Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Roza KURBAN - (Ziyaretci) 15.05.2015 10:52:19

DOĞUMUMNUN 190.YILINDA TATAR BİLGİNİ KAYYUM NASİRİ.-2-

KAYYUM NASİRİ`NİN ESERLERİ

Ünlü Tatar bilgini Kayyum Nasiri birçok alanda çalışmış olan bir şahsiyettir. O &8211; muallim, ders kitabı yazarı, çevirmen, filozof, filolog, tarihçi, etnograf, folklorcu ve ilk Tatar ansiklopedicidir. Çok yönlü çalışmalarından dolayı Kayyum Nasiri - Rus bilim adamı, yazar Mihail Vasilyeviç Lomonosov (1711&8211;1765) ve İtalyan heykeltıraş, mucit Leonardo Da Vinci (1452&8211;1519) ile kıyaslanmıştır. N.K.Dmitriyev karşılaştırma hakkında şunları yazmıştır: `` Bizim Lomonosov ve bazen onunla kıyaslanan mütevazı Kayyum Nasiri, dahi Leonardo Da Vinci ve onunla kıyaslanmayan Kayyum Nasiri &8211; her üçü de bir birine benziyor: onlar hepsi ansiklopedicidir. Onlar kısacık ömürlerinde talep gören tüm ilimlere ve sanata temel atmaya acele etmiştir&8230; Lomnosov kimdir: fizikçi mi, makine uzmanı mı, dilci mi, edebiyatçı mı? Leonardo Da Vinci kimdir sorusuna yanıt vermek daha da zordur&8230; Kayyum Nasiri kimdir sorusunu yanıtlamak oldukça zordur. O, kendi ulusunun ve kendi döneminin oğlu olmuştur.´´ Evet, Kayyum Nasiri her şeyden önce halkının sevgili oğlu olmuş ve bu tüm yaptıkları işlerden de üstündür. Tatar ulusuna olan karşılıksız sevgisi onu bu işleri yapmaya teşvik etmiştir.

Kayyum Nasiri`nin 40 tane eseri yayınlanmıştır. O, ``Mecmegıl-ehbar´´ (Haberler kitabı) adlı ilk eserini 1959 yılında yazmıştır. Bu eserin halkın konuşma diline yakın olması açık şekilde kendini belli etmektedir. ``Haberler Kitabı´´ hakkında Kayyum Nasiri şunları yazmıştır: ``Köye dönüşümde ben bu eseri yanımda götürmüştüm. Bazı köylülere okudum. Ben okurken kendi aralarında ``Baksana, konuştuğumuz gibi okuyor´´,-dediler. Gerçekten de herkesin anlayacağı dildedir.´´ Kolay dilde yazarak kitleleri aydınlatmayı hedef edinen Kayyum Nasiri, Türk yazar ve yayıncı Ahmet Mithat (1844&8211;1912) ile mukayese edilmektedir. ``Haber Kitabı´´ 1895 yılında yayımlanmıştır.

Kayyum Nasiri`nin 1860 yılında yayımlanan ilk eseri ise ``Nahif Kitabı´´ Rusça öğrenmek isteyen Tatarları ve Tatarca öğrenmek isteyen diğer milletleri göz önünde bulundurularak Rus dilinde yazılmıştır. Nasiri çocuklar için de yazmıştır. 1860 yılında yayımlanan ``Boş Zaman´´ (Buş Vakıt) adlı eseri okul öncesi ve ilkokul çocukları için hazırlanan: yağmur, çığ, kırağı, hava, dünya ve onun dönmesi gibi doğa olayları hakkında bilgiler içeren bir kitap olup, Tatar dilinde yazılan ilk edebi-bilimsel eser özelliğini taşımaktadır. İlk baskıda 12 sayfadan ibaret olan bu kitabın ikinci genişletilmiş 87 sayfalık baskısı 1868 yılında yayımlanmıştır. Böylece Kayyum Nasiri Tatar Çocuk Edebiyatı`nın da temelini atan birisidir.

Kayyum Nasiri`ye ilk Tatar ansiklopedicisi unvanını kazandıran dergiyi andıran takvimleridir. Bir milletin aydınlanmasında gazetelerin ne kadar önemli olduğunu bilen Nasiri ``Tan Yıldızı´´ (Tañ Yoldozı) adlı gazete çıkarmak istemiş, fakat Çar Hükümeti`nden izin alamadığı için gazete çıkarma hayali suya düşmüştür. Kayyum Nasiri bu olumsuzluk karşısında niyetinden vazgeçmemiş dergi mahiyetinde takvim çıkarmaya karar vermiştir. Masa takvimi şeklinde hazırlanan bu takvim 1871 yılında yayımlanmaya başlanmıştır. 24 yıl boyunca aralıksız olarak neşredilen takvimlerde edebi ve bilimsel makalelerin yanı sıra güneş ve ay tutulması gibi doğa olaylarına da yer vermiştir. Bu tabiat hadiselerini önceden haber verdiği için Kayyum Nasiri`ye ``din bozucu´´ lakabını vermişlerdir. Fakat o tüm bunları önemsememiş Tatar milletini aydınlatma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam etmiştir.

Kayyum Nasiri, en önemli çalışmalarını dil sahasında yapmıştır. Nasiri`nin dil bilgisi alanındaki çalışmaları hakkında değerlendirme yapan Prof. Dr. Vahit Hakov şunları yazmıştır: ``O, dil biliminde S. Helfin, İ.Giganov, İ.Helfin, M.İvanov, S.Kuklyaşev, MG.Mehmüdov, A.Troyanskiylerden sonra yeni bir devir başlatmıştır.´´ Tatar edebi dilinin gelişmesinde cesur adımlar atan Kayyum Nasiri, birçok alanda birden çalışmıştır. ``Lehçe-i Tatari´´ adını verdiği 2 ciltten ibaret olan Tatar dilinin izahlı lügatini hazırlayan Kayyum Nasiri`nin bu kitabı 1895 yılında yayımlanmıştır. 10 000 civarında kelime içeren bu sözlükte: kelimelerin etimolojisi, anlamı, deyimler, tabirler yer almıştır. Sözlükteki kelimelerin 80`ı Türkî-Tatar, 20`si ise Arap-Fars dilinden giren kelimelerdir. Sözlük Tatar edebi dilinin kelime zenginliğinin bir örneğidir. Prof. Dr. Saadet Çağatay (1907&8211;1989) Kayyum Nasiri`nin ölümünün ellinci yıldönümü münasebetiyle 1952 yılında yazdığı ``Abd-ül-Kayyum Nasirî `` adlı yazısında ``Lehçe-i Tatari´´ adlı eser hakkında: ``Bu eserin yalnız 10 sayfasını gözden geçiren bir insan, hemen Nasiri`nin yazı dili bakımından geniş Türk dili bilgisine sahip olduğunu ve bir mütehassıs dilci olarak Tatarca`yı dar manada tanımadığını görür.´´ demiştir. Alman asıllı Rus Türkolog F.W.Radlov (1837&8211;1918), ``Lehçe-i Tatari´´ sözlüğü hakkında: ``Türkologlar için bu çok önemli bir kitaptır´´ diyerek kitabın önemini vurgulamış ve eserin mutlaka Rusçaya çevrilmesi gerektiğini söylemiştir. Bu sözlük, Kayyum Nasiri`nin dil hakkındaki düşüncelerini ortaya koyan en önemli eseri olmasının yanı sıra Tatar dilinin ilk mukayeseli lügati sayılabilir.

Kayyum Nasiri, Rusça-Tatarca, Tatarca-Rusça sözlükler de hazırlamıştır. 1878 yılında onun 120 sayfalık Rusça-Tatarca Sözlüğü, 1892 yılında ise Lügati Rus adlı kitabı yayımlanmıştır. Matematik, coğrafya ve fen bilimleri sahasına da el atan Kayyum Nasiri, ``İstilahat-ı Coğrafya´´ (1890), ``İlmi Ziraat´´ (1892), ``Coğrafya-i Kebir´´ (1894), ``Coğrafya-i Kebir´´ II, III (1898&8211;1899) vs. kitaplar yazmıştır.

1895 yılında Kazan`da yayımlanan ``Enmüzec´´ adlı eserinde Kayyum Nasiri Tatar dilinin grameri üzerinde durmuştur. XIX. yüzyılının sonlarında sesli harfler için eklemeler yapılmaya başlamıştır. Tatar edebi dilinde olan karışıklık ve zorlukları ilk olarak Kayyum Nasiri dile getirmiştir. O yıllarda Tatarlar Arap alfabesini kullanmış, Kayyum Nasiri ``Enmüzec´´ kitabında Tatar dilinde sadece 3 tane sesli olmadığını, seslilerin 10 tane olduğu ileri sürmüş ve bunu ayrı harflerle göstermiştir. Fakat onun bu girişimi faaliyete geçmemiştir. Bu akım taraftarlarını imlada ``oncular´´ (10 sesli harf taraftarları) veya ``yeni imlacılar´´ diye adlandırmışlardır. Nasiri`nin ``Enmüzec´´ kitabı zamanının dil bilginleri tarafından takdir edilmiştir. Bu eser, tarihi ve bilimsel değerini bugün de korumakta ve Türkologlar için başucu kitabı olmaya devam etmektedir.

Kayyum Nasiri, Rus dilini öğrenmek ve Rusça kitaplardan yararlanabilmek için ihtiyaç olan okuma kitaplarını da hazırlamıştır. 1889 yılında yayımlanan ``Kıraatı Rus´´ adlı kitabı bunlardandır.1891 yılında yayımlanan Rusça gramer kitabı olan ``Numune veya Enmüzec´´ adlı kitabında Kayyum Nasiri `` Etimoloji &8211; bilimlerin anası, gramer &8211; babasıdır´´ diyerek şöyle devam etmiştir: ``Bu iki ilmi öğrenmekteki amaç şudur ki, konuşurken ve yazı yazarken dili yanlışlardan korumaktır&8230; Bu iki ilmi bilmekten birçok ilim doğar.´´ Ayrıca Nasiri Tatar dilini Rus dili ile kıyaslamış ve Rusça şiirleri Tatarcaya tercüme ederek, Tatar dilinin hiçbir eksiği olmadığını kanıtlamıştır.

Kayyum Nasiri - halk edebiyatını derleme, yayımlamanın yanı sıra çevriler de yaparak Tatar Edebiyatına önemli katkılarda bulunmuştur. Aynı zamanda Nasiri daha önce icat eden şairlerin eserlerini inceleme-araştırma işlerini başlatan kişilerden birisidir. Nasiri`nin Tatar Edebiyatı`na adım atması ``Kırk Vezir´´ adlı eseri Osmanlıcadan Kazan Tatarcasına çevirmesi ile başlamıştır. XIV. Yüzyılda bir Arap yazar tarafından kaleme alınan bu eser ``Kırk Gün ve Kırk Gece´´ adı ile yayınlanmış olup, XV. Yüzyılda Türk yazar Şeyhzade Ahmet Mısri tarafından tekrar değerlendirilmiş ve ``Kırk Vezir´´ adını almıştır. Türkçesi 121 masaldan ibaret olan kitabı Kayyum Nasiri biraz kısaltmıştır. 1868 yılında yayımlanan bu kitap halk arasında büyük yankı bulmuş ve 8 defa basılmıştır. Dürüstlük, namusluluk, kahramanlık üzerine yazılan bu masallarda yalancı, kötü ve sinsilerin her zaman mağlubiyete uğradığı vurgulanmıştır.

1872 yılında yayımlanan ``Ebu Ali Sina´´ adlı eserinde ise, Orta Asya`da yaşayan büyük bilgin &8211; Türk İslam filozofu, hukukçu ve hekim İbni Sina ( 980&8211;1037) hakkındaki hikâyeler bulunmaktadır. Kayyum Nasiri`nin bu eseri Tatarcaya çevirmesi bir tesadüf değildir, İbni Sina`nın felsefi fikirleri, bilginin gelişiminde akıl, deney ve gözlemin ayrılmaz bir bütün olduğunu savunması Kayyum Nasiri`nin de ilkeleri ile örtüşmüştür. Eserin kahramanı zekâsı ve bilgisi ile padişahların önünde her zaman üstün çıktığını göstererek okurun dikkatini üzerine çekmiştir.

Kayyum Nasiri 1879 yılında ``Fevakuhel-Cölasa Fil-Edebiyat´´ (Edebiyat Hakkında Meclislerin Meyveleri) adlı büyük bir eser üzerinde çalışmıştır. 615 sayfadan ibaret olan bu büyük eser 40 bölüm halinde sunulmuştur. Kitapta, Batı Edebiyatından örnekler, insanın ahlaki vasıflarını yansıtan felsefi fikirler, Tatar şairleri Abdurahim Utız İmeni (1754&8211;1834), Abdulcebbar Kandalıy (1797&8211;1860) şiirleri yer almaktadır. Bu eserin kısaltılmış şekli 1880 yılında ``Kırk Bahçe´´ adı altında yayınlanmıştır. Eserde öğrenilmesi ve korunması gereken geleneklerden bahsedilmiştir. ``Kırk Bahçe´´ kitabında hikmet, vecize ve özlü sözlere geniş yer verilmiştir. Onlardan bazıları: ``Eğer birisine ilim öğretmek istersen, önce kendi kendini öğret´´, ``Büyüklük akıl, edep ile nesil-nesep ile değildir´´. ``Fevakuhel-Cölasa Fil-Edebiyat´´ adlı eserin tamamı 1884 yılında Kazan Üniversitesi Matbaasında basılmıştır. Önsözde Kayyum Nasiri kendini çevirmen ve hazırlayan olarak tanıtmıştır. Dil bilgisi üzerinde çalıştığı kitaplarındaki gibi Kayyum Nasiri bu eserinde de skolâstik edebiyattan kurtulup halk edebiyatına dikkat çekilmesi gerektiğinin altını çizmiş, eski fikirlerden kurtulmanın zorunluluğunu belirtmiştir. Bu eserinde Kayyum Nasiri yazar kimliğini de ortaya koymuştur.

Kayyum Nasiri`nin halk edebiyatı, etnografyasını toplaması, onları hazırlayıp sunması, yayınlaması Tatar Halk Edebiyatı`nın gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. O, Tatarların yanı sıra bu eserlerini Rus bilginlerine de tanıtmıştır. Konuyla ilgili Nasiri şöyle demiştir: `` Tatar hayatını aydınlatmada&8230; uzun yıllar devamında bu hayatı araştırma ve gözlemlemeler üzerindeki çalışmalarımın sonucunu onlar (Ruslar R.K) ile de paylaşmayı kendime borç biliyorum´´.

Kayyum Nasiri birçok eserinde halka tarih bilincini aşılamak amacı ile tarihe de değinmiş ve önemli bilgiler vermiştir. Mitoloji ve etnografya hakkında yazdığı kitaplarında o, tarihçilerin araştırmadığı, hiç el atmadığı belgeleri bulup bilim dünyasına kazandırmıştır. ``Bizim amacımız Rus tarihinde olmayan olayları, halk edebiyatındaki rivayetleri ortaya çıkarmaktır´´ diyen Kayyum Nasiri, Tatarların tarih sayfalarında yer almasından yana tavır koymuştur. Konuyla ilgili 1880 yılında Petersburg`da yayınlanan ``Tatarların İnanç ve İtikatları´´ ve Nasiri`nin ölümünden sonra 1926 yılında Kazan`da yayınlanan ``Tatar Etnografyası Bilgileri´´ adlı eserlerini buna örnek olarak göstermek mümkündür.

Kayyum Nasiri aynı zamanda bir eğitimcidir. Eğitim ve terbiye ile ilgili söyledikleri sözleri bugün de güncelliğini korumaktadır. Nasiri, 1891 yılının takvimi için yazdığı ``Terbiye´´ adlı makalesinde terbiye kelimesinin anlamını şu sözlerle izah etmiştir: `` Terbiye ancak yedirip, içirip fiziksel olarak gelişme değildir, terbiye aklı ve zihni terbiye kılmaktır´´ Kayyum Nasiri yazısında aile ve çevre terbiyesinin de kâmil olması gerektiğini vurgulamıştır. Nasiri çevri eserlerini seçerken terbiye ile ilgili konuların bulunmasına dikkat etmiştir.

Nasiri döneminde Tatarlarda müzik sanatına olan bakış açısı karışık olmuştur. Müzik dinlenmeli midir, dinlenmemeli midir gibi tartışmaların yaşandığı yıllarda Kayyum Nasiri müziğin faydalarından bahsetmiş ve müziğin ruhin gıdası olduğu fikrini ileri sürmüştür.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.