Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 10.07.2015 21:30:53

SİYASET - İHANET NEFRET ve LANET YILLARI


Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
YAZIYOR
SİYASET-İHANET NEFRET ve LANET
YILLARI
Türkiye`nin 55 yıllık göz yaşı bilançosu ve hançer yaraları 27 Mayıs 1960`ta askerlerin yönetime el koymasından (müdahalesinden) sonra DP`nin kapatılması, CHP`yi yeniden etken duruma getirmişti.
Oluşturulan Danışma Meclisi`nde CHP`liler ve yandaşları ağırlıklı olarak yer almışlardı. İkinci Meclis olarak Senato`ya; Anayasa Mahkemesi, Devlet Planlama Teşkilatı gibi kurumlara yer veren 1961 Anayasası hazırlanırken, 10 yıl boyunca Meclis`te ağırlıklı bir oranda temsil edilen DP`nin bu sürece katılamaması, yeni Anayasa`nın kabullenilmesini zorlaştırmıştı.
14 Ekim 1960`tan 14 Eylül 1961`e kadar Yassıada Mahkemeleri`nde 592 kişi yargılanmış, DP`nin ileri gelenlerinden 228 kişi hakkında ölüm cezası istenmiş ama yalnızca Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, ve Hasan Polatkan hakkındaki cezalar uygulanmıştı.
Her ne kadar 1954`ten sonra DP iktidarının sertleşmesi, özgürlüklerin kısıtlanması vb. birçok konuda hatalı kararlar alınmışsa da, üç kez halkoyu ile iktidara gelen DP yöneticileri böylesine trajik bir sonu da hak etmemişlerdi.
Her siyasi partinin bir öncülü bir de ardılı vardır.

DP`nin öncülü CHP idi. DP`nin ardılı olarak kurulan partilerin başında ise Adalet Partisi gelir. 11 Şubat 1961 tarihinde, 27 Mayısçılar`la görüş ayrılığına düşen Em. Orgeneral Ragıp Gümüşpala tarafından kurulan parti liberal ve muhafazakâr bir siyasi görüşü benimsiyordu. 15 Ekim 1961 seçimlerinde 34.8 oy alan AP, CHP ile Cumhuriyet tarihinin ilk koalisyonunu kurdu.
Gümüşpala 1964`te ölünce, geçici genel başkan olan Saadettin Bilgiç kongrede görevini Süleyman Demirel`e devretti. 1965`te AP, İnönü başbakanlığındaki hükümeti düşürdü.
Henüz milletvekili olmayan Demirel, AP`yi seçimlerde 52.9 oy`la birinci parti yaptı. 1969 seçimlerinde oy oranı düşmesine karşın seçim sistemi değiştiğinden AP`nin milletvekili sayısı arttı. 1970 yılında parti içi çekişmeler nedeniyle bazı milletvekilleri ve senatörler bütçeye ret oyu vererek 2. Demirel Hükümeti`ni düşürdüler ve Ferruh Bozbeyli başkanlığında Demokratik Parti`yi kurdular.
60`lı yılların sonlarına yaklaşırken tüm dünyada olduğu gibi Türkiye`de de öğrenci hareketleri, işçi mitingleri ve özellikle Amerika karşıtlığı artmış ve Silahlı Kuvvetler 12 Mart 1971 uyarısıyla (muhtırasıyla) Süleyman Demirel`i Başbakanlıktan uzaklaştırmıştı.
14 Ekim 1973 seçimlerinde CHP birinci parti olurken AP`nin oy oranı 29.76`ya indi. Demokratik Parti ve Milli Selamet Partisi sağ oyları bölmüşlerdi. CHP + Milli Selamet Partisi koalisyonu kuruldu. Kıbrıs olaylarıyla Hükümet saygınlık (itibar) kazandı. Ecevit erken seçim için ayrılınca; AP+MSP+CGP+ MHP bir araya gelerek Milliyetçi Cephe Hükümeti`ni oluşturdu.
1977 erken seçimlerinde kimse tek başına iktidar olamayınca CHP azınlık hükümeti kuruldu. Bu hükümete güvenoyu verilmeyince AP, 2. Milliyetçi Cepheyi kurdu. Ancak yıl sonunda bu hükümet de gensoruyla düşürüldü.
Siyasi düzensizlik, kararsızlık (istikrarsızlık), terör, iktisadi gerileme, dış baskılar, hayat pahalılığı derken 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi geldi.
Darbe sonrası, Askeri Mahkeme`nin 16 Ekim 1981 tarihli kararı ile o günlerde etkinlik (faaliyet) gösteren 17 parti resmen kapatılmıştı. Bunlar şunlardı: Adalet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetçi Güven Partisi, Demokrat Parti, Hür Demokratlar Partisi, Hürriyetçi Millet Partisi, Millet Partisi, Milli Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Sosyalist Parti, Sosyalist Vatan Partisi, Türkiye Birlik Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye İşçi Köylü Partisi, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi, Türkiye Ulusal Kadınlar Partisi, Vatan Partisi.
Eski partilerin katılmasına izin verilmeyen 6 Kasım 1983 seçimlerinde Anavatan Partisi 45.1 oyla birinci parti olmuştu.
Anavatan partisi merkez sağda, liberal ve milliyetçi bir görüşe sahip olarak 20 Mayıs 1983 tarihinde Turgut Özal tarafından kurulmuştu. Dört siyasi eğilimi birleştirme iddiasında olmasına karşın aslında kökeni AP ve 1980 öncesi ön planda olmayan isimlerden oluşuyordu.
1980 darbesinin yasakladığı siyasetçilerin yasaklarının 6 Eylül 1987 halkoylamasıyla (referandumu ile) kaldırılmasının ardından yapılan 29 Kasım 1987 seçimlerinden de yine ANAP birinci parti olarak çıktı. Ama oylarını düşürmüş 36.3`de kalmıştı.
Özal`ın Çankaya Köşkü`ne çıkmasının ardından 20 Ekim 1991`de yapılan seçimlerden Süleyman Demirel başkanlığındaki Doğru Yol Partisi 27.03 oy alarak birinci parti oldu. Bu oyla tek başına iktidar olamayacağı için Erdal İnönü liderliğindeki SHP ile koalisyon kurdu.
SHP, aynı siyasi görüşte olan Halkçı Parti ile Sosyal Demokrasi Partisi`nin 3 Kasım 1985 tarihinde birleşmesi ile kurulmuş, kapatılan CHP`nin oylarını kuruluşunda (bünyesinde) toplayan bir partiydi. Sosyal demokrat kesimin sözcülüğünü yapan, özelleştirmelere karşı mesafeli davranan, karma ekonomiden yana, emekçi yığınlarının haklarını gözeten bu partinin ömrü 10 yıl sürmüştü.
24 Aralık 1995`te yapılan erken seçimlerde Necmettin Erbakan`ın Refah Partisi 21.38 oy alarak birinci çıkmış ama kazandığı 158 milletvekili ile tek başına iktidar olamamıştı. (Bugün 85 yaşında olan Erbakan 1969 yılında Odalar Birliği Başkanı iken Konya`dan bağımsız olarak seçilerek Meclis`e girmişti. Erbakan, islamcı, muhafazakâr, maneviyatçı ve zaman zaman da anti emperyalizmi savunan ve ``Milli Görüş´´ adı altında siyaset yapan partilerin fikir babası ve çoğunun da kurucusu olmuştur. Bu partiler şunlardır: 26 Ocak 1970`te Milli Nizam Partisi; 11 Ekim 1972`de Milli Selamet Partisi; 19 Temmuz 1983`te Refah Partisi; 11 Mayıs 2003`te Fazilet Partisi, 20 Temmuz 2001`de Saadet Partisi)
Turgut Özal`ın ölümünden sonra Köşk`e çıkan Demirel`in hükümeti kurmakla görevlendirdiği ANAP lideri Mesut Yılmaz, DYP lideri Tansu Çiller ile 6 Mart 1996 tarihinde bir azınlık hükümeti kurdu. Bu Anayol Hükümeti TBMM`deki güven oylamasında 257 kabul, 207 ret, 80 çekimser oyla güvenoyu aldı. Ancak Refah Partisi Başkanı Erbakan Anayasa Mahkemesi`ne başvurarak bu güvenoyunun yok sayılmasını istedi. Mahkeme, toplantıya katılan 544 üyenin yarısından bir fazlası olan 273 oy gerektiğini belirterek oylamayı yok saydı (iptal etti). Bunun üzerine Başbakan Mesut Yılmaz istifasını verdi.
Demirel hükümeti kurma görevini bu kez Erbakan`a verdi. O da Tansu Çiller ile 54. hükümeti kurdu.
Bu dönemde meydana gelen Susurluk Olayı, Erbakan`ın Libya ziyaretinde Kaddafi`nin sarfettiği sözler, Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe`nin 10 Kasım`da söyledikleri, Başbakanlık konutunda Erbakan`ın tarikatçılara verdiği yemek, Sincan`da düzenlenen Kudüs gecesi gibi olaylar, 28 Şubat 1997`de yapılan MGK toplantısında laiklik tartışmalarına neden oldu.
Hazırlanan çok sert bildiri Erbakan tarafından ilkönce imzalanmak istenmedi ama 13 Mart`ta Erbakan bu bildiriyi imzaladı ve üç ay sonra da 18 Haziran`da istifa etti. Ertesi gün Demirel hükümeti kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan Tansu Çiller`e değil, ANAP Lideri Mesut Yılmaz`a verdi. 30 Haziran 1997`de Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk`la ANASOL-D hükümetini kurdu.
Bu hükümete dışardan destek veren CHP, Türkbank ihalesindeki yolsuzluk nedeniyle desteğini geri çekti ve gensoru önergesi verdi. TBMM gensoruyu kabul edince 55. hükümet de düştü.
Demirel tarafından 23 Aralık 1998`de hükümeti kurmak için görevlendirilen Ecevit görevi geri vermiş, 7 Ocak 1999 tarihinde tekrar görev verilince kurduğu azınlık hükümeti 17 Ocak`ta güvenoyu alarak 56. hükümet kurulmuştur.
18 Nisan 1999 seçimlerinden 22.1 oy alarak1.parti olarak çıkan DSP, hükümet kuracak çoğunluğu olmadığı için MHP ve ANAP ile anlaşarak 57. hükümeti kurdular. Bu hükümetin en büyük özelliği bir araya gelmeleri tahmin bile edilemeyen DSP ile MHP`nin koalisyon kurmalarıdır.
3 Kasım 2002 genel seçimlerinde, AKP lideri Recep Tayip Erdoğan, siyaset yasağı nedeniyle seçimlere katılamamış ama Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidara gelmişti. 58. hükümeti Kayseri Milletvekili Abdullah Gül kurmuş, 170 ret oyuna karşılık 346 oy ile güvenoyu almıştı.
Daha sonra, aldığı siyaset yasağı nedeniyle kabine ve TBMM`de yer alamayan AKP`nin Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan`ın bu yasağı, CHP`nin de desteklediği bir Anayasa değişikliğiyle aşıldı.
8 Mart 2003 tarihinde Siirt`te yapılan yenileme seçimlerinde de Erdoğan milletvekili seçilerek Meclis`e girdi. Bunun üzerine Abdullah Gül başkanlığındaki 58. hükümet istifa etti. Ardından Recep Tayip Erdoğan 15 Mart 2003 tarihinde 59. hükümeti kurdu.
22 Temmuz 2007 erken genel seçimlerinde AKP oyların 46.7`sini aldı. R.T. Erdoğan`ın kurduğu 60. hükümette 1 Mayıs 2009`da bazı değişiklikler yapılarak bugünlere gelindi.
.

61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti`ni kuracak olan siyasi iktidarı belirleyecek milletvekili genel seçimlerinin 12 Haziran 2011 tarihinde yapılarak AKP iktidarını tazeledi ve... 7 haziran 2015 genel seçimleri yapıldı. Fakat hiç bir partiye tek başına iktidar olma hakkı verilmedi. Millet siyasete kırmızı ışık yaktı.
AMMAA...
SİYASET YİNE AYIP ETTİ...
Siyasi ayak oyunlarının çirkin tezgahları için hafızalarımızı özetle tazelemiş olsakta, Türkiye bağrından hançer yarası aldı. Kan kaybı büyük. Kaos uykuda, hırçın niyetler dışa vurmak üzere, akıllılarla deliler sopa saklama sınavı veriyor, millet milliyet bütünlüğünden söz edenlerin hepsi katıksız aldatma oyunları içinde debeleniyor. Ve bir millet; illet olarak yaftalandı. Etnik pazarlıklarda uzlaşmalar saklanıyor. Hülasa anası ağlayan yine millet oldu. Ve dahada ağlayacak hiç kimse farkında değil!
Dipnot : (İhanetler)
05-TEMMUZ-2015
ALANYA


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.