Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10197
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2287) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (400)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Halit KANAK - (Ziyaretci) 26.06.2021 11:43:54

Vefât yıldönümünde Tarihçi-Siyasetçi-Türkolog Ordinaryüs Prof. Dr. M. Fuad Köprülü (28 Haziran 1966)

Vefât yıldönümünde Tarihçi-Siyasetçi-Türkolog Ordinaryüs Prof. Dr. M. Fuad Köprülü (28 Haziran 1966)
26 Haziran 2021

Halit Kanak İletişim:


"Bir ilim âbidesi göçtü, bir fikir kahramanı çöktü. Ancak Türkiye`de ilim alanında artık bir Köprülü Mektebi kurulmuştur.."

Yukarıdaki sözler; 28 Haziran 1966 tarihinde vefât eden, tarihçi-siyasetçi-Türkolog Mehmed Fuad Köprülü için, Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi`nde Fuad Hoca`nın kurduğu Orta Çağ Tarihi Kürsüsününde ilk doktora öğrencisi ve ilk asistanı meşhur Selçuklu Tarihçisi Prof. Dr. Osman Turan Hoca tarafındansöylenmiş ve aynı zamanda o gün Köprülü Mektebinin kuruluşu da ilân edilmişti.

Bu mektebin ilk öğrencileri Ankara`da; Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi`nin ilk binası Ulus Evkaf Apartmanı`nda Fuad Hoca`nın kurduğu Orta Çağ Tarihi Kürsüsü`nün de ilk doktora öğrencileri olan Osman Turan, Mehmet Altan Köymen, Neşet Çağatay, Selahattin Çetintürk olmakla beraber yine daha önce İstanbul Üniversitesi`nde Edebiyat Fakültesi Dekanı iken asistanı olan fikir adamı Nihal Atsız, Köprülü`nün denetiminde çıkan Ülkü Dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yapan Fevziye Abdullah Tansel, Edebiyat Tarihçisi ve yazar Nihat Sami Banarlı, Köprülü`den sonra Edebiyat Fakültesi`nde yerine bıraktığı Türk Dili Tarihi Kürsüsü Başkanı Azerbaycan Türk`ü Ahmet Caferoğlu gibi isimlerdi.

Ölünceye kadar da Hocalarından ve O`nun izinden ayrılmadılar..

HAYATI:

Bükreş Elçimiz Ahmed Ziya Bey`in torunu olarak Küçükayasofya Halidağa Konağında 1890 yılında dünyaya gelen edebiyat tarihçisi, siyaset ve devlet adamı Fuad Köprülü`nün babası, ağırceza başkâtiplerinden İsmail Faiz Bey; daha sonra Sultanahmet`te bulunan Avrupa yakasındaki Kâbe`ye en yakın câmi olan Akbıyık Câmii civarında yaptırdığı konağa taşınmıştı.

Bu sebeple Fuad Köprülü, Ayasofya Merkez Rüştiyesi (Ortaokulu) ve Mercan İdadisi (Lisesi)’nden sonra 1907-1909 arasında iki yıl İstanbul Hukuk Fakültesi’ne devam ettiyse de eğitimi yetersiz bularak bıraktı ve bu yıllarda yabancı dil dâhil, özeldersler alarak kendisini çok iyiyetiştirdi.

1910’dan sonra İstanbul liselerinde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptı. İÜ Edebiyat Fakültesinde Türk edebiya­tı, İlâhiyat Fakültesi’nde Dinler Tarihi, Mülkiye Mektebi’nde Siyasi Tarih, Güzel Sanatlar Akademisi’nde de Medeniyet Tarihi dersleri verdi. Henüz yirmi üç yaşında iken 1913 yılında Türk Edebiyat Tarihi Profesörlü­ğüne atandı. 1. Dünya savaşı sonunda İngilizlerce tutuklanarak Bekir Ağâ bölüğüne kapatıldı. Burada Ziya Gökalp`le birlikte bir süre tutuklu kaldı. 1923`teCumhuriyetin ilânıyla birlikte yapılan üniversite reformundan sonra İsmail Hakkı Baltacıoğlu Rektör olunca fakülte meclisi kararıyla 1924`teEdebiyat Fakültesi Dekanı oldu.

Aynı yıl Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na getirildi. Ayrıca Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde tarih hocalığı yaptı. 1924`te Türkiyat Enstitüsü ve “Türkiyat” dergisinikurdu. 1927 yılında ise Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevi verildi.

Burada görev yaparken Latin harflerinin kullanılmasıyla ilgili olarak Atatürk`ün bizzat görüşüne başvurduğu Fuad Köprülü, mevcut harflerle devam edilmesini, dil ve yazıda yapılacak bir değişikliğin fayda yerine zarar getireceğini bizzat ifâde etti.

İlmî çalışmalarına başarılı bir şekilde aksatmadan devam eden Fuad Köprülü, 1933’te ordinaryüs profesör oldu, daha sonra siyâsi çalışmaların içerisinde yer aldı. 1935’te Kars Milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. Yetmedi milletvekilliğidöneminde de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Ankara Üniversitesi DTCF’de öğretim üyeliğine devam etti.

Bir süre sonra, çeşitli anlaşmazlıklar yaşadığı CHP`den istifâ ederek; kader birliği yaptığı Celâl Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan`la birlikte Demokrat Parti`yi kurdu.

DP 1950’de iktidara geldiğinde Adnan Menderes hükümetlerinde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcılığıgörevlerinde bulundu. 1957 seçimlerinden sonra istifa ettiği (5 Temmuz 1957)DP’yi, 27 Mayıs 1960’tan sonra 6-7 Eylül olayları bahane edilerek dört ay tutuklu kaldığı Yassıada`danberaat edince yeniden kurmak istedi.

Ancak oğlu OrhanKöprülü, ihtilâlhükümetinde Kurucu Meclis`te Danışma KuruluÜyesi olmasına rağmen "Yeni Demokrat Parti`nin"1961` de kurulmasına izin verilmeyince parti amblemini Adalet Partisi’ne devrederek politikadan çekildi..

(Yassıada duruşmalarında, kendi gibi siyâsete girerek önce DP, sonraları AP ve MHP saflarında görev yapan öğrencisi Prof. Dr. Osman Turan--aynızamanda Sayın Sadık Albayrak`ın gazeteci ve yazar olmasına vesile olan kişidir--1960 yılında yargılandığı Yassıada`da Hocası Fuad Köprülü ve Adnan Menderes`e ada komutanı tarafından yapılan zulme sessiz kalmamış ada komutanı Tarık Güryay`ı odasında hem de üç DP` li milletvekilinin önünde tokatlamıştı. Bunun için adada kaldığı 16,5 aylık hapis hayatının yarısını hücrede geçirmiştir.)

EDEBÎ ÇALIŞMALARI:

20 Mart 1909`da Hilâl Matbaası`nda toplanan Fuad Köprülü, Şahabettin Süleyman, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit, Cemil Süleyman, Tahsin Nahit, Emin Bülent, Ali Süha, Faik Ali Müfit Râtib ve sonradan katılan Ahmet Haşim`leyeni bir oluşum kurdular.

İsmine "Fecr-i Âti Edebiyatı Üyeleri" dedikleri bu topluluk, II. Meşrutiyet`in ilânındansonra Servet-i Fünûn dergisinde yayımladıkları bir bildiriyle Fecr-i Âti hareketinibaşlatmış oldular.

Fuad Köprülü, bu tarihtenitibâren “Mehasin” ve “Servet-i Fünûn”, daha sonra Ziya Gökâlp’ın çıkardığı “Yeni Mecmua”da (1917-18) şiirler ve günün edebî konuları üzerine yazılar yazar. Ancak asıl çalışmalarını Türkoloji araştırmalarıyla yaparak büyük bir üne kavuşmuştur..

"Dergâh", "Türk Yurdu", "Tasvir-i Efkâr",“Akşam”, “Azerbaycan Yurt Bilgisi”, "İkdâm",“Bilgi Mecmuası”, “Büyük Mecmua”,“Halka Doğru”, “Hayat”,“Son Saat”, “Tanin”, “Vatan”, “Yeni Mecmua” gibi dergi ve gazeteler, yazılarının yayımlandığı başlıca yayın organlarıdır.

Ayrıca 1915` te çıkardığı “Millî Tetebbular (Millî Derin Analiz) Mecmuası” ile 1924 yılında çıkardığı“Türkiyat Mecmuası”, 1931 - 39 arasındayayına soktuğu “Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası`nın" oyıllarda önemli bir yeri olmuş, büyük bir boşluğu doldurmuştur.

Fuad Hoca bunlarla dayetinmedi.Yusuf veZelihâ`yı yazan mutasavvıf Şeyyad Hamza, Ahmet Fakih (Mevlâna döneminde Konya`da yaşamış, Hacı Bektâş Velî Hazretlerinin eserinde övdüğü Horasan Ereni), Hoca Dehhânî gibi daha önce haklarında bilgi sahibi olunmayan şâir ve yazarları bilim ve edebiyat dünyasına tanıttığı gibi, Hoca Ahmed Yesevî Hazretlerini Türk ve Dünya Kamuoyunatanıttı.

Bunun için Birleşmiş Milletler`in Eğitim, Bilim, Kültür ve Sanat Teşkilatı UNESCO 2016 yılını, hem insanlığa büyük hizmeti dokunan Pîr-i Türkistân-i Yesevî için "Hoca Ahmed Yesevî Yılı", hem de O`nu bütün dünyaya tanıtan Fuad Hoca`nın ismine "Fuad Köprülü Yılı" ilân etti.Fakat bu, 15 Temmuz darbe girişimi ve onu takip eden gelişmelerin gölgesinde kaldığı için gereği gibi tanıtımı yapılamadı ve anlatılamadı.

Hoca ayrıca, "Millî Edebiyat" akımına katılarak bu topluluk içerisinde yaptığı çalışmalarla önemli hizmetlerde bulundu. Burada, Ziya Gökalp’ın Türk Milliyetçiliği`nin felsefi temel­lerini kurmasına yardımcı olarak, millî edebiyat anlayışının sanatsal ve kurumsal özelliklerini oluşturacak yazılar kaleme aldı.

Böyle olunca da, Fuad Köprülü, alanında uzman kabûl edilerek yurtiçinde ve yurtdışında birçok bilimsel kuruluşun üyeleri arasına tabî üye olarak alındı, toplantılarında hazır bulundu. 1923’tenitibaren Paris, Bakü, Oxford, Harkov ve Londra’da düzenlenen çeşitli kongrelere Türkiye`yi temsilen katıldı.

Yaptığı araştırmalarla unutulmuş birçok değerimiz, modern tarih metotlarıyla edebiyatımıza onun tarafından kazandırıldı. Özellikle Türk edebiyatı tarihi, Türk medeniyeti Tarihi, Türk kültür tarihi ve Türk Siyasî Tarihi konularında otorite olduğunu isbat etti. Yetmedi; Türk sanatı ve müziği, dil ve din ile edebî eleştiri konularındaki yazıları günümüz edebiyatı için de değerli kaynaklar oldu. Ayrıca Fuad Köprülü, aynı zamanda farkında olmadan Türk tarihi, modern hukuk ve iktisat tarihinin de kurucularından oldu.

Bu arada çok başarılı olmasa da şiir yazmaya devam etti. İlk şiiri, 1905`te Sultân Abdülhamid Hân için yazdığı methiye olmuştur. Çoğunu gençlik dönemlerinde yazdığı ve bâzı dergilerde yayımlanan şiirlerini,sonra kitap olarak yayımlamadı.

Fakat 76 yıllık ömrünün 60 yılı yazmakla geçen Fuad Köprülü Hoca çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan yazıları ve kitapları ile Türk edebiyatına 1500’ün üzerinde makâle ve çok sayıda kitap kazandırdı. Arkasında bıraktığı bu eserleri özellikle Fuad Köprülü Külliyatınıgünümüz gençliği mutlaka okumalıdır. Üniversite hatta liselerimizde başlıca kaynak kitabı olarak tavsiye edilmeli, ödevler verilmeli, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine araştırmalar yaptırılıp, tezler hazırlatılmalıdır.

Ord. Prof. Fuat Köprülü,yine 1908-1912 yılları arasında yerelde; Türk Derneği, Türk Yurdu Cemiyeti ve Türk Ocağı gibi kuruluşlarda üye olarak bulunduğu gibi, uluslararası boyutuyla da;1925’te Sovyet Bilimler Akademisi üyeliğine,1926’da Körösi Csoma Macar Bilim Derneği haberleşme üyeliğine seçildi. 1927’de kendisine Heidelberg Üniversitesi tarafından fahrî felsefe doktorluğu unvanı, 1937’de Atina ve 1938’de Sorbonne Üniversiteleri tarafından fahrî doktorluk unvanları verildiği gibi, Çekoslovakya Şark Cemiyeti ile Alman Arkeoloji Cemiyetine üye seçildi.

Ayrıca 1959’da AmerikanTarih Cemiyetinin onur üyeliğine, 1964’te Macar Bilimler Akademisi onur üye­liğine, aynı yıl Londra’da School of Oriental and African Studies haberleşme üyeliğine seçilmiştir..

Fuad Köprülü Hoca, 1965 yılı 15 Ekim`indeAnkara`da bir arabanın çarpması sonucu geçirdiği trafik kazası sonrası doğru tedâvi edilemediği için düzelemez. Üstelik yeni hastalıklar çıkar. Sevkedildiği İstanbul Baltalimanı Kemik Hastanesinde 28 Haziran 1966 tarihinde vefât eder.

Bir cuma günü İstanbul Üniversitesinde yapılan törenin ardından Beyazıt Camii`nden kaldırılarak Çemberlitaş`ta KöprülüTürbesinde Köprülüler haziresine defnedilir..

ESERLERİ:

60 yıl sürekli yazan Fuad Köprülü Hoca kalemini o kadar verimli kullanmıştır ki, Altaylı`lardan-Harizmşâh`lara, Avşar`lardan-Halaç`lara, Timuroğullarından-Artukoğullarına, Âşıkpaşazâde`den-Firuzşâh Tuğluk`a, Cengiz Hân`dan-Baybars`a, Füzûli`den-Beyhâki`ye, Hoca Ahmed Yesevî`den-Nasreddin Hoca`ya eserlerinde yer verdiği gibi, Türk Milletini derinlemesine inceleyerek bu asil milletin; tarihleri, yaşayışları, dinî itikatları ve tarikat yapılanmalarından folkloruna kadar hemen her şeyi yazmıştır.

Hoca`nın eserlerini yazmak bu satırlara sığmaz. Ancak bir kaç tanesinden bahsedelim.

- "Turan’ın Kitabı" (1916-17),

- "Nasrettin Hoca (50 manzum hikâye" 1918),

- "Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar" (1919), devamı mahiyetindeise,

- "Anadolu`da İslâmiyet."

- "Türk Edebiyatı Tarihi" (1920),

- Millî Tarih (1921),

- "Türkiye Tarihi" (Bu eser 1923` te yayımlandığında bizzat Mustafa Kemâl kendi el yazısı ileteşekkür mektubu gonderdi.),

- "Külliyat-ı Fuzuli"(1924),

- "Türk Tarîh-i Dînîsi" (1925),

- "Azeri Edebiyatına Ait İlk Tetkikler" (1926),

- "XIX. Asır Saz Şâirlerinden Erzurumlu Emrah" (1929),

- "Türk Tarihinin Ana Hatları" (1931),

- "Divan Edebiyatı Antolojisi" (1932-34),

- "Anadolu’da Türk Dili ve Edebiyatının Tekâmülüne Bir Bakış" (1934),

- "Fuzuli" (1934),

- "Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar" (1934),

- "Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi" (1935),

- "Les Origines de L’Empire Ottoman" (Paris, 1935),

- "Türk Şairleri, İndeksler ve Sözlükler" (1939),

- "Âşık Karacaoğlan" (1940),

- "Altınordu’ya Ait Yeni Araştırmalar" (1941),

- "Ali Şir Nevâî" (1941),

- "XIII. Asırda Maraga Rasathânesi Hakkında Bazı Notlar" (1942),

- "Osmanlı Devletinin Kuruluşu" (1959),

- "Edebiyat Araştırmaları" (1966),

- "Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri"

- "Hânedanlar, İnsanlar ve Yerler."

- "İslâm ve Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları ve Vakıf Müessesesi."

Bu kadar eseri bizlere kazandıran ve tarihçi Yılmaz Öztuna`nın 20. asrın en büyük tarihçisi diye tarif ettiği Fuad Köprülü Hoca`yı rahmetle, minnetle anıyoruz. Mekânı Cennet olsun inşaallah..


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.