Çirkeflik ve ihanet diz boyu...
Çirkeflik ve ihanet diz boyu...
02 Nisan 2016
Basın ahlakı ve ilkeli habercilik maalesef bir kesim medya tarafından ihlal edilmektedir.
Ülkemizde o bir kısım medya, ilkeler ve değerler üzerinden değil, milli ruhtan yoksun, işbirlikçi bir anlayış içinde hareket etmekte olduğu dikkati çekmektedir.
Bu güdümlü unsurlar, kendileri gibi düşünen ülke içindeki her kesimdeki destekçilerinin yanında ülke dışında bağlantılı oldukları sermaye, diplomasi, medya ve siyasi yandaş çevreleriyle de dayanışma içinde olduklarına şahit oluyoruz.
Yani &8216;Yeni Türkiye`ye karşı ortak bir tavır içindedirler.
Malum medya üzerinden yapılan yalan yanlış haberlerle zihinlerde soru işaretleri uyandırılmak isteniyor.
Bunun en son örneğini Cumhurbaşkanımız Sayın R.Tayyip Erdoğan`ın beş günlük ABD ziyareti öncesinde başlayan karalama ve itibarsızlaştırma kampanyalarında görmekteyiz.
ŞER GÜÇLERİN BOŞA ÇIKAN BEKLENTİLERİ
O malum medyada ``Obama, Erdoğan`ın görüşme talebini reddetti´´, ``Erdoğan yalnızlaştı´´, ``Erdoğan ülke dışında kabul görmüyor´´ gibi uydurma manşetlere yer verildi.
Hâlbuki Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan`ın, bu ziyareti, o iddiaların tam tersi çok verimli ve başarılı geçmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry`yi kabul etti.
Daha sonra ABD`nin siyasi hayatına yön veren, dış politikasına katkı sunan akademisyenler ve düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüştü. Biden ve Erdoğan`ın samimi tavırları dikkat çekti.
Dış destekli o malum medyanın yalan ve yanlış haberleri üzerinden ``Olacak mı? Olmayacak mı? tartışmaları abartılı bir şekilde devam ederken, ABD Başkanı Obama ile Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan arasındaki o görüşme gerçekleşti.
``Görüşme Konferans salonunda belki ayak üstü bir selamlaşma ancak olabilir´´ iddiaları ve ``Erdoğan gözden çıkarıldı´´ yorumlarının aksine..;
Ayaküstü değil, Beyaz Saray`da 50 dakika süren özel ve ikili görüşme olarak gerçekleşti.
Ayrıca Cumhurbaşkanı bu zirvede AB ve ABD arasında yakında imzalanması beklenen serbest ticaret anlaşması TTIP (Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı) hakkında önemli mesajlar vererek, bu anlaşmada Türkiye`nin masaya oturması ve taraf olması için çağrıda bulundu.
Zira Sayın Cumhurbaşkanı bunun bir ticaret anlaşmasının çok ötesinde küresel anlamlar taşıdığını ve AB üretiminin Türkiye olmadan ciddi zorluklar yaşayacağını ima etmesi çok önemli ve anlamlıydı.
Üstelik bu ziyarette dünyanın en büyük 100 şirketinden 25`inin CEO`ları ile Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan arasında bir dizi temaslar gerçekleşti.
Bu şirketler Sayın Erdoğan`a büyük ilgi göstererek, kendisiyle bizzat görüşmek üzere harekete geçtiler.
Buna karşın Sayın Erdoğan`ın ABD ziyaretinin ardındaki ekonomi-politiği okuyamayan ve henüz yerli ve milli hassasiyetleri yeterince gelişmemiş malum basın organları tarafından bu başarılı temas ve görüşmeler görmezlikten gelindi.
TÜRKİYE ENGELLERİ AŞMAYA MUKTADİRDİR
&8216;Erdoğan ve AK Parti düşmanı` PKK terör örgütü, malum medya ve bazı siyasiler, dün birbirleriyle savaş halinde oldukları &8216;F.Gülen Çetesi` ile bir işbirliği içine girdiklerine şahit oluyoruz.
Cumhurbaşkanımız ile ona eşlik eden heyetin kaldığı otelin önüne gelen 20 kişilik PKK terör örgütü taraftarının protesto gösterisinde &8216;F. Gülen Çetesi`nin tetikçisi olarak bilinen ve ABD`ye sığınan Emre Uslu`nun PKK`lılarla aynı safta ve PKK bayrağı altında görüntülenmesi dikkatten kaçmayan bir diğer ayrıntı oldu.
Darbeler, faili meçhul suikastlar, hukuksuz dinlemeler, siyasete yön verip halkı sokağa çıkarmak gibi hukuk dışı eylemlerin en büyük destekçisi olan Cemaat ve Doğan medya öncülüğündeki o şer güçler; bugün ``Erdoğan`a karşı dış destekli bir darbe olacak´´ gibi bir algı oluşturma adına bir cinnet hayalli yorumlara yer veriyorlar.
Yine o malum medya; Türkiye-İran-ABD üçgeninde Sarraf, Zencani ve Halk Bankası üzerinden &8216;Yeni Türkiye`ye operasyon düzenlemeye çalışıyor.
Türkiye düşmanı bu çevreler, hukuk ve medyayı bu konuda taşeron olarak kullanmaktadır.
Onların tek hedefi; Verilen rolleri kabullenmeyen, teslimiyetçiliği reddederek küresel sistemin yanlışlarına itiraz eden R.Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığındaki Türkiye`dir.
Ama beyhude&8230;
Çünkü onların emirleriyle yönetilen Türkiye yok artık!..
O dönem kapanmıştır.
Ülkemizdeki işbirlikçilerin ise manevra alanı daralmıştır.
Şunu herkes bilsin ki!..
Türkiye, tüm engellemeleri aşma iradesine sahiptir ve iç ve dış ihanetlere rağmen hak ettiği yere gelecektir&8230;
|
