Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (499)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof.Dr. Salih ŞİMŞEK - (Ziyaretci) 7.05.2012 15:52:58

ÇET, SMS ve MSN DİLİ YA DA KAYBEDİLENLER


ÇET, SMS ve MSN DİLİ YA DA KAYBEDİLENLER
- Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK





Adam gibi güzel güzel yazarken,

Bir gün insanımız, özellikle gençlerimiz, virgülü ( , ) kaybetti.

O zaman, virgül olmadığı için, zor cümleler kurmaktan korkar oldu.

Korkaklık sonucu basit ifadeler kullanmaya başladı.

Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti.

Bilgi dağarcıkları gittikçe küçüldü ve fakirleşti.

Muhakeme gücü körleşip dumura uğradı.

Zihin faaliyeti durdu.

Fikrî üretim yok oldu.

Üretim olmayınca bilgi birikimi de olmaz oldu.



Derken a, i ve u gibi harflerin üzerine konan inceltme işaretlerini kaybetti.

Bu defa ``kâr´´ yerine, ``kar-yağmur´´ demeye;

``hâlâ´´ yerine, ``hala-teyze´´ demeye başladı.

Yani cümleler ve anlamlar karışmaya başladı.

Yazılanların anlaşılmamasında hikmet aranmaya başlandı&8230;



İnsanımız, sonra ünlem ( ! ) işaretini kaybetti.

Alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı.

Artık ne bir şeye kızıyor, ne de bir şeye seviniyordu.

Robottan farksız hale gelmişti.

Robotlaşmıştı&8230;



Kızgınlıklarını ve sevinçlerini, MSN, ÇET ve SMS dilindeki garip sembollerle ifadeye çalıştı.

Herkesin kolayca anlayamayacağı basit ve çok sade bir KUŞDİLİ şekillenmeye ve kalıplaşmaya başladı.

En vahimi de bazı ``eğitimci´´ sıfatını taşıyan insanlarımızın içine düştükleri perişan durum oldu.



Söz konusu kuşdili toplumumuzda o kadar rağbet buldu ve değişim rüzgârı o kadar hızlı esti ki, artık yazım hataları, Profesör, Doçent, Yardımcı Doçent veya diğer bazı benzer unvanlar taşıyan akademik insanlarımızı bile esir aldı. Onların da büyük bir kısmı, değişime karşı duramayıp, fiilî durumu kabullendiler.

Onlar da yanlışlara karşı bağışıklık kazandılar&8230;

Bırakınız öğrencilerinin yanlışlarını düzeltmeyi, kendi yanlışlarını bile göremez oldular.



İnternetteki yazışmalara bir bakınız. Sanki yanlışta yarış yapılıyor.

Artık, &9787; - J - :) - :D - :( - ;) - :P gibi şekiller davranışları ifade eder oldu.

Benzer 10 kadar şekil ya da sembol, onların iletişim kurmalarına yeter hale geldi.

İnsanımız, değişimle birlikte, `` Yaw ´´ , `` Mrb ´´, `` Slm ´´, `` ii ´´ ve `` bi ´´ gibi hangi dilde olduğu bilinmeyen kelimeler buldu&8230;

``GeLicem / geLcem´´ ve ``geLirsen mutLu oLucam / oLcam´´ gibi yazım şekillerini ve kurallarını keşfetti.

Dilimiz, iyice sadeleşti (!). Sadeleştikçe sadeleşti ve basitleşti.

``Sadelik´´ ve ``basitlik´´ de zaten güzel bir şeydi&8230;



Tıpkı ilk çağlarda yazının olmadığı dönemlerdeki meram anlatma ve iletişim kurma modeline geçildi.

Dilde derinliğe gerek yoktu.

Tarih tekerrür sürecine girdi.

Teknolojik gelişmeyle birlikte insanımız o hale geldi ki,

Hiç bir şey onda, en ufak bir heyecan uyandırmaz oldu



Bir süre sonra soru işaretini de ( ? ) kaybetti.

Artık soru sormaz ya da soramaz oldu.

Artık hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu.

Ne evren, ne dünya, ne çevresi ve ne de kendi apartmanı umurundaydı.



Birkaç yıl sonra iki nokta üst üste işaretini ( : ) kaybetti.

Artık davranış nedenlerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti.

İstese de davranış modellerini ifade edemez hale geldi.



Yazılarda cümlelerin ilk harflerinin ``büyük harfle yazılması âdeti´´ de çoktan kalkmıştı.



İki cümle arasında ``bir harf karakteri kadar boşluk bırakma´´ kuralı da terk edileli çok olmuştu.



Ömrünün sonuna doğru, elinde yalnız iki tırnak ( `` ´´ ) işareti kalmıştı.

Kendine özgü, kendine has, kendine ait tek düşüncesi yoktu artık&8230;

Yalnız başkalarının düşüncelerini, iki tırnak içinde, tekrarlıyordu.

Yani papağanlarla dost olmuştu.

Papağanlaşmıştı&8230;



Düşünmeyi, muhakemeyi unuttu ve böylece, erişilmez zannedilen son noktaya ( . ) yani Nirvana`ya erişti.



Noktanın kaybolmasıyla birlikte, artık nefes almadan konuşan ve ne dediği anlaşılmayan, sadece bir hırıltı ya da gürültü çıkaran, bir varlık haline dönüştü.



Ne dersiniz?



Tespitlerim ne derece doğru?



Yanılıyor muyum acaba?




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.