Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 24.04.2021 20:39:58

CHP yönetimi, geçmişindeki kirli ve kanlı izi sürüyor

CHP yönetimi, geçmişindeki kirli ve kanlı izi sürüyor

Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’na “sözde Cumhurbaşkanı”, “diktatör bozuntusu” gibi siyasi nezaket ve ahlak sınırlarını aşan seviyesiz sözleri sarf eden ise CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kendisidir.

Şirazeden çıkmış diğer CHP’li angutların küstahça ifadelerine burada yer vermeye gerek yok.

Çünkü, darbeler, muhtıralar, baskı ve şantajlar ile iftiralar gibi hukuk dışı girişimler, eylem ve söylemler, CHP’nin iflah olmaz ‘siyasi genetik’ hastalıklarındandır.

Bu ‘siyasi genetik’ hastalığın zaman zaman nüksettiğine şahit olduk ve de oluyoruz.

Diğer bir ifadeyle bu durum, kronikleşmiş bir klinik vakadır.

Bunun en bariz örneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay’ın bir televizyon programında eski Başbakanlardan rahmetli Adnan Menderes’in akıbeti üzerinden Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan için sarf ettiği tehditkar sözlerdir.

Bu sözler ve tavır, gelinen bu asra rağmen CHP’nin demokrasiyi içselleştirmediğinin en bariz örneğidir.

Bu seviyesiz ifadeler, Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan’ın şahsında milli iradeye yapılmış en büyük hakaret ve tehdittir.

Millet iradesini hiçe saymak, ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını tehdit etmek hiç kimsenin haddi olmadığını herkes bilmeli.



Bu hezeyanlar ne ilktir ne de son olacak.

Bunun sebebi, CHP’nin geçmişteki yanlışlarıyla yüzleşerek gelecek adına değişen ve gelişen şartlara göre kendini güncellememesidir.

Sağ kesimin fosilleşmiş siyasilerden toplama ve kendilerini bir siyasi çıkar kapısı bulma arayışında olan bazı başörtülü hanımları vitrinine koyarak seçimlerde oy avcılığı yapmak suretiyle “Biz değiştik, değişiyoruz” şeklindepalavraları savuran CHP’de gerçek durum ise şudur: Anadolu’daki halk deyimiyle “Eski Hamam Eski Tas” yani hiçbir şey değişmemiş.

Demokratik hak ve özgürlükler herkes için geçerli olduğu düşüncesinden hareketle siyasi nezaket ve ahlak değerleri çerçevesinde farklı fikirlere, hukukun üstünlüğü ve millet iradesini saygılı olma konularında maalesef bir arpa boyu yol alamaması tek kelimeyle CHP’nin utanç tablosudur.

Demokratik ülkelerde iktidarlar kadar muhalefet de sorumludur.

İktidarın yanlışlarını hatırlatmak, uyarmak suretiyle siyasi denetim hakkını kullanarak, ayrıca ve alternatif politikalar üreterek halka güven vermek her siyasi muhalefetin asli görevleridir.

Ancak, yapıcı muhalefet, iktidarın her yaptığına karşı çıkmak da değildir. Yanlışları eleştirmek, doğruları alkışlayıp desteklemek de siyasi muhalefetin görevidir.

Ne hazindir ki; bizdeki muhalefet fikir üretmekten acizdir.

Yani bu zevat, hâlâ tehditler savurmayı, şantaj ve iftiralar ile aba altından sopa göstermeyi siyasi muhalefetin görevi sanmaktadır.

Maalesef dün öyleydi bugün de böyledir.

Çünkü bugünkü CHP’nin yönetim kadrosu geçmişin kirli izini sürmektedir.

Tüm bu olumsuzlukların müsebbibi olan CHP’ye çağrım şudur. Bu ülkenin meşru iktidarının sahibi olmak isteniyor ise, öncelikle geçmişin yanlışlarıyla yüzleşerek bu milleti millet yapan değerlerle barışmalıdır.

Yani halka rağmen değil, halkla beraber siyaset yapmanın şart olduğu gerçeğini görmeli ve gereğini yapmalıdır.

Aksi halde, emperyalist devletlerin ülkemize yönelip müdahaleleri sonucu kendilerine iktidar yolunu açacağı beklentisi, tehdit, şantaj ve Bizans entrikalarıyla bu ülkede iktidar olma şansı olmadı olamayacaktır.

Bunlar acı ama gerçeklerdir. Sanırım başka söze de gerek yok.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.