26 yıl sonra Sayın Bahçeli ile..
26 yıl sonra Sayın Bahçeli ile..
31 Ağustos 2016
Gençlik yıllarımın en verimli dönemleri Ülkücü Gençlik içinde geçti. Medeni cesaretimi, tarih şuuru, vatan ve millet sevgisini Ülkü Ocakları`nda kazandım.
12 Eylül öncesi ülkemizin sürüklendiği o siyasi kaos ortamı, kamplaştırılan gençliğin ölüm kalım savaşıydı. Gençlerimiz her gün toprağın kara bağrına düşüyor ya da mahkemeler, işkenceler sonrasında cezaevlerine dolduruluyordu.
Ailemin tek erkek evladı olmam hasebiyle üzerimde ciddi bir baskı kuruldu ve o kavga ortamından kurtulmam için Almanya`ya babamın yanına taşınmak zorunda kaldım.
Ancak, Türkiye`deki mücadelenin sosyal, kültürel ve eğitim alanındaki boyutları Avrupa genelinde kurulan teşkilatlar bünyesinde devam ediyordu.
Ben de kısa adı Türk Federasyon olan Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu bünyesine aktif olarak katıldım.
12 Eylül darbesi oldu. MHP ile Ülkücü Kuruluşlar kapatıldı.
Bunca cefalardan sonra sanki geçmiş kaosun sorumlusu Ülkücülermiş gibi bir karanlık planla çok acımasız bir şekilde Ülkücü Hareket; tutuklamalar, ağır işkenceler ve baskılarla topyekûn bir değişime zorlandı.
Ama yurt dışında mücadelemiz devam ediyordu.
Bendeniz, bir yanda rahmetli Kemal Ilıcak`ın patronluğunda yayın hayatını sürdüren Tercüman Gazetesi`nin Avrupa bürosunda muhabir olarak gazeteciliğimi sürdürürken diğer yanda eğitim ve siyasi faaliyetlerime devam ettim.
Ülkücü Hareket`in Avrupa`daki kurucu öncüsü Enver Altaylı başta olmak üzere Genel Başkanlar Serdar Çelebi, Ali Batman, Hasan Yıldızhan, Feridun Tuncay, Kadir Baran, Ayhan Özer ve Türkmen Onur ile devam eden faaliyetlere destek oldum.
Geçen süreçte MHP`nin yerine farklı isimler sonrasında MÇP kuruldu. Yasakların kalkmasıyla rahmetli Türkeş, hareketin başına geçmişti.
Zaman zaman ben Ankara`ya geliyor, zaman zaman rahmetli Türkeş Bey, Avrupa`daki faaliyetlerimize destek için Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ziyaretler esnasında kendilerine çok yakın olma fırsatı buldum.
Rahmetli Türkeş Bey`in emriyle Türk Federasyon Genel Merkez Basın Müşaviri olarak 4 yıl görev yaptım.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu`nun bir grup arkadaşıyla MÇP`den ayrılması esnasında ben de ayrılan taraf oldum.
Aktif siyaset yerine gazetecilik mesleğime ağırlık verdim. Bu esnada rahmetli Türkeş ve Muhsin Beylerle ilişkilerim aralıksız devam etti.
Her ikisi de benim için örnek şahsiyetlerdi ve her ikisini de rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
SAYIN BAHÇELİ İLE İLK TANIŞMAMIZ
12 Eylül sonrasındaki MÇP yapılanması içinde rahmetli Türkeş Bey`in yanında aktif olan Sayın Bahçeli`yle Türk Federasyon Basın Müşavirliği görevim esnasında (1986-1990) İsviçre, Belçika, Hollanda ve Almanya`daki kurultay ve konferanslarında beraber oldum.
Konferans ve özel sohbetlerinde kendilerinden çokça istifade ettim. Sayın Bahçeli`yi sonraki yıllarda uzaktan ve basından takip ettim.
Köşe yazılarımda bazen eleştirilerim bazen takdirlerim olmuştur.
Ancak bir seçim sonucu üzerinden kendisine karşı başlatılan acımasız bir siyasi baskı ve MHP Genel Başkanlığı üzerinde yürütülen proje çalışmaları karşısında Sayın Bahçeli`ye haksızlık yapıldığı düşüncesinden hareketle yazılarımda destek olmaya çalıştım.
O, TAKDİR VE TEŞEKKÜRÜ HAK ETTİ (!)
Sayın Bahçeli; samimi duruş, ``devlet ve millet´´ öncelikli, ilkeli siyasi tavrını her zaman takdir ettiğim bir liderdir.
Bilhassa; Türk siyasi tarihimizde bir benzeri olmayan egemen güçlerin işbirlikçisi F.Gülen öncülüğündeki darbe kalkışmasıyla ülkemizde yaşanan ve halk katmanlarında travmaların yaşanmasına sebep olan FETÖ ihanetine karşı Sayın Bahçeli`nin net tavrı beni çok etkiledi.
Çeşitli halk katmanlarında takdir gören bu milli ve onurlu duruşunu, katıldığım çeşitli tv-tartışma programlarında takdir ve tebrik ettim.
Ancak bunlarla da yetinmedim.
Ülkemizin en zor günlerinde siyasi ihtirasları bir kenara iterek ``Devlet ve Milletin âli menfaatleri söz konusuysa gerisi teferruattır´´ anlayışıyla büyük bir cesaret ve fedakârlık örneği gösteren Sayın Dr. Devlet Bahçeli Beyefendiyi makamında ziyaret ederek sahsım ve milletim adına teşekkürlerimi bildirdim.
Ömrünü mücadele içinde geçirmiş, deneyim ve tecrübeleriyle tanıyıp kendisinden istifade ettiğim samimi dava adamı Fuat Çakıroğlu Beyefendi ile gerçekleştirdiğimiz bu ziyarette ülke ve milletimizi sahiplenme adına FETÖ ihanetine karşı Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve hükümete verdiği destekten dolayı çeşitli halk katmanlarında oluşan takdiri hatırlatmış oldum.
26 yıl sonra tekrar buluşmak ve hasret gidermek nasip oldu. Kabul buyurup sohbetleşmemize zaman ayırdıklarından dolayı MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Bahçeli`ye o büyük cesaret örneğini göstererek milli mutabakatın oluşmasına katkılarından ötürü tekrar müteşekkir olduğumu bildirir şükranlarımı sunarım...
|
