Terör ve terörü yönlendirenler
Terör ve terörü yönlendirenler 21 Aralık 2016
Önceki gün birbiri ardına dünyayı sarsan kanlı terör eylemleri gerçekleşti. Rusya`nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. İsviçre`nin Zürih şehrindeki en büyük cami silahlı saldırıya uğradı ve camide bulunanlardan 3 kişi yaralandı. Berlin`de Noel panayırına bir TIR`ın girmesi sonucu çok sayıda insan hayatını kaybetti. Son yıllarda uluslararası arenada gizli hesaplaşmaların şiddetlendiğine şahit oluyoruz. Çok farklı senaryolar tartışılıyor. Devletlerin istihbarat örgütleri birbirini takip ederken karşılıklı suçlamalar ve komplo teorileri ileri sürülüyor. Dünya başkentleri bu gizli-açık savaşta kendi pozisyonlarını belirleme uğraşı içinde yeni politik hamlelere hazırlanıyorlar. Ülke ve toplumların birbirlerine güven duymadıkları bir dönemden geçiyoruz. Kalıcı dostluklar ve düşmanlıklar yerini her an yer değiştirmeye müsait bir zemine bıraktı. Kısacası, gizli pazarlıklar-hain planlar ve kahpeliklerin hüküm sürdüğü bu dünyada ne güven, ne de huzur kaldı. Şair Yüksel Çelik şiirinde bugünkü dünyayı mısralarına şöyle döküyor: Her köşede kan akıyor Huzur kalmadı dünyada Çoğu açlıktan ölüyor Huzur kalmadı dünyada ¥ Denizler döndü mezara Cesetler vurur kenara Ne yapar fakir fukara Dirlik kalmadı dünyada ¥ Silahlar mermi kusuyor Kimler ticaret yapıyor Beyler uzaktan bakıyor Güven kalmadı dünyada ¥ TERÖR VE TERÖRÜ YÖNETENLER Bu eylemlerin sonuçlarından çok sebeplerini irdelemek lazım. ``Bu eylemleri kimler ve neden gerçekleştiriyor?´´ sorusunun yanında ``bunları kimler himaye ediyor ve kimler silahlandırıp kullanıyor?´´ sorularına cevap aranmalı. &8216;Global terör` için ortak mücadele yerine kendi siyasi çıkarları için kullanılan bazı terör örgütleri her zaman gizli &8211; açık himaye edilerek desteklendi. Son yıllarda ``bana dokunmuyorsa terör örgütü değildir´´ anlayışıyla hareket edilmeye başlandı. ABD ve Almanya`nın öncülüğündeki Batılı Emperyalist devletler tarafından PYD/YPG ve PKK başta olmak üzere birçok terör örgütünün silahlandırılıp yerel güçler olarak kullanıldıkları bilinen bir gerçek. Emperyalist devletlerin güdümündeki küresel vesayetçi güçler sömürü ve işgal politikalarını gerçekleştirme uğruna kimileri terör örgütlerini kimileri ise devlet terörü uygulayan diktatörleri desteklemektedirler. Kimileri de mezhepsel yaklaşımla teröre ve despot yönetimlere taraf olmaktadır. Hatta kanlı cinayetlerine bile ortak olmaktadırlar. Bu terör örgütleri taşerondur. Piyonlar, efendileri tarafından kullanılmak için vardır. Dünyaya hükmetme mücadelesinde siyasi ve ekonomik çıkarlar ile stratejik üstünlük her zaman ön plandadır. Emperyalist devletlerin tarih boyu bu emelleri uğruna terör, işgal ve saldırı her zaman başvurdukları bir yöntemdir. Bugün yaşanan kanlı eylemlerin de arkasında yine o bildik merkezlerin parmağı var. Bu gerçekler üzerinden olaylar takip edilir ise kanlı terör eylemlerini anlamak ve ihaneti görmek daha kolay olur. Şunu herkes iyi bilsin ki; bu ihanet merkezleri kirli çıkarlar uğruna sürdürdükleri terörü sahiplenme, silahlandırıp yönlendirmeleri sürdürdükçe bu kanlı eylemler bitmeyecektir.
|