Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10197
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2287) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (780)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Nevruz SINACI - (Ziyaretci) 25.01.2014 21:28:25

‘DEMOKRAT PARTİ’ ŞİMDİ RUHLANMALIDIR

‘DEMOKRAT PARTİ’ ŞİMDİ RUHLANMALIDIR
Mustafa Nevruz SINACI
Önce makale başlığı ile ilgili bir açıklama… Afyon, Eskişehir ve İzmir “Türk Dünyası Eğitim ve Bilim Şûraları ile Kültür Şenlikleri”nde, bilhassa Azerbaycanlı kardeşlerimiz olmak üzere; Türk Dünyasından gelen bazı kardeşlerimiz kürsülerden “Türkiye ruhtan düşmüş, acele tekrar ruhlandırılmalıdır” diye endişeyle haykırdılar.
Burada ruhtan düşme: Tarihi, milli, ilmi, kültürel, tüm asli unsur ve yaşamsal değerleri yitirmiş olmak anlamına gelmektedir. Tıpkı, Atatürk’ün Cumhuriyet, Demokrasi, özgür bilim, insan hakları, adalet ahlâkı, hukuk, hükümranlık ve bağımsızlık şuuru, sevdası gibi…
7 Ocak 1946, bu yüksekliğin, ideal insanlık davası, milli/manevi kültür ve ilmi şuurun Demokrat Parti adıyla ruhlandığı, doğduğu, dirildiği ve hayat bulduğu; Halk Partisi tarafından memlekette uygulanan mezalimin temelden sarsıldığı, fetret devrini temelden sarsan kutlu bir tarihtir. Dolayısıyla Demokrat Parti, Türkiye’de Cumhuriyet, Adalet, Hukuk ve Demokrasinin öznesidir. Siyasette fazilet mücadelesi ve devlet idaresinde Millet iradesinin hâkim olmasının teminatıdır. 46 Ruhu, Demokrat Parti dava, manâ ve misyonu bu anlama gelir.
Şimdi gelelim (dönem itibarıyla) esas meseleye:
Demokrat Parti’nin 11. Olağan Genel Kurulu, önümüzdeki Pazar (2 Şubat 2014) günü, saat: 10.00’da “Çetin Emeç-Balgat, Ahmet Taner Kışlalı Kapalı Spor Salonunda” yapılacak.
Öncelikle şunu ifade etmek lâzım ki; Halen “DP” adı altında politika yapmaya çalışan kurumun, mevcut haliyle tarihi-asli ve kadim Demokrat Parti’yi temsil/ilzam ve tedai ettirdiği, ettirebildiği kesinlikle söylenemez. Fakat bunun suçlusu mevcut yönetim değil; 8 Mayıs 2005 tarihli “Demokrat Parti 11. Olağanüstü Kongre” ile Erkan Mumcu sahipliğindeki ANAP’a iştirak ve iltihak kararı alınmasından sonra tezgâhlanan kirli oyun, hile-desise, derin kurnazlık ve hain pazarlıklardır. Meselâ Mehmet Ağar döneminde DYP’nin DP adını edinmesi meşru, yasal, ahlâki ve hukuki değildi. Akabinde ANAP’ın büyük kongresini toplayan Erkan Mumcu bütün ısrar, telkin, tembih ve hatırlatmalarıma, hukuki hakkı olmasına rağmen ANAP’ın adını DP’ye iblâğ kararı alamamıştı. Bunun nedeni bir büyük pazarlık, dayatma veya manipülasyon yahut Mehmet Ağar korkusu olabilirdi. Sonuç: Demokrat Parti uzun bir dönem akim kaldı.
Nihayet DYP’nin ANAP ile birleşmesi ve DP adını alması sorunu bir derece halletti.
Ancak bu, DP’nin tarihi, doğal, kadim ve 46 ruhu ile mündemiç gerçek şahsiyetinin hayat bulmasına vesile olmadı. Zaten üst üste gelen katılım, intikal ve değişikliklerle adeta darbelenmiş, örselenmiş, küstürülmüş, moral olarak çökmüş, tefessüh etmiş teşkilât, varılan noktayı kabullenemedi. Özellikle Süleyman Soylu ve Namık K. Zeybek zamanında teşkilât tabana vurdu. Buna rağmen geniş halk kitleleri, yalan-talan, haksızlık-hırsızlık ve yolsuzluk karşısında ezilen, üzülen, eziyet ve zulme maruz kalan kesimler DP’den ümidi kesmedi. Her daim herkesin ve her kesimin gözü ve gönlü DP’de idi. Çünkü:
22 Mayıs 1950 – 22 Mayıs 2014 tarihleri arası 64 yıllık Hükümetlerden, tamı tamına 33 yılı ‘tek başına iktidar’ ve 13 yılı da iştirak, ittifak ve koalisyonlar biçiminde olmak üzere 47 yılı iktidar veya iktidar ortağı bir sentez, özne ve bileşkedir Demokrat Parti. Henüz bu ruh ve misyonunun rekoruna kimse erişemedi. Erişmesi de imkânsızdır. Bakınız şu tabloya:
Menderes Hükümetleri 22 Mayıs 1950- 27 Mayıs 1960 = 10 yıl 005 gün
Demirel Hükümetleri 27 Ekim 1965 - 16 Mart 1971 = 10 yıl 314 gün
Özal Hükümetleri 13 Aralık 1983 - 09 Kasım 1989 = 5 yıl 345 gün
Akbulut Hükümeti 09 Kasım 1989 - 23 Haziran 1991 = 1 yıl 232 gün
Yılmaz Hükümetleri 23 Haziran 1991 - 20 Kasım 1991 = 2 yıl 101 gün
Çiller Hükümetleri 25 Haziran 1993 - 12 Mart 1996 = 2 yıl 273 gün
Tek başına, müstakilen ve münferiden iktidar süresi : 33 YIL 175 GÜN
İktidar ortağı, iştirak ve ittifaklar biçiminde koalisyonlar : 13 YIL 190 GÜN
TOPLAM HÜKÜMET ETME SÜRESİ : 47 YIL
Sonuçta bu kongre orijinal DP Tüzük ve Amblemini almak zorundadır.
--
______________________________________________
Mustafa Nevruz SINACI
Siyaset Bilimci-Hukukçu, Araştırmacı-Yazar
e.mail (özel), gercek.demokrat@hotmail.com
Yazışma Adresi: P.K. 118 [06 442] Yenişehir-ANKARA
WEB ::: http://www.mustafanevruzsinaci.blogspot.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.