Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Güvenlik konuları
Milli Güvenlik (623)


Milli Güvenlik - Milli Güvenlik konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 10.09.2015 22:26:50

TÜRKİYE ÜSTÜNE OYUNLAR (2)


Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
YAZIYOR
TÜRKİYE ÜSTÜNE ŞEREFSİZ OYUNLAR
(2)
TÜRK DÜŞMANI ERMENİ FAALİYETLERİ
Ermeniler Mondros Mütarekesinden sonra Paris`teki Barış Konferansı`na üç propaganda heyeti gönderdiler. Bunlar Bogos Nubar Paşa`nın ``Avrupa Millî Ermeni Delegasyonu´´ başkanlığında ``Ermeni Cumhuriyeti Delegasyonu´´ ve Ermeni Patriği Terzian`ın başkanlığında din adamlarından kurulmuş bir delegasyondu.
42- Öte yandan Ermeniler`in isteklerini ve meselelerini ortak bir duyguyla dünya kamuoyuna duyurmak maksadıyla Ermeni Matbuat Cemiyeti kuruldu.
43. Eski Patrik Zaven Efendi de Osmanlı İmparatorluğu içinde ve dışında çeşitli faaliyetlerde bulunarak Ermenilerin Barış Konferansında, önemli tavizler almasına çalıştı. Ermeni temsilcileri tarafından Paris ve Londra`da çeşitli görüşmeler yapıldı.
44. 24 Şubat 1919 tarihinde Paris`te Ermeni Birliği Kongresi toplandı ve bu toplantı iki ay sürdü.
45- 26 Şubatta iki Ermeni delegesi Bogos Nubar ve Aharonian konsey önünde isteklerini ayrı ayrı açıkladılar. Ermenilerin devlet kurmak istedikleri bölgeler şu şekilde konseye açıklandı.
1 &8212; Kilis ile Kozan, Cebel-Bereket, Adana ve İskenderun`u içine alan Maraş Sancağı,
2 &8212; Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbakır, Harput, Sivas vilayetleri ile Karadeniz`e açılan bir kapı olması için Trabzon`un birleşmesi.
3 &8212; Erivan Tiflis`in güneyi, Elizabetpol (Gence) ve Ardahan`ın kuzeyi hariç Kars`ı içine alan Kafkas Ermeni Cumhuriyeti.
Bu yöreler Türkiye`den ayrılacak ve yirmi yıllık bir süre için manda altına alınacaktı.
46- Ermeniler isteklerini gazeteler, broşürler, kitaplar, dostluk ve yardım cemiyetleri ve Paris, Marsilya gibi kendi topluluklarının da kalabalık olduğu büyük merkezlerde düzenledikleri konferanslarla, Yunan propagandası ile işbirliği yaparak kamuoyuna duyurmaya, benimsetmeye uğraştılar.
47- A.B.D`nde ise bir Ermeni gönüllü ordusunun oluşturulması ve Ermenistan`a yardım konusunda ``Yakın Doğu Yardım Teşkilatı´´, Ermeni cemiyetler tarafından destekleniyordu.
48- Kilikya`daki Fransız kuvvetlerine de Ermeni Cemiyetleri kanalıyla askerî destek veriliyordu.
49- Böylece kurmaya çalıştıkları Kilikya`yı da içine alan Büyük Ermenistan`ın gerçekleşmesine çalışıyorlardı. Ermenilerin Paris`teki siyasî mücadeleleri sürerken, Amerikan kamuoyu da Ermeniler yönünde etkileniyor, ``doğu lejyonu´´nun Ermeni güçlerince desteklenmesi sağlanmaya çalışılıyordu.
Diğer yandan da kendilerine karşı sürekli bir tehdit olduklarına inandıkları Kürtlerle irtibat ve anlaşma sağlanıyordu. 20 Kasım 1919`da Barış Konferansına, Ermeni Millî Delegasyonu Başkanı Bogos Nubar, Ermenistan Cumhuriyet Delegasyon Başkan Vekili Dr. H. Ohanciyan ve Kürt Millî Delegasyonu Başkanı Şerif Paşa imzasıyla ``Birleşik Bağımsız Ermenistan ve Bağımsız Kürdistan´´ konusunda bir önerge sundular.
50- Böylece müttefik güçlere ortak ve anlaşmış bir şekilde hareket ettikleri intibaı verilmek isteniyordu.
A.B.D. Fransa ve Yunanistan`ın desteğini sağlayan Ermeniler, Kürt gruplarıyla da bir takım müşterek konularda anlaşmışlardı.
İngilizleri de yanına çeken Ermeniler yine İngilizlerin yardımıyla bir Amerikan manda yönetimine doğru yönlendiriliyorlardı. Ermeni örgütleri İngilizlerin tam desteğini elde etmek maksadıyla çeşitli senaryolar düzenliyorlardı. Mart 1920`de İstanbul İngilizler tarafından işgal edildiğinde, İngiliz askerlerinin geçtiği yollara dizdirilen çok sayıdaki Ermeni çocuklarına İngiliz Millî Marşı söylettirilmiştir. 19 Nisan 1920`de İngiliz Dışişleri Bakanlığına Amerika Ermeni Ulusal Birliğinden gönderilen bir telgrafta, Kilikya`ya 5 veya 10 bin gönüllü yollamaya hazır oldukları, kendilerine yardım edilmesi istenmekteydi.
51- Ermeni istekleri büyük oranda kabul görmekle beraber Sevr Anlaşmasında kendilerine Wilson`un sınırlarını çizeceği bir bölgede özerk yönetim hakkı tanındı.
Churchill, Ermenilere gösterilen ilgi konusunda müttefikleri eleştirmektedir. Churchill ``Ermenilerin ihanetleri belirtilmemişken, bütün barış konferansı boyunca Türkiye çok acımasız olarak eleştirilip kararlar değiştirilmiştir. Adalet ters yöne işletilmiştir´´ demektedir.
52- Ermenilerin isteklerini elde etmeleri durumunda birçok devletin menfaati olacağının düşünülmesinden başka, Ermeni örgütlerinin de önemli etkisi ve payı olmuştur.
KÜRT CEMİYETLERİNİN FAALİYERLERİ
Kürt meselesine özellikle İngiltere önem veriyordu. Bunun için de Kürt unsurlarıyla irtibat tesis ediyorlar ve cemiyetlerin kurulmasını sağlıyorlardı. Bu cemiyetlerden en önemlisi de Seyid Abdülkadirin Liderliğindeki ``Kürdistan Teali Cemiyeti´´ idi. Bu cemiyet kendilerine özerklik getirebileceği düşüncesiyle Wilson Prensiplerinin Kürtler için de uygulanmasını istedi.
53- Paris Barış Konferansı`nda 30 Ocak 1919 tarihinde Türkiye`den ayrılacak topraklara İngiltere tarafından ``Kürdistan´´da dahil edildi.
54- Bunun üzerine İstanbul`da ve Anadolu`da yoğun bir Kürt propagandası oldu.
Paris`te ise Osmanlı Liberal Türkler temsilcisi olarak bulunan Şerif Paşa birden Kürt temsilcisi sıfatıyla Konferansı, Kürdistan diye bir meselenin varlığına ikna etmeye çalıştı.
55- Öte yandan Binbaşı Noel Anadolu`da Kürt halkının kendi kendini yönetip yönetmeyeceği kadar vasıflı olup olmadığını araştırmak maksadıyla İngilizler tarafından görevlendirildi. Kürtler arasında bölücü duyguları körükledi.
56. Noel bir Kürdistan ve Ermenistan haritası çizmeye çalıştı.
Barış Konferansı için bu faaliyetler sürerken Konferansta anlaşmayı sağladıkları intibaını vermek maksadıyla Kürt temsilcisi sıfatıyla Şerif Paşa ile Ermeni delegeleri arasında bir mutabakat sağlandı. ``Birleşik Bağımsız Ermenistan ve Bağımsız Kürdistan´´ konusunda ortak bildiri yayınladılar. 20 Kasım 1919`da Konferansa önerge olarak sundular.
57- İngilizler Kürt meselesinin çözümünün İstanbul Hükümetinde olduğu düşüncesiyle Sadrazam Damat Ferit Paşa ile irtibat kurdular. 16 Nisan 1920`de Amiral de Robeck İngiltere Dışişleri Başkanlığına gönderdiği bir yazıda Damat Ferit Paşa`nın kendisine, Kürt lideri Seyit Abdülkadir`in, Türk Milliyetçilerine saldırmaya hazır olduğunu söylediğini belirtti. Amiral, Barış Konferansı`ndaki isteklere dayanarak bu plâna destek verilmesini istedi. Fakat Paşa ile yapılan 26 Temmuz`daki ikinci bir görüşmede Paşa`nın görüşünde ısrar ederek, Kürt liderlerin Bolşevik unsurun Kürdistan`a girmesine karşı olduklarını bu nedenle Mustafa Kemal`e karşı çıkmaya hazır bulunduklarını belirttiğini tekrarladı. İngiliz Dışişleri Bakanlığı bu durum üzerine Amerika`dan 31 Temmuz 1920`de Sadrazamla ``hiç olmazsa şimdilik kaydıyla bu tasarıya taraftar olunmadığının belirtilmesi istendi .
58- Kürt liderlerinden bir kısmının Wilson tarafından Ermenistanla ilgili olarak çizilen haritaya razı olmamaları.
59- Ermeni mandası isteyenlerle özerk Kürdistanı isteyenler arasında bir takım sürtüşmeler meydana getirdi.
Ancak Sevr Andlaşmasıyla Kürdistan`a bağımsızlık verildi. Mezopotamya ve İran`daki durumlarının güvenliğini sağlamaya çalışan İngiltere, Türkiye`yi güçsüz tutmak istiyordu. Amerika`nın bulunduğu bir bölgeyi Ermenistan olarak tespit etmesi Türk millî hareketinin daha canlı ve kararlı bir şekilde tepkisini çekti. Ermeniler`e karşı Türk milliyetçileri ile Kürt aşiretleri ortak tavır aldılar.
SONUÇ:
Mondros Mütarekesi`nden sonra Türkiye işgal edilmeye ve müttefiklerin nüfuz bölgelerinde tam hâkimiyet sağlanılmaya çalışılmıştır. Savaş sonrasında kurulacak yeni dünyada imtiyaz ve mefaat bölgeleri elde etmeye çalışan İngiltere, Fransa ve A.B.D. hem bir takım grupları etkilemişler hem de o guruplar tarafından etkilenmişlerdir.
Bunların başında İngiltere`nin kendi doğu güvenliğini sağlamak maksadıyla Rusya, Türkiye ve İran arasında tampon bölgelerin yaratılması düşüncesi gelir. İngiltere bu maksatla Amerika`nın mandaterliğinde bir Ermenistan ve kendi güdümünde bir Kürdistanı gerçekleştirmeye çalışıyordu.
Fransa ise İngiltere`den geri kalmak istemiyordu. Fransızlar, İngilizler`in daha fazla bölgeleri ele geçirerek kendilerini etkisiz hale getirebilecekleri düşüncesiyle emperyalizm mücadelesinde önemli bir yer kapmak istiyordu. Dünya dengesinde Almanya`ya karşı kendi güvenliğini hedef alıyor, İngiltere`ye karşı ise ekonomik mücadeleler veriyordu. Bu yüzden İngiltere ile sürtüşmeler olmasına rağmen imtiyaz ve menfaat bölgelerinin elde edilmesinde ortak hareket ediyorlardı.
Amerika ise Wilson Prensipleri ile dünya siyasetine yeniden girmişti. Savaş sonrası kurulacak dünyada önemli bir pazar kapmak isteyen A.B.D. bunu da Ermenistan mandaterliği ile sağlamaya çalışıyordu. Böylece ``Açık Kapı´´ siyasetini savunan Amerika, ekonomik ve ticari olarak Ortadoğu`ya açılma imkânını bulabilecekti. Bu da Ermenistan`ın atlama taşı olarak kullanılmasıyla mümkün görülüyordu.
Yunanistan, İtalya, Ermeniler ve Kürt grupları da kendi menfaatlerine uygun gelecek her türlü çözüm için büyük bir faaliyet içindeydiler. İşte Paris Barış Konferansı boyunca bu istek ve düşünceler etkili oldu.Uzun müzakereler ve mücadeleler sonucu tespit edilen ilkeler Sevr`de şekillendi.
Ancak Türk Millî Mücadelesi bütün bu plânları, projeleri, prensipleri, oyunları, açık ve gizli anlaşmaları yırtıp attı. Bütün mücadelelerine rağmen yıllar boyu Türkiye`yi parçalayıp bölmek ve etkisiz hale getirmek isteyen emperyalist güçler yeni bir Türk devletinin kurulmasına engel olamadılar.
Ve Mustafa Kemal ATATÜRK`ün önderliğinde bu vatan hürriyetine kavuştu. Şimdi ise yine aynı oyunların ve parçalama , bölme ve Türkiye`yi yok etme planları için her adres denendi ve halen her türlü yollar denenmekte... Bize bizi düşman edenlerini ve batılı devletleri üstümüze kışkırtanların bizim içimizdekilerin olduğunu sakın unutmayın.
60- Türkiye üstüne oynanan oyunların tümü bizim içimizdeki hainlerden kaynaklıdır. Düşman yanımıza yaklaşamazken, içimizdeki piyonların maşalıklarıyla tüm açıklarımız deşifre edilmekle saldırılar çoğalıp siyasetçiler aciz kalmıştır.
YAZI SONU...
KAYNAK: TÜRKİYE-YE SİYASİ TUZAKLAR
08 &8211; Eylül - 2015
Alanya



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.