MEÇHUL DERVİŞLERDEN NAKİLLER
MEÇHUL DERVİŞLERDEN NAKİLLER Prof. Dr. Salih Şimşek
Sanal ortamdaki bazılarının siyasi görüşlerine muhalif olduğu için ‘derviş sayılmayan’ bir DERVİŞ, şimdi o dostlarına ne desin?
Yakında sakalını siyaha boyayacak olan sarı sakallı bir DERVİŞ kendi kendine sormuş: Seçimlerden önce kaval çalanlar, seçim sonrasında ne çalacaklar?
Siyasete meraklı bir DERVİŞ, “6’lı Masa” ile ilgili olarak şöyle demiş: Seçimi kazanırlarsa, Sabah kim erken giderse, o Başkanlık koltuğuna oturacakmış. Aynı anda giderlerse yazı tura atacaklarmış.
Siyaseti sevmeyen bir DERVİŞ, epey süredir ülke gündeminde olan “6’lı Masa” ile ilgili olarak şöyle demiş: Bunlar, adayın yıpranacağına inandıklarına göre, onun ya sicili bozuk ya da kapasitesi Yok…
Gönül adamı bir DERVİŞ, bir ara şöyle söylenmiş: Gönüllerde taht kuran dostları ve onların tabi oldukları dostlukları, hiç kimse oldukları statüden ayırmaz... (Kim bilir belki de doğru söylemiştir)
Seyyah bir DERVİŞ, yıllar önce Kırım`a yaptığı bir seyahatte, şerit ihlali sonucunda yaptığı bir değerlendirmede şöyle demiş: Suçlu insan her yerde suçludur. Suçlu olan da her suç işlediğinde mazeret arar ya da suçtan kurtulmaya çalışır.
Cüce bir AKSAKAL, etrafta tafra atan `büyük` ve `güçlü` bazı insanların tavırlarına bakarak şöyle demiş: Eylem ve Söylemleri tutarlı olmayanları ciddiye almayın! Alırsanız eğer, yanılma ve sükûti hayale düşme ihtimali yüzdeniz çok büyük olur!
Sadece siyasi görüş ve yazılarından dolayı bazı dostları tarafından sevilmeyen `top-sakallı` bir DERVİŞ şöyle demiş: Şu edebi bir bulsam var ya... Çok miktarda alıp, stok yapıp, bulamayanlara ve almayanlara bedava istedikleri kadar vereceğim...
Seyyah bir DERVİŞ der ki: Bazı seyyahlar, seyahatlerinden biriktirdikleri dostluk ve hatıraları korumak ve kontrol altına almak için uzun süre kendilerine gelemezler. Başka dostlarını da arayamazlar. Ayıkmaları için belli bir sürenin geçmesi gerekir!
`Hikmet` peşinde koşan bir yarım DERVİŞ, her he hikmetse, he nereye bakarsa baksın bir Hikmet görüyormuş. Sormuş: Acaba ben halüsinasyon mu görüyorum? Herkes benim gibi mi? Yoksa başka şeyler gören de var mı? Yani diyorum; ben mi anormalim, yoksa diğerleri mi normal?
Etrafta olup bitenlere, özellikle sanal âlemdeki olumlu-olumsuz, gerçek-sanal, doğru-yanlış, edebi-gayri edebi yazı ve yorumlara bakan ‘korsan’ bir DERVİŞ şöyle demiş: Şu sanal âlemden bir süreliğine kaçayım da, ne halleri varsa görsün şu sanal âlemin sanal mı gerçek mi belli olmayan insanları! Göreceksiniz ki çok (1) ama çok (!) arayacaklar o Korsan`ı...
Kendisinin ne olduğundan haberi olmayan bir DERVİŞ şöyle diyor: Bazı dostlar, sanki söz birliği etmişçesine talimat veriyorlar. Niye şununla uğraşıyorsunuz? Bununla uğraşın! Niye böyle yazıyorsunuz? Şöyle yazın! Allah’ım aklıma mukayyet ol. Biraz da kendileri yazsa olmaz mı da durmadan talimat verirler... Not: Bu tespitin gündemle ilgisi yoktur. Bit altında it aramayın!
Sürekli olarak AKP karşıtlığı yapanlara karşı bir DERVİŞ şöyle demiş: Ordunun PKK`ya karşı yürüttüğü eylemi gören bir tek AKP muhalifi var mı? Tek bir CHP`li var mı? AK Partililer dışında onaylayan Allah`ın bir kulu var mı? Muhalefetin `Aferin Ordumuza` dediklerini hiç duydunuz mu? Çakma milliyetçiler, ancak kendilerine milliyetçi... Aksi halde ülke batsın, umurlarında bile olmaz!
İsmini unutan bir DERVİŞ şöyle demiş: Kabulleneceksiniz efendim kabulleneceksiniz... Bir suç işlersen, bedelini severek ödeyeceksin. Trafik polisi ceza yazdıysa, ona da itiraz etmeden razı olacaksın. Hata yaptın da trafik polisi ceza yazmazsa görevini yapmamış olur. Bir memurun işine gelmemesi ne ise, trafik polisinin ceza yazmaması (tolerans göstermesi) aynı şeydir. Hani dedim, düşüncem bilinsin de...
|