Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 5.05.2014 19:22:49

M.H.P ve ÜLKÜ OCAKLARI BU GÜNLERE NASIL GELDİ

İFTİHAR EDİYORUM GURURLUYUM

Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR
M.H.P ve ÜLKÜ OCAKLARI
BU GÜNLERE NASIL GELDİ

Ülkücü gençlik gibi tabanı olan bir teşkilat hiçbir devlette yoktur.
Millet Partisi`nden Cumhuriyet Köylü Millet Partisi`ne (CKMP) kadar gelen parti silsilesi, Milliyetçi Hareket Partisi`nin "ön tarihini" oluşturur.
Millet Partisi, 1948 yılında Mareşal Fevzi Çakmak ve Osman Bölükbaşı önderliğinde bir grup milliyetçi-muhafazakar siyasi elit tarafından kuruldu. Millet Partisi, iki siyasi seçeneğe sıkıştı millete üçüncü bir seçenek sunmak istedi.
Fakat; ideolojik teşkilatlanmayı tamamlayamadı. Milliyetçi parti olma vasfını tam olarak kazanamadı.
1950 genel seçimlerinde 3.1 oy alarak sadece Osman Bölükbaşı milletvekili seçilebildi.
Demokrat Parti iktidarının, aşırı solda yaptığı tevkife bir denge olması ve kendi siyasi geleceğini garantilemek maksadıyla Millet Partisi`ni 1954 yılında resmen kapattırdı. Ardından, bu partinin eski kurucuları kısa bir süre sonra Osman Bölükbaşı`nın genel başkanlığında aynı yıl Cumhuriyetçi Millet Partisi kuruldu.
1958 yılında Türkiye Köylü Partisi`nin iltihakı üzerine Cumhuriyetçi Millet Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi adıyla siyasi hayatını sürdürmeye devam etti.
CKMP, 1961 genel seçimlerinde 14 oy alarak CHP ve AP`den sonra üçüncü parti oldu. 1962` de CKMP`nin ikiye bölünmesiyle Osman Bölükbaşı bu partiden ayrılarak Millet Partisi`ni ikinci defa kurdu.
1965 genel seçimlerinde aynı başarıyı yakalayamadı, ancak 2.2 oy aldı.
Milliyetçi dünya görüşünü benimsemiş siyasetçiler, Alparslan Türkes`in siyaset sahnesine çıktığı tarihe kadar aktif partileşme sürecinde başarı sağlayamadı.
Milliyetçiler çesitli siyasi partiler içinde, sivil toplum kuruluşları etrafında ve ayrıca çalışmalarda bulundu.
1963`te Hindistan sürgününden dönen rahmetli başbuğ Alparslan Türkes, Türk siyasi hayatının liberal-muhafazakar popülizm ile materyalist-komünist jakobenizme boğulduğunu gördükten sonra, milleti bu çıkmaz sokaktan kurtarmak için siyasete atılmayı bir mecburiyet bildi.
Bu maksatla 22-23 Subat 1964`te yapılan CKMP Kongresi`nde başta Dündar Taser olmak üzere diğer arkadaşlarıyla birlikte bu partiye katıldı.
Kısa süre içinde partide etkin bir konuma gelip 1965`te yapılan CKMP Büyük Kongresi`nde Genel Baskan seçildi. Yeni Genel Başkanıyla birlikte CKMP`nin 1965`ten sonraki çalışmaları, bir proğram ve teşkilat inşa etme ve benimsetme çabalarına odaklandı.
1970`li yıllar ise yeni bir ad ve imajla birlikte kendini bütün milliyetçi camiaya kabul ettirme süreci başladı.
24-25 Kasım 1967 tarihindeki CKMP Kongresinde "9 Işık" olarak tanımlanan yeni doktrin, parti teskilatına ayrıntılı olarak tanıtıldı ve parti proğramı belirlendi.
CKMP`den MHP`ye GEÇİŞ
CKMP`nin 8-9 Subat 1969 Olağanüstü Büyük Kongresi`nde delegelerin büyük desteğini alan "Milliyetçi Hareket Partisi" adı kabul edildi. Büyük Kongreden sonra toplanan ilk genel idare kurulunda partinin amblemi "Üç Hilal" olarak kararlaştırıldı.
Ve aynı toplantıda MHP Gençlik Kolları için de "Hilal içinde Kurt" amblemi benimsendi.
1969 genel seçimlerine BAŞBUĞ Alparslan TÜRKEŞ liderliğinde yeni adı, yeni amblemi ve yeni ideolojisiyle katılan MHP, 3 oy aldı ve Alparslan TÜRKEŞ ilk kez milletvekili seçildi.
MHP, 14 Ekim 1973`teki genel seçimlerde oy oranını 3.4`e çikararak 3 milletvekili çıkardı. CHP ve MSP`nin kısa süren koalisyonunun ardından 213 gün süren hükümet krizinden sonra 31 Mart 1975`te Süleyman Demirel Basbakanlığında MHP`nin içinde iki bakanlıkla yer aldığı yeni bir koalisyon hükümeti kurululdu.
Bu koalisyon hükümetinde basbakan yardimciligi ve iki devlet bakanligi ile temsil edilmistir. MHP`nin fikri kararlılığı ve sistemli teşkilatçılığı, Adalet Partisi ve diger sağ partiler dışında MHP`yi önemli bir siyasi güç haline getirdi.
5 Haziran 1977 milletvekili seçimlerinde MHP 6.4 oy alarak 16 milletvekili çikarmis ve ülke genelindeki oy oranlarina göre 4. parti oldu. MHP, 21 Temmuz 1977`de yine S. Demirel Basbakanlığında kurulan koalisyon hükümetinde 5 Bakanlıkla yer aldı.
12 Eylül 1980 askerî müdahalesiyle demokratik süreç kesintiye uğradı ve bütün siyasi teşekküllerin faaliyette bulunmasi uzun bir süre engellendi. Siyasi bir teşekkül olarak MHP`nin varlığına son verilmek istendi ve Ülkücü kuruluşların dağılması için çesitli girişimlerde bulundular.
Bunları yapanlar vatan haini sosyalist-solcu- sol dalaveresi içindekilerdi.
Bunun nedeni Komünizmin daha hızlı yayılması ve karşısında alternatif bir gücün bulunmamasını sağlamaktı. Başaramadılar.
Ve ÜLKÜCÜ GENÇLİĞİN OLMADIĞI BİR TÜRKİYE ASLA DÜŞÜNÜLEMEZ.
ZİRA ÜLKÜCÜLER BU VATANIN TEMİNATIDIR.
Kurulduğu andan itibaren Türk devletinin ve milletinin çıkarları doğrultusunda faaliyette bulunmayı temel ilke edinmiş olan MHP, diğer partilere kıyasla daha fazla mağdur edilmiş ve büyük zorluklarla karşılaşmıştır.
İşte böylesi cenderelerden geçmiş bir partinin tabanı olan ``ülkücü hareket´´ dünya milletlerinin hiç birinde olmayan milli ve manevi yapısıyla ülkenin temel taşlaını oluşturmaktadır. Bu misyonla daha ciddi ve realist kararlar vermek adım atmak zorunda olan bu yapının ağırlığını asla kaybetmemesi şarttır.
Ülkü ocakları özerk bir kuruluştur. MHP ülkücülere verdiği değer kadar ilgi görür. ``ülkü ocakları´´ MHP nin altında değil üstünde Kabul edilmek zorundadır.
MİLLİYETÇİ HAREKET
12 Eylül 1980 müdahalesinin etkilerini atlatarak yeniden partilesme süreci 7 Temmuz 1983`te Muhafazakar Parti`nin kurulmasıyla başladı. 6 Kasım 1983`te yapılan seçimlere Milli Güvenlik Konseyi`nin engellemeleri yüzünden katılamadı. Çünkü herkes kendinden geçmişinden ve yaptıklarından korkuyordu. MHP ye dur demek için çok oyunlar oynandı.
30 Kasım 1985`te Muhafazakar Parti adı değişerek ilk Kongrede "Milliyetçi Çalisma Partisi" oldu. Parti amblemi "9-IŞIK"I temsilen 9 yıldızdan olusan amblem kabul edildi. Kongrede tek aday olan Ali Koç genel başkan seçildi.
19 Nisan 1987` te Olağanüstü Kongre yapılarak Genel Başkanlığa Abdülkerim Dogru seçildi. Devlet Bahçeli Genel Sekreter oldu.
6 Eylül 1987 tarihinde 12 Eylül Askeri yönetiminin getirdiği yasaklar son buldu. Ve 4 Ekim 1987`de düzenlen ikinci Olağanüstü Kongre`de Alpaslan Türkeş Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Baskanı seçildi.
27 Kasım 1988`de yapılan MÇP Olağan üstü Kongresi`nde Alparslan Türkeş yeniden Genel Başkanlığa seçildi.
Devlet Bahçeli ise ikinci kez Genel Sekreterliğe getirildi. Ayrıca bu kongrede yeni parti programı kabul edildi.
4 Nisan 1997`de Ülkücülerin Başbuğu ve Türk dünyasının hamisi Alparslan Türkeş Hakk`ın rahmetine kavuştu. Karlar yağarken tüm ülkücüler tekbir getirerek kabrine indirdik. Ve tüm zorluklar ölümünden sonra başladı.
Ey ülkücüler bu satırlara lütfen dikkat edelim. Bu ülke sizlerle
Türk vatanının Türk milletinin İslam davasının geleceği adına "yeni yüzyılla sözleşme" yaptınız bunu biliyorsunuz? Yolunuz uzun, yolunuz çetin ve yolunuz meşakkatli bir yol.
Rahmetli üstad ``bu hamallıkta ``ne rütbe var nede mal´´ diyordu.
TURAN YOLUNDA SİZLERİ ALLAHA EMANET EDİYORUM.

VE ÜLKÜCÜ GENÇLİĞİN YEMİNİ
ÜLKÜ YEMİNİ
Allah`a, Kur-an`a, Vatana ,
Bayrağa Ve Silaha yemin olsun.
Şehitlerim, Gazilerim Ve
Başbuğum emin olsun,
ülkücü Türk Gençliği olarak ,
Komünizme, Kapitalizme ,
Faşizme, Siyonizm`e ve her
türlü emperyalizme karşı,
Mücadelemiz son nefer, son
nefes, son damla kana
kadardır.
Mücadelemiz milliyetçi
Türkiye`ye Turan-a kadardır.
Ülkücü Türk Gençliği olarak,
Yılmayacağız, Yıkılmayacağız ,
Başaracağız, Başaracağız, Başaracağız.
Allah Türk`ü Korusun ve Yüceltsin. Amin
EY SEVGİLİ ÜLKÜCÜ GENÇLİĞİM
BU VATANIN KALBİNDE SİZLER VARSINIZ.
Turan davasının isimsiz neferlerine
Selam ve dua ile
05-Mayıs-2014
Erdemli- MERSİN
( m.meteislamoglu@hotmail.com )



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.