Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10795
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2280) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (846) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Roza KURBAN - (Ziyaretci) 17.12.2017 16:41:08

AHMET TEMİR ve İZLERİ.. (1)

AHMET TEMİR ve İZLERİ..(1)
Roza KURBAN

Bir insan için vatan kadar değerli başka bir şey var mıdır bu dünyada? Her insan doğup büyüdüğü topraklarda yaşamak, vatanına ve milletine hizmet etmek, ölünce de vatan topraklarında gömülmek ister. Ancak bu her zaman mümkün olmuyor. Siyasi, ekonomik, toplumsal sebeplerden dolayı vatanlarından ayrılmak, yurt dışına kaçmak zorunda kalanlar arasında Kazan Tatarları da az değildir. Yurt dışında Kazan Tatarlarını kimse kırmızı halı sererek karşılamamıştır. Kazan Tatarlarının doğasında olan çalışkanlık ve genlerinde olan zekâ onların önemli yerlere gelmesini sağlamış, yurt dışına kaçmak zorunda kalan hiçbir Kazan Tatarı çaresiz kalmamıştır. Birçok zorlukları aşarak ``ikinci´´ vatanlarında büyük başarılar elde eden Kazan Tatarları arasında bilim adamları, siyasetçiler ve yazarlar vardır. Tarihçi İndus Tahirov (1936) Kazan Tatarlarına özgü olan vasıfları şöyle sıralamıştır: ``Tatarların ululuğu onların bağımsızlık ruhunda, savaşlarda kahramanlıklarında, her hangi bir işte becerikli ve hevesli olmalarında saklıdır.´´ (Tahirov 1994: 26-27). Çarlık Rusya`sı, SSCB döneminde Türkiye`ye kaçmak zorunda kalanların en büyük hayali ve umudu bir gün vatana dönmek olmuştur. Ancak ne yazık ki bu insanların çoğunluğu vatanına dönememiştir. Dönem ne olursa olsun yurt dışına kaçıp başka ülkelere sığınan insanlar sorgusuz sualsiz ``vatan haini´´, ``casus´´ ilan edilmiştir. SSCB Dönemi`nde kaçanlar da ``vatan haini´´, ``halk düşmanı´´ ilan edilmiş ve adlarının dahi dile getirilmesi yasaklanmıştır. 1980`lı yılların sonlarında meydana gelen değişimler sonrasında yurt dışına kaçanların adları birer birer konuşulmaya, onlarla ilgili yazılar kaleme alınmaya ve eserleri yayımlanmaya başlanmıştır. 2000`lı yıllardan sonra ``dönüş´´ Putin`in kontrolü altına alınmış ve ancak sansürden geçen projeler hayata geçirilmektedir. 1990`lı yıllardan sonra isimleri vatanına ve milletine dönenlerden bazı örnekler verecek olursak:
1. 1991 yılında Gayaz İshakıy`nın (Ayaz İshaki) (1878&8211;1954) ``Zindan´´ adlı kitabı yayımlandı. 1992 yılından itibaren Tataristan Yazarlar Birliği ``İshakıy Ödülü´´ vermeye başladı. Akabinde İshakıy ile ilgili araştırmalar yapıldı, İshakıy`nın eserleri 15 cilt olarak yayımlandı.
2. Yusuf Akçura (1876-1935) ile ilgili konferanslar yapıldı, tebliğler kitap olarak yayımlandı.
3. Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat`ın (1903-1971) iki kitabı Ş.Mercani Enstitüsü`nce Rusçaya çevrilip yayımlandı.
4. 7 Aralık 2016 tarihinde Kazan`daki İstanbul Parkı`nda Sadri Maksudi Arsal`ın (1878-1957) heykeli açıldı.

2017 yılı, Ahmet Temir`in doğumunun 105. yılıdır. Bu bağlamda Ahmet Temir`in vatanına ve milletine dönüşü ile ilgili konulardan söz edeceğiz. Ahmet Temir, denince sizin aklınıza ilk ne geliyor? Ahmet Temir her şeyden önce bir ``Kazan Tatarı´´dır. Temir hayatının başından sonuna kadar Tatar kalmış birisidir. Kazan Tatarı Ahmet Temir, dünyaca tanınmış bir Türkolog, Mongolist, akademisyen, bir evlat, bir kardeş, mesai arkadaşı, bir dost, bir eş ve babadır. Bu listeyi daha da uzatabiliriz. Ahmet Temir bir akademisyen olarak arkasında yüzlerce makale ve kitaplardan oluşan dev bir miras bırakmıştır. Bazı eserleri defalarca yayımlanmış büyük ilgi görmüştür.

1989 yılında Berlin Duvarı`nın yıkılması ile başlayan değişimler SSCB`de ``demir perdenin´´ kalkmasına neden olmuştur. Demir perdenin kalkması, Kazan Tatarlarının yurt dışına çıkmasına, yurt dışına kaçmak zorunda kalanların vatana gitmesine yol açmıştır. 1990`lı yıllar Ahmet Temir`in hayatında duygu yüklü, heyecanlı bir dönem olmuştur. Temir sevinç, mutluluk ve hüznü bir arada yaşamıştır. Vatandan gelen haberlerden Ahmet Temir, 1938 yılında babasının ve bazı yakınlarının idam edildiğini, ailesinin memleketinden uzaklarda olan başka bir yere gitmek zorunda kaldığını, İkinci Dünya Savaşı sırasında ağabeyi Muhammed`in, 1955 yılında kardeşi Beşir`in, 1978 yılında annesinin vefatını öğrenmiştir. Bu kadar acı haberler karşısında ayakta kalmak zor olmuş olsa gerek. Ahmet Temir teselliyi diğer kardeşlerine kavuşmakta bulmuştur. Aynı zamanda çeşitli toplantılar için Türkiye`ye gelen akademisyenlerle görüşmeyi, onlarla bilgi alışverişinde olmayı da ihmal etmemiştir. Her görüşme onun için memleket özlemini, vatan hasretini bir nebze olsun gidermek için bir fırsat yaratmıştır. Hoca Ahmet Yesevi`nin 900.yılı dolayısıyla 26-29 Mart 1993 tarihinde Kayseri`de gerçekleşen sempozyuma katılan Tatar tarihçi, bibliyograf Ebrar Kerimullin (1925-2000) Kayseri dönüşü Ankara`ya uğradıklarından söz etmiştir: ``Biz Kayseri`den dönüşümüzde Ankara`da bulunduğumuz gün de birçok bilim adamı, sıradan Türkler, aynı zamanda Ankara`da ikamet eden âlimimiz Ahmet Temir ile de görüştük. Bunlar ayrı bir konudur.´´ (Kerimullin 1996: 162). Ebrar Kerimullin Ahmet Temir ile görüşene kadar onun hayatı ve eserlerinden haberdar olmuştur. Tataristan Gençleri (Tatarstan Yeşlere) Gazetesi`nin 1991 yılının 30 Mayıs tarihinde yayımlanan ``Tarihteki Beyaz Lekeler´´ başlıklı makalesinde Kerimullin, Türk Kültürü Araştırmaları Enstitüsü (TKAE), enstitünün çıkardığı Türk Kültürü Dergisi ve Ahmet Temir`in hayatından kısaca söz etmiştir. Ebrar Kerimullin, Ahmet Temir`i ``dünya çapında tanınmış bir bilim adamı´´ şeklinde nitelendirmiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: ``Ahmet Temir`in eserleri Türk halklarının dilini, edebiyatını, tarihini öğrenmeye yöneliktir. O Türk (Tatar) halkının günümüzdeki durumu ile ilgili de birçok eserin yazarıdır. Türkiye ve başka ülkelerdeki çeşitli bilimsel kuruluşların üyesidir. Sırf ``Türk Kültürü´´ dergisinde yayımlanan eserleri Ahmet Temir`in geniş bilgi sahibi bir bilim adamı olduğunu göstermektedir. O yurt dışında ilimin durumu, bilimsel kurumların faaliyetleri ile ilgili de yazılar yazmaktadır. ``Türk Kültürü´´ dergisinde Ahmet Temir ``Birlik´´, ``Emel´´, ``Azerbaycan´´, ``Dergi´´, ``Mücahit´´ gibi dergiler ile ilgili değerlendirme yazılarını kaleme alıyor. Avrupa`da milli konular üzerine yayımlanan kitaplarla ilgili tanıtım yazıları yazıyor. Bize göre, Ahmet Temir bu dergiye can veren, onun yönünü belirleyen âlim ve büyük bir yönetici olarak da büyük emek harcayan aydınlardan en önemlisidir.´´ (Kerimullin 1996: 97).

Tataristan basınında Ahmet Temir ile ilgili yazılar, genç Kazan Tatar araştırmacı ve gazetecileri tarafından da kaleme alınmıştır. Günümüzde Kazan Federal Üniversitesi`nin Uluslararası İlişkiler, Tarih ve Doğuyu Araştırma Enstitüsü`nde doçent olarak görev yapan Azat Ahunov 2002 yılında Ahmet Temir`le Ankara`daki evinde görüşüp söyleşi yapmıştır. Ahunov, bu görüşme sonrasında farklı gazete, dergi ve kitaplarda Ahmet Temir ile ilgili yazılar kaleme almıştır. Ahmet Temir`le ilgili ilk yazısı ``1 numaralı Demir´´ (&1046;&1077;&1083;&1077;&1079;&1085;&1099;&1081; No1) başlığı altında Kazan`da yayımlanan ``Doğu Ekspressi´´ gazetesinin 5-11 Eylül 2002 tarihli 27-28. sayılarında basılmıştır. Daha sonra ``Özgürlüğü Seçti, Fakat Vatanını Kaybetti´´ (Rusça) başlıklı yazısı 2003 yılında Kazan`da yayımlanan ``Elmet´´ kitabında yer almıştır. Aynı yazı 2004 yılında ``Özgürlüğü Seçti, Fakat Vatanını Kaybetti. Tatar Âlimi Ahmet Temir`in Muhaceretteki Kaderi´´ adı altında Rusça ve Tatarca Tataristan (Tatarstan) Dergisi`nin 2004 yılının 9. sayısında yayımlanmıştır. Azat Ahunov, Ahmet Temir`in vefatından sonra ``Ahmet Temir. Vatan Özlemi İle´´ başlıklı bir yazı kaleme almış, söz konusu yazı İdil (İdel) Dergisi`nin 2009 yılının 2. sayısında Rusça ve Tatarca yayımlanmıştır. 2012 yılında ise bölge tarihçisi, Tataristan Gazeteciler Birliği Üyesi Roza Abzalova-Salmanova tarafından yayına hazırlanan ``Ahmet Temir: Dönüş´´ kitabında Azat Ahunov`un ``Özgürlüğü Seçti, Fakat Vatanını Kaybetti´´ yazısına yer verilmiştir. Ahmet Temir`le yaptığı söyleşiye dayanarak kaleme alınan yazıda, `Ahmet Temir`in Şeceresi`, `SSCB`den Kaçış`, `Yeni Vatanındaki Başarıları`, `Almanya`daki Eğitimi ve Hayatı, Tatar Esirleri ile Çalışması`, `Ahmet Temir ve Musa Celil`, `İkinci Dünya Savaşından Sonraki Hayatı ve Bilimsel Çalışmaları`, `Ahmet Temir`in Hayatının Son Yıllarındaki Çalışmaları` gibi bölümler bulunmaktadır. Azat Ahunov yazısında sadece Ahmet Temir`in hayatı ve başarılarına değinmemiş onun heyecan ve özleminden de söz etmiştir: ``Ahmet Bey`in vefatından bir yıl önce onun Ankara`daki dairesinde gerçekleştirdiğimiz söyleşi, onun doğduğu köyü Elmet hakkında sorularıyla başladı. O her şeyi merak ediyordu: çevrenin nasıl değiştiğini, köyün civarındaki ormanlar, nehirlerin durumunu. Bilgin heyecanını gizleyemiyordu, onun nefesi daralıyor, konuşurken Tatarcadan Türkçeye geçiveriyordu; biraz soluklanmak ve ilaç almak için zaman zaman yatak odasına gidiyordu. Daha o zaman, Ahmet Temir`in hasta olduğu belliydi. Denilecek bir söz yoktu, yıllar yılları kovalamış, Ahmet Temir yaşlanmış (o sırada ona 90 yaştı) ve bu ünlü Tatar ömrünün sonuna doğru yaklaşıyordu. Yeni vatanında büyük başarılar elde eden Ahmet Bey, doğup büyüdüğü toprakları bir daha asla göremeyeceği, çocukluğunda duyduğu nehrin çağıltısını hiçbir zaman duyamayacağı için acı çekiyordu..´´ (Ahmet Timer 2012: 120).


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.