Bahçeli ve Kılıçdaroğlu
Bahçeli ve Kılıçdaroğlu
22 Ekim 2016
Muhalefet, iktidarın her yaptığına engel olmak değildir.
Elbette iktidarı millet adına denetler, yanlışları eleştirir. Ama muhalefet sadece eleştiren de değildir. Eleştirdiği konulara alternatif öneriler ve politikalar üretir ve sunar.
Ülkenin âli menfaatleri söz konusu olduğunda büyük bir olgunluk göstererek, siyasi ihtirasları bir kenara iter, ülke ve milletin menfaatlerini önceleyen bir milli ruhla ülkeyi yönetenlere destek olur.
Unutulmasın ki: Ülke yönetimlerinde ve demokrasinin inşasında muhalefetin rolü çok önemlidir.
Çünkü muhalefet, halkla yönetim arasındaki aracıdır. Onun içindir ki, demokrasiyle yönetilen ülkelerde iktidarlar kadar hem ana muhalefetin hem de diğer muhalefet partilerinin de sorumlulukları vardır.
Bu sorumluluklarını yerine getiren, parlamentoda etkili ve güvenilir muhalefete &8216;Milli Muhalefet` veya &8216;yapıcı muhalefet` denir.
Yersiz korkular, endişeler, şüpheci yaklaşımlarla, gelecek seçimlerin hesabı içinde, iktidarın her yaptığını eleştirip engellemeye kalkışan muhalefete ise &8216;Yıkıcı Muhalefet` denir.
Onlar, ülke ve millet namına değil, kendi siyasi ikballerin peşinde koşarlar. Hükümetin doğrularına zerre kadar katkı sağlamadıkları gibi milli konularda bile iktidarı engellemeyi bir başarı sayarlar.
Sorumluluğunun bilincinde olmayan siyasi muhalefet temsil görevini yerine getiremez ve parlamento dışı muhalefetin tepki ve protestolarına sebebiyet verir.
Güçlü bir muhalefetin olmadığı yerde, başarılı bir iktidar ve güçlü bir demokrasiden söz edilemez. Ülke siyasi istikrarsızlığa ve kaosa sürüklenir.
Çünkü muhalefet, sadece demokrasilerde vardır. Demokrasi ve iktidara güç veren ise yapıcı muhalefettir.
Şimdi, bu gerçekler doğrulduğunda ülkemizdeki siyasi yapıya bakalım.
Hangi lider ve hangi siyasi parti, yapıcı ve millidir? Hangisi yıkıcı ve bölücüdür sorularına birlikte cevap bulmaya çalışalım.
BİRİ YAPICI,
DİĞERİ YIKICI
Sayın Bahçeli`yi çok eskilerden tanırım. Zaman zaman eleştirenlerden biri oldum.
Ancak, 15 Temmuz ihaneti karşısında hayatını hiçe sayarak milli bir duruş sergilediğine şahit olduk. FETÖ darbe kalkışması gecesinde takındığı onurlu ve cesaretli tavrı, darbenin seyrini değiştiren önemli gelişmelerden biri oldu.
Siyasi hırs ve şahsi hesap peşinde koşan bazı muhalefet liderlerinin aksine, ülke ve milletin varlığını önceleyen bir siyaset ve devlet adamı örneğini gösterdi.
Sayın Bahçeli`yi sadece FETÖ ihanetine karşı değil aynı zamanda sonrasında da milli birlik ve beraberlik adına &8216;Yenikapı Ruhu`na en çok destek veren lider oldu.
Yeni bir darbe girişimi söylentilerine için: ``Gelecekleri varsa, görecekleri de var´´ diyerek meydan okudu ve Cumhurbaşkanı ile hükümete destek verdi.
Yanlışları eleştiren, ülke ve millet için yapılan doğrulara ise desteğini sürdüren onurlu ve şahsiyetli olduğu kadar milli bir politika izlemektedir.
Sayın Bahçeli`nin son zamanlardaki siyasi değerlendirmeleri ve takındığı tavır, çeşitli halk katmanlarında takdir edilmektedir.
CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu için aynı değerlendirmeyi yapmak maalesef mümkün değil.
Çok geç de olsa o gece, FETÖ ihanetine &8216;ama`sız bir yaklaşımla karşı tavır takınması ve sonrasında Sayın Bahçeli gibi gönüllü olmasa da katıldığı ``Demokrasi ve Milli İradeye Saygı Mitingi´´ ile hepimizi ümitlendirmişti.
Maalesef, Sayın Kılıçdaroğlu o güzel duruşu devam ettiremedi ve makine ayarlarına geri döndü.
&8216;Milli Güvenliğimizi Tehdit Eden Terör Örgütleriyle Mücadele` konusunda yapılan yasal düzenlemelerin iptaline çalışan Kılıçdaroğlu, Suriye konu olduğunda &8216;Muhaberat`ın bir sorumlusu veya Şam diktatörünün yardımcısı gibi konuşuyor.
OHAL ve KHK gibi ülkenin hayatiyeti için elzem olan milli konularda bile bir karşı tavır sergiliyor.
Mağduriyet bahaneleri üzerinden hükümeti yıpratma peşinde.
Kısacası, hükümeti her zaman ve her konuda engellemek, Kılıçdaroğlu için sanki bir zaruretmiş gibi bir tutum içinde olmayı sürdürüyor.
Ey Kılıçdaroğlu&8230;Onlar ne devletin, ne de hükümetin mağdurudur. Onlar FETÖ mağdurlarıdır.
Bu ülkeyi ve milletimizi mağdur edenleri değil de hükümeti suçlamak ne CHP`ye ne de size hiçbir şey kazandırmaz çok şey kaybettirir.
HALKTAN KAÇAN
KAYBEDER&8230;
Son günlerde Sayın Bahçeli`nin ``Başkanlık Sistemi`ni referanduma getirelim´´ çağrısı karşısında CHP`den gelen itiraz ve hakaretler tek kelimeyle siyasi ahlaksızlıktır.
Sayın Kılıçdaroğlu`nun tavrı ise siyasi çapsızlıktır.
Sayın Kılıçdaroğlu, bilmeli ki bu millet, kendinden kaçanın yolunu açmaz ve ona güvenip bu ülkenin yönetimini teslim etmez.
Halka rağmen değil, halkla beraber olanları ise bu millet asla mahcup etmedi, Başkanlık sistemi için yapılacak referandumda da etmeyecektir.
|
