Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Salih Şimşek - (Ziyaretci) 20.07.2021 22:45:53

UNUTMADIK - UNUTAMADIK

UNUTMADIK - UNUTAMADIK

Prof. Dr. Salih Şimşek




Her vesile ile ‘hak-hukuk’ ve `adalet`ten bahseden CHP`nin, eski Adalet Bakanlarından Mehmet Moğultay`ın, görevi sırasında, `ben CHP`lileri işe almayacağım da MHP`lileri mi alacağım` demesinin üzerinden neredeyse çeyrek asır geçti ama biz unutmadık.



Cumhurbaşkanı Erdğan’ın bir zamanlar, Duruma göre politik kararlar verdiğini düşündüğü “Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımıyorum ve saygı da duymuyorum" diyerek AYM’ne rest çekip, tepki gösterdiğini de unutmadık. Bu tepkinin, bir yönetici olarak telaffuzu pek uygun olmadığını ama halkın vicdanında olması gereken yere kaydedildiğini unutmadık.



Bir zamanlar, Şırnak`ta bir karakola yıldırım düşmüş sekiz askerimiz şehit olmuştu. Bizim fizik profesörü Hardal İnönü karakolu ziyaret etmiş ve yaralı askerlere “yıldırım düştü de kaçamadınız mı?” diye sormuştu. İşte bu dallama akademisyen, hem Prof. Unvanlı, hem de Türkiye’nin Başbakan Yardımcısı’ydı. Bir düşünün bizi kimler yönetti yıllarca… Bunları hiç unutmadık.



Bir zamanlar, ülkemizde nazırlık da yapan, Ege Man Bay İş isimli bir politikacının, ‘bakara, makara’ diyerek, Kur’an-ı Kerim’in bir ayetiyle alay ettiğini, kendisi bunu ‘tevil etmek’ için olmadık çaba sarf etmesine ve manevra yapmasına rağmen insanların açıklamalardan tatmin olmadığını ve Prag’a Büyükelçi tayin edilince, uçakta çekilen içki faslı resimlerini de unutmadık. Belki unutanlar vardır ama arşivlerin böyle unutmak gibi bir huyu yoktur.



Bir zamanlar, dürüst politikacı ve Karaoğlan lakaplı Ecevit’in döneminde ABD, baş katil APO’yu Türkiye’ye vermeye karar vermişti. ‘Afrika’ya Uçak gönderin oradan alın’ demişti. Onu getirecek olan uçak devlette olmadığı için Bursalı iş adamı ve eski bakanlardan Cavit Çağlar’ın uçağı emaneten alınmıştı. Şimdilerde dünyanın her neresinde olursa olsun, bir kişi bile olsa, bir Türk vatandaşı acil durumda, oradan Türk uçakları ile özel olarak getiriliyor. Unutmadık ama siz de unutmayın.



Merhum Özal, Hardal İnönü için “ Paşazade, babası Cumhurbaşkanı olmasaydı liseyi bile bitiremezdi ne profesörü “ demişti de cevap verememişti. Ayrıca, “Paşazade İktisat bilmezler ekonomiden anlamazlar o anlattıklarını gelsin de küçük Turgut` a anlatsın” demişti de yine bir cevap verememişti. Fakat ne yazık ki bu adamın Başbakan Yardımcılığı’ndan daha önemli bir görevi vardı. O da TÜBİTAK’ın gizli başkanı idi ve TÜBİTAK’taki her türlü tayin, her türlü gelişme ondan sorulur, ondan izinsiz hiçbir şey yapılmazdı. Unutmadık…



İstanbul’da birinci köprünün yapılmasına karar verildiğinde tüm kronik muhalefet karşı çıkmış, bitince de en çok onlar kullanmışlardı. İkinci köprünün yapılmasına karar verildiğinde tüm kronik hastalıklı muhalefet buna da karşı çıkmış, bitince de hiç biri ‘ben geçmem’ dememişti. Üçüncü köprünün yapılmasına karar verildiğinde tüm kronik, müzmin hastalıklı muhalefet buna da karşı çıkmış, bitince de hiç biri ‘ben geçmem’ dememişti. Çanakkale Boğazı’na köprü yapılmasına karar verilince, tüm kronik, müzmin hastalıklı muhalefet buna da karşı çıkmıştı. Göreceksiniz bitince de hiç biri ‘ben geçmem’ demeyecektir. Eşekler bile bir hata yapınca, aynı hatayı tekrarlamazlar.



Ben unutmuyorum da, siz de unutmayın. Bir yere not alın. Tarihe not düşün.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.