Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2280) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (499)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Sevil ÖZPINAR - (Ziyaretci) 19.06.2016 22:55:59

TÜRK TÖRESİ ve TÜRK TARİHİ HAKKINDAKİ GERÇEKLER (2) ANADOLU


Sevil ÖZPINAR
YAZIYOR
TÜRK TÖRESİ ve TÜRK TARİHİ HAKKINDAKİ GERÇEKLER
( 2 )

____ ANADOLU ___

Bu ülkeye gelince, XVI. yüzyıla ait tahrir defterlerinde Avşar adlı pek çok yer adı görülmektedir ki, bunların sayısı birinci sırada bulunan Kayılar`ınkinden sonra geliyor. Bu yer adlan da, diğerleri gibi, Anadolu`nun Orta ve Batı bölgelerinde bulunmaktadır. Hatta Rum-elinde dahi bu boya alt birkaç yer adı görülmektedir. Bu yer adlan Avşarların Anadolu`nun fetih ve iskanında Kayı ve Kınıklar gibi, birinci derecede bir rol oynadıklarını çok açık bir şekilde göstermektedir.

Daha önce de bildirildiği gibi, Yazıcı-Oğlu`na göre Karaman-oğulları Avşar boyuna mensup bulunmaktadır. Gerçekten 1300 yılma doğru yazılmış anonim bir Ermeni tarihinde Avşar oymağı beyi İslam Beğ`in 1254`te İsorya sahilindeki Cracca şehrini yağma ettiğinden bahsedilir. Bu Cracca şehrinin Silifke-Mersin arasında, deniz kıyısındaki Corycos (= Görkez bugünkü Kız-Kulesi) olduğu sanılıyor. Aynı esere göre İslam Beğ az sonra ölmüş ve bu şehir Sarum adlı diğer bir Türkmen beyi tarafından yağmalanmıştır. Bu beğlerin Karaman-oğulları topluluğuna mensup bulunmaları muhtemeldir.

Kuzey-Suriye Avşarları (XÜ-XV. yüzyıl)

XIV ve XV. yüzyıllarda başlıca Haleb, Ayıntab ve Antakya bölgesinde yaşayan Türkmenler`in Boz-Ok kolunu teşkil eden boyların başında Avşarlar ile Bayatlar gelmektedir. Yani Avşarlar Boz-Ok kolunun en büyük ve en kuvvetli iki boyundan biridir. Aşağıda Türkiye`de ve İran`da kendilerinden bahsedilecek olan Avşar oymaklarının, Orta ve Batı-Anadoludaki bazı küçük oymaklar müstesna olmak üzere, hepsi bu ana koldan çıkmışlardır. Yine aşağıda görüleceği üzere, Dulkadırlı eli arasında İmardı Avşar adlı mühim bir Avşar kolu olduğu gibi, Sis (Kozan) yöresinde de kuvvetli bir Avşar oymağı vardı. Bunların Dulkadırlı beğliğinin kurulması ve Ste`in Memlukler tarafından fethi sonucunda Kuzey-Suriye`deki Avşarlardan ayrılmış kollar oldukları muhakkaktır.

XV. yüzyılın başlarında Avşarlar, Bayat ve İnallılar, Memluk emirleri arasındaki mücadeleden faydalanarak yağmacılık yaptıklarından bu emirlerden Çekim onlara karşı şiddetle harekete geçmişti. Hatta bu yüzden adı geçen oymaklardan bir kısmı Ak-Koyunlu Kara Yülük`e sığınmışlardır. Fakat Çekim in öldürülmesinden sonra onlar yurtlarına döndüler ve Memlukler arasındaki iç mücadelelere katıldılar. Avşarlar`ın daha sonra yine Bayat ve İnallar İle birlikte Kara Yülük`ün müttefiki olarak Kara-Koyunlu Kara Yusuf`a tabi Mardin bölgesinde yağma ve tahriblerde bulunduklarını biliyoruz. Hatta bu olayı müteakip Kara-Yusufun 821 (1418)`de Kara-Yülük`ü kovalıyarak Anteb`e gelmesi üzerine bu boylar da Kara-Koyunlular`ın intikamlarına hedef olmamak için yurtlarını bırakıp Tarablus yörelerinden Saftta`ya. gitmişlerdi. Onlar burada da bazı yağmacılık hareketinde bulundular. Tarablus valisi Bars-Bay onların bu hareketlerini önlemeğe çalıştığı gibi, Kara-Yusuf un dönmüş olduğunu söyliyerek yurtlarına gitmelerini de istedi. Avşarlar ve diğerleri göçmeğe hazırlandıkları bir sırada Bars-Bay davarlarına göz koyarak onlara saldırdı ise de ağır bir bozguna uğradı.

Avşarlar, Bayatlar, Ak-Koyunlular ile dostça münasebetlerini devam ettirdiler. Uzun Hasan Beğ`in, ilk zamanlarında yalan nöklerleri (yoldaş) arasında bu boya mensup Mansur Beğ`i görüyoruz. Mansur Beğ`in Kuzey Suriye`deki Avşarlardan olduğunda şüphe yoktur. Hasan Beğ`in Kara-Koyunlu Cihan-Şah`ı yenerek İran`a hakim olması üzerine Mansur Beğ de buyruğundaki Avşarlar ile İran`a gitmiştir ki, bundan aşağıda ayrıca bahsedilecektir.

Kuzey-Suriye Avşarları başlıca üç aile tarafından idare olunmuşlardır. Bunlar Köpek-oğulları, Cunduz-oğulları ve Kut-Beği oğullarıdır. Bu üç ailenin idaresi dışında kalan bir Avşar zümresinin olup olmadığı bilinemiyor. Bu ailelerden Köpek-oğullarının Anteb bölgesinde, Gündüz oğulları`nın Amik ovasında, Kut-Beği oğullarının da Haleb dolaylarında yaşadıkları anlaşılıyor.

A. Köpek-Oğulları

Bu aileye adım vermiş olan Köpek hakkında hiç bir bilgimiz yoktur. Yezd`il Şerefeddin`in verdiği bilgiye göre. Timur`un 1401 de Dimaşk"tan dönüşü esnasında Köpeklü Türkmenleri Fırat kıyısında Çağatay ordusunun yolunu kapatmışlardı. Humus`a gelindiğinde ordunun merkez kolundan ayrılan 5.000 kişilik bir kuvvet Halil Sultan`ın kumandasında bunların üzerine gönderilmiştir. Bu kuvvet yolda Antakya çevresini yağmaladıktan sonra Haleb dolaylarına gelen sol kol ile birleşerek Rum-Kalede Türkmenler`e hücum etmişlerdir. Türkmenler müdafaaya kalkışmışlar ise de bozguna uğratılmışlar, beyleri Şeyh Hüseyin öldürülmüş. Şeyh Hüseyin`in kardeşleri de çöle kaçmışlardır. Çağataylar ellerine pek çok ganimet ele geçirmişlerdir. Fakat Köpek-oğlu Hüseyin`in öldürüldüğü yolundaki Şerefeddin`in sözleri doğru olmasa gerektir. Çünkü, şimdi bahsedilecek olan hadiselerde Köpeklu Türkmenlerinin başında Hüseyin adlı bir bey görülecektir.

Bahsedilen hadiseden bir kaç yıl sonra Köpek-oğlu Hüseyin Beğ Ankara savaşı sonucunda meydana gelen karışıklığı fırsat bilip Artuk-Ova`ya konarak Tokat bölgesinde yağma ve tahriblerde bulunmuş ise de Çelebi Mehmed`e yenilerek o bölgeden ayrılmıştır. Fakat Hüseyin Beğ`in talihi güneyde yaver gitti. 807 (1404) yılında Dulkadır-oğlu Mehmed Darende ve Kara Yülük Ruha`yı zaptederken Köpek-oğlu Hüseyin de Malatya`yı ele geçirmişti. 811 (1409) yılında Haleb valisi Demir-Taş, Sultan Ferec`e asi olan emirlerden Nevruz un üzerine yürüdüğünde maiyyetindeki Türkmen beyleri arasında Köpek-oğulları`ndan Ay-Doğmuş da vardı. Hatta Demir-Taş`ın ordusunun öncü kuvvetini Köpekliler teşkil ediyorlardı. Köpekli Avşarları`nın Nevruz`un öncülerini yenmeleri, Nevruz`un da bozguna uğramasına sebeb oldu.

812 (1410) yılında Sultan tarafından affedilip Dimaşk valiliğine getirilen Nevruz ile asi emir Şeyh arasında Asi ırmağı kıyısında yapılan savaşta Köpekliler de bulunmuş ise de hangi emirin ordusunda yer aldıkları hakkında müverrihler arasında ihtilaf vardır. Yalnız bu savaşta Avşarların Nevruz ordusunda bulundukları bilindiğinden Köpeklilerin de aynı emirin safında olmaları muhtemeldir. Makrizi`nin bildirdiğine göre savaşın çetin bir anında Şeyh in galip geleceğini gören Avşarlar Şeyhin tarafına geçmişler ve bu, Nevruz ile Demir-Taş`ın bozguna uğramalarında mühim bir amil olmuşdur.

813 (1410) yılında Haleb valisi Korkmaz, Dulkadırlı elinin en büyük boylarından Dokuz boyunun başında bulunan Bişan-oğulları ile savaşmak için Köpek-oğullarını ve Gündüz-oğlu Gördü Beğ`i askerleri ile yanına çağırdı. Fakat bu beyler geciktiler. Korkmaz.

Bişan-oğulları`na Maraş ile Göynük arasındaki yurdlarında baskın yaptı. Savaşın sonuna doğru Köpek-oğulları Ay-Doğmuş ve Hüseyin Beğ 200 atlı ile göründüler. Fakat Ay-Doğmuş, Korkmaz`ın yüzüne ok attı. Bu sebeble Korkmaz da Ayuıtab`a geldiğinde Hüseyin Beğ`i ve onun ileri gelen adamlarını tutuklayarak Haleb`e gönderdi. Fakat yolda Türkmenler beylerini ve onunla birlikte tevkif edilenleri kur-tardılar.

Hüseyin Beğ`in bu olaydan sonra Malatya`yı yeniden eline geçirdiğini görüyoruz. 815 (1412) yılında sultan olan Şeyh 817 (1414) yılında Haleb`ten Darende`ye, oradan da Malatya`ya gelmiş ve buraya kendi memluklerinden Güzeli vali tayin etmişti. Hüseyin Beg`e gelince o, Şeyh`in geldiğini öğrenince şehirden çıkıp gitmişti. Fakat Hüseyin Beğ iki yıl sonra Malatya valisi Güzel`i yenerek şehri ele geçirdi. Ertesi yıl Memluk sultam Şeyh elden çıkan yerleri geri almak ve Türkmenleri itaat altına sokmak için bizzat sefere çıktı; Haleb`e geldiğinde Hüseyin Beğ`i Malatya`dan çıkarmak için Dimaşk valisinin kumandasında bir ordu gönderdi. Bu orduda Avşar ve İnallulardan 500 kişilik bir yaya kuvveti de vardı. Bu Avşarlar Kut-Beği oğulları Avşar veya müstakil bir oymak idiler. Şeyh Maraş`ın doğusundaki Göynükte iken Dimaşk valisinden gelen bir mektupta Köpek-oğlu Hüseyin Beğ`in Malatya`yı yakıp Divriği tarafına gittiği bildiriliyordu. Sonra onun Divriği yöresinden Osmanlı ülkesine geçtiği öğrenildi. Fakat Şeyh Mısır`a döner dönmez Hüseyin Beğ tekrar Memluk topraklarında göründü. Darende valisi ona karşı çıktı ise de tutsak alınıp öldürüldü5. Bunu müteakip Hüseyin Beğ Malatya`yı kuşattı. Fakat az sonra muhasarayı kaldırarak Kara-Koyunlular`ın Erzincan valisi Pir Ömer`in yanma gitti. Burada bir gece uyurken Tağrı-Birdi adlı bir memluk emiri tarafından öldürüldü (3 Cumadelula 821 = 8 Haziran 1418). Bu Tağrı-Birdi Malatya kuşatması esnasında şehirden çıkarak ona sığınmıştı. Fakat bu, bir hile idi. Tağrı-Birdi Malatya valisinin de tasvibiyle bir fırsatım bulup Hüseyin Beğ`i öldürmek için böyle hareket etmişti. Bu suretle Şeyh kendisini epeyce rahatsız etmiş olan Hüseyin Beğ`den kurtuldu. Çerkeş Memluklerinin, mağlup edemedikleri Türkmen beylerini suikastçılar ile ortadan kaldırmayı öteden beri adet edinmiş oldukları görülüyor. Halbuki Türkmenler bu gibi usullere başvurmuyorlardı. Gerçekten cesur, faal ve iyi bir savaşçı olan Hüseyin Beğ`in akibeti böyle oldu. Anlaşıldığına göre, o Malatya bölgesinde bir beylik kurmak gayesini taşıyordu. Hüseyin Beğ`den sonra Köpekli Avşarları`nın başı Eslemez olmuştur ki, bu beğ Hüseyin Bey`in kardeşi idi.
DEVAMI 3. BÖLÜMDE



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.