At, Avrat, Silah (4)
At, Avrat, Silah (4)
Bir milletin neleri tartıştığına bakarak akıbetini öngörebilirsiniz. Bizans, Osmanlı tarafından fethedilirken Bizans din adamları meleklerin cinsiyetini tartışıyordu ki bu durumun oradaki insanların kötü kaderini değiştirecek hiç bir boyutu yoktu. Türkiye ve İslam ülkelerindeki medya, siyaset, toplum, akademi, din adamları, aile ve bireylerin gündemleri ve tartışma konuları da bizlerin akıbetleri ile ilgili tüm ipuçlarını ortaya koymaktadır.
Türkiye`nin ana gündeminde ``Avrat´´ yani ``Kadın Cinayetleri´´ ve ``Kıyafet´´ ile ilgili şiddet hareketleri ilk sırayı almaktadır ki; sosyal, ekonomik ve siyasal kaosun zeminini hazırlama ve iktidarların gücünü emen konuların en önemlisidir. Bu sebeple bu sosyolojik ve teo-psikolojik olgular doğrudan Ak Parti iktidarını manipüle etme, iktidarsızlaştırma hedefine sahiptir. Çünkü toplumu hemen kategorize ve terörize etme gücüne sahiptir. Kişilerin otomatiğe bağlanmış gibi taraf olabildikleri konular, onların akıl ve algılarını ve ``sorunu´´ objektif olarak değerlendirme yeteneklerini sakatlar, amaç da budur zaten.
Türkiye`nin gündemini meşgul eden diğer bir konu da terör ve etnik ayrımcılık ile birlikte seyreden etnik ufalama operasyonlarıdır ki yine hükümeti ve milletin asli unsurunu zayıflatma ve provoke etme içeriklidir. Ufalama ayrıca toplum ve ailenin kültür ve değerler aktarımını bozar ve kollektif bilinci ve aklı bloke etmeyi amaçlar.
Bir diğer tartışma da ``At´´, yani motorlu taşıtlar. Yani bireyi, aileyi, milleti, devletin kurumlarını mobilize etmeyi sağlayan araçlarla ilgilidir ki buradaki her tartışma, milletin yönetimlerle aynı hedefe yürüme, yani güçlerimizi bütüncül kullanma ve odaklanma irademizi iptal etme boyutu taşır ki iktidarın en iyi niyetli girişimleri bile iktidarın aleyhine kullanılır. Burada kullanılan kavramlar, üslup, amaç hep kollektif bilinci doğal seyrinden millet, hükümet ve devlet aleyhine saptırmayı yönetir.
AB, Arakan Müslümanları, Filistin Sorunu; dış politikanın şu anki gündemi. Ortadoğu`daki sorunlar yine millet, devlet korelasyonunu bozma, algı kalıplarımızı işlevsizleştirme, akıl ve bilinç kullanımını sekteye uğratarak tarihsel birikimimizi, kültürel genetiğimizi; devlet, millet ve hükümet aleyhine yeniden kodlama operasyonlarını içermektedir ki bu noktada sadece şu anki hükümet, devlet iktidarı ve olgusu değil, gelecekteki hükümet, devlet iktidarı ve olgusu da tahrip edilmektedir. Muhalefetin dikkatli olması gereken alan da burasıdır.
Milli savunma sanayi inşa çabaları Türk milletinin bekasını, iç ve dış iktidarını ve güvenliğini temin etme çabaları, milletin güvenlik bilincini motive edici, tehdit ve tehlikeleri, avantajları, hakkı, hukuku, kuvvetlerinin sınırını, alabileceği riskleri gibi yüzlerce parametreyi bir anda milleti ve devleti güçlendirici bir boyutta dizayn etme imkânını bahşeder. Bu alanda atılan her adım; terör, ekonomik kriz, hayatımızın ana unsuru olan At (motorlu taşıtlar ve ulaşım), Avrat (kadınlarımız, eşlerimiz aile ve toplum kurumu) ve Silah (asayiş, güvenlik, bireyin hayata tutunma ve asılması, beka bilinci) ile bulandırılmakta ve genel tablo içindeki unsurlar arasındaki korelasyonu kurma ve bütünü anlama ve nitelendirme çabaları da ``komplo teorisi bunlar´´ yargısı ile boşa çıkartılmaktadır.
Tarih bilincimize, kültürel kodlarımıza yönelik tüm müdahaleler hükümeti, devleti ve milleti hedef almaktadır. Hükümet ve Ak Parti bu bağlamda en çok saldırıya, manüplasyona, dezenformasyona ve provokasyonlara hedef olma özelliği taşımaktadır. Bunu da bizzat Ak Parti`nin, Hükümet`in ve milletin temel değerleri üzerinden ve reflekslerini öngörerek yapmaktadırlar.
Türk milletini, en güçlü olduğu iç ve dış komploları sezme, öngörme ve iptal etme hasleti üzerinden vurma operasyonlarını Hükümet ve özellikle Sayın Erdoğan engellemede her türlü eleştiriye rağmen başarılıdır. Bu başarının devamını sağlamada hükümete ve devlete yardım esas olmalıdır.
Bekamız aleni düşmanla mücadeleden çok içimizdeki maskeli düşman unsurları tespit ve onların operasyonlarını önlemekle mümkündür. Aleni düşmanlar ve saldırılar genelde önlenebilir nitelik arzederler. Düşmanlarımızın, rakiplerimizin bizleri bizlere karşı kullanmasını engelleyebildiğimiz takdirde bekamız güvence altına önemli ölçüde alınmış olur. (bitti)
|
