Belirleyici bir güç olmamıza engel olan bir muhalefet var
Mehmet Koçak kocak61mehmet@gmail.com 2020-01-22 Belirleyici bir güç olmamıza engel olan bir muhalefet var Son yıllarda bölgesel ve küresel düzeyde çok ciddi gelişmeler meydana gelmektedir. Ülke olarak, uluslararası alanda siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel yönden mevcut kazanımları koruyup, rekabet gücünü artırabilmek için, değişen şartlara göre avantajları ve dezavantajları doğru okumak zorundayız. Çünkü dünyanın önde gelen kadim milletlerinden biri olan Türk milleti, belirleyici bir güç olma vasfına sahiptir. Dünya siyaset bilimcilerine göre; tarihi geçmişi ve mevcut siyasi, askeri ve stratejik konumu itibarıyla sahip olduğu potansiyeliyle Türkler, dünya siyaset sahnesinde daha büyük sorumluluklar üstlenilmeye muktedir bir millettir.
Başkan Sn. Erdoğan liderliğindeki &8216;Yeni Türkiye`, imkanlarının üstünde bir gayretle tarihten gelen mirasına sahip çıkmanın gayreti içindedir. Bugün bölgemizde, İran ve Irak`tan, Doğu Akdeniz ve Libya`ya uzanan yeni bir jeopolitik düzlem oluşuyor. Türk hükümeti, bölgemizdeki kalıcı işbirliğini, bu hattın her bir noktasındaki birlikte çalışma iradeleri belirleyecek politik hamlelere hazırlanıyor. Ancak ülkemizde muhalefetin tamamı için aynı cümleleri kurmak mümkün değil, Ülkemizde yapıcı muhalefetin yanında maalesef sorumluluğunun bilincinde olmayan bir de yıkıcı bir muhalefet söz konusudur. MUHALEFET YETERSİZ Hükümetin ülke ve millet yolundaki olumlu politikalarını desteklemek ve daha iyisini yapması yönünde teşvik edici girişimlerde bulunmak muhalefetin asli görevidir. Yani, hükümetin doğrularını alkışlamak ve desteklemek, yanlışlarını ise sadece eleştirmek değil, eleştirilen yanlışların doğrularını önermek de muhalefetin görevlerindendir.
Unutulmasın ki, demokratik ülkelerde iktidarlar kadar muhalefet de ülke yönetiminden sorumludur. Ancak ne hazindir ki, Türkiye`de muhalefet, mensubu olduğu Türk milletinin gücünden ve değerlerinden habersizdir. Yetersiz ve sorumluluğunun bilincine sahip değildir. Strateji belirleme yeteneğinden yoksun ve de cesaretsizdir. Bu yıkıcı muhalefet cephesi, hükümetin her icraatını eleştirmeyi muhalefetin görevi sanan bir yanlışın içindedir. Kısacası, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve ekibi maalesef şimdiye kadar sorumluluğunun bilincinde hareket eden, güçlü ve etkili olduğu kadar ülke ve millet adına yapıcı bir muhalefet kültürü ortaya koyamamıştır.
MUHALEFET KİME HİZMET EDİYOR Zaman zaman öylesine ciddi hatalar yapılıyor ki, ``bu muhalefet kime hizmet ediyor?´´ sorusunu kendime sormaktan alamıyorum. Kılıçdaroğlu ve havarileri, S-400`ler, Türk-ABD ve Türkiye ile AB arasında devam eden görüşmelerde ayrıca, Türkiye`nin Suriye, Doğu Akdeniz gibi önemli konularda olduğu gibi şimdi de Libya konusunda benzer hatalar içindedir. ``Türkiye Libya`da yeni bir krize sürükleniyor´´ başlıklı bir propaganda ile hükümetin Libya girişimlerini ve Doğu Akdeniz`de elde edilen kazanımları itibarsızlaştırmaya çalıştığı dikkat çekmektedir. Darbeci Hafter ve arkasında bulunan destekçilerin Türkiye`den duydukları rahatsızlıkların sebeplerini anlamak için yıkıcı muhalefetin ileri sürdüğü iddialara bakmak aslında yeterlidir. Çünkü dış mihrakların başkentlerinde hazırlanan Türkiye karşıtı propagandaları Türkiye`deki yıkıcı muhalefet seslendirmektedir. Daha açık ve net ifade etmek gerekirse, Türk hükümetinin hareket kabiliyetine karşı emperyalist güç odakları, çapsız muhalefeti kullanmaktadır. Siyasi, ekonomik, stratejik, askeri ve diplomatik bakımından Libya`ya asker göndermenin anlam ve önemini bilemeyecek kadar çapsız bir siyasi muhalefetin varlığı gerçekten üzücü, ülke siyaseti adına büyük bir kayıp ve de bir o kadar da utanç vericidir. Ancak, muhalefetin içinde bulunduğu bu çıkmazlar, ülke olarak milli politikalarımızı etkilememelidir. Türk hükümeti, Türkiye karşıtı ülkeler ve güç odakları ile içimizdeki yerli işbirlikçilerine rağmen şahsiyetli dış politika hamlelerini devam ettirmelidir. Çünkü Başkan Erdoğan`ın emrindeki Türk hükümet ve diplomasisinin çıkış noktası doğrudur.
|