emekle yoğun bir baskı altında yazıyor ve olağanüstü bir biçimde, olağanüstü direni&290;iyle çalı&290;malarını yürütüyor. Bu kutsal ve tarihi bir çalı&290;madır. Çünkü insanlık ayaklar altındadır.
Önderliğin &288;mralı zindan ko&290;ullarındaki direni&290;i sadece üzerindeki baskı, psikolojik sava&290; ve i&290;kenceye kar&290;ı bir direni&290; değil, daha derin bir direni&290;tir. Kökleri tarihin PKK 10. KONGRE BELGELERİ 60
derinliklerinden geliyor. &288;nsanlığın kurtulu&290;u ve ya&290;amı için, özgür insan için çok tarihi bir direni&290;tir. Önderlik bu ko&290;ullar altında çalı&290;arak birkaç perspektifi PKK&8223;ye ula&290;tırmaya çalı&290;ıyor. PKK de Önderliğin o zor ko&290;ullarda verdiği perspektifleri büyük bir &290;evkle aydınlık olarak topluma mal etmelidir. Bu nedenle demokratik konfederalizm sistemini kurmalıdır. &288;deolojik mücadeleyi örgütleyip yürütmelidir. Kadro her yönüyle kendinde netliği sağlama-lıdır. Kendinde netlik sağlayamayan kadro, bu kutsal görevi yerine getiremez. Bilinmelidir ki, görev tarihi ve kutsaldır. &288;nsanlı-ğın ve insanlık kar&290;ıtlığının hesapla&290;ması söz konusudur. Onlar insanlığı kendi çıkarları ve sistemlerinin çıkarları için ayaklar altına almak istiyorlar. Ama Önderliğimiz büyük güçlerin baskılarına kar&290;ı insanlığı ayakta tutmaya çalı&290;ıyor. &288;&290;te bizler Ön-derliğin mücadele yolunda bu hareketin kadrolarıyız. &288;nsanca ya&290;amın sürdürülmesi için çabalıyoruz. Üçüncü doğu&290; çerçeve-sinde geli&290;tirilen PKK insanlık ya&290;amının mücadelesidir. Yolda&290;lar! Kutsal mücadeleyi yürütebilmek için her &290;eyden önce kendimizi netle&290;tirmeli ve arınmalıyız. Nefsimizi terbiye etmeliyiz. Gerçekten kendimizi bir mümin olarak temiz, dürüst kılmalıyız. Bunun için ba&290;ta kendimizle mücadele etmeliyiz. Daha sonra bu mücadeleyi toplumda örgütleyip yürütmeliyiz. Bu mücadele ancak demokratik konfederalizm sisteminin kurulu-&290;uyla güvenceye alınabilir. Önderliğin dediği gibi, toplumdaki deği&290;im ve dönü&290;ümün kurmay gücü ancak böyle gerçekle&290;ir. Pra-tik anlamı budur. Diğer yandan serhildan hareketinin geli&290;tirilip örgütlendirilmesi, öncülüğünün yapılması, halk öncülüğünün geli&290;tirilmesi, yine halkımız ve değerlerimiz saldırıyla kar&290;ı kar&290;ıya olduğu için me&290;ru savunma mücadelesinin geli&290;tirilmesi, me&290;ru savunma sava&290;ının yükseltilmesi üç temel görev arasındadır. Sistemin kurulu&290;u, serhildan ve gerilla hareketi mücadelede temel halka-lardır ve her PKK&8223;linin buna öncülük etmesi gerekmektedir. Sadece teorik olarak değil, pratik ve ya&290;amsal olarak öncü olmalı-dır. Her konuda öncü olmalıdır. Gerçekten halkın yüksek düzeyli mücadelecisi olabilmesi için her &290;eyden önce kendi içindeki gizli tasfiyeciliği tasfiye etmeli, orta yolu yok etmeli ve kendini netle&290;tirmelidir. Kürdistan&8223;da bu çerçevede var olan mücadele Kürt halkını Önderlik perspektifine dayalı olarak halkların mücadele öncü-sü, demokrasi mücadelesinin öncüsü yapabilir. Bu temelde Kürdistan özgürlük mücadelesi, demokrasi mücadelesinde merkezi ve motor bir güçtür. Hareketin militanı olabilmek için ki&290;i kendini bu felsefede eriterek mutlaka bu felsefe ve ruhla birle&290;-tirmelidir.
Değerli yolda&290;lar! PKK 10. KONGRE BELGELERİ 61
Kongremizin bu çerçevede daha derin ve net açımlar geli&290;tireceğine inanıyoruz. Dile getirdiğimiz gibi, yeni PKK resmi olarak 4 Nisan&8223;da Yeniden &288;n&290;a Komitesinin kurulu&290;uyla yol aldı. Dört buçuk yıldır mücadelesi yürütülüyor. Bu süre zarfında her &290;eyden önce bine yakın kahramanımız &290;ehit dü&290;tü. Yurtsever halkımız çok katılım sağladı, çok fazla fedakarlık yaptı, esir dü&290;tü, tutuklandı ve i&290;kenceye maruz kaldı. Önderliğimiz olağanüstü bir biçimde hem çizgisinde ısrar ediyor, hem de günden güne daha derin geli&290;imleri sağlıyor. Ve Kürdistan özgürlük gerillası bu çerçevede Kürdistan&8223;ın gereken her alanında, Kuzey&8223;de, Doğu&8223;da, Güney&8223;de, kısmi olarak Güneybatı ve her yerde değerlerin korunması ve çizginin temsil edilmesi için mücadeleyi ve direni&290;i sürdürüyor. Tabii tüm bunlar emekle, direni&290;le oldu. En son Önderliğimizi zehirleyen dü&290;mana kar&290;ı Parti Meclisimiz genel bir çerçeveyi geli&290;tirdi. Bu eksende Kürdistan&8223;da mücadele geli&290;ti. Ayrıca ertesi yıl bu mücadele ``Êdî Bes e´´ &290;iarı ile daha da yükseltildi. &288;mralı i&290;kencesinin son bulması için, Önderliğin özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümü için ``Êdî Bes e Hamlesi´´ örgütlendirildi. Hamle Kürdistan&8223;da hem serhildan alanında yeni adımlar örgütledi, hem de büyük komutan Adil yolda&290; öncülü-ğünde Gabar, Oramar ve Zap&8223;ta büyük direni&290;ler geli&290;tirdi. Onun devamı olarak bugün Kurdistan&8223;ın her yerinde bu direni&290; devam etmektedir. Êdî Bes e Hamlesi çerçevesinde hem halk hem de gerilla alanında cevap verme durumu geli&290;erek bir düzey yakalandı. Gelinen bu düzeyde çok &290;ey yaptığımızı söyleyemeyiz. Öylesi bir durumumuz yoktur. Kongrede bunu tartı&290;acağız. Esasta Önderliğin duru&290;unu ve &288;mralı&8223;daki direni&290;ini ve geli&290;tirdiği çizgiyi, perspektifini temsil edebilmek görevimizdir. PKK&8223;nin görevi budur. Partimiz Partiya Karkerên Kurdistan &290;ehitler partisidir. Ba&290;ta 1 Haziran Hamlesinden bu yana PKK Meclisi üyesi Sorxwîn , ardından Adil, Nuda, Viyan, &289;ilan, Akif yolda&290;ların &290;ahadetleri ve 1 Haziran hamlesinin tüm &290;ehitleri bu görevi bize teslim ettiler. Yürüttüğümüz görev Önderliğin ve &290;ehitlerin direni&290;leriyle bizlere teslim ettiği bir görevdir. Yeniden Yapılanma Kongresi ve kongre devrelerinin geli&290;tirilmesinde, karar tasarılarının hazırlanmasından tutalım kongre yerinin, salonunun ve tüm hazırlıklarının yapılmasında arkada&290;ların bildiği gibi Nuda ve Viyan arkada&290;lar öncüydüler. Onlar adeta kongrenin kurulu-&290;unda, geli&290;iminde öncüydüler. Emek ve çabalarıyla, aylarca süren eğitimlerle ve yürüttükleri mücadele ile, temsil ettikleri ruhla, pratik olarak gece gündüz yürüttükleri çalı&290;mayla birinci kurul gerçekle&290;ti. Bugün de ikinci kurulu gerçekle&290;tiriyoruz. Unutmamalıyız ki, onların emekleri üzerinden ikinci kurula ula&290;tık. Öyle temiz, dürüst, samimi olan, bedenlerini ate&290;e veren ve her yönüyle fedaice mücadele eden, sava&290;an, Apocu fedai ruhu temsil eden, Önderliğin dile getirdiği ölümsüzler taburunun sembolü olan insanların ruhu bu eseri yarattı. Ve onlar bu görevi bizlere teslim ettiler. PKK 10. KONGRE BELGELERİ 62
|
