‘6’lı Masa’da Bizans tahtı entrikaları
‘6’lı Masa’da Bizans tahtı entrikaları
08 Mart 2023 Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Ankara’da kafalar iyice karışık. Ankara’nın siyasi kulislerindeki bu gelişmelerde, siyasi tarihimizde örneği görülmemiş ayak oyunları ve kirli pazarlıklarla kelimenin tam anlamıyla bir siyasi kepazelik yaşanıyor.
İBB Başkanı E. İmamoğlu ve ABB Başkanı M. Yavaş’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyareti sonrası öneriler ve yeni pazarlıkların ileri sürülmesi, masayı tekmeleyerek ayrılan Akşener’in “Noter ve kumar masası” olarak isimlendirdiği ‘6’lı Masa’ya geri dönmesi siyasi çapsızlığın en bariz örneğidir.
Bunca ağır hakaretlere rağmen Akşener ile tekrar aynı masaya oturan genel başkanlar ise siyasi ahlaktan yoksun omurgasızlar olduklarının tescilidir.
CHP’ye yakın gazeteci Sevilay Yılman’ın ifadesiyle “Hepiniz ikiyüzlüsünüz”
•
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı yardımcılığı formülüyle Akşener’in kumar masasına geri dönmesiyle kartlar karıldı ve yeniden dağıtıldı.
Ülke ve milletin değil, siyasi çıkarların öncelendiği pazarlıklar yeniden başladı.
Masa 6 iken, İmamoğlu ve Yavaş’ın da listeye girmesiyle 8’li oldu.
Şimdi asıl soru şu:
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş CHP’li mi, İYİ Partili mi?
Veya İmamoğlu ve Yavaş’ın amiri Kılıçdaroğlu mu, Akşener mi?
6’lı masa öylesine karışık ve karmaşık ki, kim kimin yanında, kim kimin karşısında olduğunun anlaşılamadığı bir durumla karşı karşıyayız.
Bizans entrikaları bile bugünkü yaşamın yanında etkisiz kalır.
“Ortaya koyduğumuz tarihi nitelikteki ortak mutabakat, siyasi yöntem olarak tek aklın değil ortak aklın, dayatmanın değil istişarenin, rekabetin değil uzlaşmanın eseri olmuştur” diyerek yola çıkan 6’lı Masa’nın kurucusu 6 parti başkanının, gelinen noktada yağlı bir kemik uğruna hırlamaktan çekinmediklerine milletçe şahit olduk.
Aday krizi yaşanan ‘6’lı Masa’da ayrılıklar ve görev paylaşım krizi bunun en bariz örneğidir.
Çünkü, aralarındaki kavga ve ayrılığın, bunca hakarete varan tweetler ve açıklamalardan sonra tekrar bir araya gelmeleri ülke yönetimi konusunda vizyon ve misyon tartışması değil, hırslar ve egolar öncelikli bir paylaşım kavgasının sonucudur.
Halbuki 6’lı masanın önerisi olan “Güçlendirilmiş parlamenter sistem”in en belirgin ilkesi ‘yönetimde istikrar’ olarak tanımlanmıştı.
Yönetimde istikrarı savunanların karşılıklı saygı, ekip çalışması ile karşılıklı hukuka dayalı bir vizyon ve misyon sahibi olmayı gerektirir.
Bir aday üzerinde anlaşamayan ve bir masayı bile yönetmekten aciz olan bu zevatın kendileri vadettikleri sistemle uyuşmazlığı olduğu gerçeği görülmüştür.
•
Yaşanan siyasi ahlaksızlıkları TV ekranlarında gördükçe şair Fazıl Ahmet Aykaç’ın şu dizesi aklıma geldi.
“Hele var ki bir tablo
Görse şaşar Anibal.
Ördeklerden bir filo
Bir de kazdan amiral”.
Sonra da “Bunlar mı bizi temsil edecek? Bunlar mı Türkiye’yi gelecek yüzyıla taşıyacak?” sorusunu sormaktan kendimi alamadım.
Bu parti başkanları, millete güven veren kendi başlarına siyasi birer aktör olamadıkları için birbirlerine mahkûmlar.
Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu ve Uysal’dan oluşan ‘4’lü figüran’ ise fırsattan yararlanarak paylarına düşenin fazlasını aldıkları için sessiz kalıp topa girmemeyi tercih ettiler.
Ancak Meral Hanım’ın bu kadar fırıldak olmasına gerek yoktu.
Aslında bu formül işin bahanesi, taraflar üzerinde ABD öncülüğündeki Batılı küresel güçlerin baskısının etkili olduğu anlaşılmaktadır.
Ülkemizin içinde olduğu bu acılı ve sancılı bir dönemde, sorunlara çözüm üretme yerine paylaşım kavgasına girmeleri, iktidar olmaları halinde nelerin yaşanacağını anlamamak ahmaklık olur.
Milletimiz, temsil kabiliyeti olmayan, ülkenin sorunlarına çözüm üretme vizyonu ve yönetim becerisinden yoksun bu çapsızlara asla güven duymaz.
Türk milleti feraseti ve basiretiyle, kurulan ‘Kumar Masası’nı dağıtacak ve bu zevatları sandığa gömecektir.
|