Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10765
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (519) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (767)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof.Dr. Salih Şimsek - (Ziyaretci) 12.12.2012 22:48:41

PARTİZANLIK GERÇEĞİ TEHLİKESİ

PARTİZANLIK GERÇEĞİ TEHLİKESİ
7 Haziran 1942; Libya`nın Sirte şehrinde doğan Muammer Muhammad Abu Minyar el-Kaddafi (Kısaca Kaddafi) geçen yıl ülkedeki iç savaş sonunda, 20 Ekim 2011 tarihinde feci bir şekilde öldürülmüştü&8230;
1969 yılında yapmış olduğu darbe sonucu iktidara gelip, 1970`den 1972`ye kadar Libya Başbakanlığı, 1972`den 1979`a kadar ise Libya Devlet Başkanlığı görevini yürütmüş olan Muammer Kaddafi, 1979&8211;2011 yılları arasında Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi`nin ``Kardeşçe Lideri ve Bir Eylül Büyük Devriminin Rehberi´´ unvanını kullanarak, resmî (!) bir görevi olmadan toplam 42 yıl boyunca Libya`yı yönetmişti. Dile kolay, fasılasız tam 42 yıl&8230;
Renkli bir kişiliğe sahip olan, bedevi kıyafeti ve çadırı ile şow yapan nevi şahsına münhasır bir lider olarak dünya kamuoyu tarafından bir diktatör olarak görülmüş olsa da Kaddafi bunu reddetmiş ve kendisinin Libya Halkı için sadece bir &8216;Rehber ve Yol Gösterici` olduğunu söylemekteydi. Geçen yıl meydana gelen ve &8216;Arap Baharı`nın bir parçası olarak ifade edilen, Libya İç Savaşı sonucunda rejimi devrildi ve Kaddafi de linç edilerek öldürüldü. Böyle bir ölümü ve sonu &8216;Hat etti` veya &8216;hat etmedi` gibi görüşler ileri sürülmesine rağmen, Allah onun uğradığı akıbeti kimsenin başına vermesin.
Kaddafi iktidara geldiği yıllarda ben İstanbul`da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi`nde öğrenci idim. Başbakanı Callud olmak üzere İstanbul Cağaloğlu`ndaki Millî Türk Talebe Birliği (M.T.T.B.) Konferans salonunda, Libya`daki, o zamanın popüler nitelemesi &8216;Ak Devrim` ile ilgili çok sayıda konferans verilmiş ve etkinlikler düzenlenmişti. O günlerde, etkinliklerin birinde dağıtılan bir broşüre rastladım geçen gün arşivimde&8230; Broşür, Ankara`da basılmış ve ``Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi Kültür Merkezi´´ yayınları arasında yer almıştı. Kaddafi`nin o günlerde dünya kamuoyuna deklare ettiği fikirlerini anlamak, &8216;partizanlık`, &8216;demokrasi` ve &8216;çok partili rejimler` konusundaki çıkışlarını hatırlamak için, bu hafta, söz konusu broşürün içeriğini aşağıya alıyorum:

&8226; Hayat ve tarihin olayları göstermektedir ki, milletlerin, her gün, hatta her saat, problemlerinden ve ana sorunlarından uzak, partizanca çatışma sehpasında iktidar hırsı uğruna çıkarları ve gelecekleri kaybolmaktadır.

&8226; Bütün rejim ve parti iktidarlarından Demokrasinin dejenere olan gerçek yüzü görülmekte ve halkın kendi kendine yönettiğine, her ferdin, ülkesinin zenginliklerinde adil ve eşit bir hakka sahip olduğuna inandırılmaya çalıştığı ortaya çıkmaktadır.

&8226; Millet meclislerinin kurulması, seçim kanunları ve anayasa çıkarılması, iktidar araçlarına ve organlarına hâkim olunması, toplum içerisindeki güçlü tarafın hizmetine kullanmak için bir basamaktır.

&8226; Tek parti yönetimlerinde, parti teşkilatı yerine, partiyi yönetim kurulu, bu teşkilatın ve sonunda diktatör yönetim kurulunun yerini almaktadır.

&8226; Çok partili rejimlerde ise, halkın gerçek iradesi alt edilmektedir. Seçimler sisteminde hile yapılmaktadır. Zira bunlar referandumların bir şekli olup, her partinin güttüğü politik, ekonomik, sosyal faktörler hâkim olmakta ve kalan sınıf veya toplulukların durumları gözetilmemektedir; tek amaç, halkın özgürlüğü ve geleceğini elinden çalmaktır.

&8226; Şekil olarak partili rejimler demokrasi düzeninin eksiklerini kapatmaya, diktanın özü ve muhtevasını fiilen ve somut bir şekilde örtbas etmeye çalışsalar da, günlük olaylar, partilerin toplumlara politik alanda çektirdikleri eziyetler, çıkan skandal ve sorunlar, gerçekleri gözler önüne sermektedir.

&8226; Toplumlar, geleceklerini kurtarmak için karşılarında, partizanlığı terk etmek ve özgürlüğün ve demokrasinin gerçek anlamına dönmeleri gerekmektedir. Halk, kesin söz sahibi, kendinden üstün bulunmayan, kendi vardığı kararın önünde veya üstünde hiçbir karar bulunmayan tek yasal organ olmasındadır.

&8226; Halkın iktidarı ele geçirmesi ve egemenliğini elinde bulundurmasının tek yolu, halk komitelerinin, sendikaların, mesleki kuruluşların kanalıyla aracısız, vekâletsiz ve temsilcisiz bir halk devrimi ile gerçekleşebilir.

Deklare edilen görüşler üzerinden neredeyse yarım asır geçti. Yaşanan süreçte ileri sürülen görüşlerin ne kadarının hayata geçirildiği, ne kadarının tersinin yapıldığı bilimsel olarak incelenmeye ve araştırılmaya değer bir konudur.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.