` BİR YANDAN NUR AKIYOR! DİĞER YANDAN KİR!`
Mustafa Mete İSLAMOĞLU
`` BİR YANDAN NUR AKIYOR! DİĞER YANDAN KİR! Nur içinde yat sevgili hocam sen bir şiirinde böyle diyordun ve bizler seninle olduğumuzda hep bunu okur hep bununla haz duyar ve hep bununla adeta kükrerdik. SEN HAK DÜNYADASIN BİZLER FANİ YOLDA ALLAHIN İZİN VERDİĞİ KADAR YÜRÜYECEĞİZ, . Türk dünyasının kalbine yazılan adıyla bizlerin gönül yolundan bir ``MÜTEFEKKİR GEÇTİ´´ O zat benim en yakın ağabeyim dostum hocam yol gösterenimdi. TÜRK DÜNYASI`NIN ve Turan davasının mihmandarı büyük bir davanın büyük ismi ey Necip Fazıl KISAKÜREK seni özlüyoruz! Gelelim asıl meseleye, günümüz toplum hayatında ve Türk siyasetindeki belirsizlikler ve dinmek bilmeyen çalkalanmalar, yıllar önce sanki bu günler; merhum üstadıma malum olmuştu. Üstad önemli bir tespitte bulunmuş ve. Özellikle "Şu ters akan sular çevrilemez mi?", "Ne güne dek böyle gider bu devran?" "Zeybeğim, bir sel ol, bir çığ ol, davran!" ve "Ondan son iz, uzak, uzak bir fener..." şeklindeki mısralar, sanki Türkiye"nin bugün içinde bulunduğu siyasi atmosferi tam 40 yıl öncesinden haber verir gibiydi. Çünkü 1950"de sağa doğru akmaya başlayan ve 1960"ta zorla sola kaydırılmaya çalışılan ve sağ-sol çatışmaları ve Türkiye`nin 12 bin evladının mezarlara gömülmesinin acı tablosu ve ardından 12 eylül yaşandı. Türkiye çok geçmeden tekrar eski batağına döndü, devran değişti, Türkiyenin; Menderes"in izinde olduğunu söyleyen bir başbakan`ın ve DP"nin devamı niteliğinde bir partinin yönetimiyle yoluna devam ettiği AKP olarak bilmekteyiz. ``DURMAK YOK YOLA DEVAM´´ deniliyor.
Özellikle "Ondan son iz, uzak, uzak bir fener..." mısrası çok anlamlı sayılmalıdır. Üstat Necip Fazıl bu mısrada sanki bu günkü çirkinlikleri görür gibi yazmış. Necip Fazıl"ın bu mısra-yı yazmasının üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen; Türkiye amblemi "FENER" olmasa bile "AMPUL" olan bir partinin yönetimine gireli tam 12 yıl oldu. Ben ALLAH diyen insanlardan alçaklık olacağına ihtimal vermiyorum vermeyeceğim. Necip Fazıl bu mısrada, yıllar sonraki bir ışık kaynağını görmüş gibi. Ampul değil, sanki fener olarak tarif etmişti&8230;
Bu tür yorumlar, Üstad Necip Fazıl" hocamı seven ve onun fikirlerine bağlanan dünya görüşünü beğenenlerin belki bu denli düşünmesi sevindirici olacaktır. Öylede olması gerek. Çünkü bizler davasına can adamış ``gerçek TURANCILARIZ´´ Ancak asıl yorum bence şunlar olmalıdır ve akıl bunu gerektirir:
Necip Fazıl yukarıdaki şiirini, Merhum Menderes"in haksız yere idamı üzerine, duyduğu elem ve yaşamış olduğu yoğun duygular içinde yazdığı kesin. Şiirde bir dostu ve bir hamiyi kaybetmenin büyük üzüntüsü saklı gibidir. Peki, Adnan Menderes ile Necip Fazıl arasında bir dostluk veya hamilik ilişkisi var mıydı? kesin bir bilgim yok. Diyelim ki evet, vardır.
Çünkü Necip Fazıl, Adnan Menderes iktidarları tarafından maddi ve manevi olarak desteklendi diye iftiralar yalan dolan beyanlar dolaşmaktaydı. Çıkarmış olduğu "Büyük Doğu" isimli dergi, Merhum Menderes tarafından devletin resmi "Örtülü Ödenek" kullanılarak sürekli şekilde finanse edilip, desteklendiği iddia etmişler. Bu husus Yassıada"da yargılama konusu olmuş ve Necip Fazıl duruşmalarda şahit sıfatıyla mahkeme heyetine bilgiler de verdiği söylenmiş fakat böyle vahim bir ortamda iftiralar hiç durur mu?.
. Bu konuda yayınlanmış pek çok eser ile Adnan Menderes ve Necip Fazıl"ın itirafları vardır diyenler asıl iftira atanların kendileridir.
Adnan Menderes"in sağlamış olduğu destek mukabilinde Necip Fazıl ve yönlendirmiş olduğu kitlenin de genelde Adnan Menderes ve hükümetini destekler vaziyette bir tavır sergilemiş olduğu iddia edilir.
"Mahkemenin iddiasına göre; Necip Fazıl"a Büyük Doğu dergisi için güya 10 yılda 147 bin lira verilmiş! Ya BUGÜN Türkiye`nin temellerine dinamit koyanlar karı koca bir olup bankalardaki kasaları soyanlar neden serbest kaldı? ``AMA BİR BAŞBAKAN ve İKİ BAKAN İDAM EDİLDİ´´ Ben çok küçüktüm ve DP li bir babanın oğlu olduğumdan tüm siyasi hareketi konuşmalarla takip ediyor dinliyordum. O zamanın anayasa mahkemesi başkanı olan İslam ve milliyetçi düşmanı Hâkim Salim Başol, "gerici ve Atatürk düşmanı biridir diye" bu paranın neden verildiğini duruşmada sorar! Adnan Menderes de Necip Fazıl"ın bir vatansever olduğunu, o ve onun gibi farklı görüşlerden yazar ve gazetecilere ödenekten para yardımı yapıldığını söyler. Hâkim Başol ise hayret uyandıracak ve Üstadımı küçük görerek kalpleri derinden yaralayan bir söz söylüyor : "&732;NECİP FAZIL MI VATANSEVER!" Şerefsiz hakim bozuntusunun şu küçültücü sözüne bakın! Sıra şahit olarak Necip Fazıl"ın dinlenmesine gelmiş. Aralarında şöyle bir diyalog yaşanır. Başkan Başol: "&732;Örtülü ödenekten para almışsınız..." Necip Fazıl: "&732;Evet aldım. Aldığımdan ziyade niçin aldığım mühimdir.
Ben örtülü ödenekten methiyeci, kasideci, eski Roma cenazelerinde sahte ağlayıcıları olarak para almadım ve bunlardan hiçbirini yapmadım. 1943"ten 1960"a kadar taştan taşa vurulan, zindandan zindana sürülen mukaddesatçı, milliyetçi, Anadolucu, ahlakçı bir idealin himayesi yolunda para aldım..."
Bu bilgiler de gösteriyor ki; Adnan Menderes ile Necip Fazıl arasında DP iktidarda olduğu süre boyunca maddi ve manevi bir dayanışma var. Adnan Menderes`in, Necip Fazıl Üstadı" muhtemelen yazılarıyla fikirleriyle takip ettiğini düşünebiliriz. Necip Fazıl, işte böyle bir hamiyi ve dostu kaybetmenin üzüntüsü içinde ve oldukça yoğun duygular içinde bir kadirşinaslık ve vefa örneği olarak "Zeybeğin Ölümü" isimli şiiri yazmış olabilir. Ancak; para alma verme devletin parasıyla gazete çıkarma ve diğer söylenenlerin hiç birinin doğru olduğuna ihtimal dahi vermiyorum. ALLAHA! BAĞLI BİR İNSAN, TÜYLERİ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKINI HİÇ YERMİ? Ve günümüzdeki dönen dolapların zerresi yaşanmadı. Türkiye`de insan harcamanın çok kolay olduğunu kim bilmiyor ki? EY.. KOCA ÜSTADIM SENİ DÜNYA BİLİYOR. 1961 de soysuzların eliyle idam edilen Adnan Menderes-Fatin Rüştü Zorlu-Hasan Polatkan ve üstadım Necip Fazıl Kısakürek ağabeyimin ruhları şad olsun. Sizler vatan şehitlerisiniz. Emanetinize canlarımız pahasın sahip çıkıyoruz ve bizde uzatmaları oynuyoruz sizler``nur içinde yatın´´
Selam ve Dualarımla
|