Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10787
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2274) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 26.03.2017 16:42:57

Balkan Jeopolitiği 

Ömer Özkaya
omerozkaya@gunes.com
26 Mart 2017



Balkan Jeopolitiği 
Balkanlar, irrasyonel aidiyetlerin Osmanlı`yı yok ettiği, Batı`yı da darmadağın ettiği bir coğrafya. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Prusya, Fransa, İngiltere, İtalya, Rusya ve Osmanlı`nın askeri, siyasi, ekonomik ve dinsel üstünlük kurma arenası. Orta ve Uzak Doğu`nun kapısı. Ege`ye, Akdeniz`e, Orta, Doğu ve Batı Avrupa`ya açılan kapı. Slav Birliği`nin, Türk ve Avrupa Birliği`nin, Ortodoks Birliği`nin içindeki çok yönlü-çok işlevli coğrafya. 
Yukarıdaki coğrafya olmasa Balkanlar, tüm dünyayı kendisine çeken jeopolitik ve jeostratejik önemi tabii ki yakalayamazdı. Dolayısıyla yukarıdaki coğrafi koordinatlandırma yapılmazsa Almanya`nın ve Avusturya`nın; Slovenya, Hırvatistan, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan`a yaptığı siyasi, ekonomik ve diplomatik dev yatırımların anlaşılması mümkün olmaz.  
Özellikle birliklere siyasi, ekonomik, askeri ve istihbâri yatırım yapmayı meslek addeden İngiltere`nin Yugoslavya ve Tito`ya yaptığı yatırımın arka planı böylece ortaya çıkmıştır. 
Rusya`nın İstanbul-Yeşilköy önlerine, Karadeniz ya da Kafkasya üzerinden değil Balkanlar`dan geldiğini, Osmanlı`nın Viyana önlerine, Baltık Denizi`ne ve İskandinav ülkelerine Balkanlar`dan gittiğini bir kenara not edelim. İngiltere`nin Yunanistan ve Sırbistan`a ayırdığı seçkin konumun sebebi belki şimdi biraz daha netleşmeye başlamıştır.  
Balkanlar, Rusya`nın Slav Birliği ve ırkdaşlığı ile Ortodoksluk üzerinden Akdeniz`in göbeğine, Ortadoğu`nun kapısına ve Afrika`nın damına, Cebelitarık`ın boğazına konumlanmasını, konumlanma arzusunu sağlayan kara parçasıdır. 
Böylece Fransa`nın, İtalya`nın, Hollanda`nın, İskandinav ülkelerinin, ABD, NATO ve Çin`in Balkanlar`a yaptığı siyasi, ekonomik, dinsel, jeopolitik, jeostratejik ve ideolojik yatırımlar yelpazesinin küçük kısmının sebepleri kendisini göstermeye başlar. Suudileri, İran`ı, Mısır`ı, Suriye`yi, İspanya`yı, Hindistan`ı ve ulus-üstü yapıları da listeye eklersek ve bunları sonsuz sembolü ile çarparsak, Türkiye`yi, dünyanın en stratejik noktası olarak bulmuş oluruz.  
Soğuk savaş döneminde Balkanlar`da SSCB Sırbistan çelik çekirdeği ve Bulgaristan ile, Çin Arnavutluk ile, İngiltere Yugoslavya-Tito ile, Almanya Hırvatistan ve Slovenya ile, Türkiye Bosna-Hersek, Makedonya ve Türk etnik unsurları ile, ABD ve NATO Yunanistan ile, ulus-üstü diğer dev yapılar ise İskandinav ülkeleri, Almanya, Hollanda, Belçika gibi devletler üzerinden bölgede konuşlanmıştı.  
Balkanlar`ın; Türkiye, İtalya, Fransa, İngiltere, Almanya, İskandinav ülkeleri, Rusya, Çin, Lübnan, Suriye, İspanya, Kuzey ve Güney Kıbrıs, NATO, AB ve ABD, dünya deniz ve hava taşımacılığı, kara lojistiği, enerji nakil hatları, dünya finans sistemi, birçok devlet, pakt, sektör ve dinsel merkezleri aynı anda karıştıracak potansiyele ve unsurlara sahip olduğunu göz önüne getirirsek, ne tür bir anahtar coğrafya ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılacaktır.  
Buraya kadar yazdıklarımız, Vatikan, Fener Rum Patrikhanesi, Türk Ortodoks Patrikhanesi, Rus Ortodoks Patrikhanesi, Suud Selefiliği, İran Şiiliği, Türk-İslam yapıları Bektaşilik, Batınilik, Protestanlık, Evanjelizm, Yahudilik gibi dinsel unsurların tam olarak analizini içermeyen, etnik-kültürel tarihi ayrıntıların işlenmediği, ezoterik ve hanedansal ilişkilerin ortaya konmadığı, Balkanlar coğrafyasının önemini anlamaya giriş için yapılmış çok özet bir çizimdir. Detaylara girecek olursak, tarihin, diplomasinin, istihbaratların yeniden harmanlanmasıyla çıkacak hasadın büyüklüğünü tasavvur edebiliriz.  
Bu bağlamda uluslararası ilişkilerde ``ihanet´´ kavramı yer almaz. Çünkü bu alan, ahlâk, aidiyet, vicdan ve merhamet gibi parametreler ve moral değerleri olabildiğince kaba ve incelikli kullanan, fakat bunlara zerrece prim vermeyen, tümüyle çıkarlar yelpazesi üzerine bina edilmiş bir alandır. Bu kısa koordinatlandırmadan sonra Balkanlar dosyasına kısa-yoğunlaştırılmış bir göz atma işlemine başlayabiliriz. 
(Yarın devam edelim)


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.