RİZE ve ARDEŞEN TARİHÇESİ
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU YAZIYOR RİZE ve ARDEŞEN TARİHÇESİ (1) BAŞLARKEN: Bu yazı Rize`nin medar-ı iftiharı doğduğu memleketi bir rivayete göre isminde yaşatan ve onun adı ile yaşayan dava adamı politikacı-yazar Sayın Rıza MÜFTÜOĞLU`nun şahsında tüm vatanperver; milli ve manevi dünyamıza bağlı, hizmet etmiş ve eden bu ülkenin insanlarına izafeten, Rize`nin bilinmeyen yönlerini hatırlatmak adına hazırlanmıştır. Türkiye`nin Karadeniz bölgesinde, Milli ve manevi yapısı zengin olan illerimizden birisi ve en önemlisi Rize`dir. Özellikle Türkiye hergün Rize ile güna başlamakta fakat bunun farkın olmamaktadır. NEDEN RİZE? Türkiye içi ve dışında yaşayan insanlar ve ecnebi milletler dahil her sabah bu yöremizin ürünü ile güne başlarlar. Gün içinde yine Rize ile hayata devam ederler fakat Rize pek akla gelmez: zaman zaman kısmen çayın iyisi kötüsü tartışılırken adı hatırlanır. Peki Rize nasıl bir yer hiç düşündünüz mü? RİZE ADI ve TARİHÇESİ.. Rize, Anadolu`nun kuzeydoğusunda Kaçkar Dağları ile Karadeniz arasında oldukça sarp bir arazide kurulan Rize`nin tarihi hakkında yeterli bilgilere sahip değiliz. Rize yöresinde yaşayan ilk kavim bitişken dilli, Asyanik kavimleridir. Bölgenin adının ilk defa yazılı bir kaynakta geçmesi M.Ö. 8 yüzyılda olmuştur. Bir bölgede Tarih Çağı`nın başlaması, ilk defa o bölgenin bir yazılı kaynakta anılması ile olur. Bu yüzden, Çoruh boyları ve Rize bölgesi tarihte ilk olarak, Urartulu II.Sardur`un, M.Ö.765 yılında Kars`ın kuzeyindeki, Çıldır Gölü`nün güneyinde yer alan Taşköprü Köyü üstündeki kayalıkta kazdırdığı çivi yazılı kitabede, `Kulki/Kulkha` olarak geçmiş, sonraki Yunan kaynaklarında da `Kolk-Koldit`lerden bahsedilmiştir. Bu çivi yazılı kitabe, bölge adının yazılı olarak ilk defa bir yerde geçtiği kaynaktır.
Büyük İskender`in, Pers kralı III. Darius`u yenilgiye uğratması ile elde ettiği Anadolu hakimiyeti M.Ö. 323 senesine kadar sürmüştür. İskender`in ölümünden sonra komutanları ile satraplar arasındaki çıkar ve egemenlik savaşlarında bağımsızlığını ilan eden Mitridates Kitistes, Karadeniz kıyısında Sinop dolaylarına doğru genişleyen Pontos Krallığı`nı kurdu. Pontos Kralı Farnakes M.Ö. 180`de Rize`yi işgal ederek krallığın topraklarına kattı. Rize yöresi daha sonra M.S. 10 yılında Roma İmparatorluğu`nun egemenliğine girmiştir. Roma`nın ikiye ayrılmasından sonra Rize ve çevresi Bizans topraklarının içerisinde kalmıştır.
Gürcü Kralı III. George (1156-1184) ve Kraliçe Thamara (1184-1212) dönemlerinde Gürcü Ordusunda yüksek mevkiler alan Kumanlar daha sonra Ortodoks Hıristiyanlığı kabul etmiş ve bu devletin Müslüman Türklerle olan sınır bölgelerine yerleşmişlerdi. Bugün Rize`nin İkizdere İlçesinin dağ köylerinde yaşayan Kumbasarlar bu dönem Gürcü ordusunda Başkumandanlık yapan ve yaşlanınca Kraliçe Thamara tarafından bir oyunla görevinden alınmak istendiği için malikane olarak verilen bölgeden ayrılıp Rize Dağlarına çekilen Kumbasar ailesine mensupturlar.
Bu dönemlerde bir tekstil ve ticaret merkezi olarak tanımlanan Rize aynı zamanda Trabzon`daki Rum Krallığına bağlı bir kaza merkezi (Bandon) idi. Merkezi, Pazar olan Rize`nin doğusundaki topraklar ise imparatorluğun sınırları içinde ayrı bir idari birimdi. 1458`de Uzun Hasan`ın, Atabeklerin eli ile yönetilen Çoruh havzasına girip İspir Bölgesini devletin sınırları içine katmasından sonra Hemşin Bölgesi de Akkoyunlular`a tabi olmuştu. Fakat sahildeki Rize kasabası ve Pazar`a kadar olan topraklar Trabzon Krallığına aitti. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet bizzat gelerek Trabzon`u fethettiği zaman sahilde Çoruh Nehrine kadar olan topraklar, Hemşin dahil, Osmanlı Devleti hakimiyetine girdi.
Fetihten önce bu bölgede bulunan Trabzon Rum Krallığı, Megrel Dadyanı, Kartli Kralı ve Çoruh Atabeği kendi aralarında bir Hıristiyan ittifakı yaparak Osmanlı`nın rakibi Akkoyunlu`ları da hami olarak bu ittifaka dahil etmişlerdi. Bu ittifak Papa`nın gayretiyle organize edilecek bir haçlı seferi ve kendilerine destek sağlayacak, Osmanlı`ya rakip diğer Türkmen Beyleri ile Osmanlı`ya saldırıp ortadan kaldırmayı planlıyordu. Bu tertibin farkında olan Fatih 1461`de bizzat sefere çıkarak ittifakın beyni olan Trabzon Krallığını ortadan kaldırdı.
Fatih Sultan Mehmet, Komninoslu bir anadan doğan ve Komninoslardan evli olup, Turabozan Tekfurluğunun müttefiki olan Akkoyunlu Padişahı Uzun Hasan`a rağmen, 1461 yazında ordusuyla gelince, son Takvur savaşsız teslim oldu. Daha önce şehirdeki Rumların çoğu ve çevredeki Rum köylülerinin bir kısmı, Kırım`a göçüp, orada yerleştiklerinden, 1475`te Kırım liman şehirleri Venedik ve Cenevizlilerden alınıp, ilk tahrir yapılırken, bunların "Turabuzoniyan" diye yazıldığı görülüyor. Aynı 1461 yılında, doğuda Çoruh ağzına kadarki yerler ve arada Rize`de savaşsız fethedilerek, bütün buralar, yeni kurulan "Turabozan Sancağı"na bağlandı. Şehir ve kasabalara gönüllü ve sürgün olarak Çorum, Amasya, Tokat ve Samsun bölgelerinden Türkler getirtilerek vergilerden muaf olarak 1464 yılına kadar yerleştirildi.
İkinci Fatih çağı iskanı, 1466 da Konya/Karaman fethedildikten sonra, şehir ve kasaba halkının çoğu İstanbul`a, diğer kısmı da Turabozan Sancağındaki köylülere ve Rumeli`ye yerleştirildi. Turabozan Sancağı`na yerleştirilenler çoğunlukla Rize Kazası`na yerleştirilmiştir. Bu yüzden, her iki iskan sırasında gelen Müslüman Türkler, buralardaki İslami yaşayışları sonucunda Kıpçaklı ve yerli halkın Müslüman olmalarına sebep olmuşlardır. Osmanlı vergi defterlerinde, kimlerin Müslüman olduğu işaret edilmiştir.
1486 yılında, yani Fetih`ten 25 yıl sonra tutulan ilk Turabozan Sancağı Tahrir Tapu Defteri`nde, şimdiki Rize bölgesi: o RİZE, o ATİNA (Hemşin nahiyeleri dahil), o LAZLUK (Ardeşen, Vitçe/Fındıklı, Arhavi, Hopa dahil) üç kaza halinde Turabzon`a bağlı gösteriliyor.
Trabzon ve Rize`de ki (Hemşin) "Bornak" adlı köy ve yayla da, Akkoyunlu`ların vezirler çıkaran boyundan olup, buralara iskan edilen koldan kalmadır.
Yavuz Sultan Selim, Çaldıran sonrası, Doğu ve Güneydoğu Anadolu`yu fethetmiş, Maraş Bölgesinde Dulkadiroğulları Beyliğini de ortadan kaldırmıştı. Bu beyliğe mensup birçok aileyi sürgünle Trabzon Sancağına gönderirken, bunlar Trabzon`un doğusunda yer alan nahiyelere yerleştirilmiş, önemli bir bölümü de Rize bölgesinde iskan ettirilmiştir. Günümüzde Rize bölgesinde birçok aile dedelerinin geldikleri yerin ismini, aile ismi olarak aldığı için bu isimlerin incelenmesi bize Yavuz Sultan Selim`in valilik ve saltanatı döneminde Rize`ye yerleşen ailelerin geldikleri coğrafya hakkında fikir verir.
1640 yılında Gönye Kalesi`ne görevli giden Evliya Çelebi Rize`den kısa olarak bahseder: Trabzon`a bağlı, deniz kıyısında, bahçeli, güzel bir yerdir, der. Rize tarihinin önemli olaylarından biri de Rize Ayanı, Batum Kalesi muhafızı Tuzcuoğlu Memiş Ağa`nın isyanı ve öldürülmesi olayıdır. (1814-1817) Rize`nin 19 yy`da bir kaza merkezi olduğunu görüyoruz. 3 Mart 1878 yılında imzalanan Berlin Antlaşması`yla Lazistan Sancağı merkezi olan Batum Rusya`ya bırakılınca, Rize sancak merkezi oldu. Hicri 1322, Miladi 1904 tarihli Trabzon Salnamesi`nde Rize ile ilgili özetle şu bilgiler yer alır: `` Lazistan Sancağı`nın merkezidir.´´
1914 yılında Osmanlı devletinin I. Dünya Savaşı`na girmesiyle doğu cephesinde başlayan çatışmalarda, 16 kasım 1914`te Hopa Hudut Taburu ile Ali Rıza Bey`in milis kuvvetleri Borçka üzerine yürüdüler. Türk ordusu ve gönüllü milisler büyük başarılar sağladılar, ancak Rusların sürekli, sahil yerleşimlerini bombalamaları, ünlü Midilli ve Yavuz gemilerinin saf dışı kalması, yardım gelmeyişi üzerine kuvvetlerimiz 19 Şubat 1916`da Fırtına Deresine kadar çekildi. 8 Mart 1916 tarihinde, Ruslar Rize`yi işgal ettiler. Savaş yıllarında söylenen bir Rize türküsünde şöyle denmektedir: Urusun gemileri Siyah bayrak açayi Midilliyi görünce Bulut alti kaçayi Böylece Rize için esaret yılları başladı. Rize halkı için bu kara günler 2 Mart 1918 &8216;e kadar sürdü. Ruslar çekildikten sonra silahlı Rum çeteleri ortaya çıkmaya başladı. Bölgede bir Rum&8211;Pontus Devleti kurmak için çalışmalar yapılıyordu. Bu gelişmelere karşı Trabzon`da bütün Doğu Karadeniz Bölgesini içine alan ``Trabzon Muhafaza-i Hukuku Milliye Cemiyeti´´ kuruldu. Bu cemiyetin Rize şubesi açıldı. 23 temmuz 1919 da toplanan, Erzurum Kongresine bu şube adına Hemşinli Necati Efendi, Abaza Hakkı Efendi katıldı. 8 aralık 1922 tarihinde Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir Paşanın Rize`ye gelmesiyle Rum çetelerine karşı yapılacak mücadele planlandı.
Rizeliler Kuva-i Milliye`ye yazılarak İstiklal Savaşı`na katılmışlardır.
İstiklal Savaşı kazanılıp Türkiye Cumhuriyeti kurulunca, Rize bir ara Artvin ile birleştirilerek Çoruh vilayeti adını aldı. Daha sonra 20 Nisan 1924`te tek başına Rize Vilayeti oldu. Ulu önder Atatürk 17 Eylül 1924 tarihinde Rize`ye gelmiş ve resmi ziyaretlerden sonra Mataracı Mehmet Efendi`nin evinde misafir edilmiştir. Kaldığı bu ev bu gün Atatürk Evi Müzesi olarak ziyarete açıktır. Cumhuriyet döneminde Rize`nin kalkınması için değişik teşebbüsler yapılmıştır. Bunlardan birisi de Osmanlı Hükümeti zamanında bir yabancı firmaya yaptırılan Rize-İspir-Erzurum karayolu projesidir. Bu yolun yapımı için halk uzun yıllar gönüllü olarak çalışmıştır. Vali A.Ekrem ENGÜR zamanında (1930-1935) çalışmaya yeni giden gruplar törenle vilayetin önünden hareket ediyorlardı. 1937 yılından sonra çay üretimine geçilmesiyle yöre insanının ekonomik kazancı artmıştır. Rize çayı çok özel bir usulle yetiştirilmekte ve dünyaca bilinmekte olduğu söylenmektedir.
ARDEŞEN Ardeşen`in yerlileri olan Lazların bu yerleşim yerine miladi 1.yüzyıllarda ilk anayurtları olan Kafkasya`dan bu günkü Gürcistan`ın Karadeniz kıyılarından gelip bu yöreye yerleştikleri anlaşılıyor. O zamanlar bu günkü ilçenin kurulduğu alanda yoğun bir yerleşim yoktu ve Ardeşen bir köy konumunda idi, Bu bölgenin ilk yerleşimcileri bu günkü ilçe merkezinden ziyade köylere yerleşmeyi tercih etmişlerdir. İlçenin adının aslının Art`aşeni olduğu ve hangi anlama geldiği konusunda dil uzmanlarınca tam bir görüş birliği olmamakla birlikte Lazca olma ihtimali yüksektir. Halk arasında Yavuz Sultan Selim Trabzon Sancak Beyi iken, Osmanlı tahtına sahip çıkmak ister ve bu amacı gerçekleştirmek için Kepa Sancak Beyi olan oğlunun yardımına gerek duyar. Yardım almak için sahil boyu bölgeden geçerken Fırtına Deresinde ağaç parçalarını görür. Bölge tamamen boş, Bataklık ve çalılıktır. Çevresindekiler, Kendisine bölgede kimsenin yaşamadığını söylediğinde; Yavuz Sultan Selim deredeki ağaç parçalarını göstererek ´´ Bu belde tenha değil, bakın dere yonga taşıyor. Bu yörenin ardı şendir´´ yani yüksek kesimlerde yerleşim birimleri olduğunu ifade eder. Ardışen sözcüğü zamanla halk dilinde Ardeşen olarak yerleşir şeklindeki rivayetlerin Osmanlı kaynaklarında bir karşılığı yoktur zaten ilçenin ismi bölgenin Osmanlı idaresine girmesinden çok önce de vardı. Ardeşen yaklaşık yüzyıl Kolhida Devleti`ne bağlı olarak varlığını devam ettirmiş daha sonra milattan sonra 2.yüzyılda kurulan lazika devletine bağlanmıştır.Bu devletin 7.yüzyılda tarih sahnesinden çekilmesi sonunda Ardeşen önce Abhazyalıların daha sonrada Gürcülerin denetimine girmiştir. 1204 yılında bu günkü Pazar`dan Batum`a kadar uzanan bir çeşit özerk bir yönetim kurulmuş(Laz Theması),Ardeşen`de bu özerk yönetimin içinde yer almıştır. İlçenin Osmanlı devletinin denetimine girmesi ile ilgili Fatih Sultan Mehmet`in 1461` de Trabzon Rum devletini ortadan kaldırmasıyla Osmanlı devletine katıldığı şeklindeki bilgi yanlıştır. Ardeşen bu zamanda zaten Trabzon Rum devletine bağlı değildi ve Fatih Sultan Mehmet bu günkü Pazar`a kadar olan ve Trabzon Rum Devleti sınırları içerisinde yer alan yerleri Osmanlı sınırlarına katmıştır. Osmanlı tarihi kaynaklarında yer aldığı şekilde Ardeşen 1514` te Yavuz Sultan Selim`in Çaldıran Savaşı sonrasında Sinan Paşa tarafından Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Ardeşen 1916 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiş ve 1918 yılında ise kurtulmuştur. 10 Mart İlçenin Kurtuluş Günü olarak kutlanır. Osmanlı Devleti`nde Lazistan sancağında (eyaletinde)yer alan Ardeşen ,29 Ekim 1923`te Rize iline bağlanmış, önceleri Pazar ilçesinin bucak merkezi ,Mart 1953 tarihinde de İlçe olmuştur.
1. Bölüm sonu 2. Bölüm şive ve deyimlerini mutlaka okuyunuz.
Kaynak: Rizenin tarihçesi. SELAM VE DUA İLE 19Temmuz-2015 Alanya ŞİVESİ ve DEYİMLERİ Abril nisan abula abla aclanmak acıkmak açanki ne zamanki ada kesmek balık tutmak amacıyla dere yatağının değiştirilmesi afalamak kazmak,eşelemek afkurmak havlamak ağan işte ağansağa beklenmedik bir durumla karşılaşıldığını ifade eden deyim ağırlık gelin için alınan takı ve diğer eşyalar ağu zehir alaf yeşil bitkilerden oluşan hayvan yemi alay düğün günü gelini damadın evine getiren davetliler topluluğu alemedi iplik çilelerinin,masura veya bobin halinde sarmada kullanılan kesik koni formlu, araç alıp geçmek alay etmek anamı sattıda durdu herhangi bir durum karşısında şaşkınlığı belirtmede kullanılan ifade ander istenmeyen ,olumsuz olarak görülen fena,kötü ander kalmak kötürüm olmak apuskal acil ar etmek utanmak ara kesmek söz kesmek arabika bir çeşit koyu renkli kabak armonika müzik aleti akordiyon aşağı vurmak düşmek aşet değirmene su ulaştıran kanal,savak aşhana mutfak ateşluk eski evlerde ateşin yakıldığı bölüm atiçi olgunlaşmamış hıyar avanak zavallı avara boş,işsiz avli avlu ayan havanın berrak, güzel olması aykırı yatay,yan taraf aykırılanmak yan tarafa doğru gitmek aynali ineklere verilen adlardan bir tanesi balika tatlı;bayan adı ballilobiya soya fasulyesi başluk başlık başukari bayır yukarı .yokuş,yukarıya doğru batman omuzda taşınan büyükçe su kabı bayyışağa bayır aşağı,iniş,aşağıya doğru becit acil,ivedi bel torağı işlemekte kullanılan çatal formlu tarım aracı belkim belki bet çirkin beyinmek büyümek bileman birazcık,azıcık binam yavrum,evladım anlamında sevgi ifadesi boğalmak bunalmak boğanmak susamak boğun bu gün bole böyle buldur geçen sene bulme oda burgi matkap buzaklık inek rahmi cağ örgü işinde kullanılan şiş canzoşi mezar içine mevtanın üzerini örtmede kullanılan tahta cazi yırtıcı.parçalayıcı;mücadele azmi yüksek ,çalışkan kadın celep kavurma yapmak için satın alınan inek cibgir haşarı, yaramaz çocuk ciniviz zeki,hareketli çocuk ciris etmek canı yanmak ,acı çekmek cuman umut çafi tırmık çafilamak tırmalamak çafladi ince ağaç ,tahta kıymığına verilen ad çağana yengeç çağra ip eğirmekte ,bıçak bilemekte kullanılan tertibat ,düzenek çağra çevirmek hileli işler yapmak çağraya sarılmak başı dertte olmak çağudi çözümü zor,karışık çağumi salkım çakal yağmuru güneşli havada kısa süren yağmur çakçaka öğütülecek tahıl tanelerini hazneden değirmen taşına ileten ahşap oluk,yolluk çali ağaçların kesilmiş ince dalları;bodur ağaç topluluğu çalimi kilden oluşan çamur Çambi mısır koçanı yapraklarının örgü haline getirilmesi çamçaka geveze çamet tatlı sitem ( " Allah iyiliğini versin " gibi ) çami saç örgüsü çanzaşi az miktarda çapli dizi çapula eski.yırtık ayakkabı;pabuç çarık tabaklanmamış ham deriden yapılmış bir cins ayakkabı çarkana lavabo çaşot elçi,aracı kadın çaşutluk etmek fesatlık etmek (Uygurca) çatara uygunsuz,yaramaz kişi çatmak yolda bir kimse ile karşılaşmak,rastlaşmak çaynik demlik çebre çiftlik gübresi,hayvan dışkısı çefo çimli toprak parçası ,topak çeğel çakıl çeğle bit çeleb iplik çilesi çeli mısır bitkisinin hasat sonrası kesilen gövdesinin yapraksız bölümü çemane vurmak önemsememek. çember baş bağlamada kullanılan bir çeşit örtü .yazma çenef hela ,wc çerez Kiraz çerezayı haziran çeşan kadınların başlarına örttükleri, birbirine paralel geniş çizgilerden oluşan özel dokuma çıkma kız ve erkek taraflının birbirilerine gönderdikleri hediye çıpa bebek göbeği kordonu,arı iğnesi çırpıntı odun ve çalıların kaldırılmasının ardından kalan süprüntü çıtari horoz ibiği çiçi yara çiçili solucan çifte tavan arası çiğa karga benzeri bir kuş çiğe bir cins ibikli kuş çikli çember çilağani kavurma çilamburi ateş böceği çimidi beyin;ceviz ezmesi çimla göz çapağı çindi ikindi çiniya tavuk dışkısı çirağta yağda kızartılarak yapılan bir çeşit hamur tatlısı ;lokma çiriya güneşte veya fırında kurutulmuş karayemiş çiriz etmek canı yanmak ,acı çekmek çisenti ince yağmur çişe havadaki nemin sabah saatleri bitki örtüsü üzerinde yoğuşması ile oluşan ıslaklık çişon ağaçları saran sarmaşık türü çitari horoz ibiği çiten yaprakların sırtta taşınmasında kullanılan büyükçe sepet çivit meyve çekirdeği çiya yanmakta olan ateşten çıkan kıvılcım çoğne güneş almayan mahal çuban çıban çuğni kokmak yanık kokmak çumur mısır ekmeği,yumurta ve tereyağı ile yapılan bir çeşit yemek çupi ince,kısa ve küçük dal parçası ,çubuk çük çocuk dilinde pipi çülek tereyağı muhafazasında kullanılan ve elle taşınabilen büyüklükteki ahşap kap çüme pekmeze daldırıılarak kurutulmuş,fındık,ceviz gibi kuruyemiş dizimi çüpbaş koca kafalı çürük ayı temmuz da anlamı güçlendirmek için kullanılan ek dalda yağmurdan sığınılan saçak altı ve benzer konumlu yer dandaniça daldan dala atlayan bir küçük kuş cinsi,mecazi anlamda sözünde durmayan dönek dardar etmek dır dır etmek darlanmak canı sıkılmak davli kütüklerin,uzunlukları 1m den az olmamak üzere baltayla parçalanmış şekli deremen değirmen dimari ham meyve diren yaba div dev dizluk uzun erkek donu doğdi kalın odun parçası dolama bir çeşit çıban dolaylık kadınların belden aşağı doladıkları özel dokumadan peştamal dondarci düğün evinde yemeği yöneten kişi duğunçi düğün alayı duvrani yayık düzenci gelini hazırlayan gün görmüş bilge kadın ebi öbür,öteki,diğer ebirini ötekini ecinli cinli,perili eğpin çiftlik gübresi eğratluk imece eğrelti hayvanların altına serilen bir cins ot elcan yabancı elişmek sataşmak elmağti çarık içine yerleştirilen özel takviye tabanlık entari fistan,elbise esçemi iskemle eserli perili,cinli eşkin filiz,sürgün etekluk etek evlak arazi üzerindeki küçük su kanalı,ark eyicene iyicene,dikkatlice falamidi çeyiz sandığı içindeki özel bölüm, çekmece fanela kollu atlet farfatara kelebek favli bir tür siyah üzüm felan bir çeşit küfür sözcüğü felemidi iplik sarma tertibatının,çapı küçük olan çarkı felenk deniz taşıtlarını ,karadan denize indirmede ve çekmede kullanılan kızak elamanı feli kabak dilimi feretiko el tezgahlarında dokunmuş keten bez (Rize bezi) fermene sutyen fırahti kalın kestane tahtası filesi hamsili köfte,hamsi köftesi fitras yeni ,taze ;mısır filizi fitruka kestanenin toprak içinde filizlenmesi mecazi anlamda gösterişli genç kız flanbur ıhlamur foli toprakta oyun oynamak için açılmış ufak çukur fuçuni saçta kepeklenme fufudi sivilce fufuka canı tatlı furnesi,furnika kavrulmuş mısırın öğütülmesi ile elde edilen un furtuna fırtına fuska (likapa) böğürtlen fuşçi fuyis etmek taze hayvan gübresi kaçmak gaganis tavuk gıdaklaması gerdel Hayvanların su ve sulu yiyecekleri içmelerinde kullanılan ahşaptan yapılmış büyükçe kap geyme yastık kılıfı gogana şeytan uçurtması golf pantul paçadan dize kadar dar,üstü bol pantolon gunni kovan güçükayı şubat ğağali olgunlaşmamış ceviz ğalatçi çok iri taneli dolu şeklindeki yağış ğaloti balgam ğamis kişilerin birbirine dargın olma hali ğamlağus taze mısırın kömür ateşinde pişirilmiş şekli ,mısır kebabı ğanca kene ğapalamak karıştırmak ğapsi hamsi balığı ğapsikoli hamsili ekmek ğarçi sırık ; herek ğarğali etmek özellikle henüz olgunlaşmamış cevizi yeşil olan kabuğundan ayıklama işlemi ğarğaris bağırma,çağırma ğark kanal ğaşlak olgunluğa ulaşmamış kişilik ğaşlanmak aşırı derecede sıcak sıvılar vasıtasıyla meydana gelen yanıklar ;haşlanma ğaşli sıvı ve içeceklerin aşırı derecede sıcak olması hali ğatyaluk çöplük ğavli havlu ğayat hol,sofa ;odaların açıldığı salon ğayın çok şiddetli ğeleke topluluk,toplantı ğelepi kabağın çekirdeklerinin bulunduğu bölüm ğep hap ğerem avlu veya bahçe kapısı ğezep beddua (bela ,azap) ğıği çocuk dilinde kötü,pis şey ğıncili diş eti,damak ğırz insan gücüyle gerçekleştirilen kazı,hafriyat işi ğışir olmak değerini yitirecek kadar bollaşmak, enflasyona uğrama ğızan cimri ğızar biçki makinesi büyük testere ğiliça ince,çelimsiz,gelişmemiş,olgunlaşmamış mısır ğiliya yumuşak.gevşek,kaygan madde ğirli hile,iyi olmayan ğoğoli çöp,toz ğoğolis karma karışık,dolanmış ip ğoğori baykuş ğoğovis etmek çömelerek oturma ğoli kuru toprak parçası,topak ğopeççi ağzı açık derince kap, kurutulmuş su kabağı ğopi mısır koçanını saran yapraklar ğorğorina bir tür küçük kuş ğorko kaya balığı ğosti kor ğoşeti kuru mısır yaprağı ğotka un,şeker,pirinç,vb gıdaların kaplara doldurulup, boşaltılmasında kullanılan kürek ğov acele,hemen (bi ğov citta cel) ğovini almak hevessini almak ,arzusunu gidermek ğoy üvey ğuçe huysuzluk ğuçelenmek huysuzluk etme,öfkelenme,kızma ğumra kan çıbanı ,şiş ğutili yavrum,evladım anlamında sevgi ifadesi ğutimi gırtlak,boğaz ğutipis yolma ,koparma habole böyle habu bu habura burası hacika göğsü kırmızı benekli, bir cins küçük kuş haçan nezaman,niçin haçanki mademki (Uygurca) hane hani,nerede,neredesin haşimdi şimdi havai başı boş havu şu (kişi) hemayile çeşitli amaçlarla zincirle boyna takılan üçgen veya dörtgen şeklindeki takı hemence bir çeşit bez çanta hermuk nemli toprak heseğten sahiden ikamak yıkamak ilan yılan ipranmak yırtılmak,eskimek ipratmak yırtmak istavrit eylül işmar kişiler arasında baş,kaş,göz ve el ile işaretleşme ka yakınlık ve sevgiyi vurgulama amacıyla kelimelerin sonuna getirilen ek (dayıka gibi) kadani hediye ,bağış kadani almak çare olmak kadi tereyağı muhafazasında kullanılan büyük ahşap kap kaful dikenlik kakaçi koyun pisliği kaleççi boncuk kalef oyuncak ev kaleka inek kalemidi iplik yapımında kullanılan bir tür alet kalobiya bir cins kuş kambi filiz kanci meyve dilimi kandela musluk,tıpa kapara bir çeşit raptiye kapoçi vücutta darbe ezilme sonucunda su toplama ,şişme karakış aralık karakoncola haydut ,eşkıya karamiş karayemiş, karnali ekmek muhafazası için kullanılan ve tavana asılan sepet /kap kartuli baca kurumu karyağana çok sayıda yumurtanın kızgın tereyağında pişirilmesi ile yapılan bir tür omlet kasarlama ham keten bezinin beyazlatma ve yumuşatma işlemi kastaniça bir çeşit beyaz kabak katatori kapı eşiği katçan işkembe kavara yellenme kavrunti taze fasulye veya turşusunun kavrulması ile yapılan bir çeşit yemek. kaybana istenmeyen ,olumsuz olarak görülen şey kaytaz şaşı kehle bit kerip garip ketan örümcek ağı kevi sağlam,dayanıklı kevret yatak kılavlamak aleti ince bilemek kırılıp budanmak bir iş uğruna aşırı derce de yorulurcasına emek vermek kız çekmek kız kaçırma kikili harmanın ayıklanması esnasında nadiren rastlanan kırmızı taneli mısır koçanı kiti yavaş.yavaş.yavaşça vurmak kiviçi atmaca koçan çay alım yeri cüzdanı koçça siğil koğlidi sümüklü böcek kokordi fare pisliği koletçevra kertenkele koleti dairesel formlu bir peynir,pide çeşidi koliva kaynatılarak pişirilen mısır koma uçurum,yar komar yapraklarını dökmeyen sert dokulu,bir tür bodur ağaç komri küçük iskemle komsilama şikayet etme kongoşi zayıf.sıska bacak derilerinden yapılan çarık tarzlı kaba ayakkabı konişuk mukavele,sözleşme anlamında ; konuşulan şey konişuk konuşulan şey ,sözleşme konsol Rize yöresinde genellikle ceviz ağacından yapılan bir çeşit mobilya kopali mısır tanelerini döverek,koçanlarından ayıklamada kullanılan kalınca sopa kopça düğme kopeli evlilik dışı çocuk, mecazi anlamda sevimli çocuk koppa şimşir.gürgen ağacından yapılmış kepçe korbakor hortlak, sevilmeyen kişiler için beddua amaçlı söylenen söz korkata mısır kırması korkozan korkak koruk sulak,otlak kosi kuluçkaya yatan anaç tavuk kot özellikle mısır için kullanılan hacimsel tahıl ölçeği ( 5kg) kot kafa ahmak,aptal kotça el parmaklarında oluşan bir çeşit siğil koti kara lahana bitkisinin gövde kısmının özü kotori kalın kaka kovermek bırakmak (ya kover beni) kuci kucaklama,boyuna sarılma kudika köpek yavrusu kuka iplik yumağı kukari meyve toplama esnasında uzak dalları yakına çekmede kullanılan ağaç çengel kukili bir çeşit başlık kuku meyve kukuçi meyve,tohum kukula yün örme başlık kukuli meyveleri toplamada kullanılan, çok uzun sapı ve kumaştan kesesi olan gereç kukuta çay tohumu kuli iskemle kuma aynı erkekle evli kadınların birbirine göre konumu kumbi tomurcuk,genç kız kumili tepeleme dolu olma hali,yığın kumişi kestanenin dikenli dış kabuğu kunci kenevir bitkisinin liflerinden arındıktan sonra geride kalan kurumuş sap bölümü kupas eğri veya ters yüzey üzerinde durma kupli asma kilit kuplika hıçkırık,hıçkırığa tutulma kupsi taze fasulyenin ayıklanması esnasında çıkarılan bölümleri kurut topaklar halinde kurutulmuş yoğurt kuşane altı düz tencere kuşluk sabah ile öğlen saatleri arasındaki zaman aralığı kutali dal veya tahtadan yapılmış,mikser işlevli gereç kutalis oyunda her iki tarafa da yardım eden kişi (yunanca) kutavi köpek yavrusu kutis kutuni taneleri döküldükten sonra mısır koçanın kalan bölümü kuvari ham incir ,makat kuyiçça elde taşınabilen küçük saplı sepet kuyis korku,dehşet içinde haykırma kuzi şimşir.gürgen ağacından yapılmış kaşık lağmi çeşitli yeşillikleri pişirip hayvanlara verilen yiyecek lağmi kafa aptal lağo mezgit balığı lağus mısır lala aptal langona bir tür zehirsiz yılan lapara sözüne güvenilmeyen lapaza deniz sahilerindeki ,büyükçe yassı taş leğre sini veya benzeri sofra altlığı lenger yayvan ,kenarları geniş bakır sahan likapa ormanda yetişen siyah ince taneli yemiş limas ılıman livar havuz liver ateşli silah ,tabanca livor kuytu yerlerde yetişen bir tür kokulu bitki lobiya fasulye lobut saf,aptal loğa içtten içe yanma lohti içine ekmek doğranmış bir çeşit lahana yemeği longoz su içinde kalan alan mabeyin misafir kabul edilen oturma odası,yan oda mağanat iğreti olma hali,dayanıklı olmama maksum bebek malahtara maluğ meşale tıkalı olan yerleri açmada kullanılan çubuk mamalika bir çeşit hamur yemeği mamuli diken meyvesi manca kazan yemekleri veya çorba manela manivela işlevini gören kalınca sopa mangana dibek taşı tokmağı maran yazları yaylalarda ve mezrada ikamet edilen,tek katlı ahşap yığma ev maraz ruhsal hastalık marko erkek kedi maroslanma yaşlanma, tazeliğini yitirme,buruşma maskara gülünç olan masti dişi kedi meğereme meğer mespabuç kız evinden getirilen hediye ve eşyalar için düğün öncesi düzenlenen tören metika çelik çomak çubuğu mikoni açıkta yakılan ateşin yüksek alevi mile misket minci çökelek,lor mişka miya ısırgan ince bir sinek çeşidi moli vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişlikler, pişen yemekte oluşan topaklar momoli böceklere verilen genel ad mozika kısır inek muğ çivi muğlama mısır unu.peynir ve tereyağı ile yapılan bir tür yemek munciri dudak murmuris karnından kendi kendine konuşma ,fiskos etme muşi hayvan tırnağı mutika alil,özürlü nağmisa yeni gelin nalim takunya nanuris ninni nayla tahılları rutubet ve farelerden koruyan,sütunlar üzerindeki büyük kiler,ambar nazara inisiyatif kullanmada aczi yet gösteren kişi oğtovi ekim oğuragelmek ineklerin çiftleşme isteği ola ulan ovalı genelde çalışmak için komşu illerden (Erzurum,vb) kişiler için kullanılır. paçariş engel paçi küçük kız paçka 10 adet kibrit kutusunu ihtiva eden ambalaj pafuli patlamış mısır,güzel tombul kız pali çit yapımında yere çakılan elman,kazık palsa ot ve benzeri hayvan yiyeceklerini saklandığı barınak,dam paluze muhallebi pambuk pamuk panti hayvan yemliği papara papur vapur parakami pardi erkek çakal pasmanika patlamış mısır patçi yassı,düz pati kedi,köpek ayağı;küçük tahta mezar tahtası patiçi uzun ve yassı taze fasulye patos yassı ,dümdüz patuli kar yağış şekli peçibaş saçı dökülmüş veya kel kişiler için kullanılır. pepeçura üzüm şırası ve mısır ununun birlikte pişirilmesi ile yapılan bir tür tatlı perçem saç,kakül peşçir havlu peşe kaçmak kızın erkeğe kaçması peşuk beşik petçare çit pif kokmak kötü kokmak pifoli fol,folluk pileçi ekmek pişirilen keramik kap pili,pili çocukların banyo yapmasına verilen ad pisik kedi pita kısa pitemi uzun,yarım metrelik uzunluk ölçüsü podosi nayla direklerine konulan ağaç tekerlek pormo erken hasat edilen ürün portağala yeni doğum yapmış ineğin ilk sütü ile yapılan tatlı posmonika mısır patlağı ,popcorn pulama un karıştırılarak yapılan hayvan yemeği puli civciv,yavru kuş pumburi ısırgan iri.kara sinek purtili eskimiş,yırtık giysi veya bez parçaları rağna örümcek roka mısırın kabuğu soyulmamış koçan hali rokopi mısır tarlasında ekim sonrası yapılan seyreltme işlemi sağan bakır tabak sal hastaların omuzda taşınmasında kullanılan bir çeşit sedye sayta kemençe yayı ,bir çeşit testere sebi bebek sepet baş düşünmeden konuşan kişi sığna yara izi sığran ısırgan otu sifoni su fıskiyesi ,nozul sipar azman istavrit balığı sumari geç hasat edilen ürün sumuş baş ve işaret parmaklarını açılımının oluşturduğu mesafe ,uzunluk suser kilit sutli sütlaç şamata gürültü şarabaz içinde üzümlerin ezilerek sularının çıkarılıp toplandığı büyükçe havuz şarambul evin arka cephesine açılan kapısı şarambula ateş böceği şarba eşarp şavata boyun atkısı şepidi yaban arısı şıriz etmek ıslık çalmak şimaliko yağış sonrası oluşan sel suları şipidik dış mekanlarda ayağa giyilen ,terlik benzeri şorse sulak otlak şufer şöfer tağra özel formlu küçük balta taka küçük yelkenli tami küçük bodur ağaç biçimi taraba tahta perde tatuli ayak tavali taze fasulye kavruntusu tavara insan üzerine çöken ,uykulu hal ,ağırlık ;beceriksiz adam tavli besili,şişman temeçi kaburga kemiği temele evin inşaatı esnasında ocaklık bölümüne yerleştirilen büyükçe blok taş temre kepek tentene dantel tepes kupas tepe taklak terek raf tereteli toplanan üzümleri ağaçtan yere indirmede kullanılan,ince uzun sepet termaşe bir çeşit sitem sözcüğü ,yaramaz terme yara teşik yün eğirmede kullanılan bir tür gereç tırmata ekmek kırıntısı tiçen diken timiya nadir bulunan tirona bir tür kuş toğli yeni doğmuş erkek sığır toli topraktaki küçük delikler,çukurlar toliya düşmek tuzağa düşmek tolo civciv çıkmayan yumurta tomari yemeği yapılan geniş yapraklı yabani bitki tomoni otların,kurutma ve saklanması amacıyla,bir sırık etrafına oluşturdukları yığın tuçez akıl yoksunu ula yöreye özgü sesleniş şekli usti dönmek başı dönmek uşak erkek çocuk,delikanlı uya oya uyma gitmek bir kızın delikanlıya kaçması uzumayı kasım varakula balyoz vika koruma vu şaşırma ifadesi yaba ya bak (bak ne oldu yalağuz yalnız yaldatmak aldatmak yane ne sandın? yangaz yaramaz,haylaz yansilamak taklit etmek ,alay etmek yaşik mandalina,portakal gibi meyvelerin nakliyesi esnasında kullanılan tahta ambalaj yaşmak kenarları süslü baş örtüsü yegi başlık yeni yetme genç delikanlı yeni yetme genç,delikanlı yeniyıl ocak yenlik hafif yesir esir yırmak ırmak yuki uyku yuklamak uyumak yukli hamile kadın zatiberi zaten eskiden beri zibarmak şımarmak zibartmak fena halde dövmek zimbilaçi diken filizi zipka bir tür pantolon zivori salyangoz ve benzeri deniz hayvanlarının kabukları zoli kemiğin içindeki ilik zotozot inadım inat zutra nadir,az bulunan ;nazlı çocuk. zuzuli sulak yerlerdeki sarmaşık türü bitki Kaynak: Rizenin tarihçesi. SELAM VE DUA İLE 19-Temmuz-2015 Alanya
|