ERMENİLER TÜRKİYE`YE HAYIR DİYOR
Ermeniler Türkiye`ye ``hayır´´ diyor
Elhan Şahinoğlu,
Türkiye-Ermenistan temaslarının ve Yukarı Karabag sorununun çözümüyle ilgili beklentilerin arttığı bir dönemde ermeni lobisinden Erivan`a ``durduğun yerden geri adım atma´´ amri geldi.
Ermeniler daha önce söylüyordular ki, ilk adımı Türkiye atsın.
Adım atıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Erivan`a gitti, orada ikili ilişkilerden, Ermenistan`ın bölgesel projelere katılması imkanlarından konuştu. Ankara ardınca Azerbaycan`ı da bu sürece kattı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Moskova seferinde, Ermenistan`ı ihtiva ederek, bölge ülkelerinin emektaşlık imkanlarından söz açtı.
Bunların karşılığında Erivan ne yaptı?
Hiç bir şey!
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan BBC muhabirine ``Bakü Yukarı Karabağ`a büyük yatırımlar koyarsa, ermeniler belki Azerbaycan`ın toprak bütünlüğünü kabul ede bilirler´´ söylemişti ki, bir gün sonra sözünü geri götürdü. Bu azmış gibi Birleşmiş Milletler`de yaptığı konuşmada, yeniden Yukarı Karabağın ``özgür´´ yaşamak hukukundan söz açtı.
Ermeni lobisinin de gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıktı.
Fransa Senatosu`nda daha önce geri götürülen ``Ermeni soykırmının inkarına hapis ve 45 Auro para cezasını´´ öngören yasa tasarısının ermeni lobisinin isteği doğrultusunda yeniden gündeme getirildiği gelen haberler arasında.
Ermeni lobisi neden şimdi harekete geçiyor?
Her halde Türkiye ile Ermenistan arasında diyalogun gelişmesi lobinin çıkarlarına aykırı. Lobi iki ülke arasındaki yakınlaşma sonucunda uluslararası alanda ``soykırımın´´ aktuelliğini kaybedeceğinden endişeli. Ermeni lobisi hiç zaman Ermenistanı dikkate almadı, onlar için önemli olan daima Türkiye`ye sorun oluşturmaktır.
ABD`deki ermeni lobisi de zamanını ``boşa´´ harcamıyor. Ermeniperest senatorlar ilk önce ABD`nin Ankara Büyükelçisi adayı James Jeffrey`i köşeye sıkıştırmışlar. Kendisi yeni görevini kaybetmemek amacıyla da senatorların yazılı sorularını yanıtlarken, 1915 olaylarında ``ermeni nüfusunun yok edilmesine çalışıldığı yönünde dönemin Amerikalı diplomatların görüşlerine karşı çıkmadığını´´ söylemek zorunda kalmış.
Cumhuriyyetçi Parti`nin başkanı adayı John McCain de lobinin hedefinde.
McCain`in seçimde destek istemek için ermeni toplumuna yazdığı mektupta kullandığı ifadeler lobini tatmin etmemiş. Başkan adayının mektubunda 1915 olaylarını ``20`ci yüzyılın en büyük trajedilerinden biri´´ olarak nitelendiriken, ``soykırım´´ ifadesini kullanmaması ermeni lobisini çileden çıkarmış.
Böylece, Serj Sarkisyan Ankara ile iyi ilişkilerden konuşurken, ermeni lobisi Türkiye`ye sorun oluşturmak için hızını hiç azaltmadı. Fransa ve Amerika`da bir kimse de sormuyor ki, ``Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin ilk adımları atılırken, neden buna engelllemek için gayret gösteriyor sunuz?´´
Bu soru ilk önce Washinton`da dile getirilmeli. Çünkü Türkiye-Ermenistan temaslarının artmasıyla Rusya`nın Güney Kafkasya`daki imkanlarını daraltmağa çalışan Beyaz Saray`ın planlarını engelleyecek güc Kremlin`de değil, komşulukta - Washington`daki çevrelerde kök salmış.
Ermeniler ``soykırım´´ konusundan geri çekilmeği düşünmüyorlar.
Şimdi yeni hileye el atmışlar.
Erivan`daki Soykırım Muzesi ve Enstitüsü Müdürü Hayk Demoyan açıklamada bulunarak, Osmanlı ordusunda görev yapan Atatürkün zamanında bir grup ermeniyi ölümden kurtardığını öne sürdü.
Demoyan bununla ermenilerin Atatürk`e bir simpatilerinin olduğunu mu göstermek istiyor?
Sanmıyorum.
Demoyan ve onun arkasında olanlar bununla ``soykırıma´´ gore Türkiye Cumhuriyyeti`nin sorumlu olmadığına ve ``soykırımı´´ tanıyacağı halde Ankara`nın sorun yaşamayacağına işaret ediyorlar.
Korkuyorum, ``Ermenistan`la hemen diplomatik ilişkiler kurulsun´´, ``Sınırlar açılsın´´ diyen bazı yazarlar şimdi de ``soykırım tanınsın´´ başlığını ortaya atalar.
Bu gibi yazarlar düşünüyorlar ki, ermenilerin her isteğini yerine yetirmekle onlara Türkiye`ni sevdire bilecekler.
Ermenistan`ın eski Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan hafta içinde açıklamada bulunarak, Erivan`ın Ankara ile görüşmelerinde bir adım da geri çekilmemesi gerektiğini savundu. Merkezi Erivan`da bulunan Modus Vivendi Araştırma Merkezi Başkanı ve Ermenistan`ın eski Kanada Büyükelçisi Ara Papyan ise, Ermenistan`ın uluslararası hukuk çerçevesinde Türkiye`den topraklarını geri istemesi gerektiğini ifade etti. Papyan ayrıca, "1920`de ABD Başkanı Woodrow Wilson`un aldığı karar ile Erzurum`un tamamı, Van ve Bitlis`in üçte ikisi, Trabzon limanı da dahil Trabzon`u büyük bir kısmı Ermenistan toprakları olarak belirlenmişti. Bütün Ermenistan`ın toprakları toplam 160 bin kilometre kareyi oluşturuyordu. Bu topraklar ile Karadeniz`e de çıkış yolumuz olacaktı. Şimdi ise sadece 29 bin kilometre kare toprağımız var" diye konuştu.
Ermenistan kamuoyunda da Türkiye lehine bir değişiklik yok.
Ermenistan Milli ve Stratejik Araştırmaları Merkezinin (EMSAM) yaptığı son araştırmaya göre, ermenilerin yüzde 33`ünün Türkiye ile ilişkilerin düzelmesinin imkansız olduğunu düşünürken, yüzde 43`nün bu konuda şüpheleri var. Ermenilerin sadece yüzde 24`ünün Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin düzelmesinin mümkün gördüğünü bildirdi.
Yapılan anket sonuçlarına göre Ermenistan halkının yüzde 76`tısı Türkiye ile ilişkilerin sadece Ermenistan`ın taleplerinin kabul edilmesinden sonra düzelebileceği görüşünde.
Anket sonuçlarına göre halkın yüzde 64`ü Türkiye`yi düşman ülke olarak gördüğünü belirmiş.
Bu da Size Türkiye-Ermenistan yakınlaşması&8230;
|