Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10388
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2281) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (523) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (643) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 24.12.2014 12:50:54

TÜRKİYE`DE VEZİRİSTAN

TÜRKİYE`DE VEZİRİSTAN







Peşaver, Pakistan`ın kuzeybatısında, Kabil- Büyük İskender`i Hindistan seferinden vazgeçiren sarp, çorak ve yüksek Hayber Geçidi yolunun güneyindedir.
Pakistan`a giren yabancıların eline tutuşturulan, üzerinde "Aşağıda adı yazılı bölgelere girmeniz yasaktır. Pakistan hükümeti can güvenliğinizi garanti edemez" yazılı pusulada adı geçiyor...
Geçen hafta burada, Taliban militanları Pakistan ordusunun Kuzey Veziristan ve çevresinde sürdürdüğü operasyonlara misilleme olarak bir askeri okulu bastı, en büyüğü 16 yaşında,135 çocuğu öldürdü.


Soğuk Savaş sırasında Orta Doğu`da Arap Milliyetçiliğinin Sovyetler Birliği yanlısı tutumu ve 1979`da Sovyetler Birliği`nin Afganistan`ı işgal etmesi Müslümanları ABD dış politikasında önemli bir unsur haline getirmiştir.
Sovyetler Birliği Müslüman coğrafyada anti-emperyalist, Batı karşıtı, bağımsızlıkçı ve milliyetçi grupları destekleyerek etkin olmak isterken,
ABD, İslamcı grupları doğrudan ve dolaylı şekilde "şer imparatorluğu" olarak tanımladığı Sovyetler Birliğine karşı destek vererek var olmayı seçmiş ve bir "Yeşil Kuşak" oluşturmuştu.


İslam dünyasının her yanından insanları devşirdiler;CIA mücahitleri besliyor, silahlandırıyor,eğitiyor ve Sovyetleri Afganistan`dan püskürtmek için savaşa sürüyordu.
Usame Bin Ladin ABD`nin, işbu "Yeşil Kuşak" projesinde yetişmişti...


Sonra Sovyetler Birliği`nin dağılması, Soğuk Savaş`ın sona ermesiyle başta Afganlı mücahitler olmak üzere,ilk kez piyasalara çıkan cihadçılar sadece ABD`nin gözünden düşmekle kalmadı, aynı zamanda tehdit olarak görüldüler.
Soğuk Savaş`ın "iyi Müslümanları", Soğuk Savaş sonrası dönemin "kötü Müslümanları" olarak görülmeye başlandı.


Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleeze Rice`ın "Ortadoğu`yu Dönüştürmek" tezi, II. Dünya Savaşı`ndan sonra Avrupa`nın dönüşümünün sağlandığı, sıranın Ortadoğu`ya gelmiş olması ile ilgiliydi.
Rice "300 milyonluk İslam coğrafyası,demokrasi açığı yüzünden 40 milyonluk İspanya kadar üretemiyor. Bunun yarattığı umutsuzluk, nefret üreten ideolojiler ve canlı bombalar için uygun bir zemin yaratıyor, bölgeyi istikrarsızlaştırırken ABD`nin güvenliğini de tehdit ediyor" diyordu.
Ona göre Ortadoğu`nun dönüşümünde sadece askeri değil ekonomik,siyasal, diplomatik, kültürel çabalar da gerekecek, demokrasi isteyen halklarla birlikte çalışılacaktı...


Öyle de oldu, bugün ABD Soğuk Savaş zamanında yetiştirdiği "iyi Müslümanlarla" mücadele etmek için yeni bir "Yeşil Kuşak" oluşturuyor.
"Ilımlı İslam" adı altında yürütülmeye çalışılan bu girişimde, ABD`nin yeni savaşçıları "ılımlı İslamcılar" olarak ortaya çıkıyor...





ABD`nin bir dönem Pakistan`a verdiği rolü;
Bugün İsrail karşıtı direniş hattının ön cephesinin düşürülmesi,İsrail`in güvenliğinin sağlanması, enerji koridorlarının kontrolü, bölgede ABD`nin siyasi hegemonyası ve İsrail`in itikadi hedefleri doğrultusunda ya da özellikle Suriye odağından genişleyen stratejilerin uygulanmasını Türkiye yerine getiriyor.


Fakat Soğuk Savaş dönemi yetiştirmeleri Talibanlar, bugün Afganistan`ın güneydoğusu, Pakistan`ın kuzeydoğusunda Peştun`da, tıpkı Soğuk Savaş sırasında Pakistan`da oluşan Veziristan gibi devasa bir istikrarsız bölge oluşturmuştur.
Pakistan,Afgan sınırında yapılanmasına müsaade etmesinin ötesinde istihbarat ve lojistik destek vererek bölgede etkin olmasını sağladığı,topraklarında yapılanmasına göz yumduğu Taliban, şu anda Pakistan`a büyük tehdit oluşturuyor, işte bir askeri okulda en büyüğü 16 yaşında 135 Pakistan evlâdını öldürüyor...


Türkiye,tıpkı Pakistan gibi mezhebi hassasiyetleri kullanıyor, ABD`nin kendini açığa vermeden Suudi Arabistan ve Katar`a dünyanın her yerinden kiralattığı ve türlü lojistik verdirdiği Selefi/Vahhabi oluşumlara siyasi, askeri türlü desteği veriyor.
Çoğu Amerikan pasaportlu Çeçen, Gürcü, Suudi, Mısırlı, Sincan Özerk Bölgeli,Türk ve Avrupa`nın hemen her ülkesinden birkaç bin kiralık Selefi ; Hatay,Gaziantep ve Şanlıurfa`yı içine alan bölgede yeni Veziristan kuruyor.


Selefi anlayışta, Kuran ve Sünnet`te yer alan hususların yoruma başvurulmadan, bu kaynakların metinlerinde geçen kelimelerin sözlük anlamları ile olduğu gibi kabul edilmesi esastır.
Akıl ve bilimle ilgili yorumlara şiddetle karşı çıkılıyor ve her türlü modernleşme ile zamanın şartlarına ve koşullarına göre Kuran ve Sünnetin yorumlanması ve bu yorumlar doğrultusunda fetva verilmesi dinden uzaklaşma olarak algılanıyor.
Selefi/Vahhabi oluşumlar genel olarak ahlaki ve siyasi yozlaşmanın yaygın olduğu ve ekonomik açıdan geri kalmış toplumlarda daha fazla destek buluyor.
Çünkü Selefiliğin İslam`ın geçmiş ihtişamlı dönemlerine yeniden dönüş iddiası, fakir ve siyasi baskı altındaki insanlara çok çekici geliyor.


Hastalıklı ruh hallerine uymayan sadece bölge halklarına karşı değil birbirlerine de vahşet uyguluyorlar.
ABD`nin yeni "Yeşil Kuşağı"nı kurarlarken, Türkiye`de iktidarın yardımıyla kurdukları yeni Veziristan`dan,bölgede yönettikleri uygulamalarla İslam`ı dünyaya yeni bir `düşman kutup olarak` lanse ediyorlar.


Fakat ABD`nin İslamın demokrasiye aykırı olmadığı öngörüsüne kandığı, Türkiye ve Ortadoğu`da "yeni Yeşil Kuşak" kurulmasına yol verdiği İslamcı ideolojinin ve pratiğinin her biçimiyle, artık yalnızca Afganistan, Pakistan ve İslam coğrafyasının genelinde değil küresel çapta büyük bir sorun olduğu anlaşılmıştır.
ABD`nin nasıl Soğuk Savaş döneminde Batı ittifakını bir arada tutmak ve sürdürmek için Sovyetler Birliği tehdidini kullanmışsa,bugün de Siyasal İslam tehdidini Batı ittifakını bir arada tutmanın bir bahanesi, ortak düşmana karşı ortak hareket etme mantığını kullandığı anlaşılmıştır.
ABD`nin siyasal İslam ve bunun resmi temsilcisi olarak gördüğü İran`ı, hem dünyaya hem de İslam dünyasına tehdit olarak satmaya çalışmasının, siyasal İslam konsepti ile Müslüman dünyada bir alternatif olarak sunma çabasının da faydasız olduğu görülmüştür.




Çünkü Rusya`nın yeniden eski Sovyet bloku ülkelerini eline geçirmesinden duyulan endişeler, ABD`nin Doğu Avrupa ve Kafkasya`yı Rusya`ya mı terk edeceği sorularından doğan gerginlikler daha büyük önem gösteriyor.

Nitekim ABD hatasından dönmeye çabalıyor, o yüzden Başkan Obama "Ülkemizi de tehdit eden İslamcı ideoloji ve teröristlerle mücadele stratejimiz ön cephedeki ortaklarımızı destekleyerek bizi tehdit eden teröristleri yok etmeye dayanıyor" ifadesiyle belirlediği konumda bulunuyor.






Ne ki, Türkiye`de Selefi/Vahabiler kendilerine iktidarın yardımıyla Hatay,Gaziantep ve Şanlıurfa`yı içine alan bölgede bir Veziristan kurmuşlardır.

Zaten AKP iktidarı Türk Ulusu`nu,Türk Milleti`ni ve Türk Vatan`ını yeteri kadar libere etmiş, Türkiye her türlü çözümsüzlüğün çeşitlendiği, bir kıvılcımla ateş alacak bir çatışma alanına dönüşüvermiştir...







24.12.2014








Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.