Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Tarım konuları
Ülkemizde tarımın durumu nedir ve nasıl olmalıdır? (57)
Tarım ile ilgili diğer konular (90)


Tarım - Ülkemizde tarımın durumu nedir ve nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 17.06.2010 18:13:34

TARIMDA İŞ ARACILIĞI (1)

TARIMDA İŞ ARACILIĞI

Ahmet ÖZDEMİR
Maliyeci-İktisatçı
aozdemir2007@hotmail.com


Geçmişten ve tarihin derinliklerinden bugüne; her sahada olduğu gibi çalışma sahalarında da önemli gelişmeler olmuştur. Teknoloji ve motorize faaliyetler, emek yoğun- bedensel çalışmaları aşağıya çekmiştir.
İnsan oğlunun çalışmaları; Dünyanın muhtelif yerleri-memleketleri-devletleri itibariyle, şekilde ve/veya esasta değişiklik göstermektedir. Bunda; iklim şartlar, enlem-boylam durumları ve buralara hakim olan teknoloji, iç-dış sermaye etkili olduğu gibi, devletlerin ve milletlerin; siyasi-idari-iktisadi sistemleri de, etkili olmaktadır.
İnsanlar; hayatlarını devam ettirebilmek bakımından da; iç-dış göçlere kalkabilmektedirler. Hatta, yasaklanmış yollarla ve hayatları bahasına deniz aşırı ve/veya kilometrelerce uzaktaki diyarlara kaçmayı-göçmeyi-mülteci olmayı göze alabilmekte, hatta; insan kaçakçılarının ağlarına düşerek, ellerindeki-avuçlarındaki maddi imkânları-değerleri sonuna kadar kullanmaktadırlar. Bunlardan bazıları ve birçoğu dolandırılmakta, deniz-nehir &8230; seyahatlerinde hayatlarını kaybetmekte, bazıları da emellerine nail olamadan ara devletlerde engellenerek, toplama merkezlerinde sorgulanarak; bulunduğu mahalden sınır dışı edilmekte ve kendi memleketlerine iade edilmektedirler. Rejimleri itibariyle, memleketlerine avdet etmek zorunda kalanların ise ayrıca ne gibi çıkmazlara-ezaya-cezaya çarptırıldığı, şüpheyi ve dikkati çeken ihtimali hususlar olmaktadır. Milletler arası göçü, hukuku kötüye kullanarak ve muvazaalı (danışıklı-dövüşlüklü) bir şekilde evlilik bağı kurarak da yapanlar olabilmektedir.
Devletlerin ve milletlerin bekasında; temel-esas unsur insanlardır. Elbette, her devlet, belirtilen temel unsurunu muhafaza ve devam ettirmek isteyebilir. Buna rağmen, tebaasını-halkını-vatandaşlarını maddi-manevi ve sair yönler itibariyle çağın gerektirdiği şekilde tatmin edemeyen ve onlara çağın şartlarına uygun ve asgari yaşama şartlarını sağlayamayan devletlerin ve milletlerin; değinilen isteklere-meyillere makûl ve mantıklı olacak biçimde imkân sağlamasında, isabet olsa gerektir. Tabii, böyle olsa bile, meselenin bir de muhatap devletleri ve milletleri (mültecileri ve/veya göçmenleri-kaçakları kabul edecekler) vardır ki, bu yönlerde özellikli olmaktadır, şüphesiz.
Gerçek kişiler-fertler; cenin hallerinden ölünceye kadar medeni haklardan istifade etmek veya bu hakları kullanmak durumundadırlar. Bunlardan birisi de çalışma haklarına inhisar etmektedir. Mutlaka istisnaları olmakla beraber, genel olarak aktif çalışma devresi 22-67 yaş sınırlarına dayanmaktadır. Kişiler, hürriyetçi idare sistemlerinde; çalışma sahalarını-yerlerini-mekânlarını kendi iradeleriyle ortaya koyabilirler ve/veya koymak isteyebilirler. Kişiler; kamu-özel kesimlerinde çalışabilirler, işveren-işçi olabilirler, bağımsız veya serbest meslek erbabı olarak faaliyet icra edebilirler. Bazıları da; sermayelerinin-varlıklarının getirisiyle, aktif çalışma hayatına direkt olarak girmeden hayatlarını devam ettirebilirler. Bunlar için; karada-havada-denizde, yer altında-üstünde, çeşitli şekillerde iktisadi hayata dahil olunabilir.
31.12.1960/193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu` nun ücret istisnalarına ilişkin 23. maddesinde Ücretlerde: Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir.
2. Gelir Vergisinden muaf olanların veya gerçek usulde vergilendirmeyen çiftçilerin yanında çalışan işçilerin ücretleri; &8230;


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.