Milli birliğimiz ve huzurumuz, birilerinin siyasi ikbal ve istikbalinden daha önemlidir
Milli birliğimiz ve huzurumuz, birilerinin siyasi ikbal ve istikbalinden daha önemlidir
Bu ülkede demokrasiyi hedef alan, hukuk dışı darbelere, e-muhtıralara, 28 Şubat, Gezi ve 15 Temmuz ihanetlerine sessiz kalanlar, şimdi Yüksek Seçim Kurulu`nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi kararı üzerinden yaygara koparıyorlar. Ülkemiz, emperyalist güç odakları ve onların içimizdeki işbirlikçilerinin her türlü baskı ve tehditleri altındayken, bazı siyasilerin ve onların güdümündeki çevrelerin toplumu geren ve kutuplaştıran kışkırtıcı beyan ve girişimleri demokrasimiz ve toplumsal barış adına fevkalade zararlıdır. Siyasi çıkar uğruna toplumun belli kesimlerini yok sayan, düşman ilan edip hedef gösteren, YSK`nın karar vericilerini çeteye benzetmek, kararlarını hiçe saymak, tek kelimeyle siyasi ahlaksızlıktır. Bu gibi davranışları ülke yönetimini devralma iddiasındaki bir siyasi partinin genel başkanı, yani Kılıçdaroğlu ve yakın çevresi tarafından yapılıyor olması ise utanç vericidir.
Siyasi bilinç ve devlet adamı sorumluluğundan uzak, pervasız beyanlar ve kışkırtıcı ifadeler, bazı kesimlerin suç işlemesine sebep olabileceği hesap edilmelidir. Allah korusun, bu söylemler ve agresif tavırların etkisiyle toplumun bazı kesimlerinde yaşanacak olumsuz ve üzücü gelişmelerin sorumlusu olmanın bedeli ise ağır olur. Bu ifadelerimin asla bir tehdit değil, ikaz ve uyarı olduğu bilinmelidir. Ülke bütünlüğümüzü ve milletimizin birliğini bozucu söylem ve siyasi şovlar yaparak, YSK`nın mensuplarına ve devletin kurum ve kuruluşuna meydan okuyanlar bilsinler ki, bu ülke sahipsiz değildir, yeri ve zamanı geldiğinde hukuk çerçevesinde gereği yapılır. NE YAS, NE DE ZAFER VAR&8230; Her türlü kışkırtıcılıktan, fitneden uzak durulmalı. Birbirini, suçlayan, hakarete varan sosyal medya paylaşımlarına son verilmeli. Baskıcı, şantajcı, tehdit edici ve ötekileştiren yerine, uzlaştıran cümleler içerikli bir dil kullanılmalı.
Kısacası, geren, gerdiren ve yoran olduğu kadar toplumu suça teşvik eden ortamların yörüngesinden uzak durulmalı. Altını çizerek ifade etmek isterim ki; birbirimizi karşılıksız sevmedikçe toplumsal barış ve karşılıklı güven mümkün olmaz. Sevgi ve hoşgörü olmadan arzu edilen birlik ve huzur sağlanamaz&8230; Hatırlatmak isterim ki; bugünlerde ekmek gibi su gibi, birliğe ihtiyacımız var. Millet olarak sımsıkı birbirimize bağlı olmayı başaramaz isek, dış mihrakların ve onların içimizdeki uzantılarının ihanetlerine karşı duramayız. Küresel ve bölgesel sorunları aşamaz ve milletler camiası içinde hak ettiğimiz yeri alamayız.
|