Yeni bir casuslar toplumu ve uluslararası ilişkiler rejimi (2)
Yeni bir casuslar toplumu ve uluslararası ilişkiler rejimi (2)
Londra`da öldürülen casuslar yeni ekonomik, finansal ve ticari savaş için hazırlık yapan ülkelerin ellerinde hazır bekleyen yeni eko-finansal casusları küreye yayma konusunda beklenen fırsatları fazlasıyla vermiştir. Bu yeni nesil eko-finansal casusların nasıl yetiştirildiğine dair Batı medyası ve akademisyen topluluğu çok sayıda yayın yaparak gelecek hakkında bilgi de vermiş oldu. Öncelikle ABD ordusunun son 45 yılı incelendiğinde bu trend rahatlıkla görülecektir.
İngiliz, Fransız, İsrail, Rus, Alman, Çin ve Japon medyası da analiz edilse oralarda da çok sayıda yeni eko-finansal ve ticari savaşlar ile ilgili bilgilere rastlanacaktır. Dolayısıyla bu kadar zamandır hazırlanılan bir savaşlar sürecinden bahsediyorsak, dünyada olup bitenleri eski analiz ve bilgi işleme yöntemleri ile anlamakta ve kavramakta çok zorlanacağız demektir.
Churchill`in ``Savaş zamanı gerçekler, o kadar değerlidir ki bir yalanlar ormanı tarafından korunmalıdır´´ şeklindeki tarihi vecizesini hatırlarsak, ``Şu anda dünya medyasında yazılanların ne kadarı gerçektir´´ sorusu olağanüstü değerli olacaktır. Yıllardır bu eko-finansal savaşlar için tatbikat yapan, eğitim alan, askeri, ekonomik, finansal ve ticari personelin ne tür bilgi serapları oluşturabileceklerini, ne tür siyasal, askeri, istihbâri, diplomatik ve ekonomik şovlar (operasyonlar) yapabileceklerini ve gerçekle iç içe geçirilmiş yalanların bu bağlamda ayırt edilmesinin imkânsız hale getirileceğini öngörmek bir zarurettir.
Bu yeni uluslararası ilişkiler rejiminde Türkiye düğümünün çözümünün ötelendiğini, Türkiye üzerinde daha esaslı eko-antropolojik, psiko-antropolojik etütler ile yeni kategorizasyon egzersizleri yapılacağını analiz etmek gerekmektedir. Bu ötelemenin mutlak olmadığını, karşı blokun harekete geçmesi ya da harekete geçtiğine dair efekt verdiğinde Türkiye düğümünün çözümünün gündeme getirileceği de açıktır.
Türkiye`nin bir diğer en büyük bölgesel stratejik önemi, Afrika, İslami Asya, Güney Doğu Asya ve Uzak Doğu`nun yaklaşık bir buçuk milyar nüfusa sahip Avrasya, Afrika kriterleri açısından kaliteli tüketici kitlesinin ön eko-kültürel çeperini oluşturmasıdır. Türkiye, birçok Batılı ürünün tüketici tepkisini en tatmin edici şekilde veren sosyo-tarihsel tortuya sahiptir. Dolayısıyla eko-finansal ve ticari savaşlarda Türkiye, jeopolitik ve jeostratejik konumu kadar stratejik pazarlar ön sahası olması sebebiyle de inanılmaz derecede bir öneme sahiptir. Bu bağlamda Türkiye`nin; İran`ın, Rusya`nın, İslami Asya`nın, Güney Asya, Uzak Doğu ve Afrika`nın demografik yapısının ve sürekli değiştirilen ve geliştirilen tüketim ``kültürü´´ ve dünya görüşünün Batı için ve üreten şirketler için jeopolitik konumları kadar ve hatta ondan da stratejik değere sahip olduğunu unutmamak elzemdir.
Yeni eko-finansal casuslar işte bu noktada sosyoloji madenciliği ve kitle psikolojisi madenciliği ile davranışsal iktisat ve davranışsal finans ve tüketici davranışları bilimi madenciliği gibi daha yeni ya da güncellenmiş sahalarda bilimsel ve pratik çalışma içinde olacaklardır. Kriptoparalar, Facebook, Twitter, Instagram gibi onlarca bilişim ve alt android platformları, bu kitlesel ve bireysel veri madenciliği konusunda eko-finansal ve ticari casuslar için bulunmaz bir ``altın madenleri´´ sahası demektir.
Aslında 19. ve 20 yüzyılın başlarında ``Pazarlar´´ kavramı 100 yıllık bir süreçten sonra daha stratejik bir öneme sahip olarak dirilmiştir. Bu dirilişin de Irak ve Suriye`deki Baas (Diriliş) sistemini öldürerek diriliş göstermesi de iktisat ve siyasi tarihin bir cilvesi olsa gerek!
O halde kürede yeni ekonomi, finans, ticaret, kamu maliyesi, uluslararası ekonomi, uluslararası pazarlar tanımlaması ile birlikte zincirleme bir bilimlerin yeniden yapılandırılması işlemi de eş zamanlı olarak devreye girecektir. Bütün bu değişim ve dönüşümler hiper hızda olabilecektir. Bu yeni uluslararası ilişkiler rejimi, iç içe geçmiş yumuşak ve vahşi savaşlar sürecini ifade edecekse, savaşın ne tür sürprizler üretebileceği konusunda engin tecrübeler edinmiş Batı`nın, dünyanın ve Türkiye`nin çok boyutlu olasılılıklar evreninin yeni ürünlerine de hazırlıklı olması beklenir. Eğer bu grift süreçlere hazırsak, gelecek dönemler, yukarıdaki tabloya göre kendisini konuşlandıracak Türkiye`nin olacaktır.
Yarın devam edelim.
|
