Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 12.02.2015 13:45:30

DIŞI SİYASET ADI HİZMET İÇİ ZULMET

Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR
DIŞI SİYASET
ADI HİZMET
İÇİ ZULMET

Bir siyasi partinin hedefi kısa yoldan ülkenin kaderinde söz sahibi olmaktır. Seçim bunu sağlayan mekanizmadır. Ne var ki mevcut seçim yasası adil, siyasi partilere eşit mesafede davranan bir yasa değildir. Bu yasa değiştirilmeden yapılacak bir seçim tek yanlı çalışır.
Diğer partiler belki gene barajı geçer. Belki bugünkü kadrolar meclise girmeyi, devlet yardımı almayı yeterli görebilirler. Fakat siyasi parti bir şirket değildir. Milletvekilliği ise güvencesi olan bir bürokratik kademe hiç değildir.

Ne yazık ki bugün doğabilecek yeni bir siyasi oluşum sözünü ettiğim sınavı verecek niteliğe sahip olmayacaktır. Kısa sürede hepsinin yeri sağdadır, birbirlerini ikame edeceklerdir. Küremiz ve ülkemiz kurgulanmış bir bombanın tehdidi altında. G20 toplantısında bombanın örtüsü aralandı. Küresel kapitalizm ölümcül bir geleceğin şeytanlarını serbest bırakmak niyetini sinik tebessümlerle ifade etti. Son Osmanlı Şehzadesine (?) gösterilen ilgiden ortalıkta cirit atan şeytanlara gösterecekler&8230; nifak hezeyanları kabardı. Fitne kokuları her yeri sardı. İnsansızlık ve vicdansızlık yoğunlaştı. Hava kurşun gibi ağırlaştı.

Geceleri, Kemeraltı`daki bir kukla tiyatrosundan ipini koparıp gölgeler arasında dolaşmaya çıkan tahta kuklaların ayak seslerinin kesildiği yerde bile siyasetin naraları atılıyor.

``Sarhoş şairler barı´´ndan da, ``siyasetin naraları atılıyor´´ bizim sarhoş Yaşarın Alanyadan kaçtığı gibi millet kaçacak yer ararken, aldatılmaya alıştırılan bu garibim milletimi seçim yine yakaladı.

Saksafoncu Ahmet-in yıllar önce kendini astığı tavanda, pencereden son gördüğü güverteden tutun ``SİYASET NEFRET ZULMET TANTANALAR´´ gırla gitmeye devam ediyor.
``BOŞ BAKANA SORUYORUM?
Ey boşbakan Akıl hocayın zerre kadar faydası olmadı şimdi onu ne yapmayı düşünüyorsun?Seni adama yerine koymayan Ermenistan elini dahi uzatmaı. Şimdi kimden akıl alacaksın?.

Fuardaki dönmedolabın elektrikleri kesildiğinde en tepededeki çocukların attığı çığlıkların, sahilde Roman kadınların baktığı falı bozduğu o banktan, tanburdan bozma ``garibur´´ sesinin duyulmaz olduğu meydana, oradan da eski bir boks şampiyonunun her gece nakavt olduktan sonra başını koyduğu kaldırım taşına varmak üzere olan bir millet manzaraları başladı.

Türk, Kürt, Laz, Çerkez, ,, Alevi, Çingene, Boşnak, Pomak, Tatar, Ateist, Dinli, Dinsiz, Kitaplı, Kitapsız, Deli, Akıllı, Milliyetli, Milliyetsiz, Kıl, Tüy, Turp, Şalgam aklına ne tür millet ne cins yaratıktan istersen hepsi var. Hepsininde gayesi iyi yönetim düzgün bir topmlu hayatı ve huzurlu bir yaşam.
Her 24 Nisan`da dünyanın dört bir yanına dağılan Ermeniler Türk ve Türkiye düşmanlıkları yaparken bu ülkenin boş bakının akıl hocasının bir Ermeni olması yıllardır "soykırım" suçlamaları olurken üstüne üstlük Türkiye`yi uluslararası kamuoyu önünde suçlu olarak yargılatmaktadır.
Bu milli bir ``ZULÜMDÜR´´

Yargılananlar ise sen, ben, biziz...
Yani tarihte yaşandığı iddia edilenlerden sorumlu olmayanlar. Yargılayanlar kimler? Hukuk, uluslararası hukuk alanında savaşımlar veren, bu uğurda kanlar akıtmış olan uygar(!) devletlerinin parlamentoları. Sizi, beni, bizi, kendi ülkemizde suçlu durumuna düşürdüler.

Hukuk devleti iddiasında olanların hayasız palavralarının adı ise ``SİYASETTİR´´
Tüm demokratik ülkelerin anayasası "yasalar geriye yürütülemez" ilkesiyle kişi haklarını koruma altına almışken,Yasalar bile geriye işletilmezken, tarihi geriye işleterek bir ulusu yargılamak bir boş bakanın akıl hocasının bulunduğu yer ve onun kimliği koskoca bir Türk tarihini dünyanın ayakları altında çiğnetmek değil de nedir?...

Akıla, mantığa, bilime, ahlaka, hukuka, insan haklarına sığmayan bu davranışın vebalini. Bu milletin seçtikleri yine milletin sırtına yüklemektedir. AB ve ABD nin istedikleride buydu ve bizim ülkemizin siyasi katilleri bunu yaptı. İçimizdeli siyasi kirlilikten Türkiye`nin içte ve dışta gücü giderek azaldı... utanmadan yalan söyleyenlere SORUYORUM?

Her 24 Nisan`da dünyanın dört bir yanına dağılmış Ermenilerin ortak paydası olmuştur "soykırım" suçlaması üzerinden Türkiye`yi uluslararası kamuoyu önünde yargılatmak...

Yargılanan kim mi? Siz, ben, biziz...Yani tarihte yaşandığı iddia edilenlerden sorumlu olmayanlar. Yargılayanlar kimler? Hukuk, uluslararası hukuk alanında savaşımlar veren, bu uğurda kanlar akıtmış olan uygar(!) devletlerinin parlamentoları. Sizi, beni, bizi, kendi ülkemizin parlamentosunun bile yargı hakkı yok. Yargı, yargı organının işidir. Batı yüzyıllara yayarak sahip olduğu kurumlara kendi içinde sahip çıkarken,kendi dışında kabul ettiklerine biçtiği giysilere bakınız...

Hukuk devleti iddiasında olan tüm demokratik ülkelerin anayasası "yasalar geriye yürütülemez" ilkesiyle kişi haklarını koruma altına almıştır. Yasalar bile geriye işletilmezken, tarihi geriye işleterek bir ulusu yargılamak neyin nesi oluyor?... Hele kendini savunmak anlamında, "soykırım yoktur" demenin suç sayılması ne demektir?...
Uyurdu.güya Ermenistanla ilişkileri ısıtmak niyetiyle diye bu millet aldatılarak bir Ermeni bu ülkenin Başbaknına akıl vermek üzere başbakanlıkta görevlendirildi. Şahsım adına bu zilletten iğreniyorum. Tarihi alçaklıklarını utanmadan affetmek için Uzattıkları elleri havada kaldı. Bunu bizzat cumhurbaşkanı Erdoğan yurt dışından dünyaya duyururken üzüldümü sevindimi düşünmek dahi istemiyorum.
`` İŞTE BOŞBAKANIN BOŞTA KALAN HAYALLERİ´´
Irak`ta oynanan oyunun bir benzeri Türkiye`ye oynanıyor. Irak`ta kimyasal silah var diyenler Türkiye-nin burnunu BOP-a sokarak siyasi hesaplar uğruna parçalara ayırdılar. Türkiye`yi ABDnin patriot deposu yaptılar.
Türkiye bu oyuna gelmemeliydi fakat geldi. ``ayıkla pirincin taşını´´ misali ayıklanamaz bir pisliğe düşürüldük. Egemenlik alanını genişletmek ya da üstünlük kurma çabasındaki güçlerin ortak çıkarları bulunduğu coğrafyada güçsüz bir Türkiye`yi istediler. Bu gerçeği görmek istemeyen bazılarımız nedeniyle bu trajikomik oyunun sahnesinde başrole zorla itiklendik.

Siyaset bir güç oyunudur. Eğer Birileri sizi zorla aktör olarak sahneye itiyorsa, siz bağımsız değilsiniz, ya da yeterince güçlü değilsiniz demektir. En ağır olanı da, tarihe zincirlenmeye zorlanmak. Tarihte yaşanan olaylar parlamentoların değil, tarihçilerin konusudur. Tarihçilerde yalanları tarih diye yazmaktadır. Tarih yargılanmaz, öğrenilir, yorumlanır, dersler çıkarılır. Amaç bir ülkeyi bölmek olunca, tarih bile yargılanır.

Uluslararası toplum da bireylerden oluşmakta, bu yüzden birey ahlakı ile birey topluluklarının ahlakı arasında bir fark yoktur. Türkiye`ye yapılmak istenen ahlak dışı tüm davranışları kınamayanlar zavallılıklardan kurtuluşu istemeyenlerdir.
Dışına siyaset dediler inandırdılar. İnandık. Adına hizmet dediler ve de-BOP- rasilerde hizmet bu yolla yapılır dediler onada inandık. AMMA İÇİ DIŞI SOYGUN VURGUN ALDATMAK DEMEDİLER İçinin Zulmet olduğunu yaşayark gördük. Yıllar evvel vatan ve dinim uğruna TCK. 450 Mad. Ve bendleriyle.. yani idamlarla yargılandım.
Zulmün ta kendisini yaşadım. "Ve bir insanlık ayıbı böyle sürdü gitti... kendi milletine zulüm edenlerin ihanet çadırlarında beslenen vatan hainleri insan ve İslam düşmanları soysuzlar şimdi affedilecek hatta TBMM ye girecekmiş. Bu devleti haksızlıklarla yalanla idare edenlere haklarımı helal etmiyorum. Etmeyeceğim.
11-Şubat-2015
Alanya


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.