Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10197
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2287) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (400)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Yavuz KOCA - (Ziyaretci) 12.07.2021 17:03:46

Dostumu ararım Hakkari’de PTT’nin arka sokağında

Dostumu ararım Hakkari’de PTT’nin arka sokağında
11 Temmuz 2021, 20:19
Yavuz Koca


Bizim Kafkaslardan gelen çok derin deyişlerimiz, özdeyişlerimiz, atasözlerimiz vardır. Mesela bir dörtlükte denir ki;

İnsan vardı insanların nağşıdı, (İnsan vardır, insanların süsüdür)

İnsan vardı eşşeh ondan yağşıdı, (İnsan vardır, eşek ondan daha iyidir)

İnsan vardı dindirersen can diyer, (İnsan vardır, konuşturduğunda can der)

İnsan vardı dindirmesen yağşıdı. (İnsan vardır, hiç konuşturmazsan daha iyidir)

Günümüzde ilişkilerin yapaylaşmaya başladığı, pamuk ipliğine bağlı arkadaşlıkların arttığı bir gerçektir. Lakin başka bir gerçek daha var, özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla tekrarı dikkatlerden kaçmayan, “dost ve dostum” ifadeleri… Oysa dost ve dostluk ve hele dost kalabilmek ne kadar ulvi bir bağ, bilene, bilebilene.

Dostlarımız olmalı, hayatın mihenk taşı budur. Az, öz ama gerçek dostlar.

Bazen arkadaşlarımın çocuklarıyla, gençlerle bu minvalde sohbet ederken klasik sorularımdan birkaçını mutlaka sorarım. Ki o sorular, DOST ifadesinin derinliğini bir kırbaç gibi hissettirir.

Mesela;
- Sorarım, arkadaşların var mı?

Cevap verir, çok...

Sorarım, bunlardan kaçı dostundur?

Cevap verir, epeyi...

Sorarım, peki şimdi benim yanımda, cep telefonundan o dostlarından bazılarını arayıp, "dostum şu anda Hakkari`deyim, sıkıntıdayım, nedir diye sorma, acilen buraya gelmen lazım, sana ihtiyacım var" desen ve ardından "telefonumu kapatmak zorundayım, yarın saat 18`de seni arayacağım. Hakkâri PTT`nin arka sokağında buluşuruz" diye ilave etsen, o dostlarından kaçı seni tam zamanında Hakkâri PTT`sinin arka sokağında bekler?

Genç düşünmeye başlar, farkında değildir ama yüz renginin, kalp atışlarının değiştiğini, cevapta zorlandığını gözlerim.

- Cevap verir, "amca bilemeyeceğim." (Not: Burada Hakkâri ilimiz sadece örnek olarak verilmiştir.)

Telefonumda kayıtlı binlerce kişi içinde çekirdek ailemin, hakeza büyük ailemin yeri farklıdır. Kayıtlı akrabalarım, arkadaşlarım, arkadaşlarımdan çok yakın olduklarım, her şeyine kefil olabileceğim, her şeyime kefil olabilecekler vardır ama dost farklıdır. Benim telefonumda sadece 5 kişi dostum diye, 2 kişi de dost ötesi ağabeyim diye kayıtlıdır. Bu 7 kişiden ikisi dünür dostumdur, biri bana kızını emanet etmiş gelinimin babası, birisine de ben kızımı emanet etmişim damadımın babası. Diğer 5 ise doğrudan dostumdur, ağabeyimdir, kıymetlimdir…

Şimdi anladık mı dostun ve dostluğun manasını?

İlginçtir, şimdiye kadar, “biz dostumuzu satmayız, pazara kadar değil mezara kadar buradayım” diyenlerden benim bildiğim vefatı öncesi bu sözünü özellikle de siyasetçilerden tutabilen olmadı. Onun için naçizane tavsiyemdir, siz siz olun, yakın arkadaş deyin, candan aziz deyin ama her önünüze gelene dostum demeyin ve mümkün mertebe pazar-mezar ikilemine girmeyin.

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun gerçek dostluğun manasını bilene ve düze çıktığını sanarak eskiden dost-ağabey dediğini ihmal etmeyene, dost kalabilene…


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.