Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (779)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 8.04.2023 14:38:43

Kılıçdaroğlu kimin adayı

Kılıçdaroğlu kimin aday


08 Nisan 2023
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Türkiye’de seçmen hareketleri, davranış ve tercihlerini etkileyen birbirinden farklı etkenlerin de varlığı söz konusudur.

Seçimlerde oy kullanan seçmenin, siyasi tercihlerini belirlerken, hangi faktörlerin etkili olduğu sorusuna, bu farklı gerçekler dikkate alınarak hem siyaset bilimcileri hem de sosyologlar tarafından farklı bölge ve il ölçeklerindeki alan araştırmalarında cevap bulmaya çalışıyorlar.

Ancak Türkiye’de bölgelerin ve toplumların var olan yapıları, inanç değerleri, kültür ve etnik köken farklılıkları gibi bazı özel durumların da etkili olduğu bilinmektedir.

Bu bölgelerin başında ise Güneydoğu Anadolu bölgesi gelmektedir.

Bu bölgede çoğunluğu Kürt olan ancak farklı etnik kökene sahip vatandaşlarımızın birlikte yaşadığı, hem aşiret kültürünün varlığını halen devam ettiği hem de terör örgütünün istismarları ve baskıları söz konusu olduğu için seçmen tercihi istenilen düzeyde özgür değildir.

Oy uğruna her yolu ve yöntemi mubah kabul eden CHP genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun bu ayrılıkçı unsurlarla gizli pazarlıklar sonucu PKK terör örgütünün uzantısı HDP üzerinden bölge halkının oylarına çökmek istemesi de bundandır.


Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi ziyareti ve basına kapalı gerçekleşen o görüşmede HDP ile kapalı kapılar ardında yapılan pazarlık kamuoyuna da deklare edilmesi gerekirdi.

Ancak Kılıçdaroğlu, gizlemeye çalışsa da yapılan gizli pazarlığın HDP’li Sırrı Sakık tarafından açık ve net olarak kamuoyu ile paylaşması, kelimenin tam anlamıyla bir siyasi kepazelik ve ihanetin boyutları ortaya çıkmış oldu.



HDP’li Sırrı Sakık, kapalı kapılar ardında konuşulanların CHP Genel Başkanıve kirli ‘İttifak’ınCumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından görüşmede kabul edilenlerin gizlenmesini eleştirerek “Sayemizde Cumhurbaşkanı olacaksın ve verdiğin sözleri gizleyeceksin. Biz milletvekilli, bakanlık pazarlığı yapmadık çünkü biz gelecek yüz yılı inşa etmek için İttifaka destek vereceğiz” diyerek o gizli pazarlığın ayrıntılarını şu şekilde açıklıyor..


“İktidarı paylaşıyorlar, Cumhurbaşkanı Yardımcılıklarını, Bakanlıkları, Milletvekilliklerini paylaşıyorlar. Ama bunu kimin sayesinde yapacaksınız HDP sayesinde. İktidara geldikleri anda cezaevinde olan Öcalan ve Demirtaş ile diğer PKK’lılar serbest bırakacak.”

HDP’li Sakık, anlaşmaya göre yapılacakları sıralayarak şöyle devam ediyor…

“Biz geldiğimizde içeride 350 bin mahkûm var ve sürgünde olan arkadaşlarımız var bunların geri dönüşü için genel af düşünüyoruz. Önümüzdeki dönem genel affı masaya yatıracağız. Bunları bekliyoruz. Belediye başkanları cezaevinde ve dışarıda olanların da içeride olanların da yerine kayyum atandı. Geldiğimiz gün ilk işimiz bu kayyumları oradan alacağız. Irak ve Suriye’ye yönelik tüm operasyonlar durdurulacak.”

Bu ifadelerikullanması aslında Türk devletinin bağımsızlığı ve egemenliğine meydan okumadır.

Bunlar bu cesareti ise Cumhurbaşkanı seçilmeden kendini Cumhurbaşkanı ilan eden Kılıçdaroğlu ile yapılan gizli pazarlıktan alıyorlar.

Daha doğrusu PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütleri Cumhurbaşkanı olma uğruna her yolu mubah gören ve her türlü tavizi veren Kılıçdaroğlu’nun zaaflarını kullandıkça kullanıyorlar.


PKK ve FETÖ terör örgütlerinin elebaşları ise Kılıçdaroğlu ile yeni bir yol izlemeye hazırlandıklarını belirtmeleri ayrıca Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) gibi terör örgütlerini temsil eden parti ve örgütlerin içinde yer aldığı ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nınaçıkladığı seçim beyannamesi ise Türk devlet yapısı ve milli değerlerimiz açıkça hedef alınmaktadır.



‘Şer ittifakı’ Türk devletine karşı tek ses - tek nefes. Kılıçdaroğlu’nun ise psikolojik olarak HDP üzerinden PKK’nın profilini yükselten, devleti ise aciz gösteren bir yaklaşım içinde olduğu açıkça görülmektedir.

Türk siyasi tarihinde ilk defa bir seçim üzerinde Türk devleti açık bir tehditle karşı karşıyadır.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.