Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 28.05.2015 22:42:40

TÜRK ve İSLAM DÜŞMANLARI (2)

Mustafa Mete İSLAM ĞLU
YAZIYOR
``ARZ-I MEV`UD´´ HAYALİNDE
TÜRK ve İSLAM DÜŞMANLARI
(2)
Bu yazı; uzun soluklu bir araştırma ile Türk ve İslam Aleminin doğru bilgilerle bilinçlenmesi adına Türk ülküsü ve İslam ahlakı ile ilgili yayınlar yapmayı kendine şiar edinen ``TÜRK MECLİSİ sayfalarından, Türk ve İslam alemi üstünde; müşrik milletlerin´´ oynadıkları oyunlarla ilgili, daha geniş kitleleri bilgilendirmek adına yazılmıştır. Lütfen dikkatle okuyunuz.
ABD, NİN SİCİLLİ UŞAĞI, SOYSUZ ŞARON; “TÜRKİYE DE ALAKA ALANIMIZ İÇİNDİR DEMİŞTİ.
İsrail için Türkiye de çok önemli. Çünkü Arz-ı Mev`ud`un sınırları Türkiye`nin güney ve güneydoğu kısmından bir bölgeyi de içine alıyor. Theodor Herzl`in 1897 yılında İsviçre`nin Basel şehrinde yapılan I. Dünya Siyonist Kongresi`nde yaptığı konuşmada sarf ettiği; “Kuzey sınırlarımız Kapadokya`daki (Nevşehir çevresi) dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı`na dayanır. Sloganımız David ve Salamon`un (Davud ve Süleyman) Filistin`i olacaktır” şeklindeki cümleler Türkiye üzerindeki hedeflerini de ortaya koymaktaydı. Yine İsrail`in Başbakanlarından Ben Gurion`un 1948`de İsrail devletini ilan ederken yaptığı konuşmada söylediği; “Filistin`in bugünkü haritası İngiliz manda yönetimi tarafından çizilmiştir. Yahudi halkının, gençlerimiz ve yetişkinlerimizin yeniden çizmesi gereken bir başka harita vardır ki, o da Nil`den Fırat`a kadar olan bölgeyi kapsamaktadır” sözleri ve 1974 yılında zamanın İsrail Savunma Bakanı Ariel Sharon`un; “Türkiye de alaka alanımız içindedir” cümleleri de gerçek niyetlerini bir defa daha gün yüzüne çıkartmaktaydı
Allahü teâlâ, Kur`ân-ı kerîmde, Mâide sûresinin seksenikinci âyetinde, (İslâmiyyetin en büyük düşmanı, Yahudîler ve müşriklerdir) buyurdu. İslâmiyeti içerden yıkmak için, ilk fitneyi çıkaran yahudî, Yemenli Abdüllah bin Sebe`dir. Hakîkî müslümân olan (Ehl-i sünnet) e karşı, (Şî`î) fırkasını kurdu. Her asrda, şî`î âlimi olarak ortaya çıkan yahudîler, bu fırkayı kuvvetlendirdiler. Yahûdîlerin islâmiyete yapdıkları zararlar, Kuveytde (Mektebet-üs-sahâbet-il-islâmiyye)nin neşr etdiği (Hiyânet-ül-yehûd) ve Beyrutda neşr edilen (Er-rec-lüs-sanem) kitâblarında uzun yazılıdır. Îsâ aleyhisselâm semâya çıkarıldıkdan sonra, bozuk İncîller yazılınca, hıristiyanların çoğu (Müşrik) oldu. Müşrik olmıyanlar da, Muhammed aleyhisselâma inanmadıkları için (Kâfir) oldu.
Bunlara ve yehûdîlere (Ehl-i kitâb) denildi. İslâmiyyet zuhûr edince, papazların kurûn-ı vüstâdaki [orta çağdaki] hâkimiyyetleri yıkıldı. İslâmiyyeti yok etmek için, misyoner cem`iyyetleri kurdular. Bu işde en ileri giden, ingilizler oldu. Londrada (Müstemlekeler nezâreti) kuruldu. Akla, hayâle gelmeyen yahûdî hîleleri ile ve askerî ve siyâsî kuvvetler ile islâmiyyete saldırdılar. (Müstemlekeler nezâreti)nin idâre etdiği ve her memlekete gönderilen binlerce câsûsdan biri olan Hempher, 1125 [m. 1713] senesinde, Basrada avladığı 14 yaşındaki Necdli Muhammedi, senelerce aldatarak, (Vehhâbî) fırkasını kurdular ve İngilteredeki (Müstemlekeler nezâreti)nin emri ile, 1150 [m. 1737] senesinde i`lân etdiler.
Hempher, İngiliz Müstemlekeler nezâretinin emri ile, Mısr, Irâk, Îrân, Hicâz ve hilâfet merkezi olan İstanbulda câsûsluk fe`âliyyetlerinde bulunmak, müslimânları aldatmak ve hıristiyanlığa hizmet için vazîfelendirilmiş bir İngiliz misyoneridir. İslâm düşmânları, islâmiyyeti yok etmeğe ne kadar çok çalışsalar da, Allahü teâlânın bu nûrunu, aslâ söndüremezler. Çünki, Allahü teâlâ, Kur`ân-ı kerîmde, Hicr sûresinin dokuzuncu âyet-i kerîmesinde meâlen, (Bu Kur`ânı, sana ben indirdim. Onu elbette ben koruyacağım) buyurdu. Ya`nî, kâfirler, Ona tecâvüz edemiyecek, Onu tebdîl, tahrîf edemiyecek, O nûru aslâ söndüremiyeceklerdir buyurdu. Ondört asrdan beri, müslimânlar, Kur`ân-ı kerîmin ışıklı yolunda çalışarak, ilmde, ahlâkda, fende, san`atda, ticâretde, siyâsetde ilerlediler. Büyük devletler kurdular.
Fransadaki 1204 [m. 1789] ihtilâlinden sonra, Avrupadaki gençler, kiliselerin, papazların ahlâksızlıklarını, zulmlerini, soygunlarını, yalanlarını ve hıristiyanlık dîninin bozuk olduğunu görerek, hıristiyanlıkdan ayrılmağa, müslimân veyâ dinsiz olmağa başladılar. Hıristiyanlıkdan uzaklaşdıkca, fende, teknikde ilerlediler. Çünki hıristiyanlık, dünyâ için çalışmağa, ilerlemeğe mâni` oluyordu. Bu gençlerin yazdıkları, dinleri kötüliyen kitâbları okuyan ve ingilizlerin islâma karşı yalanlarına, iftirâlarına aldanan ba`zı müslimânlar da, din câhili oldular. İslâmiyyetden uzaklaşdıkca, fende gerilemeğe başladılar. Çünki islâmiyyet, dünyâ işlerinde de çalışmağı, ilerlemeği emr etmekdedir.
İngiliz devletinin esâs siyâseti, dünyâdaki bilhâssa Afrika ve Hindistândaki tabî`î servetleri sömürmek, oralardaki insanları, hayvan gibi çalışdırıp bütün kazançları İngiltereye nakl etmekdir. Adâleti, sevişmeği ve yardımlaşmağı emr eden İslâm dînine kavuşanlar, ingiliz zulmlerine, yalanlarına mâni` olmakdadır. ASALETİ PARAYLA ALIP SATAN, SOYSUZLUKLARINI KAPATMAK İÇİN DÜNYAYI UYDURDUKLARI ASALET ÜNVANI İLE ALDATAN DİNSİZ İngilizlerin islâmiyeti imhâ, edip yok etmek için hâzırladıkları, âdî, alçak plânları, yalanları bilmemekte ve milletçe batı oyunlarına aldanan millet olarak yaşamaktayız. Bugün, ingilizlerin plânlarını, Müslüman memleketlerinde sinsice tatbik etdikleri, devlet adamlarını aldatdıkları, müslimânlara, akla, hayâle gelmiyen işkenceler yapdıkları ve Hind ve Osmânlı islâm devletlerini yok etdikleri unutulmakta ve Vehhâbîlerin tuzaklarına düşen Müslümanların, gafletden uyanmalarına sebeb olacak ve Ehl-i sünnet âlimlerinin yazılarından istifade edilmemektedir.
Bugün, bütün dünyadaki Müslümanlar, üç fırkaya ayrılmış vaziyettedir. Birinci fırka, Eshâb-ı kirâmın yolunda olan hakiki Müslümanlardır. Bunlara (Ehl-i sünnet) ve (Sünnî) ve (Fırka-i nâciyye) Cehennemden kurtulan fırka denir. İkinci fırka, Eshâb-ı kirâma düşman olanlardır. Bunlara (Şî`î) ve (Fırka-i dâlle) sapık fırka denir. Üçüncüsü, sünnîlere ve şî`îlere düşman olanlardır. Bunlara (Vehhâbî) ve (Necdî) denir. Çünki bunlar, ilk olarak, Arabistânın Necd şehrinde meydâna çıkmışdır. Bunlara (Fırka-i mel`ûne) de denir. Çünki bunların, müslümânlara müşrik dedikleri baz kitâblarda yazmaktadır. Müslimâna kâfir diyene, Peygamberimiz la`net etmişdir. Hangi fırkadan olursa olsun, nefsine uyan ve kalbi bozuk olan, Cehenneme gidecekdir. Her mü`min, nefsini tezkiye için, ya`nî yaratılışında mevcûd olan küfrden ve güı nâhlardan temizlemek için her zemân, çok (Lâ ilâhe illallah) ve kalbini tasfiye için, ya`nî nefsden ve şeytândan ve kötü arkadaşlardan ve zararlı, bozuk kitâblardan gelmiş olan küfrden ve günâhlardan kurtarmak için (Estagfirullah) okumalıdır. Ahkâm-ı islâmiyyeye uyanın düâları muhakkak kabûl olur. Müslimânları bu üç fırkaya parçalayan, yahûdîler ve ingilizlerdir. Madalyonun öteki yüzünde ise İslamiyetin gizli değil şikar düşmanı siyonsit İsraildir.
İsrail bir şeriat devletidir. Tevrat`ın hükümlerne göre yönetilir. İsrailin nihai hedefi ``ARZ-I MEVDUD´´ yani, Nilden Fırat`a kadar tüm mezopotamyayı ele geçirip büyük İsrail devleti kurmaktır. Bu amaç yahudilere Tevratta emredilmiştir. İsraililn ilk başbakanı Ben Gorion gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirmesi görev budur demişti.
Eger biz kitaba inanıyorsak ve kitabımızın yazdığını yapmak istiyorsak bu hedefe koşmak xe sınırlarımız kapadokyaya kadar genişletmek zorundayız diyorlardı. Thodor Herzi Abdulhamitten Toprak istemiş ve kovulmuştu. Aynı alçak bundan sora Osmanlının dağılmasını beklemek zorundayız demişti.
DEVAMINI LÜTFEN OKUYUN
2. BÖLÜM SONU...


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.