Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10766
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (520) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Milli Kültür konuları
Milli kültürümüzü nasıl geliştirebiliriz? (14)
Toplum giderek dejenere mi oluyor? (9)
Milli Kültür ile ilgili diğer konular (497)


Milli Kültür - Milli Kültür ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
İrfan ÖZFATURA - (Ziyaretci) 7.08.2015 23:34:38

Zor Beyin Oğlu Kiziroğlu Mustafa bey

Zor Beyin Oğlu Kiziroğlu Mustafa bey
irfan.ozfatura@tg.com.tr
Efendim rivayetlere bakarsanız Köroğlu, Bolu civarlarında zor işler başarıp efsane olunca, uzak illere de el atar. Tutar Bolu gibi şirin bir memleketi bırakıp Doğu Anadolu`da ferman okutmaya kalkar.
O diyar senin, bu diyar benim derken, gider kalesini, Çıldır gölünü ayaklar altına alan bir tepeye kurar. Bazı ozanlara göre Kısır Dağları`nı yaran Ferro deresinin kenarını mekan tutar.
Tutar ama civarda hüküm süren Kizir (bir nevi idareci, muhtar gibi bir şey) ve avenesi buna çok bozulurlar. "Biz Osmanlıya sadık bir tebayız, yöremizde haydut, eşkıya barındırmayız" diye posta koyarlar. (Bir de Malatya, Arapkir, Divriği civarlarını haraca kesen isyankar "Geziroğulları" var ki onlar mevzumuzun dışındalar.)
Neyse, Köroğlu bu, tehditlere aldırır mı? "Ben koskoca Bolu Beyini hizaya getirmişim, adsız sansız bir kizirden mi çekineceğim" diye haber yollar.
Kizir akıllı uslu, gün görmüş bir adamdır, lakin oğlu Mustafa kabına sığamaz. Boyuna posuna bakmadan Köroğlu`na meydan okur, ünlü cengaver ile karşılaşmak için can atar. Bu arada sözler taşınır, fitneler kaşınır ve iş gelir "bire bir" dövüşe çıkar.
Alapaça püsküllü bela
Bey oğlu dediğin tebasının önünde dövüşecek değildir ya, ikisi haberleşir katran renkli kayaları, berrak berrak suları, zümrütvari çayırları olan bir kuytuda buluşurlar.
Köroğlu karşısına dikilen onbeşlik delikanlıya, Kırat ise huysuz huysuz eşinen Alapaça`ya bakar. İkisi de rakiplerini ciddiye almaz, hem acır, hem kızarlar. Kesinlikle canlarını yakmak istemezler ama yine de bir ders vermeli, kulaklarını çekip, enselerine bir şaplak atmalıdırlar.
Köroğlu kendinden emin bir şekilde "haydi" der, delikanlı "kolla kendini" diye haykırıp atını topuklar. Alapaça boşanmış yay gibi fırlar. Kırat son anda kenara sıçrar da ilk elde yenilmekten kurtulurlar. Ama daha kendilerine gelemeden Alapaça dönüp üzerlerine varır, yeniyetme veled gürzünü patlatır. Köroğlu tecrübesini konuşturup darbeden kurtulur ama kargısı elinden düşer, kalkanı boydan boya yırtılır. Kiziroğlu Mustafa bu fırsatı kullanmaz. Tutup kargısını yere atar, kalkanını taşa çalar. Köroğlu hayatı boyunca ilk kez ürperdiğini hisseder, ki yiğidin böylesi ile oyun oynaş olmaz.
Nitekim Alapaça kartal hızıyla gelir ve bodoslama Kıratın böğrüne dalar. Köroğlu atıyla birlikte yuvarlanır ama sıçrayıp ayağa kalkar. Evet piyade dövüşen birinin süvariye, hele hele böylesi atı olan bir süvariye karşı hiç şansı olmaz ama Kiziroğlu Mustafa da atından iner, yayan yapıldak karşısına çıkar.
Zor beyin zorlu oğlu
Köroğlu, benzeri az bulunan bir silahşördür ama bütün darbeleri sıska çocuğun kılıcına toslar, meydan şakır şakır şakırdar, dört bir yana kıvılcım saçarlar. Bu kavga saatlerce sürer, ele sığmaz veled, Köroğlu`na yanağına burnuna ufak ufak kesikler atar, kah bıyıklarını, kah kaşlarını budar. Kiziroğlu Mustafa istediği anda hakimiyeti ele alabilecek kırattadır ki bunu Köroğlu da anlar.
Nitekim genç yiğit bir ara güneşe bakar, "artık eğleşmesek iyi olacak" gibilerinden birşeyler mırıldanır ve Köroğlu`nun kılıcını dilim dilim doğramaya başlar. Kılıcı dört parmak kalınca Köroğlu kamasına sarılır. Delikanlı sakin sakin kılıcını kınına sokar ani bir hamleyle Köroğlu`nun bileğinden yakalar, sonra bi kafa, bi diz. Köroğlu`nu üstünden aşırıp yere çalar. Ünlü şaki son bir gayretle hançerine uzanır ama Kiziroğlu ondan evvel yetişir kabzaya basar. Artık akıbet aşikardır, Kırat acıyla gözlerini yumar.
O güne kadar yenilgi yüzü görmeyen Köroğlu pes eder, kafasını yere koyar. Ancak boynunda soğuk bir çelik değil, omuzunda sıcak bir el bulur. Yeniyetme çocuk onu koltuklayıp kaldırır, pınar başına götürüp, yaralarını yıkar. Beraber abdest alır, birlikte namaza dururlar. Sonra...
Sonra delikanlı bir kağıt uzatır ki üstünde "bundan böyle asayişi bozmayacağım, Devlete kafa tutmayacağım, Sultana sadık kalacağım. Eğer emredilirse zalimlere, şakilere ve kara donlu kafirlere karşı vazife almaya hazırım" yazar. Köroğlu hiç düşünmeden mührünü çıkarır ve altına basar. Sakın erkekler ağlamaz demeyin ağlar, hem nasıl ağlar! Birbirlerine abi kardeş gibi sarılır ve içli içli hıçkırırlar.
Kiziroğlu Alapaça`ya binip kaybolur, Köroğlu düşüncelere dalar. "Ömür geldi geçiyor, sen nelerin peşindesin" diye muhasebe yapar.
Peh peh peh... Hey hey hey!
Vakit ilerleyince Köroğlu`nun hanımı Nigar pencerelere koşar. Sahi en zorlu kavgalardan dakikada sıyrılan yiğidi nerelerde kalmıştır? Hoş, bu cılız çocuğa yenilecek değildir ya! Saatler ilerledikçe içi daralır, kah seccadesini serer, kah tesbihine sarılır. Her şeye gücü yeten alemlerin Rabbine (Celle Celalüh) sığınır.
Köroğlu gecenin bir vakti gelir, kapıyı çalar, döndüğüne göre o haylazı haklamış olmalıdır ama yüzü sirke satar.
Nigar Hatun büyük bir merakla kavganın neticesini sorar. Köroğlu cevaben öyle bir türkü yakar ki hala kulaklarımızda çınlar:
Bir atı var Alapaça, peh peh peh! / Mecel vermez, Kırat kaça, hey hey hey! / Az kaldı ortamdan biçe / Ağam kim, paşam kim? / Nigar kim, hanım kim? / Kiziroğlu Mustafa Bey / Bir Bey`in oğlu, Zor Bey`in oğlu. / Bir fendinen geldi geçti, peh peh peh! / Hışmı dağı deldi geçti, hey hey hey! / Ağam kim, paşam kim... Nigar kim, Hanım kim? / Kiziroğlu Mustafa Bey, / Bir Bey`in oğlu. Zor Bey`in oğlu...



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.