Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 16.07.2014 10:53:44

GENÇLİĞİMİ, ÇABAMI, HAYALLERİMİ İKTİDAR ÇALDI

Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR

GENÇLİĞİMİ, ÇABAMI, HAYALLERİMİ
İKTİDAR ÇALDI

Yazar kardeşim Sn. Bekir ÖZTÜRK gazeteci Levent Gültekin`in bir isyanını paylaşmakta. Bende makale yaptım. Nedeni hep söylenmeyenlerin söylenmesiydi.
Ve&8230;
Milletimizin büyük çoğunluğunun hislerine tercüman olan yazıyı kim bilir kaç milyon insan böyle düşünmekte acaba.
Gazeteci kardeşim Levent Gültekin anlatıyor.
Öfkem endişeye dönüştü. Daha önceki yazılarımda, ``Gençliğimi, emeğimi, çabamı, hayallerimi iktidar için bir çırpıda harcayan Erdoğan`a öfke doluyum´´ demiştim.
Hâlâ "Erdoğan öfken gözünü karartmış" diye beni eleştirenlere bir çift sözüm var: Öfkem, derin bir endişeye dönüştü.
Artık geldiğimiz noktada gençlik yıllarımdaki emeğime, harcanan ideallerime ağlayacak durumu geçtik.
Artık çocuklarım ve kendim için huzur, özgürlük, yaşanabilir bir ülke bulma endişesi taşıyorum.
Bizi toplum yapan bütün değerlerimiz harcandı. Kurumların itibarı sıfırlandı.
İnsana, yapılan işe, üretilen eserlere kıymet vermenin tek ölçüsü Erdoğan`a itaat etmek oldu.
Erdoğan`a itaat etmiyor, onu eleştiriyor, onun gibi düşünmüyor, meselelere onun gibi yaklaşmıyorsan bu ülkeye önemli eserler de versen değerin yok. Hepimize bu duyguyu empoze etti.
Beğendiği, yanında taşıdığı, el üstünde tuttuğu insanlar hep aynı türden. Benzer kişilikte insanlar.
Medyada iş tuttuğu insanların kişiliği, özelliği neyse sanat dünyasından da benzerlerini buluyor.
Sanat dünyasından hangi şahsiyette insanlarla poz veriyorsa iş adamları arasında da benzerlerini seçiyor, onlarla anlaşabiliyor.
İzzet Yıldızhan, Ece Erken, Yiğit Bulut ile Mehmet Cengiz gibilerle bize yüksek itibarlı, diniyle, ahlakıyla yücelmiş bir ülke vaat ediyor.
Değer verdiği, el üstünde tuttuğu, yanında gezdirdiği herkes sanki Recep İvedik kadrosundan seçilmiş.
Hiç birimiz böyle bir ülkede nefes alamayız.
Bir adamın gözüne girmek uğruna herkesin kişiliğinden, haysiyetinden, onurundan taviz vermek için yaraştığı bir ülkede yaşayamayız. Bu ülke Saddam`ın Irak`ına, Kaddafi`nin Libyası`na dönüşürse hiç birimiz huzur bulamayız.
Her alanda tek söz sahibi, her sözü emir telakki edilen birinin yönettiği ülkede kendimizi güvende hissedemeyiz. Gelecek planı yapamayız.
Pazara sürülmüş, hamaset malzemesi yapılmış kof bir dindar söylemin hakim olduğu bir ülkeyi Ortadoğu bataklığından uzak tutamayız.
Kurumların, kişilerin, şirketlerin&8230; Hepsinin tek adamın gözünün içine baktığı bir Türkiye`yi çocuklarımıza vatan olarak benimsetemeyiz.
5-10 havaalanı, üç-beş hastane, üç -beş okul ve birkaç yüz kilometre otoyol yapıldı diye değerlerimizin harcanmasını sineye çekemeyiz.
``Ekonomimizi düzeltti´´ diye haysiyetimizden, onurumuzdan, huzurumuzdan ve toplumsal bütünlüğümüzü sağlayıp bizi insan yapan değerlerden vazgeçemeyiz.
Cebimize üç-beş kuruş kondu diye, ülkemizin bir mahalle kabadayısı edasıyla yönetilmesine razı olamayız.
Ne yazık ki giderek demokrasiden, özgürlüklerden, serbest konuşma ve yazma ortamından uzaklaşıyoruz. Uzaklaştık.
Tek adam ülkesi olduğumuzu ``demokratik ve meşru´´ yollarla tescillemek için önümüzdeki ay sandığa gideceğiz.
Biliyorum çok karamsar bir tablo çiziyorum.
Fakat gidişat bu yönde.
İstesem ben de suya sabuna dokunmayan yazılar yazabilirim. ``Kimsenin tavuğuna kış demeden´´ yazarlık sürdürmek de mümkün bu ülkede.
Daha diplomatik cümleler kurabilir, hafif, kaldırılabilir kelimeler seçebilirim.
Fakat Saddam`ın Irak`ına veyahut Kaddafi`nin Libyası`na dönüşmüş bir ülkede gazetecilik yapmayı düşünmüyorum.
Bırakın gazeteciliği öyle bir ülkede yaşamayı bile düşünmüyorum. Demekte.

ALLAH`TAN BİR SÜRPRİZ İSTEYEN PAPAZ

A.B.D`nin Teksas eyaletinde son vaazı sırasında ``Tanrım bana sürpriz yap´´ diye yalvaran genç bir papaz bir vaftiz töreni sırasında elektriğe kapılarak o anda ölür. 30 yaşındaki papaz Kyle Lake , Waco`daki bir vaftiz töreni sırasında belinden aşağı suyun içindeyken mikrofona uzanınca elektriğe çarpılır. Bir kadını vaftiz ederken 800 kişinin gözleri önünde yaşanan olayın hemen ardından hastaneye kaldırılan papaz Lake kurtarılamaz ve sürprizi görür.
Ancak; bu olayın, günün konusu olan yönü daha sonra ortaya çıkar.
Çevrede çok sevilen papaz Lake son vaazı sırasında ``TANRIM BANA BİR SÜRPRİZ YAP´´ Diye yalvardığı bildirilir.
Son vaazında, ``HAYATIN HER ZERRESİNİ TADIN, ÇÜNKÜ HAYAT EN BÜYÜK HEDİYEDİR´´ Demiş. Baptist Kilisesi yetkilileri, ``İSA`yı kurtarıcı olarak gören ve ona güvenen papaz Lake`nin şimdi cennette olduğuna inanmakta. Derler. Vaftiz ettiği kadına ise bir şey olmadığını açıklarlar.
Peki; Türkiye, ne zamandan beri vaftiz olmuyor. Biri Amerika`dan öteki buradan yıllardır Türkiye`yi vaftiz etmeye çalışıyorlar fakat beceremediler. Bunlarda sürpriz dilemek ya akıllarına gelmedi yada millet uyurken biz işi rahat görelim diye düşünmüş olamazlar mı?
BUNLARDA ÇARPILMAYA ÇARPILACAKLAR AMMA NE ZAMAN?
Bu milletin vebalini sırtına saranlar mahşerde hangi deliğe girecekler çok merak ediyorum.
Selam ve dua ile
15-Temmuz-2014
Alanya












Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.