Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10783
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2272) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3428) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 11.03.2011 14:34:35

RESMEN SEÇİM KARARI

RESMEN SEÇİM KARARI

Ahmet ÖZDEMİR
Maliyeci-İktisatçı
aozdemir2007@hotmail.com


RG (Resmi Gazete)`nin 04.03.2011 tarihli ve l. Mükerrer 27864 sayısında yayınlanan, TBMM` nin 03.03.2011 tarihli ve 987 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yenilenmesine ve seçimin 12 Haziran 2011 Pazar günü yapılmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 3/3/2011 tarihli 73 üncü Birleşiminde karar verilmiştir. şeklindeki Kararıyla, Milletvekilleri Genel Seçimi tarihi kesin bir şekilde ortaya konulmuştur.
YSK (Yüksek Seçim Kurulu)` nun kararlarına göre, seçime girecek siyasi partiler; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun`un 14 üncü maddesinin 11 inci bendine göre; XXIV. Dönem Milletvekili Genel Seçimine katılabilecek siyasi partilerin; 1- Adalet ve Kalkınma Partisi, 2- Alternatif Parti, 3- Bağımsız Türkiye Partisi, 4- Barış ve Demokrasi Partisi, 5- Büyük Birlik Partisi, 6- Cumhuriyet Halk Partisi, 7- Demokrat Parti, 8- Demokratik Sol Parti, 9- Doğru Yol Partisi, 10- Emek Partisi, 11- Eşitlik ve Demokrasi Partisi, 12- Genç Parti, 13- Hak ve Eşitlik Partisi, 14- Hak ve Özgürlükler Partisi, 15- Halkın Sesi Partisi, 16- Halkın Yükselişi Partisi, 17- İşçi Partisi, 18- Liberal Demokrat Parti, 19- Millet Partisi, 20- Milliyetçi Hareket Partisi, 21- Milliyetçi ve Muhafazakar Parti, 22- Özgürlük ve Dayanışma Partisi, 23- Saadet Partisi, 24- Türkiye Komünist Partisi, 25- Türkiye Partisi, 26- Yeni Parti, 27- Yurt Partisi olduğuna, sıralamasıyla gösterilmiş, kamu görevlilerinin de en geç 10 Mart 2011 tarihi itibariyle ve saat 17`ye kadar istifa etmelerine veya emekli olmaları gerektiğine karar verilmiştir.
Görüldüğü gibi, 27 parti seçime girmeye hak kazanmıştır. Daha ne kadar başkaca parti var, bilemiyoruz. Şimdi, sağ-sol-orta partilerden; seçim işbirliği-ortaklığı-tek liste teşkili gibi çalışmalarda olabilecektir, şüphesiz. İktidar uğruna neler yapılmaz ki! Seçim sonrası koalisyon zorunluluğu ortaya çıksa; meydanlarda-seçim konuşmalarında birbirlerine hakarete varan-aşağılayan kimselerin bile birbirlerine yakınlaşma yarışı olabilecektir. Ne yapalım, Millet böyle bir görüntü çıkardı ise, Memleketi-Ülkeyi-Vatanı-Milleti-Devleti hükümetsiz mi bırakalım gerekçesine sığınırlar. Demezler ki, böyle yapmaktansa, önümüzdeki üç-altı ay içinde yeni bir seçime gitmek üzere karma hükümet kuralım. Seçimlerden çıkıp, yeni bir seçime gitmek; cesaret-para-efor ister. Bunlar, partilerin kaçında olabilir ki? Ancak, önümüzdeki seçimlerin; tek parti iktidarı getireceğini söyleyenler az değildir.
İleriki muhtemel düzenlemelere nazaran denilebilir ki; kamu görevlilerinin belli edilen tarihe kadar istifa etmemiş olsa dahi, parti listelerinin YSK` na verilmesinden önce de emekliliklerini isteyebileceklerine ve bunlardan bir seçim dönemi geçmeden önce kamu görevlerine dönemeyeceklerine düzenleme getirilmelidir.
Kamu görevlileri, acaba neden milletvekili aday adayı veya adayı olmak isterler dersiniz?
Bize göre, bunlardan bazılarını:
- Gerçekten de inancı ve arzusu ile muayyen bir parti bünyesinde aktif olarak ve en üst siyasi seviyede-plâtformda faaliyet göstermek, Türk Devletine-Türk Milletine en güzel manada bilgisiyle-tecrübesiyle hizmet verebilmek;
- Desinler ve gösteriş arzusuyla ve ben de varım ihtirasıyla, herkesten şeklen veya gönülden itibar görmek ümidiyle, tanıdığı-bildiği-gördüğü kimselerden daha iyisini yapabileceği düşüncesiyle,
- Hastalık derecesinde ve savrulacak-harcanacak; haydan-huydan gelmiş olup etrafa serpilecek derecede çok parası olduğundan ve ya seçilirsem hesabıyla,
- Gönül verdiği veya vermediği (vekilliği profesyonelce görüyorsa), seçilebileceğine inandığı herhangi bir partiden ciddi manada teklif aldığından,
- Seçimini ve tercihini gösterdiği partinin iktidarını sürdürmesi-yeni iktidar olması veya iktidar kanadını elde etmesi halinde, en azından eski statüsünü korumak veya daha üst görevlere ulaşabilmek,
- Bir ekip-grup çalışması içinde bulunabilmek,
- Maaşsız-ücretsiz de olsa, seçim dolayısıyla istifa gerekçesiyle ve geri dönme müddetince tatil yapabilmek,
- Dokunulmazlık zırhına bürünerek; bir kısım davalardan kurtulabilmek,
- Belki de ve muhtemelen, bilinen-bilinmeyen bir kısım yer üstü-yer altı dünyasının veya bölücülerin-hainlerin, iç-dış güçlerin siyasi yelpazede adamı olabilmek ve borazanlığını gizliden veya açıktan yapabilmek,
Şeklinde sıralamak mümkün olsa gerektir.
Seçim dolayısıyla ve Anayasa icabı; Adalet, İçişleri ve Adalet Bakanları görevlerinden istifa yoluyla çekilmişler ve yerlerini müsteşarlarına bırakmışlar ve bunlara ilişkin tayin-atama kararları R.G.`nin 08.03.2011/27868 mükerrer sayısında yayınlanmıştır.
Seçmen-askı listelerinin ilgili muhtarlıklarda 18/03/2011 Cuma günü saat: 08.00`de askıya çıkarılmasına ve 31/03/2011 Perşembe günü saat: 17.00`de askıdan indirilmesine de karar verilmiş ve ilân edilmiştir.
Yine, YSK` nun RG`nin 27.02.2011/27859 mükerrer sayısında yer alan ve onbir üyenin dokuzunun oyçokluğu ile aldığı 26.02.2011/120 sayılı olup 2011 yılı içinde yapılacak XXIV. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde, yaklaşan seçim tarihi ve yukarıda belirtilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin sandıkta veya elektronik oylama yöntemiyle oy kullandırmanın seçim tarihi göz önüne alınarak teknik altyapı hazırlıkların tamamlanabilmesinin süre yönünden olanaksız olduğu son gelen bilgiler ışığında belirsizliklerin devam ettiği, seçim takviminin bu belirsizliklere göre oluşturulamayacağı, süre yetersizliği dikkate alındığında, bu seçimler için gümrük kapılarında oy kullanmaları gerektiğine, yönündeki Kararla, yurt dışı seçmen kütüğünde kayıtlı seçmenleri sadece gümrük kapılarında oy-rey kullanabilecekleri karar altına alınmıştır.
Yurt dışı ve bilhassa seçmen sayısının çok olduğu Almanya`daki Büyükelçilik ve konsolosluk bünyelerinde oy kullanılması hususundaki Hükümet itirazlarına da Yüksek Seçim Kurulu ret kararında bulunmuştur.
Düşünelim, bir defa; teknoloji çağında: Bilgisayar ortamında ve her mahalde olmak üzere insanlar kendi seçim çevresi için siyasi tasarrufta bulunamadığı gibi yurt dışında bulunan seçmenlerimiz siyasi tercihlerini seçmen sandıklarına aksettirebilmek için hiç de azımsanmayacak miktarda para harcayarak ve emek-zaman israfıyla; ancak gümrük kapılarında vatandaşlık görevlerini yapabileceklerdir. Acaba, herkesin; belirtilen görevi ifa edecek miktarda parası var mıdır?, işinden ayrılabileceği zamanı ve bu işe hasredebileceği emeği olabilecek midir?.
Hatırlanır ki, birçok ülke vatandaşlarından Türkiye`de bulunanlar; büyükelçilik ve konsolosluklar bünyesinde kurulan sandıklarda oy kullanabilmektedirler. Komşumuz İran, Bulgaristan ve nihayet Libya&8230;; bunlardan bazılarıdır. El insaf, diyelim. Bizim imkânlarımız, işaret edilen devletler kadar da mı yoktur, dersiniz?.
Alınan kararların, çağın icabı olarak uygulanabilirliği, kolaylığı-zorluğu dikkate alınsaydı, daha isabetli olurdu, şüphesiz.
Siyasi irade de, bir şey yapamadığına göre, doğrusu; alınan kararlar isabetli midir-değil midir?, bilemiyoruz. Anayasanın-seçim mevzuatının anası-babası ve bir bileni olduğunu iddia ve ileri sürenler, hukukçular ile bu yöndeki ilim-bilim adamları, eğrisini-doğrusunu söyler; herhalde.
Şimdi, meydanlar-salonlar-caddeler-sokaklar, &8230; şenlenecek. Şarkılar-türküler-marşlar gırla gidecek. Yüksek frekansla söylenen nutuklar, bağıra-çağıra yapılan söylemler, atmalar-atlamalar&8230; diz boyu olacak, neredeyse.
Tabii, bütün bunlar yapılır iken; çevre kirliğine atıklarla-gürültülerle-klaksonlarla yol açılıp açılmadığı kale alınmayacak. Ve nihayet, asılan parti bayraklarının seçim öncesi son günde toplanması işi belediyelere-özel idarelere düşacek.
Kimilerinize; bacım-kardeş-gardaş, emmi/amuca/amca-dayı-hala-teyze/deze-hala/bibi-dede/aga/ağa-nine/nene-ana/anne, köydaşım-yoldaşım-hemşehrim-tertip&8230; diyecekler, elleriniz-sakallarınız öpülecek, ne talep ederseniz hepsine tamam-evet diyecekler. Düğünlerinize-cenazelerinize, yani; hayatın seyri itibariyle artılarınıza-eksilerinize koşacaklar. Cenaze evinde ağlamak-düğün evinde oynamak; misâli görüntüler çoğalacak, şüphesiz. Tıpkı, geçen seçimlerde ve bu zamana kadar olduğu gibi, diyelim.
Şimdi meydanları dolduracak seçmenlere-meraklılara-bindirilmiş kıtalar mensuplarına deriz ki:
- Dozu kaçırılmış, hakaretlere-iftiralara varan söylemleri-vaatleri ciddiye almayınız ve bunları alkışlamayız.
- Beğenmediğiniz, tasvip etmediğiniz kişilerin konuşmalarını sırtınızı dönerek dinleyiniz.
- Yıllarca siyaset postuna saplanmış kişilere, farklı simalar ve kişiler görmek arzunuzu nezaket-saygı sınırları içinde aksettiriniz.
- Türk Devleti, Türk Milleti için tehlikeli gördüklerinize asla itibar etmeyiniz ve iltifat da dahi bulunmayınız.
- Vekilliği; döğüşmek-kavga etmek-sinkaflı konuşmak biçiminde kamuoyuna aksettirenlere, onu-bunu yakarım-yıkarım diyen kabadayı misâli hal ve hareket gösterenlere siyasi kredi ve itibar sağlamayınız.
Böyle yapıldığında, bundan; Devlet-Millet ve siyaset çarkı kazanmış olacaktır, şüphesiz. Her şey düzelsin deniliyor-iddia ediliyor, öyleyse; siyaset ve siyasetçi de değişsin diyelim, ne dersiniz.




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.