Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 13.06.2015 22:01:52

Belirsizlikler ve endişeler giderilmeli..

Belirsizlikler ve endişeler giderilmeli..



Yüksek katılımlı ve meşruiyeti tartışma konusu olamayan seçimler gösteriyor ki; Türk halkı demokrasiyi benimsediğini açıkça göstermiştir.

Neticesi ne olursa olsun, milli iradeye saygı demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır.

Türk siyasi tarihinde koalisyonlar demokrasiye işlerlik kazandırmadığı gibi tam aksine ülkeyi istikrarsızlığa ve kaosa götürmüştür.

Ancak bu yanlış deneyim ve tecrübelerin, bu sefer de tekrarlanacağı anlamına gelmez. Çünkü dünya ve Türkiye şartları eskiye nazaran çok değişmiştir. Bilhassa yakın tarihte demokratikleşme konusunda önemli kazanımlar elde edilmiştir.

Millet sandığa giderek üzerine düşeni yaptı. Dört partiyi meclise soktu. Ortaya çıkan sonuca göre hükümeti kurmak bu dört partinin görevidir.

Buna rağmen, başta AK Parti olmak üzere tüm siyasi partiler geçmişleriyle yüzleşmeli ve bundan sonra benzer hatalara düşmeyecek şekilde kendilerini formatlamalıdır.

Türkiye geneline bakıldığında CHP 37, MHP 34 ve HDP 55 ilde temsilci çıkaramadı. Oy oranı ve milletvekili sayısında azalma olsa da, ülke genelinde temsilcisi olan ve toplumun kılcal damarlarına kadar kendini gösteren tek parti AK Parti oldu.

Duygusallıkların bütünüyle bir kenara itilerek ülkenin idare edilmesi konusunda devlet aklının devreye sokulması gerekir. Çünkü ülkenin vakit kaybetmeden dirayetli, tutarlı ve kararlı bir hükümete ihtiyacı vardır.

``Derin ayrılıklar var´´ deyip sorumluluktan kaçarak başkalarına formüller önermek ya da ``şu partiyle asla olmaz´´ mülahazasıyla kapıları kapatarak hükümetin kurulmasını çıkmaza sokmak hem seçmene, hem de ülkeye ihanet olur.

Unutulmasın ki; siyasi gücün kaynağı milli iradedir, milli irade de seçimlerle tezahür eder. Milli iradenin yüklediği sorumluluğu kabullenerek büyük bir olgunluk içinde devlet yönetimini sahiplenmek tüm siyasilerin görevidir.

Her şeye rağmen bir koalisyon veya bir azınlık hükümeti şarttır. Bu konuda partiler üzerlerine düşeni yapmaz da tekrar bir erken seçim gündeme gelirse işte o zaman zaten yaralı olan ekonomi çöker ve ötelenen ekonomik kriz gerçekleşir. Ülkeyi böyle bir duruma sokmaya kimsenin hakkı yoktur. Çünkü hiçbir vatandaş ülke sıkıntıya girsin diye oy kullanmadı.

CHP ve HDP dışındaki siyasi partilerin önceliğinde erken seçim var.

Maalesef geçmişten bu güne birçok konuda gelişmeler yaşasak da koalisyon kültürümüz değişmedi, milli mutabakat ruhumuz olgunlaşmadı, vizyonumuz genişlemedi.

Koalisyon konusunda hiçbir parti zihnen hazırlıklı değil. CHP ve HDP dışındaki partilerin önceliği bir erken seçimdir.

CHP erken seçime gitmekten korkuyor. Çünkü parti içinde itiraz sesleri yükselmeye başlamış durumda. Seçim sonuçlarının bir başarı değil, bir hezimet olduğuna inanan bazı CHP`liler mevcut durumdan rahatsız. Kılıçdaroğlu, CHP ile MHP arasında HDP destekli bir koalisyon kurulmasını istiyor. Böyle bir koalisyon gerçekleşirse ``CHP içindeki çıkışlar bastırılır ve böylece Kılıçdaroğlu`nun eli kuvvetlendirilir´´ düşünülüyor.

Ama buna rağmen ``Bir erken seçim CHP için hezimet olur´´ görüşü parti içinde ağır basıyor ve görüşü savunanlar, ``İşte o zaman Sayın Kılıçdaroğlu`nun siyasi hayatı biter ve CHP sarılması zor yaralar alır´´ diyor.

HDP ise, seçim sonrası bazı partililerin tehditkâr konuşmaları, meydan okuyan zafer kutlamaları yüzünden bazı Kürt ve Kürt olmayan seçmenlerin küstürüldüğü görüşünde. Bu yüzden gidilecek bir erken seçimde aynı oyu alamayacağı endişesindeler.

MHP, koalisyon pazarlığında güçlü bir pay elde edemez ise erken seçimde ısrarlı olacak.

Sizin anlayacağınız ülkenin âli menfaatleri yerine ikbal ve istikbal ön plana çıkıyor&8230;

Uzlaşma kültürünü yerleştirmek için sağduyulu olmak gerekir

Son seçimin ortaya çıkardığı belirsizlik dövizi yeni rekora taşıdı. Şirket borçları bir günde 20 milyar TL yükseldi. Borsanın değeri de 35 milyar TL eridi. Koalisyon pazarlıkları çıkmaza girdikçe bu çöküş hızla devam edecektir.

Ama hepsinden öte Paralel yapı, Kürt ve Alevi meselesi gibi sorunlarımız acil çözüm bekliyor. Ülkenin taşıyıcı kolonları olan eğitim, dış politika, güvenlik ve ekonomi müdahale için devlet sorumluluğu bekliyor.

Ama görünen o ki; CHP ve HDP erken seçimden korkuyor, MHP sorumluluktan kaçıyor. AK Parti ise ``ben her ikisine de hazırım´´ diyor.

Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan`ın, ``Dün başkaydı ama bugün bambaşka bir tabloyla karşı karşıyayız. Kimse ben deme hakkına sahip değil. Herkes egolarını bir kenara koyup, bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı. Herkes sorumluluğunun bilincinde hareket etmelidir´´ şeklindeki uyarıları siyasi partiler tarafından dikkate alınmalıdır.

Birileri şahsi siyasi çıkarlarını gözetebilir. Birileri partisinin geleceğini hesap edebilir. Ancak; halkımız bu belirsizliklerin giderilmek suretiyle siyasi istikrarsızlığın aşılmasını bekliyor.

Beyler&8230;

Siyaset birilerinin egolarını tatmin etme yeri değildir. Demokrasiyi içselleştirenler kapıları kapatmazlar.

Hükümet kimlerden oluşursa oluşsun devam eden yatırımlar aksatılmamalıdır. Çünkü onlar devletin ve milletindir.

Paralel yapı ile mücadele bir devlet politikası olduğu için tavizsiz sürmeli.

Unutmayınız ki; devlette devamlılık esastır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.