Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2280) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (499)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Yaşar KALAFAT - (Ziyaretci) 18.12.2012 17:36:49

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KARŞILAŞTIRMALI ARTVİN HALK İNANÇLARI KÜLTÜRÜ-YATIRLAR- (1)

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
KARŞILAŞTIRMALI
ARTVİN HALK İNANÇLARI KÜLTÜRÜ
-YATIRLAR-


Dr. Yaşar Kalafat-Ülkü Önal



GİRİŞ:

Ardanuç Anadolu Türk kültür coğrafya kesimlerden Yusufeli`nde olduğu gibi Kıpçak ve Oğuz Türklerinin katman oluşturdukları bir bölgedir. Oradan derlenilecek halk inançlarının inanç geçmişi itibariyle irdelenmesi ve anlamlandırılmasında mitolojik döneme yolculuk sanıldığından daha fazla ceht gerektirir. Zira Bir kısım Kıpçaklar Oğuzlarla kıyaslanmayacak kadar Hıristiyan inanç genleri taşımışlardır. Kıpçakların bölgede görülmeleri ile bir kısmı ilk dinleri olan Tengricilik`ten İslamiyet`e girerken, bir kısım Kıpçakların ilk dinleri olan Tengricilik inanç Sisteminden sonra Hıristiyan olup bunların bir kısmının da bu dinden İslamiyet`e girmiş oldukları bir gerçektir. Hıristiyan Kıpçaklar bölgedeki Hıristiyan kültürüne renkleri ile katılırken, İslamiyet`i kabul etmiş Gürcüler de Türk-İslam kültürlü hayata renklerini bir şekilde yansıtmışlardır. Bu itibarla bölge inanç yapısının derinliklerine inebilmek bölge dillerini lehçeleri ile bilemeden fazla mümkün değildir. Bu ihtiyaç yatırların bulundukları coğrafyanın yer adları ve yatır efsane kahramanları adları konusunda inanç etimolojisi yaparken dikkati çekmektedir.

Arkeolojik kazılardan evvel çok kere gerekli görülen yüzey alan çalışmaları gibi, halk inanmaları çalışmaları da bu tür bölgelerde mitolojik izlerin tespiti için önem taşır kanaatindeyiz. Esasen bu teşhisi halk inançları çalışmalarının geneli için az-çok koymak mümkündür. Halk inançları çalışmalarında ``ruh´´ ``iye/sahip´´ mitinin ağırlık kazandığı ``yatır´´ gibi konularda teşhis daha güç kazanmaktadır. Yatır kültü bu bölgede de su, ağaç, kaya ve dağ kültü ile birliktelik sergilemektedir ki bu özelliği Ardanuç yatırları ile ilgili inanmalarda da görüyoruz. Ardanuç halk kültürü ile ilgili evvelce yapmış olduğumuz masal, hikâye, onomastik, efsane, yemek, türkü ve benzeri konularda mitolojik izler daha yüzeyde idiler .

Katmanlaşmanın bu derece derin ve renkliliğin bu derece zengin olduğu Artvin halk kültürünü bir çalışma ile abat etmek doğal olarak mümkün değildir. Bu nedenle bir seri çalışma planlanmış bunlardan ilkinde Yusufeli bölgesi bu ikincisinde de Arhavi ve yöresi merkeze alınarak inceleme yapılmaya çalışılmıştır.

Bu çalışmamızda ağırlıklı olarak yatırları merkeze alarak, diğer inançları ilişkileri nispetinde irdelemeğe çalıştık. Yatır adları ise büyük ölçüde dağ, tepe, meşe, ırmak, vadi, yayla adlarından hareketle isimlendirilmişlerdi. Biz çalışmamızda imkân nispetinde bu tür isimleri yok saymamaya çalıştık

Ardanuç`taki yatır miktarını diğer yörelerimizde olduğu gibi kesin bilmek mümkün değildir. Biz yatırlık ölçüsünü, halkın teşhisini esas alarak koyduk. Yatır miktarını ise tespiti yapabildiğimiz kadarı ile sınırlı tuttuk. Bunların büyük bir kısmı çift isimli bir kısmı ise ismini coğrafyadan almış veya ismini coğrafyaya vermişti. Köylerin ise çok kere eski ve yeni isimleri ile tanınmaktadırlar. Buna göre bölgedeki miktarları 51 adet; Acı Elma Ziyareti, Anagert Ziyareti, Ağbaba Ziyaret, Akpınar Ziyareti 1, Akpınar Ziyareti 2, Asker Mezarı, Atalar Ziyareti, Bitkinler Yaylası Ziyareti, Cirit Düzü Ziyaret, Cengelek Ziyaret, Elmalı/Vanta Köyü Ziyareti, Eğriler Ziyareti, Gül Taşı Ziyareti, Horasan Baba Ziyareti, Hasan Baba Ziyaret, Hod Ziyareti, Kesik Tepe, Korta, Kaleardı Ziyareti, Kavit Dağı Yatırı, Kürdevan Yatırı, Kakuçgil Ziyareti, Maden/Baziret Ziyareti, Örtülü Ziyareti, Röçivan Ziyaret. Sakalar Ziyareti, Sagara Ziyareti, Seko Dede Ziyareti, Tepebaşı/Ziyos Ziyareti, Veliköy/Meriya Ziyareti , Koatatiris/Kireçli Ziyareti, , Saslavur Köyü Ziyareti, Yatır/Karçal Yatırı, Unusev Yatırı, Zelyit Mezrası Ziyareti, Ziyaret Tepe, İsimli gibi yatılar üzerinde çalışma imkânı bulduk. Çalışmada her ne kadar ağırlık doğal olarak Ardanuç yatırlarında ise Borçka, Artvin, Yusufeli ve Şavşat`tan da örneklemeler yapılmıştır.

METİN:

ARTVİNDE ZİYARETLER ( YATIRLAR)

BORÇKA ZİYARETLERİ:

Karçal Yatırı,
Yaylamız Karçal dağındadır. Lekoban mevkiinde tepede bir ziyaret vardır. Mezar define avcılarınca tahrip edilmiştir. Yatırın yattığı tepenin dibinde çok derin olan Cancığ gölü vardır. Bu gölün sahipli olduğuna inanılır..Olağanüstü güçler tarafından sahiplenilmiş olan bu gölün İçinde at gibi yatanlar varmış,. Geçmişte ziyaretten göle taş yuvarlatıldığı, Ak bir atın sudan çıkıp kafasını sallayıp tekrar göle girdiği anlatılır. Ayrıca Bertal`lı Âşık Gülhani de bu bölgede, Karçal dağı civarında gölden at çıkmasından bahsetmiştir. Bu civarda aşık olmuş ve yaylaya çıkarmışlar.

Bu yatırda abdest alınıp niyet tutulup uykuya yatılır. Görülen rüyanın tabiri yapılır. Kurbanlar kesilir. Zikir edilir.Kuran okunur. Etrafında tavaf edilircesine dönülür. Bu ziyaret kötü insanları kabul etmez atar. Şavşat`ta, Ardanuç`ta yağmur yağmayınca gelir dua okur zikir derlerdi yağmur yağardı. Artvin-Bulanık`ın Su perilerinin de görülüğü iddia edilen Arnavul mahallesindeki gölden boğa çıktı anlatıları bu türdendir. Boğanın sudan çıktığı yıllar kıtlık olurmuş. Buradaki perilerin gece düğün yaptıklarına müziklerinin sesi geldiğine inanılır.

Sudan çıkan at motifi Türk kültür coğrafyasında oldukça sık görünür. Rahmetli hocamız Kırzıoğlu`nun Çıldır Gölünden yaptıkları bu tespitin izlerini biz Ahlat ve Yusufeli`nden izleyebilmiştik. Bazı verilerde de at, yerini boğaya bırakmıştır.

Asker Mezarı;
Şerefiye köyünün Zendik Mahallesinde eski yerleşim yerindedir. Halk orada geceleri Yeşil Işık yandığına inanır.

Yeşil rengi Türk kültürlü halklarda, cenneti, cennetlikleri temsil eder. Bazı yörelerde Yeşil Ateş olarak geçtiği de olur .


YUSUFELİ ZİYARETLERİ:
-
Yarbaşı Köyü Ziyareti:
Köyün alt tarafında ağaçlar arasında bir mezar vardır. Çocuğu olmayanlar, çocuğu konuşmayanlar ve hasta olanlar gidip mezarda kuran okur. Hastaları mezarın etrafında `` Hayır şer min Allahutala `` diyerek çevrirler. Buraya çaput bağlanır, burada mum yakılır. Niyet edilen kurban mezarın etrafında üç defa çevrilerek kesilir. Kurbanı kesen etten kendi yemez komşulara dağıtır.
Hayrın ve şerrin Allah`tan geldiği inancı ile dolanmak ve dolandırmak halk tefekkürü tespiti bakımından önemlidir. bir şeyin etrafında dönmek ile bir şeyi mesela sadakayı başın etrafında döndürmek arasında bize göre mistik bir ortaklık vardır.
Zeliyit mezrası Ziyareti:
Mezradaki mezarlık ziyaret eldir, kurban kesilerek, niyet edilip buraya çaput bağlanır .

ARDANUÇ ZİYARETLERİ:

Ziyaret Tepe:
Ziyaret, Bilbilan yaylasının Ardanuç yönünden girişinin sol tarafındadır. Buraya bir saat yürünerek gidilebilmektedir. Ziyaret tepenin eteğindeki 2 mezardan oluşmaktadır. Define kazıcıların tahrip ettikleri mezarların yanında eski taş yığını da vardır.

Bu ziyarete çocuğu olmayan kadınlar gelir, burada kurban keser, kesilen kurbanın kanı buradaki taşlara sürülür, Kurbanın başını ziyaretin etrafında dolandırırlar. Yerlere çakılmış kazıkçıklara salıncaktan beşik yapar içerisine bez bebek koyarlar. Daha sonra burada yatılır ve görülen rüya yorumlanır.

Defin için yüksekleri seçmek, yükseldikçe kutsala daha yakın olma, kut bulma, kutsalda, kutsal alanda olma inancının bir sonucudur. Kurban ve kan ayrı ayrı kutsal kabul edilmiştir. Kurban edilecek hayvana özel muamele yapılır ve bilhassa bu tür hayvanların kanı temiz bir yere akıtılır. Kanın yerde kalması çiğnenmesi istenilmez. Kanın ziyaret taşlarına sürülmesi tespiti ile ilk defa karşılaşıyoruz. Kurbanın kanı daha ziyade adına kesilen şahsın anlına sürülür. Yeni gelinin, askerden gelenin, kaza geçirenin kurban kanları onların anlına dokundurulur. Bazen de yeni alınan arabanın tekerine bu kan sürülür veya inşaatların temeline akıtılır. Böylece kurbanı kesen kime veya neye niyet kestiğini adeta işaret etmiş olur.

Duyulan ihtiyacın ne olduğunu talep makamına veya aracıya anlatmak için çeşitli yollar vardır. Bu maksatla resimler çizilir, mektuplar yazılır veya maketler yapılır. Hıdrellezde Doğu Karadeniz`de su kenarlarına resmi yapılan ev ve arabalarla Hz. Hızır`a ileti ulaştırılmak istenilir. Güneydoğu Anadolu ve Güney Türkistan`da ulu kabul edilen zatların örtülerine yazılmış mektuplar iğnelenir. Yapma bebek ve beşikle ileti vermek Anadolu Türk kültür coğrafyasında çok yaygındır.

Ulu zatların mezarları etrafında dönmek, dönerken dilekleri tekrarlamak, bu uygulamayı muayyen sayıda ve yönde yapmak bir anlamda tavaftır . Güney Anadolu ve Orta Doğu`nun Türk kültürlü kesimlerinde adak kurbanını kendisi ile birlikte tavafa iştirak ettirenlere de rastlanır. Tavafa çoluk çocuk katılanlar olabildiği gibi yatalak hastaların sırtta taşınarak dolaştırıldıkları da olur. Kesilmiş kurban kafasının tavafa iştirak ettirilebildiğini ilk defa bu bulgu ile öğreniyoruz.

Ziyaretteki çok eski taşların mezar taşı olmamaları ve hatta mezar olarak bilinen yerde bir defin olmaması da mümkündür. Bunlar bir dönemin Ovoo veya Obooları olarak bilinen, ziyaret edilen kutsal taş yığınları iken giderek halk yeni dinleri ile bunları mezarlaştırmış da olabilirler

Ağbaba Ziyaret:
Ağbaba`nın Ardanuç-Harmanlı köyünden 1.km. yukarıda tepede mezarı bulunmaktadır. Etrafı taşlarla örülmüş mezarın şimdi taşları yosun bağlamıştır. Halk burayı Hastalıklarına şifa bulmak için ziyaret eder. Mezarın etrafında adanmış olan koç, hasta olan kimse ile birlikte döndürürler. Ayrıca burada Kur`ın`ı Kerim okunur, dualar edilir. Pişirilen kurban etini yemek için köylüler davet edilir. O bölgedeki ağaçları kimse kesmez. Bilbilan`a giderken buradan toplanılmış odunları götürmek isteyen kimselerin felç olduklarına dair anlatılar vardır. Bu tür ceza almış felçlilerin şifa bulmaları için kurban kesmek gerektiği inancı vardır. Bu mekâna ziyarete gelenler tarafından yılda 20 civarında kurban kesilir. Rüyaya Yatma inanç ve uygulaması burada da vardır. Bunun için abdest alınıp niyet edilerek yatılır. Bu yatırın ona inananlara faydası olduğu kanaati yaygıdır. Define avcıları burayı da kazmışlardır.

Ağbaba 3 kardeşmişler ve bunlara halk üç saç ayağı demektetir. Bunlardan birisi Bulanığın tepesinde Horasan Baba ziyareti, diğeri ise Kürdevan da ki yatırdır.

Kutlu mekânlardaki, ulu zatlara ait olan her şeyin sahipli olduğuna inanılır. Bu sahip mekânda yatan şahıstır. Bazen de sahiplenilme görünmeyen başka güçler tarafından olur. Mesela definelerin sahiplenilmesi çok kere bu türdendir. Sahipli bölgeden herhangi bir şeyin alınması icazete bağlıdır. İzinsiz alınan kuru bir yaprak bile cezalandırılmaya yol açabilir inancı vardır. İzin alabilmek çok kere kurban vererek, keserek olur.

Ulu bilinen kimsenin mezarının yanında, kapısında yatmak ve orada görülecek rüyayı yorumlayarak, zatın ruhundan bir hikmet, şifa, yol gösterisi beklemek Türk kültür coğrafyasının birçok yerinde bilhassa kırsal kesimde ve doğuya doğru gidildikte yoğunluk gösteren bir inançtır. Güney Doğu Anadolu`da bu maksat için hazırlanmış 5&8211;6 odası 15&8211;20 yatağı olan yatır konaklama yerleri vardır ve bu yerlerde günlerce kalanlara rastlanır.

Anadolu ve Azerbaycan`da birçok Ağbaba/Akbaba ziyaretleri vardır. Bunlar Bazen 3 bazen 5 ve bazen de 7 kardeştir. Mezarları çevreye dağılmış olur ve hepsi ile ilgili hikmetlerine dair efsaneler anlatılır. 3,5,7,9 gibi sayılar Türk halk kültürünün formel/biçimsel sayılardırlar.

Kaleardı Ziyareti:
Ardanuç-Bice/Tütünlü köyünde Kaleardı denen taşın dibinde bir mezar vardır. Yolun kenarında duvarın yanındaki bu mezarın olduğu yere Yağmur Duası için gidilir. Yağmur duasına hoca köylüleri de yanına alarak beraber gider. Orada Kuran okunur dua edilir. Duada parmaklar aşağıya doğru eller ters dönmüş olur. Yağmur duasına kadınlar-erkekler ve çocuklar da giderler. Buradaki mezarın başında pınar vardır. Burada kurban kesilip kavrulur ve eti topluca yenir.

Yağmur duaları açık havada kılındığı gibi caminin içinde kılındığı da olur. Açık havada yapılan yağmur duaları için çok kere bir tepe, bir akarsu başı, kenarı ve daha ziyade de yatırların bulundukları yerler seçilir. Bu uygulamanın derinliklerinde kutlu mekânlarda yapılan duaların daha çok kabul gördüğü inancı vardır.

Yağmur duasına çocukların katılmasına özen gösterilen yerler de vardır. Onların günahsız oldukları için dualarının kabul edileceği inancı yaygındır. Bazı yörelerde hayvanlar da aynı meydana götürülür yavrularından ayrılmaları sağlanarak meleşmeleri temin edilmiş olunur.

Ellerin ters tutulması gidişatın ters dönmesi dileğini dile getirmek içindir. Kuraklık devam etmesin tersi olsun, yukarıdan aşağıya rahmet yağsın dileği iletilmek istenir. Bazı yörelerde bu merasimlerde elbiselerin ters giyildiğine de rastlanılır. ``Ters´´ halk inançlarında bir kod oluşturmuştur. Yeri gelmişken deyinmek gerekir ise, Türk tefekkürünün soy kütüğünde henüz yeterince keşfedilmemiş bir algılama kodu olarak duran ``ters´´ konusunun izlerini sözlü kültürün tüm verilerinde bulmak mümkündür . Nasrettin Hocaya minarenin ne olduğunu sorarlar, o da verdiği cevapta ``su kuyusudur kuruması için ters çevirip güneşe koymuşlar´´ der. Türk halk tefekkürünün derinliklerinde ``ters´´ konusu araştırılırken Nasrettin Hoca`ya bakılabilir. Ters konusu birçok kültür ve bilhassa dinî kültürde yer alır. Med-Avesta mitolojisi`ndeki Şer İyesi ile onun tersi olan hayır iyesinin oluşturduğu dualı Türk mitolojisindeki Erlik ile Ülgen`in oluşturduğu yapılanma ile karşılaştıran çalışmalar da vardır.

Aydın Köyü/Kavit Dağı Yatırı:
Ardanuç-Aydın köyü ile Peynirli yaylasının arasında yeşil bir dağın üzerindeki iki mezar şehitlere ait olup buradaki mübarek zatlar ziyaret edilir. Buraya yağışlı olmayan havalarda ziyaret için gelinir ve ziyaretçiler burada Kur`an okur kurban keseler. Burada define aramak için burayı kazan iki kişinin felç oldukları anlatılır.

Şehitlik İslamiyet`te yüksek bir mertebedir. Onların cennet ehli oldukları inancı vardır. Şehit mezarları da kutlu mekânlar olarak bilinir. Manevi mertebesi olan kimselerin hatalı davranışları cezalandırabilecekleri inancı da çok yaygındır.

Unusev Yatırı:
Burası Unusev köyündedir. Burayı halk daha ziyade çocuklarını olması için ziyaret ederler .

Kürdevan Yatırı:
Bu yatır Kürdevan dağındadır. Bu zat beşkardeşten birisidir. Burada yatan zatın Bulanık köyünde yatmakta olan Horasan Baba`nın türbesinin baş taşına eline vurduğuna ve beş parmağının izinin bu taşa çıktığına inanılmaktadır. Mezarının bulunduğu yerin aşağısında Şeytan Kalesi vardır. Bekâr kız ve erkekler burada rüyaya yatarak kiminle evleneceklerini anlamaya çalışırlar. Burada kesilen kurbanların etleri pişirilerek toplu halde yenilir. Buranın aynı zamanda insan ve hayvan hastalıklarına şifa verdiğine inanılır.

Artvin-Ardanuç halk inançlarında genç kızların kısmetleri ile çeşitli inançlar vardır. Genç kızlar tarafından uğur böceği uçurulur böcek hangi yöne doğru uçar ise kısmetinin o tarafta olduğuna inanılır. Hıdrellezde tuzlu hamur yapılıp bunların kargalar tarafından yenilip uçmaları beklenir. Karga hangi yöne uçar ise kısmetlerinin o tarafta olduğu sonucu çıkarılır. Misafir olarak ilk defa kalınan evde yastığın altına anahtar konur böylece evlenilecek kimsenin rüyaya gireceğine inanılır.

Artvin`de yapılan tuzlu ekmek Türk kültür coğrafyasının diğer kesimlerinde ve daha ziyade Nevruz`da yapılır ve bu ekmeğin yerel adları olur. Uğur Böceğinden hareketle fal açmak Tunceli yöresinde de vardır. Hıdrellez gecesi bu yörede evin bacasına evin fertlerini temsilen birer taş konur ertesi sabah bu taşların altında uğur böceği aranır. Hangi taşın altında bu böcek bulunur ise o kişi, ailenin o yılki en şanslı kimsesi olarak kabul edilir. Anahtar ve kilit etrafında da Türk kültürlü halklarda çeşitli inançların varlığı bilinir. Bunlarla büyü yapılarak kısmet bağlanır ve kısmeti bağlı olanların kısmetleri açılır. Türk kültürlü halkların sözlü kültüründe kızın gelin olup gitmesi ``uçmak´´ olarak anlatılır. ``uçtu gitti´´, ``baba evinden uçtu´´, uçmaya hazırlanıyor´´ denir.

Röçivan Ziyareti:
Gümüşhane köyünün yaylasının üzerindeki iki mezar bu ziyarete aittir. Burası Meşe köyündeki Öküz Yatağı`nın üst kısmıdır. Buraya yağmur duası için gidenler kesmek üzere koyun da götürürler. Duaya kadınlar da katılır kurban orada kesilip yenilir

Camandar Efendi:
Efendini, Torbalı köyüyle Peynirli köyünün hudutları arasında yolun altında suyun kenarında mezarı vardır. Baharın suların coştuğu zaman her yeri su alır. Orası yıllardır sağlam durur, su ona dokunmaz. Hasta olanlar,derdi olanlar gelip orada dua ederler; kurban kesip dağıtırlar. Ardanuç`ta çok yaygın olan türbelerde abdest alıp niyet tutup uykuya yatmak burada da yapılmaktadır.Görecekleri rüyaya göre yorum yaparlar. Mezarın etrafına çaput bağlarlar.

Cemandar Baba`nın Efsanesine göre, Camandar Mahallesinde ermiş bir kadın varmış. Camandar Efendi tahsil yapıp gelir. Bu hanım Camandar Efendi`ye : `` Gel şu akan dereye oku, bakalım suyun akışını durdurabilecek misin?´´ demiş. Camandar Efendi okumuş ama su durmamış, akmaya devam etmiş. O yörede dindar bir adam varmış, o zat gelmiş dua etmiş ve su durmuş. Kadın Camandar Efendiye demiş ki, `` Sen ilmi tam bellememişsin ; suyu durduramadın.´´ Bunun üzerine, Camandar Efendi tekrar gidip ilim tahsil edip geri dönmüş. Bu defa okuduğunda su durmuş. O köye yerleşip kalmış ve orada ölmüş. Mahalle adını onun adından almış Camandar Efendi ve iki arkadaşı Konya da tahsil gördükten sonra birbirlerinden ayrılmışlar. Biri Konya da, biri Erzurum da kalmış. Camandar Efendi de Ardanuç`a gelmiş.

Camandar Efendinin mezarına Perşembe ve Cuma akşamları halk dua etmeğe gelir. Burada kurbanlar kesilirken mumlar da yakılır, ``Mezarından geceleyin Yeşil Alev çıktığını gördüm. Sabahleyin gittiğimde yanık bir şey bulamadım´´ diyenler vardır. Defineciler burayı da kazmaya kalkışmışlardır.

Halk tefekkürünün derinliklerinde hayvanat, cemadat, nebatat ve insanat arasında gülü olabilme sıralaması vardır. Ulu kişiler hayatta iken ve bu dünyadan göçtükten sonra yangına sele, heyelana hükmedebilirler. Bu güç onların Kur`an okumalarından gelmektedir. Gücün gerçek sahibi Kur`an`ı indiren Gücü Sonsuz olandır.

Eğridir/Eğirdir. Ziyareti:
Bu ziyaret Sakarya köyünün Eğridir mevkiindedir. Burada yatan şahsın şehit bir kimse olduğuna inanılır. Buraya ziyaret için gelenler bir niyet tutar oradan taş veya toprak parçası alır rüyaya yatarlar gördükleri rüyaya göre geleceklerini yorumlarlar. Buraya gelen ziyaretçiler de burada mum yakarlar .

Yöre halkının inançlarında ateş kültünün doğrudan veya dolaylı izlerini görmek de mümkündür. Bunlardan birisi Kömür falı`dır. Bunun için genç kızlar bir kaba su doldurup içine iki tane kömür parçası koyarlar. Kömürlerden büyüğünü erkek ve küçüğünü de kız diye belirlerler. Niyetli kimse Sevdiği kişiyi içinden tutar. Kömürler elle çevrilir. Kömürler, bu dönme esnasında bir birine değerse âşıklar birbirlerine kavuşacaklar, demektir.

Nazardan korunmak için de kömürden yararlanılır. Yeni buzağılamış ineğin sütü komşulara verilirken o sütün içerisine inek ve süt nazar almasınlar diye içine bir parça kömür atılır. Sütü alan komşu sütün kabını iade ederken içine bir tutam tuz koyarak nazarı önlemiş olur.

Bu bölgede kül halk tababetinde de kullanılır. Sancılanan çocuklarının sancılarının kesilmesi için ayakkabı imalatında kullanılan çiriş barutla karıştırılıp külle parpı yapılır. Keza Demirav/Demirağ/ Demir avi diye binen egzama türü rahatsızlığın tedavisinde ilgili yer sabit kalemle çizildikten sonra külle parpısı yapılır.

Yeni doğmuş çocuğa nazar değmesin diye, alnına mura (is) sürülür. İs de kömür de olduğu gibi hem ateş kültü ile ilgilidir ve hem de güzeli çirkinleştireceği için beğeninin önüne geçmiş olur. Kül aynı zamanda halk tababetinde de kullanılır. Karın ağrısına kül kavrulup konur. Beşikte yatan çocukların altına çocuk bezi yerine kavrulmuş toprak konur .

Acı Elma Ziyareti:
Yörenin ziyaret edilen, kurban kesilip, eti paylaşılan ziyaretlerindendir.

Anagert Ziyareti:
Anagert tepesindeki bu ziyarette de kurban kesilir kurbanın eti pişirilerek paylaşılır.

Horasan Baba Ziyareti:
Ardanuç`un Bulanık köyünde bu adla bilinen bir dağ vardır.. Horasan dağının tepesindeki düzlükde Asma ağaçlarının altında Horasan Baba`nın mezarı bulunmaktadır. Çevre halkı Horasan Baba`yı çok önemser. İnanışa göre, Baba, düşmanla savaşırken şehit düşmüş. Oraya defnedilmiş. Mezarının başında şehit olurken elini koyduğu taşta beş parmağının izi vardır.. Burası Yağmur Duası için de ziyaret edilir. Buraya adakları olanlarda gelir burada kurban keser, dua eder, niyet tutarlar. Genç kız ve erkeler burada rüyaya yatar, kiminle evleneceklerini görürlermiş. Ziyaretçiler mezarın etrafında tavaf edercesine dönerler ve bu esnada 3 defa ihlâs süresini okurlar. Çevresinde asma ağaçları vadırr.

Hasan Baba /Efendi Ziyareti:
Hasan Efendinin türbesi Sakrede, Ovacık köyünün girişinde yolun üzerindedir. Burada da keza kurban kesilip pişirilen etleri toplu halde yenilip paylaşılır. Hasan Efendiler ifade edildiğine göre 7 kardeşmişler. Bunlardan bilinenlerden birisi Camandar Baba, diğeri Büyük Dağdaki, Röçüvan yaylasında yatmakta Röçivan Yatırı olarak bilinen zattır.

Anlatıya göre 1970 li yıllarda mezarın bulunduğu yerden yol geçirilmesi gerekir ancak yol makineleri bir türlü çalışmazlar. Makinenin şoförü abdest alıp mezarın yanında namaz kıldıktan sonra mezarda yatana dua edip ``. Sana söz veriyorum. Sana zarar vermeyeceğim. Duvarını da yapacağım.´´ Der. Bunun üzerine dozer çalışabilir ve mezara dokunmadan açılan yoldan sonra çevre duvarını da halk yapar.

Halk inanmalarında böyle hallerde orada yapan zattan icazet alınması gerektiği ilkesi vardır. O mekân orada yapan şahsa sahipli olduğuna inanılır .

Seko Dede Ziyareti:
Anager/Cevizli`de Kordat mevkiinde Şeko Dede`nin mezarı vardır. Burada da niyet tutulup kurban kesilir .

Yukarı Irmaklar Ziyareti:
Bucat mevkiinin alt tarafında Mehmet Demirci`nin evinin yanında mezar olduğuna inanılan iki ayrı yer vardır. Burası kadınlar tarafından ziyaret edilir, dualar edilir, burada yatılıp görülen rüyalar yorumlanır.

Bereket Köyü Yatırı:
Tikmanet mahellesine bağlı Osman Uygur`un evinin yanında Tek Mezar denen yerdedir. Etrafı taşlarla çevrilidir. Buraya Türbe denir. Yağmur duasına kadın,erkek çocuklarda gelirler. Hoca dua eder halk ellerini ters çevirir, ceketi ters giyerlerdi. Kurban kesilir. Eti toplu halde yenirdi .

Çürük Kürün Ziyareti:
Bu ziyaret Anaçlı-Yolüstü arasında, Çürüklü mevkiinin başında Kürtgil`in sırttadır. Burayı da dua etmek için halk ziyaret eder .

Avcılar Ziyareti:
Bu ziyaret, Avcılar köyünde Horoz`un sırtı mevkiinde, yolun kenarında, çayırlar arasındadır. Ziyaretçileri buraya Yağmur Duası için de gelirler. Burada kurban kesilir, çaput bağlanır, niyet tutulup mum yakılır .

Örtülü Ziyareti:
Ardanuç`un Örtülü köyünde, köyün yaylasında Karataş`ın arkasındadır. Burayı ziyaret edenler abdest alıp niyet tutar rüyaya yatarlar. Rüyaların genelde çıktığına dair kanaat vardır. Rüyalara giren buradaki ulu zat, rüyada hastalara şifa bulmaları için önerilerde bulanmaktadır. Burada kendileri için rüyaya yatırmak üzere Sakarya köyünden Şehriban Nine götürülür .

Ziyarete gelenler niyetlenip mum yakarlar ve mumun sönmesi halinde niyetlerinin olmayacağına inanılır. Buraya ziyarete gelenler kendileri ile birlikte Adak kurbanlarını da mezarın etrafında dolaştırırlar. Ayrıca buradan taş alıp birlikte götürenler de olmaktadır.

Rüyaya Yatma, daha yaşlı kuşaklar arasında İstiareye Yatma olarak bilinir. Çok kere hassas konularda, karar vermede tereddüt var ise kişi istiareye yatar. Ancak istiareye yapma konusunda daha ziyade yaşlı namazlı niyazlı kimseler seçilir. Bu özellikleri ile tanınan bu işi bilen belli kişiler de vardır. Onlar aranılıp bulunur. Şehriban Nine böyle bir kimse olmalı. İstiareye yapmak için muhakkak kutlu yerlerin bulunması zarureti yoktur. Kişi abdest alıp 2 rekat namaz kılıp niyetlenip yatabilir.

Bu tür mekânlardan taş ve benzeri türü şeylerin alınması yasaklanmış olmasına rağmen şifa, bereket ve benzeri ihtiyaçlar için icazet veren yatır sayısı çoktur. Kutsal mekânın ağaçlarını yakmak veya satmak için kesmek ile hikmetine inanılarak taş, toprak, su, yonga almak farklı şeylerdir. Kerbeladan getirilen toprak teberrüktür. Özbekistan`da Buhara`da ve bazı başka yerlerde kurumuş ağacın ufacık yongası bu maksatla alınıp hayır, bereket adına üzerinde taşınmak evde bulundurmak istenilir.

Niyetlinin mumunun sönmesi şeklinde gerçekleşen Mum Falı denilebilecek türden bir uygulamaya biz ilk defa şahit olmaktayız.

Ahize(Ferhatlı) Ziyareti:
Ahize(Ferhatlı) Ziyareti Ferhatlı köyünün yukarısında mezraya varmadan, yolun kenarında ormanın içerisindedir. Burada yatan şahsın evliya olduğu söylenir. Burada da Adak Kurbanı mezarın sağ tarafından mezarın etrafında tavaf edercesine döndürülür. Sonra kesilir. Bu bölgeden geçenler Bismillah der, besmele ile geçerler .

Belirli mekânlardan besmele, euzu besmele ile geçmek o yerlerin tekin olmayabileceği inancından kaynaklanır. Saygı göstermek, sakınmak içerikli bir uygulamadır. Mezar`ı Şerif`te Hz. Ali`nin mezarının bulunduğu çevreden geçen yolcular, yayalar Fatiha okumaya fırsat bulamamışlar ise Salâvat getirirler.

Süleyman Efendi Yatırı:
Gümüşhane köyünün Kaleboyu Mahallesinde taşlarla çevrili bir mezar vardır. Burada dua okur rüyaya yatarlar. `` Güllü Nine insanlardan bir nişan alıp rüyaya yatardı. Rüyada ne görürse o çıkardı.´´ İnancı vardır . Bir rüya yorumu örneğine göre; Kaynanamın başı ağırıyormuş. Abdest alıp Süleyman Efendide rüyaya yatmış. Rüyasında Sacayağının üzerinde bakraç görmüş. Hocaya danışmış. O da &8216;kurban kesmen lazım` demiş´´.

Nişan olarak herhangi bir şey alınarak rüyaya yatmak niyet sahibinin alınan eşyanın sahibi olduğu mesajını vermek içindir.

Berda Ziyareti:
Bu ziyaret Yolüstü Köyünün Berta Mevkiinde yolun alt tarafındadır. Mezar dağılmış vaziyettedir. Burada dilek tutulur, kesilecek kurbanlar mezarın etrafında sağ taraftan başlanılarak tavaf edercesine dolaştırılır. Hayvanın eti pişirilerek toplu halde yenir. Bura da yağmur duasına çıkılır. Buraya ayrıca çocuk istemi, psikolojik sorunlardan kurtulma ve konuşamayanların dilleri çözülmesi için de gelinir.

Soğanlı Köyü Ziyareti:
Bu ziyaret Soğanlı köyünün başında Varisat mevkiinde, düz alanda, tarla içerisinde tek mezar halindedir. Burada dua edilir, kurban kesilir, uykuya yatılır, yağmur duasına çıkılır. Yağmur duasına kadınlar ve çocuklar da katılırlar.

Akarsu/Ahaşya Köyü Şehitler Ziyareti:
Bu ziyaret köyün üst başında şehitler mezarı diye bilinen yerdedir. Şimdi dağılmış olan mezarın etrafında bir dönem kesilecek olan kurban tavaf gibi dolaştırılarak sonra kesilir, orada pişerdi. Yağmur duasında kadın çoluk çocuk katılır yenilir içilirdi.

Kapıköy/Karsniya Ziyareti:
Ziyaret, köyün karşısında, Barevan Mevkiinde yarı kazılmış haldedir. Ziyarete ve yağmur duasına kadınlar ve çocuklar da giderler. Burada kesilen kurbandan eti ziyarete gelemeyenlerin evlerine de gönderilir

Peynirli Köyü Ziyareti:
Büyük dağdaki birisi Çürüktaşta ve diğeri de Öküz yatağında olan iki ziyaretten birisidir. Burada ziyaretçiler kurban keserler .

Müker/Tepedüzü Ziyareti:
Müker köyünün tepesinde Küçük Yayla`nın girişinde türbe olarak bilinen yerdedir. Etrafı taşla çevrilidir. Yağmur duası için gelenler Yasin Süresi`ni de okurlar. Dua esnasında eller aşağıya doğru ters tutulurlar. Burada kurban kesilir, niyet edilip rüyaya yatılır. Mezarın etrafındaki ağaçlara niyet ipliği bağlanır. Burayı çocuğu olmayan hanımlar da dilekleri için ziyaret ederler.


ARTVİN YATIRLARI/MERKEZ İLÇE:

Melo Ziyareti:
Köyden yukarı Büyük Balageden çayırında bir mezar vardır. Rakımı 1600 m civarında olan bu mevkideki mezrada defineciler kazı yapıp kemiklerini çıkarmışlar. Köylüler tekrar gömmüş. Dursun Demirci Dede yazın koğda ( bostan çardağı) yatarken mezarda mum yandığını görmüş. Kutsal bir yer olduğu kabul edilen bu yerde Ağatlı bir pirifani yatarmış.

O mezarda dilek dilenirken niyet taşı yapışırsa niyetin gerçekleşeceğine inanılır. Buraya niyet için çocuğu olmayanlarda gelirler. Burada kurban kesilir. Mezara şeker, bulgur, pirinç serpilir. Aradanuç`ta ise sadece ulu mezar ziyaretlerinde şeker konur. Dilek dileyenler kendi tarlalarından bir avuç toprak alıp bu mezara bırakırlar. Bu mezardan da bir avuç toprak alıp yastığının altına koyup rüyaya yatarlar. Toprak üç günden fazla saklanırsa kötü şeyler olurmuş, inancı vardır. Bu uygulamaları kadınlar yapar.

Bölgede çok yaygın bir taş ve toprak kültü vardır. Taşla ilgili inançların bir bölümü ``Taş Kesilme´´ içeriklidirler Ardanuç`taki ``Ecelin Taşı´´ Efsanesinde çapa yapmakta olan bir anne bebeğinin bir ejderha tarafından alındığını görür ve ``Allah`ım bizi taş et´´ diye dua eder, duası kabul görür, orada bebek annesi ve ejderha taş kesilirler. Beratlı köyündeki ``Gelin Kayası´´ efsanesi de taş kesilme ile ilgilidir. İstemediği bir kimse ile evlendirilmek istenen gelin Allah`tan taş kesilmelerini diler. Duası kabul görür düğün alayı ile birlikte taş kesilirler. Ardanuç`taki Göz Yaşı Çermiği Efsanesinde de gelin alayı Hıristiyan komutanın tasallutundan korunmak için aynı şekilde Allah`a dua eder duası kabul görür gelin, alayı seyircilerle birlikte taş kesilirken taşa dönüşen gelinin gözyaşları hala kayalardan su olarak sızmaktadır. Sızan sular bir küründe biriktirilmekte ve şifa için kullanılmaktadır. Taş kesilme sonucu oluşan mekânlara halk bir kutsiyet atfeder, bazen bu yerler kutlu mekân işlemi görür ve bazen de bu yerler sadece saygıyla anılırlar.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.