Kazakistan’da yeni dönem
Kazakistan’da yeni dönem 15 Ocak 2022
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Zengin maden ve enerji kaynaklarına sahip olduğu halde Kazakistan’da büyük bir kesim yoksulluğun girdabında kıvranırken, ülke gelirlerinin bir kesim siyasi elit ile zengin azınlık arasında paylaşılması halk arasında var olan hoşnutsuzluğu tetiklemiştir.
Diğer bir önemli sebep ise ülkede gelir dağılımındaki eşitsizliktir.
Kısacası, yıllarca süren ihmal, yolsuzluk ve iktidarın birkaç kişinin elinde tekelleştirilmesi derin bir memnuniyetsizliğe yol açtı ve bir noktada Kazaklar sokaklara döküldü.
Cumhurbaşkanı Tokayev, açıklamasına göre, ülkede kontrol tamamen sağlanmış olup normalleşme süreci başlamıştır.
Şimdilik durum sakinleşiyor gibi görünüyor.
Nitekim, Kazakistan’daki olayları içinden takip eden gazeteci ve siyaset bilimcisi dostlarımın bana verdikleri haberler de Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in açıklamalarını doğrular niteliktedir.
Bana dostlarımın ulaştırdığı ve Kazakistan’daki o korkutucu faciadan sonraki durumu özetleyen bilgi notları şöyle:
“Kazak elinde bütün bölgelerde devlet duruma hakim. Halk günlük hayatın içinde ancak güvenlik bakımından Olağanüstü hal devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Tokayev, TV kanallarından ekonomik ve sosyal sıkıntıların giderilmesi için hükümetin aldığı tedbirleri anlatıyor ve milleti birlik beraberliğe davet ediyor.
Benzin, gaz, elektrik ve mazot fiyatları altı aylığına sabitlendi. Milletvekili ve hükümet üyelerinin maaşlarına beş yıl zam yapılmayacak. Çiftçilik ve hayvancılık yapanlara uzun vadeli ve faizsiz kredi verilmesi gibi vatandaşa kısmi destek sağlanması kararının alındığını ve benzeri iyileştirme ve desteklerin devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Tokayev, Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan gelen askerlerin bu hafta içinde kendi ülkelerine döneceklerini müjdeledi.
Ayrıca hava yolları açık uluslararası uçuşlar başladı.”
Yaşanan o faciadan her kesim gereken dersleri çıkarmış görünüyor.
Kazakistan’da normalleşmeye dönüş ile birlikte Cumhurbaşkanının atamalarıyla oluşan geçici hükümetin acil tedbir kararları alması ve bu kararlar içinde Rusya öncülüğündeki Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne bağlı ‘Barış Gücü’nün önümüzdeki hafta Kazakistan’dan çekilecek olması haberleri elbette Türkiye olarak bizleri de memnun etmektedir.
Ancak yine de Rusya başta olmak üzere Çin ve ABD gibi emperyalist ülkelerin Kazakistan üzerindeki emelleri hiçbir zaman son bulmayacağı gerçeği unutulmamalı. İlişkiler bu gerçek nazari dikkate alınarak kurulmalı.
BAŞKAN ERDOĞAN’A HEM
DAVET HEM DE ÇAĞRI
Türk âleminin başta Türkiye olmak üzere birlik ve beraberlik içinde olması şu anda ki durumu itibariyle Kazakistan’ın yanında olduğunu bilfiil göstermesi gerekir.
Çünkü Kazakistan, Çin ve Rusya gibi iki büyük ülkenin arasında bulunması en büyük handikap olmakla beraber bir taraftan da milli hisleri, kültür ve kimliğini ayakta tutmanın mücadelesi içindedir.
Şimdi, Kazakistan ile Türk Devletler Teşkilatı’nın el ele vererek soydaşlık hukukunun en güzel örneğini dost ve düşmana göstermenin zamanıdır.
Kazak Türkü, Türk Devletleri Teşkilatı dönem başkanı ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan’da yaşanan üzücü gelişmeler üzerine yaptığı destekleyici açıklamaları takdirle karşılamıştır.
Ancak Kazak Türkleri, Erdoğan’ın o açıklamalarının somut olarak hayata geçirilmesini bekliyor.
Öncelikle Rusya, Çin v.b. ülkelerin liderlerinden önce Başkan R. Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan’ı ziyaret ederek, Türk Devletleri Teşkilatı ve Türk milleti adına Kazakistan devletine ve Kazak Türküne geçmiş olsun dileklerini belirtmelidir.
Kazakistan’daki dostlarımdan Kazak soydaşlarımızın Türkiye’den beklentilerini sorduğumda,
“Allah’a çok şükür bizde her şey var. Sovyetler Birliğinin kalıntıları devlet yönetim şekli ve mekanizmalardaki tıkanmayı aşacak deneyimli ve tecrübeli kadrolarımız yok. Bize bu konuda yardım edin” çağrısında bulunan Kazak soydaşlarımız, Kazakistan’ın demokratikleşmesi ve devlet kurumlarının yeniden yapılanmasına destek vermek üzere tecrübeli elemanları görevlendirip Kazakistan’a göndermesini Başkan Sayın Erdoğan’dan beklediklerini ifade ettiler.
Kısacası, Başkan Sayın Erdoğan’a hem davet hem de çağrı var.
Başkan Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın bu çağrıya cevap vererek Kazak Türklerinin yalnız olmadıklarını göstereceğine inanıyorum.
|