Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Siyasi Partiler ve Siyasetciler konuları
Siyasetçiler nasıl olmalıdır? (41)
Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? (27)
Siyasi partiler ve siyasetçiler ile ilgil diğer konular (776)


Siyasi Partiler ve Siyasetciler - Siyasi Partilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 21.03.2011 11:36:33

SİYASİ PARTİLERE HAZİNE YARDIMI

SİYASİ PARTİLERE
HAZİNE YARDIMI

Ahmet ÖZDEMİR
Maliyeci-İktisatçı
aozdemir2007@hotmail.com

12 Haziran 2001 tarihinde ve Pazar günü yapılacak 24. Dönem Genel Milletvekili seçimlerine 27 partinin katılacağına YSK (Yüksek Seçim Kurulu)`nca karar verildi ve bu durum kamu oyuna Resmi Gazete ve sair yollarla ilân edildi.
Partilerden bir kısmı, ortaklaşa hareket ederek, Yurt geneli itibariyle belli edilen yüzde on barajını bu yolla geçmek hesabı içine girmiştir.
Bir kısım partiler ise, bu güne kadar TBMM`ne girememiş olmasına veya yeni kurulmuş bulunmasına rağmen, seçim işbirliğine gitmeyeceklerini ileri sürmektedirler.
Parti olarak, sözü edilen barajı geçemeyecekleri belli olan ve halen bir parti adıyla Meclis çatısı altında bulunan bir kısım kişiler de; Doğu-Güneydoğu Anadolu illerinde estirilen terör-şantaj-korkutma-tehdit fiillerinden istifade-ümidi ve beklentisiyle bağımsız adayları destekleyeceklerini deklare etmişlerdir.
Giresun (MHP) Milletvekili Murat ÖZKAN, Kazakistan-Manas Üniversitesinin düzenlediği demokrasi panelinde konuşur iken; belirtilen barajın çok yüksek olduğuna, genel seçmen sayısına göre en yüksek nispette oy alan ve genele nazaran azınlıkta olan bir partinin tek başına iktidar olduğuna, aslında belirtilen nispetin 5 olması gerektiğine, daha çok parti olmasına rağmen ABD`de-Fransa`da-Almanya`da&8230; iki partinin meclise girebildiklerine&8230;değindiğine; TRT AVAZ`ı tesadüfen yakalamış olmakla muttali olabildim.
Vatandaşlarımızın birçoğu ve ben de derim ki; seçim barajı yüzde 20 olsun. Seçmen aritmetik dağılımının eşit olması halinde en fazla beş, tercihin muayyen partilere ağırlıklı olarak meyledilmesi durumunda en fazla iki-üç-dört parti Meclise girebilsin.
Siyaset yapmak ve parlamenter olmak isteyen kimseler, Meclise gireceğini tahmin ettikleri partide temayüz etmenin yollarını arasınlar, parti içi mücadeleyle en üst kademelere çıkabilmenin yarışına girsin, deriz.
Seçime giden zaman git gide daralmakta iken; partiler vitrinlerini eski-yeni şahsiyetlerle&8230; süsleme ve dolayısıyla da partilerinin cazibesini seçmenlere aksettirme gayreti içine girmektedirler. Partiler, adaylarını; ön seçim-meyil yoklaması-merkez yoklaması yollarıyla tespit edeceklerdir. Bizce; ön seçim ve gerektiğinde genel merkez vetosu yoluna gidilmeli, merkez yoklaması yoluyla tespit edilecek adaylar yüzde beşten yüzde 20`ye çıkarılmalıdır.
Böyle bir görüntüyü, yani vitrin güzelleştirme gayretini, geçmişte ve en güzel manada yapmak eğilimi gösteren ANAP-DYP`nin Meclis dışında kaldığı günler unutulmamalıdır, deriz.
Partiler, Anayasa ve Partiler Kanununa göre kurulmakta ve faaliyet göstermek durumunda bulunmaktadırlar.
Partilerin, merkez ve taşra teşkilâtlarını kurmaları ile siyasi faaliyette bulunmaları hiç de azımsanmayacak bir gelire sahip olmayı gerektirmektedir.
Nitekim, 22.04.1983/2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununa göre;
Siyasi partiler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak; milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belli edilen görüşleri paralelinde çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde memleketin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması gayesini güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilâtlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.
Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olarak çalışırlar. Siyasi partilerin kurulusu, organlarının seçimi, işleyişi, faaliyetleri ve kararları Anayasa`da nitelikleri belirtilen demokrasi esaslarına aykırı olamaz.
Vatandaşlar siyasi parti kurma hakkına sahiptirler. Siyasi partiler, Anayasa ve kanunlar çerçevesinde önceden izin almaksızın serbestçe kurulurlar.
Her Türk vatandaşı, kanunda ve parti tüzüğünde gösterilen şartlara ve usullere göre siyasi partilere üye olma ve dilediği anda üyelikten çekilme hakkına sahiptir.
Kimse, aynı zamanda birden fazla siyasi partinin üyesi olamaz, aksi halde üyelik sıfatı bu siyasi partilerin hepsinde birden sona ermiş sayılır. Kimse, bir partinin birden fazla teşkilât birimine üye kaydolamaz, aksi halde son kayıt tarihinden önce yapılmış olan üyelik kayıtları geçersizdir.
Siyasi partilerin teşkilatı; merkez organları ile il, ilçe ve belde teşkilâtlarından; Türkiye Büyük Millet Meclisi Grubu ile il genel meclisi ve belediye meclisi gruplarından ibarettir. Siyasi partilerin tüzüklerinde ayrıca kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri yan kuruluşlarla, yabancı ülkelerde yurtdışı temsilciliği kurulması öngörülebilir.
Belde teşkilatı, il ve ilçe merkezleri dışında belediye teşkilatı olan yerlerde kurulur.
Belde teşkilatları ilçe başkanlığına bağlıdır. Bu teşkilatların seçim tarzı, kuruluş ve faaliyet şekil ve şartları, üye sayısı, il ve ilçe teşkilatlarıyla münasebetleri siyasi partilerin tüzüklerinde gösterilir. Su kadar ki, belde teşkilatlarının üye sayısı üçten az olamaz&8230;
Her kademedeki parti organları üye kayıt defteri, karar defteri, gelen ve giden evrak kayıt defteri, gelir ve gider defteri ile demirbaş eşya defteri tutmak zorundadırlar.
Üye kayıt defteri, mahalle ve köy esasına göre tutulur&8230;Bütün defterlerin sayfaları ve kaç sayfadan ibaret oldukları teşkilâtın bulunduğu ilgili seçim kurulu başkanı tarafından mühürlenir ve tasdik edilir&8230;
Gelirler ve kaynakları: Siyasi partilerin gelirleri amaçlarına aykırı
olamaz. Siyasi partilerin elde edebilecekleri gelirler: Parti üyelerinden alınacak giriş aidatı ile üyelik aidatı; Partili milletvekillerinden alınacak milletvekilliği aidatı; Milletvekili, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve il genel meclis üyeliği aday adaylarından alınacak özel aidat, (bu aidatlar 64`üncü maddedeki (Milletvekili aday adaylığı aidatı) esaslar
dahilinde siyasi partilerin yetkili merkez karar organlarınca tespit ve tahsil olunur.); Parti bayrağı, flâması, rozeti ve benzeri rumuzların satışından sağlanacak gelirler; Parti yayınlarının satış bedelleri; Üye kimlik kartlarının ve parti defter, makbuz ve kağıtlarının sağlanması karşılığında alınacak paralar; Partice tertiplenen balo, eğlence ve konser faaliyetlerinden sağlanacak gelirler; Parti mal varlığından elde edilecek gelirler; i) Bağışlar; Devletçe-Hazinece yapılan yardımlar; şeklinde sıralanmaktadır.
Parti mal varlığından elde edilen gelirler hariç olmak üzere, diğer kaynaklardan elde edilen gelirlerden hiçbir surette vergi, resim ve harç alınmaz.
Nitekim, 08.06.1959/7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu`nun Muafiyetler başlığını taşıyan 3/a maddesinde; siyasi partilerin de intikal vergisinden muaf olduğuna değinilmiştir.
Giriş ve üyelik aidatı: Parti üyelerinden alınacak giriş aidatının miktarı ile üyelik aidatının alt ve üst sınırları parti tüzüğünde gösterilir. Her üye, aylık veya yıllık olarak üyelik aidatı ödemeyi partiye girişinde kabul etmek zorundadır. Parti üyesi, vermeyi kabul ettiği aidatın miktarını, parti tüzüğüne uygun olmak şartıyla kayıtlı
bulunduğu teşkilât kademesi başkanlığına yazı ile bildirerek artırabilir.
Partiye borçlu olduğu yıla ait aidatın tamamını veya bir kısmını ödemeyen parti üyesi hakkında, partiden geçici veya kesin olarak çıkarmaya dair disiplin cezaları uygulanmaz. Aidatını ödemesi için yapılan yazılı tebligata rağmen belirtilen süre içerisinde ödemede bulunmayan üye hakkında yapılacak işlem ve uygulanacak yasaklamalar parti tüzüğünde gösterilir.
Milletvekili aidatı: Bir siyasi partiye mensup milletvekillerinin ne miktar aidat ödeyeceği ve bu suretle toplanan paraların grup faaliyetlerine ve parti merkezine hangi miktarlarda ayrılacağı, Türkiye Büyük Millet Meclisi parti grubu kararıyla belli edilir. Ancak, bu miktarın yıllık tutarı milletvekili ödeneğinin net bir aylık tutarını geçemez. Grubu olmayan milletvekillerinin ödeyeceği aidat, yukarıdaki fıkrada belirtilen miktarın yarısını
geçmemek kaydıyla merkez karar ve yönetim kurulunca tespit edilir.
Milletvekili aday adaylığı aidatı: Milletvekili aday adaylarından alınacak özel aidat, milletvekili ödeneğinin net bir aylık tutarını asmamak kaydıyla parti iç yönetmeliklerinde gösterilir.
Bağışlar: Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler ve muhtarlıklar, kamu iktisadi teşebbüsleri, özel kanunla veya özel kanunla verilen yetkiye dayanılarak kurulmuş bankalar ve diğer kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsü sayılmakla beraber ödenmiş sermayesinin bir kısmı devlete veya bu fıkrada adı geçen kurum, idare, teşebbüs, banka veya kuruluşlara ait müesseseler, siyasi partilere hiçbir suretle taşınır veya taşınmaz mal veya nakit veya haklar bağışlayamaz ve bu gibi mal veya hakların kullanılmasını bedelsiz olarak bırakamazlar; bağlı oldukları kanun hükümleri dışında, siyasi partilere ayni hakların devrine dair tasarruflarda bulunamazlar. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları isçi ve işveren sendikaları ile bunların üst kuruluşları, dernekler, vakıflar ve kooperatifler, özel kanunlarında yer alan hükümlere uymak şartıyla siyasi partilere maddi yardım ve bağışta bulunabilirler. Bunların dışında kalan gerçek ve tüzel kişilerin her birinin bir siyasi partiye aynı yıl içerisinde iki milyar liradan fazla kıymette ayni veya nakdi bağışta bulunması veya yayınları kullandırması yasaktır. Bağış veya ağışların bağışta bulunana veya yetkili temsilcisine veya vekiline ait olduğunun partice verilen makbuzda açıkça belirtilmesi gerekir. Böyle bir belgeye dayanılmaksızın siyasi partilerce bağış kabul edilemez.
Ticari faaliyet, kredi ve borç alma yasağı: Siyasi partiler ticari faaliyette bulunamazlar, kredi veya borç alamazlar&8230;
Taşınmaz mal edinme: Siyasi partiler, ikametleri ile amaç ve faaliyetleri için gerekli olanlardan başka taşınmaz mal edinemezler. Partiler, amaçları içinde olmak şartıyla sahip oldukları taşınmaz mallardan gelir sağlayabilirler.
Partilerin Giderleri: Siyasi partilerin giderleri amaçlarına-gayelerine aykırı olamaz.
Bir siyasi partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzel kişiliği adına yapılır.
Beş milyon liraya (Bu meblâğın beş lira ve yeniden değerlendirme nispetiyle artışlı hali dikkate alınmalıdır, düşüncesindeyiz.) kadar harcamaların makbuz veya fatura gibi
bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu değildir. Ancak, bütün harcamaların yetkili organ veya merciin kararına dayanması şarttır. Su kadar ki, yetkili organca onaylanan bütçede öngörülmüş bulunmak kaydıyla beş milyon lirayı asmayan harcamalar ile genel tarifeye bağlı giderler için ayrıca karar alınmasına gerek yoktur. Giderlere ait belgeleri saklama süresi, özel kanunlarda gösterilen daha uzun süreye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, kesin hesabın ilk inceleme yargı kararının ilgili partiye bildirilme tarihinden itibaren beş yıldır.
Parti teşkilâtı bağlı bulunduğu üst kademeye, gelir ve giderleri hakkında parti tüzüğünde
gösterilen sürede hesap vermekle yükümlüdür. Bu süre altı aydan fazla olamaz.
Siyasi partilerin yapacakları giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler-taahhütler-mükellefiyetler, genel merkezde parti tüzelkişiliği adına, illerde il yönetim kurulu adına ve ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılır.
Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve mükellefiyetler altına girilmesine ilişkin esaslar, merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur. Bu esasların aksine olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde, partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri mükellefiyetlerden dolayı, parti tüzelkişiliği hiçbir suretle sorumlu tutulamaz; merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzelkişiliği aleyhine takipte bulunulamaz. Bu takdirde sorumluluk, sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur.
Siyasi partiler, üyelerine ve diğer gerçek ve tüzelkişilere hiçbir şekilde borç
veremezler.
Parti bütçeleri ve kesin hesabı: Siyasi partilerin, bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teşkilatı ayrı ayrı gelir tahminlerini ve gider miktarlarını gösteren bir yıllık bütçe hazırlarlar ve ilgili takvim yılından önceki Ekim ayı sonuna kadar genel merkeze gönderirler. Bu bütçeler ile aynı süre içinde hazırlanacak genel merkez
bütçesi en geç ilgili takvim yılından önceki Aralık ayı sonuna kadar parti merkez karar ve yönetim kurulunca incelenir ve karara bağlanır. Siyasi partilerin hesapları bilanço esasına göre düzenlenir. Parti merkezi ve bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teşkilâtı her bütçe yılını izleyen Nisan ayı sonuna kadar, bir evvelki yıla ait uygulama sonuçlarını gösteren kesin hesaplarını hazırlarlar.İller teşkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesin hesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleştirilir. Siyasi partilerin bütçeleri, bilançoları, gelir ve gider cetvelleri ile kesin hesaplarının nasıl düzenleneceği partilerin iç yönetmeliklerinde gösterilir.
Devletçe-Hazinece yardım: Yüksek Seçim Kurulu`nca son milletvekili genel seçimlerine katılma hakkı tanınan ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu`nun 33. maddesindeki genel barajı aşmış bulunan siyasi partilere her yıl Hazineden ödenmek üzere o yılki genel bütçe gelirleri ``(B) Cetveli´´ toplamının beş binde ikisi oranında-nispetinde ödenek mali yıl için konur. Bu ödenek yukarıdaki fıkra gereğince Devlet yardımı yapılacak siyasi partiler arasında, bu partilerin genel seçim sonrasında, Yüksek Seçim Kurulu`nca ilân edilen toplam geçerli oy sayıları ile orantılı-nispetli olarak bölüştürülmek suretiyle her yıl ödenir. Bu ödemelerin o yılki Genel Bütçe Kanunu`nun yürürlüğe girmesini takiben on gün içinde tamamlanması zorunludur. Milletvekili genel seçimlerinde toplam geçerli oyların 7`sinden fazlasını alan siyasi partilere de Devlet yardımı yapılır. Bu yardım en az Devlet yardımı alan siyasi partinin ikinci fıkra gereğince almış olduğu yardım ve genel seçimlerde aldığı toplam geçerli oy esas alınarak kazandıkları oyla orantılı olarak yapılır. Ancak bu yardım üçyüzelli milyon liradan az olamaz. Bunun için her yıl Maliye Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konulur. Yukarıdaki fıkralarda öngörülen yardım miktarları; bu yardımdan faydalanabilecek siyasi partilere, milletvekili genel seçiminin yapılacağı yıl üç katı, mahalli idareler genel seçim yılı için iki katı olarak ödenir. Her iki seçim aynı yıl içerisinde yapıldığında bu ödemenin miktarı üç katı geçemez. Bu fıkra gereğince yapılacak katlı ödemeler, Yüksek Seçim Kurulu`nun seçim takvimine dair kararın ilânını izleyen 10 gün içinde yapılır. Burada sözü edilen Kanunun 76. maddesi hükmü dairesinde gelirleri Hazineye
irat kaydedilen ve taşınmaz malları Hazine adına tapuya tescil edilen siyasi partilere, bu madde gereğince yapılacak Devlet yardımından, Hazineye irat kaydedilen gelirin Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların toplam değerinin iki katı indirilir.
Makalemiz itibariyle ele alınan Siyasi Partiler Kanunu`nun 66. 70. maddelerinde yer alan para limitleri değerler her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için 04.01.1961/213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır.
Yukarıdaki açıklamalar göstermektedir ki; en azından, Hazine`den yardım alan siyasi partilerin (aslında, bütün partilerin dahi) genel merkezlerinde idari-mali üniteler teşkili ile başında serbest muhasebeci mali müşavir-yeminli mali müşavir çalıştırma mecburiyeti getirilmelidir. Parti muhasebe kayıtlarının, Muhasebe Standartları Kurulu`nca belli edilen hesap plânına göre tutulması ve herhalde Devlet Muhasebesi Tek Düzen Hesap Plânından faydalanılması, isabetli olsa gerektir.
Bu sene yapılacak seçim dolayısıyla yapılanlarla beraber, ortalama ve aşağı-yukarı olarak Hazine`den AKP (124 + 62=) 186.000.000 lira, CHP (28 + 55=) 83.000.000 lira, MHP (19 + 38=) 57.000.000 lira nakdi yardım yapılmıştır. Böylece, her üç partiye yapılan Devlet yardımı toplamı 326 milyon liradır.
Partilere, Hazine yardımı niçin yapılır, diyelim. Herhalde; siyasi hayatın vaz geçilmez unsurlarından olduğu için, dış-iç sermaye güçlerine bağlı olacak duruma düşmemeleri bakımından, siyasi faaliyetlerinde daha dik bir duruş-serbest irade ve çalıştırma göstermeleri&8230;itibariyle, diyelim.
Belirtilen uygulamanın, muayyen kıstaslara dayalı olarak ve belli partilere yapılmış olması, diğer partiler yönleriyle Anayasa`nın eşitlik ilkesine ne kadar uygundur veya uygun değildir, bilemiyoruz. Değinilen taraflar itibariyle, Anayasa Mahkemesinin herhangi bir kararı var mıdır-yok mudur, doğrusu; bilmiyoruz-hatırlayamıyoruz.
Kurulu her partiye, mezkûr yardımın yapılması uygulamasına gidilse, o takdirde; muvazaalı kurulan partiler zuhur eder ve parti sayısı herhalde binlerle ifade edilen hale gelebilir, deriz.
Yalnız, dikkatimizi çeken bir husus vardır. Yardım alan hiçbir parti; biz bu paraları almıyoruz, demiyor. Siyasi iktidarın; fakir ve ihtiyaç sahiplerine dağıttığı yiyecek-yakacak-beyaz eşya yardımlarına, yanlış; bunları alanlara ise alınız ve ananızın ak sütü gibi helâldir, yiyiniz-içiniz-kullanınız, der iken, kendi aldıklarına sus pus olmaktadırlar. Bir şey, yanlış-haram-mekruh ise taraflar itibariyle geçerlidir. Bir tarafa vebal yükleyip, diğer tarafı kusursuz yapmaz. Meselâ: Rüşvet; alan ve veren için de suçtur. Alan da, veren de melûndur. Allah`ın haram ve helâl kıldıklarında da ölçü aynıdır ve benzer şekildedir. Bazı kimseler, yürütmeler karşısında Yağma Hasan`ın böreği ye Mehmet ye. - Devletin malı deniz, yemeyen domuz. gibi deyimler-sözler sarf edebiliyor. Gönül ister ki, en azından bu paralar belgeli olarak sarf edilsin ve en azından ( 326 x 0,18 = ) 58.680.000 lirası KDV olarak Hazine`ye geri dönsün. Bunun için Maliye Bakanına ve Maliye Bakanlığına büyük görevler düşüyor olmalıdır. Vatandaşın 3-5 bin lira kira gelirlerinin peşine koşmak gayretiyle merkezi ve mahalli denetim elemanlarını seferber eden zihniyet (Bu gibi zecri faaliyetlerin, siyasi iktidarları zayıflatma yollarından birisi olduğu, herhalde gözden kaçırılmasa, gerektir.), daha büyük ve daha kolay kontrol ve gözetim altında bulundurabileceği paraların peşine düşse daha isabetli olur, şüphesiz. Parti faaliyetlerine yandaş olanların, amatörce-profesyonelce olsun yapacağı şahsi harcamaların (akaryakıt-nakil vasıtası kiralama-konaklama-iaşe-bayrak ve flâma yaptırılması&8230;) da takibiyle, belirtilen gelirlerin, muhatap kişilerin-firmaların, kurumların kazanç üzerinden ödeyecekleri vergilerle beraber elde edilecek vergilerin daha çok olacağı, aşikârdır.
Ne dersiniz, diyelim.





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.