Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10197
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2287) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (780)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Özcan PEHLİVANOĞLU - (Ziyaretci) 14.02.2016 17:35:42

HAYAT SAHNESİNDE SİYASET OYUNU !..

HAYAT SAHNESİNDE SİYASET OYUNU !..



İnsan hayatının; ekonomisini, eğitimini, kültürünü, inanç sistemini, mutluluğunu, huzurunu, güvenliğini, hak ve hukukunu, mülkiyetin korunup korunmayacağını siyaset belirler.

Gördüğünüz gibi siyaset, insan hayatında çok geniş bir yelpaze de etkin olan bir unsurdur.

Dünya üzerinde siyasetin önemini anlamış olan güçler, siyaseti hakkıyla yapmak ve siyasetin doğasından kaynaklanan kuralları uygulamak için azami gayret gösterirler.

Siyaset sadece ülke sınırları içinde yapılmaz. Siyaset, milli hedefler ve planlar sebebiyle yurt dışına da taşar.

Her bir gücün, konuşlandığı toprakların sınırları dışına, siyasetini taşırması doğaldır. İnsanlık tarihi, bu mücadelenin yani siyaset mücadelesinin, yerküreye dağılımından ve bunun toplamından ibarettir diye de, söylenilebilir.

Rahmetli Dündar Taşer`in de söylediği gibi, yeryüzünde milli hedeflerini gerçekleştirmek için siyasetini, sınırları dışına taşıyabilecek güçte olan millet sayısı, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır.

Ve bu milletler birbirinin rakibidir. Bu yarışta kim rakibini yada rakiplerini oyundan düşürürse, onun siyasetinin etki sahası, buna nispeten büyüyecektir.

Günümüzde yaşanan gelişmelerin ana nedeni budur...

Yoksa ``ihtiyar dünya´´mız, siyasetin bu acımasızlığı olmasa, hepimize yetip de artacak imkanları insanlık alemine sunacak bir yeterliktedir.

Uluslararası siyaset, dünyayı etkilediği gibi Türk Milletini ve Türkiye`yi de etkilemektedir. Çünkü biz bir bütünün parçasıyız ve bu nedenle etkilenmemiz düşünülemez.

Türkler, ne yazık ki; çerçevesini çizdiğimiz bu siyasetin yüzyıllarca dışında kalmış yada bırakılmıştır. Bu siyaset dışılığın tesadüfen geliştiği söylenilemez.

Türklere rakip olan milletler, siyasetlerinin gereği olarak, Türklere karşı planlı ve hedefli bir siyasi mücadele yürütmüşlerdir. Ve halende bu siyasi çalışmaları, Türklere karşı sürmektedir.

Türkler, milli bir siyaset anlayışını ortaya koyamaz haldedir. Bunun sebebi, yukarıda anlattıklarımız nedeniyle, Türk siyasetinin, gayrı Türkler ile mankurtlaşmış Türklere birilerince (!) işgal ettirilmiş olmasıdır.

Bu durum, siyasetçilerin kendi ağızlarından da itiraf edilmektedir. Yani bir pervasızlık durumu söz konusudur!

Siz milli eğitiminizi, kültür politikalarınızı, maliyenizi, dış işlerinizi, savunmanızı, gençliğinizi yabancılara teslim eder seniz, ortaya milli bir siyasetin çıkmayacağını kundaktaki bebek bile anlar!

Günümüzde de aynı sorun yani Türk siyasetinin etnik özürlüler tarafında işgali, ağırlaşarak devam etmektedir. Türk Milleti bunun yarattığı sıkıntılardan habersizdir. Haberi olanlarda büyük bir umursamazlık içindedir. Oysa bu, millet ve devlet varlığımızı tehtid eden en ağır sorunlarımızdan biridir. Türk Milleti, kendinden olmayan bu siyasi yapıyı, tasdik makamı olmaktan süratle kurtulmalıdır.

Türk siyasetinin, Türk olmayanların elinde olması ülkemizde yaşadığımız her şeyin belli aralıklarla tekrarlanmasına sebebiyet veren bir kısır döngü yaratmaktadır. Ülkemizde yaşanan başı bozukluğun en büyük sebebi de, siyasetimize Türk çocuklarının hakim olmayışıdır. Bu yüzden Türkler, yüzyıllardır enayi yerine konulmaktadır...

Bunun farkında olmayan ve dolayısıyla önemi noktasında sıkıntı çeken her nesil, başımıza gelenleri anlamakta zorlanmakta, olayı açığa vuramadan ömrünü tamamlamaktadır.

Bugün bile, etrafınıza baktığınızda yaşamımızı doğrudan etkileyen siyasi figürlerin, Türklüğün ne kadar dışında olduğunu kolayca görürsünüz.

Türk siyaseti işgal altındadır. Bu sebeple, Türkiye, uluslararası güçlerin yüzyıllardır cirit attığı bir coğrafya halindedir. Milli ve bağımsız bir siyasetin izlenememesinin yegane nedeni, dış güçlerin ülkemizdeki elemanları eliyle siyasetimize yön vermeleridir. Bunun da yaşamımıza ağır ve olumsuz bir faturası vardır.

Halbuki her siyasetçimiz, Türk Milletine hizmet edeceğine dair namusu ve şerefi üzerine yemin etmektedir. Eğer yeminlerine sadık kalsalar, bu halde mi olurduk? diye ben soruyorum... İsterseniz siz de sorun!

Siyasetimiz Türkleştirilmediği takdirde, yüzyıllardır üzerimize yapışmış olan sorunlarımız daha da ağırlaşarak devam edecektir. Kısır bir döngü haline gelmiş olan bu siyaset yapımız, mutlaka kırılmalıdır. Toplumumuz bu konuda uyarılmalıdır. Tarih yolunda geleceğe doğru gidişimiz, vahim bir hal almadan, bu gerçekle yüzleşilmelidir.

Yoksa çağların ötesini bizlere gösteren ``Büyük Önder Atatürk´´, memleketi teslim edeceğiniz adamın aslını araştırın diye boşuna dememiştir. Unutmayın, bize sadece Türk çocuklarından fayda vardır. Türk gibi gözükenler bizi aldatmıştır. Gelin artık aldanmayalım! Bu konu her şeyden öte biz Türkler için çok önemlidir...



Özcan PEHLİVANOĞLU

ozcanpehlivanoglu@yahoo.com

https://twitter.com/O_PEHLIVANOGLU



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.