Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10194
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (423) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (848) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (889)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 8.01.2022 16:25:21

Kaos ortamına sürüklenen Kazakistan’da neler oluyor?

Kaos ortamına sürüklenen Kazakistan’da neler oluyor?
08 Ocak 2022

Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Kazakistan’da protestolar kısa zamanda kontrolden çıktı. Hem sosyal medya hem de Ajansların servis ettiği haberler ve görüntüler gerçekten korkutucu. Tv ekranlarına yansıyan o savaş manzaraları, ‘Arap baharı’ olarak adlandırılan Mağrip ülkeleri Libya, Mısır, Tunus ve Suriye’deki halk isyanları ile öfkesine hakim olamayan kitlelerin şehirleri yakıp yıkmalarını hatırlattı.

Kazakistan’da yaşanan olaylarda, kafa karışıklığına sebep olan ve cevabını bekleyen birçok soru işaretleri söz konusudur.

Önemle ifade etmeliyim ki, protestoların başlaması ve bir isyana dönüşmesinin sebepleri üzerinde durulmaz ve gerçekler ortaya çıkarılmaz ise yapılacak yorumlar eksik kalır.

Çünkü toplumsal hadiselerde yaşanan olaylar ve sonuçları kadar sebepleri de önemlidir.

Bu gerçekten hareketle bir kaos ortamına sürüklenen Kazakistan olayların ve halk kitlelerinde frenlenemeyen büyük öfkenin sebepleri mutlaka ortaya çıkarılmalıdır.

Bir yandan gelişmeler hakkında bilgi edinirken diğer yandan ise karanlıkta kalan sebepleri de irdeleme fırsatı buldum.


Araştırmalarımın hülasası şudur:

Patlak veren protestoların bir değil, birden fazla sebepleri var. Ayrıca protestocular yönetime karşı derin bir kırgınlık ve kızgınlık içinde oldukları dikkatimi çekiyor.

Kazak hükümetinin ülkeyi modernize edememesi ve her kademeden insanın hayatını etkileyecek reformları hayata geçirememesi, ülke gelirlerinin adil paylaşılmaması, yolsuzluklara son verilmemesi gibi sebepler ile son olarak LPG ve akaryakıt fiyatlarına gelen zamlar bardağı taşırmaya sebep oldu.

Ancak bu bilinen ve görünenlerin yanında bilinmeyen ve görünmeyen bir gerçek ise barışçıl olarak başlayan göstericilerin arasına sızan silahlı kişilerin kitleleri kışkırtmasıyla protestoların vandallığa dönüşmesidir.


Nitekim, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, “yabancı güçler tarafından eğitilen ve ülkemize gönderilen teröristlerin eylemleri olayların büyümesine sebep olmuştur” şeklindekiiddiası olaylara dış müdahalelerin sebep olduğu yönündeki şüpheleri artırdı.

Ancak Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, halen iddialarını doğrulayacak ayrıntılı bir açıklama yapmadı. Halk bu teröristlerin kaç kişi olduklarını ve hangi ülkenin istihbaratı tarafından yönlendirildiklerinin belgelenmesini istiyor.



Şimdi, üzerinde kara bulutların dolaştığı madalyonun diğer yüzündeki görünmeyen ve bilinmeyen ancak şüpheler, endişeler ve korkuları içinde saklayan can alıcı iddia ve gelişmelere gelelim.

Çeşitli halk katmanlarında her geçen zaman daha yaygınlaşan iddialara göre gelişmelerin perde arkasında önceki Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile mevcut Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, arasındaki güç kavgasının olduğu iddia ediliyor.

Cumhurbaşkanı Tokayev, ‘Olağanüstü Hal’ ilan ettiği gibi hükümeti görevden almasından hemen sonra kendisine bağlılığıyla bilinen Başbakan Yardımcısı Alihan Smailov’u geçici başbakan olarak ataması ve ülkede hâlâ siyasi güce sahip olan Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı ve Güvenlik Konseyi Başkanı Nursultan Nazarbayev’in görevine son verildiğinin duyurması o iç siyasi kavganın bir sonucu olduğu tartışmalarına sebep oldu.


Protestocuların Nazarbayev’i kast ederek, “yaşlı adam dışarı” ve “hükümet istifa” sloganları atması içteki güç kavgasının var olduğunu doğrular niteliktedir.

Şimdiye kadar ki gelişmelerin en endişe verici, en korkutucusu olanı ise şudur: Kazakistan ordusu, emniyet teşkilatı ile istihbarat servisi olayları bastıracak kadar kuvvet ve gadret sahibi olduğu halde Rusya ve beş eski Sovyet ülkesinin üye olduğu NATO benzeri bir örgüt olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO)’nün devlet başkanlarına, “terör tehdidine karşı ülkesine yardım etmeleri” çağrısı Cumhurbaşkanı Tokayev, tarafından yapılmış olmasıdır.

Kazak Türklerinin önemli bir kesimi, Nazarbayev ile Tokayev arasındaki iç siyasi kavgadan doğan fırsatlardan istifade ederek Rusya’nın Kazakistan’ı işgale hazırlandığı ve yaşanan olumsuz gelişmelerin, Moskova’dan yönlendirilen operasyonlar kapsamında gerçekleştirildiğine inanıyor.

Ülke içindeki iç siyasi mücadelelerin son bulması ve dış güçlerin müdahalelerine engel olma adına tüm siyasiler ve kanaat önderleri (Aksakallılar) ülkenin barış ve huzuru için üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmelidir.

Ayrıca Kazakistan’daki durumu istikrara kavuşturmak için Türkiye de Rusya ile işbirliği içinde önemli roller üstlenmelidir.

Yarın ‘keşke’ dememek için geç kalınmamalıdır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.