TÜRK`Ü ve TÜRK COĞRAFYASINI
Mustafa Mete İSLAMOĞLU YAZIYOR
TÜRK`Ü ve TÜRK COĞRAFYASINI KUDUZ KÖPEK DALADI Fertden başlayan beyn-i zehirle ailelere ve ordan topluma yayılan senlik benlik davasının oyuncağı haline gelişimizi seyreden düşmanlarımızın ``başardık´´ ``başardık´´ ve ``başardık´´ dedikleri anda Allah; bu milletin yüzüne okunan ezanlar Allah nidalarının yüzü suyu hürmetine yardım etti. Kanı bozuk ihanet sürüsü imha taktiklerine başladı. Bu vatanın ve bu milletin hayrına geleceğine ışık tutan bütün planları değiştirdiler. Artık sırtını halka dayayanları gördüler, onların kapısını çaldılar. Bizi kandırmaya çalışıyorlar, bizden birilerini yücelterek. Bunları bilin! Bakın, herkes sizi darmadağın etmekle uğraşıyor. Bir çoğumuzun darmadağın olduğunu da kabul etmek zorundayız. Ama, hâlâ bitiremediler bizi, hâlâ onların planlarına uymayan sağlam bir yanımız var. İşte bu sağlam yanımızdır bizi ayakta tutan, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan. Türklük coğrafyası acıların çokça yaşandığı, ihanetlerin çokça görüldüğü bir coğrafyadır. Bizden görünenler bugün yine yanı başımızdalar. Yine ihanet etmektedirler&8230; Soysuzlar yalan tarih ile aldattıar. Kanı bozuklar tasdik ettiler. Dönüp tarihimize hızlıca bir göz atın. GERÇEK TARİHİMİZİ ARAŞTIRIN Bayrağımızın simgesi Ay-Yıldız`ın bile kaç bin yıllık bir geçmişi var. Bayrağımızın hiyeroglif ile yazıldığında anlamı nedir, Anadolu kelimesinin anlamı nedir? Biz Anadolu` ya 1071`de girmedik, daha öncede bu topraklardaydık. Bunları hepimizin adı gibi bilmesi gerekir. SAHTE ATATÜRKÇÜLERE SORUYORM? Doğu Türkistan` da atalarımızın yaptıkları mumyalar en az Mısırdakiler kadar iyi hatta onlardan da iyi, ama bunları kaçımız biliyoruz? Atatürk`ün Sümer demesi, Eti demesi boşuna değildi. İskit bugün sadece bir semt adı olarak hatırlanıyor. Atatürk bu isimleri gündemde tutmak için kurum adı yaptı, sürekli gözümüzün önünde tuttu, hayatımızın içine soktu, ama bu girişim devam ettirilmedi, üzerleri örtüldü. NEDEN Mİ? SAHTE. RİYAKAR, VATAN, MİLLET, DİN DÜŞMANI HIRSIZ ATATÜRK`ÇÜLERİN YÜZÜNDEN MİLLET TARİHİ ŞAŞIRDI Bugün Batı`ya ait sanılan pek çok buluş aslında Doğu`nun¬¬dur. Farabî, İbnî-Sina, Harezmî, Birunî, Uluğ Bey, Ali Kuşçu, Yusuf Has Hacip vs. bizim dünya çapındaki değerlerimizdir. Bütün talana, yağmaya, yakmaya karşı yine de bugüne taşınan değerlerimiz bulunmaktadır. Sadece bir örnek: Cengiz Han`ın yakıp yıkmasından kurtulan Otrar şehrinde bir odada 40 farklı musiki aleti bulunmuştur. Bunlar muazzam bir müziğimizin olduğunu bütün dünyaya ilan etmiyor mu? Sahi bugün kaçımız Kuşan Devletini biliyor? Bizim binlerce yıllık bir geçmişimiz var. Binlerce yıllık kültürümüz var. Bunu yeni devletlerin anlaması mümkün değil. O yüzden bizi değerlendirirken hesapları tutmuyor, yanlış yapıyorlar. Bu yüzden sizin çektikleriniz bitmiyor, gündeminiz durulmuyor, hayatınız düzene girmiyor! Son imparatorluğumuz dağılmasıyla aynı topraklar üzerinde tam kırk iki devlet kuruldu. Boğazda oturup kırk iki ülke idare eden atalarımız, dünyaya, imparatorluk nasıl olur dersi verdiler. Onların geldiği yolları bizler çoktan geçtik. Bakın, Türkiye Cumhuriyeti`nin ilk yıllarında yani 1923-1938 arasında ekonomimizdeki ortalama büyüme hızımız 8 idi. Bunun böyle devam ettiğini düşünün! Bugün biz en gelişmiş ilk üç devletten biri olurduk. İlk uçak fabrikamız 1926 yılında Kayseri`de kuruldu. Daha 10 yılını doldurmadan dünyadaki en iyi avcı uçaklarını üreten üç fabrikadan birisiydi bizim fabrikamız. Ama Atatürk`ün ölümünden sonra bu göz bebeğimizi kapattılar. Bugün o fabrikanın olduğunu bir düşünün, biz uzaya ilk çıkan devletlerden biri olurduk. Ve bilin ki, daha ne fabrikalar kapatıldı. Biz bütün bunları yaparken, en kötü dönemimizdi, para yoktu, yetişmiş insanımız yoktu vs. Ama yaptık. Devam ettirmediler ve bu fabrikaların kapanması karşılığında acaba ne taviz aldık? Bu kapatma kararlarını hangi vicdan verdi, nasıl verdi? Bugün bu toprak üzerinde adımıza bir otomobil üretimi bile yok! Bakın Bu Ülkenin Çocukları! Atalarınız en zor devirde hep mucizeler yarattılar. Kendilerine güvendiler, binlerce yıllık kültürlerine güvendiler ve her devirde dengeleri alt üst ettiler. Bugün hâlâ senin yeryüzünden tasfiyen için uğraşılıyor. Elimizde çok az şeyimiz kaldı, bunu bilmek zorundayız. Dilimiz, kültürümüz birçok değişime ve tahribata maruz kaldı. Her yanımız modern işgallerle çevrildi. Esaretin adı değişti, biz bunu fark edemedik. Aydınımız, medyamız vs. bize yanlış yön gösterdi, bizim enerjimizi boşa çıkardılar, bizi kendimize bile yabancılaştırdılar, bunları bilmek zorundayız. Bizi hipnoz ettiler, uyuşturdular&8230; GENÇLİK ZEHİR BUNALIMINDA Uyanmanın, kendimize gelmemizin vakti hâlâ gelmedi mi? Her şey bizim etrafımızda dönüyor; bizim yanı başımızda, ülkemizde, vücudumuzda, benliğimizde... . Ahlakî değerlerimiz çürütüldü, doğrunun ve yanlışın arasındaki fark kaldırıldı, değerlerimiz her gün tahrip edildi. Helal ile haram arasındaki sınırlar yok edildi, amaca ulaşmak için her şey mubah sayıldı. İçimizdeki inancın izlerini yok etmek için en modern silahları kullandılar, bizden görünen birilerini kullandılar, bizim aklımızı çeldiler. AMMA OYUN BİTMEDİ&8230; Halkımızın sağduyusuna söz geçiremediler. Onu yok edemediler, onun için hesapları tutmuyor. Planlarını değiştirdiler. Artık sırtını halka dayayanları gördüler, onların kapısını çaldılar. Bizi kandırmaya çalışıyorlar, bizden birilerini yücelterek. Bunları bilinmesini isterken Erol Elmas` "Bu Ülkenin Çocukları"nı farklı şekilde yorumluyordu. Düşürülmek istenilen nifak kuyularının her an doldurulmaya hazır toplu millet mezarını olduğunu bir düşünün. Bu günkü açmazlarımızın tek nedeni yanıltma oyunlarıydı.Türk`ü ve Türk coğrafyasını kuduz köpekler daladı. Şimdide üç buçuk şerefsiz katiller ordusu ışid,in pazarlıklarına utanmadan toplantılar yapılıyor. Bunların kökünü kazıyacak gücünüz yoksa devlet varlığından söz edemezsiniz. Selam ve dua ile 17-Eylül-2014
|