Milli dayanışmayı hedef alan fitneye dikkat
Milli dayanışmayı hedef alan fitneye dikkat
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Beştepe`de geniş katılımlı koronavirüs toplantıları gerçekleştirildi, gerçekleştiriliyor. Gelişmeler yönünde önemli tedbir kararları alındı, alınıyor. Hükümetin ülkenin ciddi ekonomik sorunlarına rağmen hemen kriz moduna geçebilmesinde Başkan Erdoğan`ın temkinli ve pragmatik tavrıyla zamanında verdiği talimatlar etkili olmuştur. Yoksullara nakdi yardımdan milyar dolarlık mali yardım paketlerine, bağış kampanyalarına varan bir dizi önlemler alındı.
Alınan tüm önlemlerin hedefi, virüsün bulaşmasını engellemektir. Önlemler nedeniyle ekonomide ister istemez yavaşlamanın tüm dünyada olduğu gibi bizde de yaşanmaya başladığı bir gerçektir. Dar gelirli ailelere acil yardım paketleri ile destek sağlanıyor. Muhtaçları koruma adına Başkan Sn. Erdoğan, Milli Dayanışma Kampanyası başlatarak 7 maaşını bağışladığını açıkladı. Vatandaşını sahiplenme elbette devletin görevidir. Ancak bu sahiplenme sadece devlet imkanlarını seferber etmekle olmaz. Vatandaşı gücü nispetinde kampanyalarla bu desteğe katılımını sağlamak da önemli ve anlamlı bir görevdir. Bu temelde Başkan Sn. Erdoğan`ın başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası doğru bir uygulamadır.
Ben de bu kampanyayı destekliyor ve tüm vatandaşlarımızı güçlü bir katılımla desteklemeye davet ediyorum. Bu aziz millet: ``Biz de varız.. Biz de devletimizin yanındayız´´ diyerek, milli ve manevi bir ruhla desteğini sürdürerek yardımlaşmanın en güzel örneğini göstereceği inancındayım. Nitekim vatandaşlarımızın, bazı çatlak seslere rağmen &8216;Biz bize yeteriz Türkiyem` çağrısına uyarak kampanyaya desteği devam ediyor. ÇATLAK SESLERE RAĞMEN&8230; Böylesine zor bir süreçte hükümete destek olmak başta siyasi muhalefetin görevidir.
Unutulmasın ki, demokrasilerde iktidarı muhalefetin eleştirme ve yanlışlarını hatırlatıp uyarılarda bulunması görevleri arasındadır. Ancak, ülkenin ve milletin menfaatleri söz konusu olduğunda, iktidarın doğrularına destek vermek de muhalefetin asli görevlerindendir. Milli bir dayanışma içinde üzerine düşeni yapmakla sorumludur. Ülkemizde maalesef ileri demokrasilerdeki gibi bir muhalefet anlayışı geliştirilememiştir. Hükümetin her icraatına karşı çıkmayı, hatta engellemeyi muhalefetin görevi sanılıyor. Milli Dayanışma Kampanyası`na destekler devam ederken, CHP`li bazı belediyelerin bu kampanyayı itibarsızlaştıracak nitelikte alternatif kampanyalar başlatılması, merkezi yönetimi sarsmaya yönelik yanlış ve de hukuk dışı davranışlardır. Çünkü, belediyelerin yardım kampanyası düzenlemesi yerel yönetimler yasasında belirtilen ilgili kanun maddelerine göre izne tabidir. Bir belediye, Valilikten izin almadan banka hesapları ilan ederek kampanya düzenlenmesi kanuna aykırıdır. Geçmişte bazı HDP`li belediyeler PKK terör örgütü için farklı isimler altında kampanyalara Valilik izni olmadığı için müsaade edilmemişti. Kastım,İstanbul ve Ankara başta olmak üzere CHP`li belediyeleri, o bazı HDP`li belediyelerle kıyas etmek değildir. Ancak, yasalar önünde herkesin ve her belediyenin eşit olduğu gerçeğini hatırlatmak isterim. Bu gerçeklerden hareketle amacı ne olursa olsun yasalara uyulması şarttır. ``YEREL HÜKÜMET´´ SKANDALI Terör örgütü PKK`nın Irak`taki Türkmenlerin DEAŞ tarafından katledilmesini engellediğini savunarak, ``Türkler PKK`ya teşekkür etmeli´´ hezeyanında bulunan FOX TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal, sunduğu haber programında bu sefer de CHP`li belediyelerin yardım kampanyası üzerinden ``yerel hükümet´´ skandalına imza attı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) menşeli medya tetikçisi Fatih Portakal, denen şarlatanın &8216;yerel hükümet` skandalı için ``Yerel yönetim yerine dil sürçüp yerel hükümet ağzımdan çıktı´´ savunması ne derece inandırıcı? CHP`li belediyelerimiz, bölücü ihanetin ``merkezi yönetim-yerel yönetim´´ diyerek propagandasını yaptığı``bölgesel yerel özerklik´´görüşünün yeniden tartışmaya açılmasına kapı aralayacak girişimlere fırsat vermemelidir. Fatih Portakal, denen anguta CHP`li belediye başkanları ve de CHP yönetiminin cevap vermemesi ayrı bir tartışma konusu.. Ülkeyi böylesi olağanüstü bir dönemde yeni bir tartışma alanına sürüklemeye çalışmak tek kelimeyle fitnecilik olur. Herkes bu fitneye fırsat vermeyecek şekilde net tavırlı olmalı. Başkan Sn. Erdoğan`ın ifadesiyle ``Devlet içinde devlet olmaz´´ gerçeğinden hareketle bu yanlışlarda ısrar ederek milli birliğimize zarar veren faaliyetlere öncülük edenler hakkında yasal işlemler başlatılmalıdır. Aksi halde devlet otoritesi tartışılır hale gelir. Buna ise asla müsaade edilmemeli&8230;
|