Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10788
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2275) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Ata ATUN - (Ziyaretci) 19.07.2015 22:53:43

Kıbrıs`ın Aslanları ve Fareleri (1/2)

Kıbrıs`ın Aslanları ve Fareleri (1/2)

Bugün 20 Temmuz 1974 günü başlayan ve fiilen 16 Ağustos 1974 günü biten Mutlu Barış Harekatı`nın 41. yıldönümü. 15 Ağustos 1974 günü akşamüzeri Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Mekanize Birliğin Gazimağusa`ya gelişini, kendilerini bizi kandırmak için Türk bayrağı taşıyan Rum ordusu sandığımızdan girdiğimiz silahlı çatışmayı, birkaç saat evvelsine kadar çatıştığımız Rum ordusuna mensup askerlerin silahlarını bırakarak mevzilerinden kaçışını ve sonra da Ankara`dan Sancaktarımıza (bölgenin askeri komutanı) gelen kriptolu telsiz talimatı ile kapıları açarak 96 yıllık hasreti sona erdiren kucaklaşmayı unutmam mümkün değil.

Böylesi güzel ve onur duyulacak, Türk tarihine altın harflerle geçmiş tarihi bir olayı fiilen yaşadığım için kendimi çok şanslı addediyorum. Bizim bu topraklarda özgürce yaşayabilmemiz için canlarını feda etmekten çekinmeyerek şehitlik mertebesine ulaşmış Kıbrıslı Türkleri, Mücahitlerimizi ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını saygı ile anarken, bizi tutsaklıktan ve soykırımdan kurtarıp, onurlu ve özgür bir yaşam sağlamak için mücadele vermiş olan Türk Mukavemet Teşkilatımıza, Mücahitlerimize, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Türkiye Cumhuriyeti`ne şükranlarımı sunuyorum.

1963-1974 yılları arasında yaşadığımız soykırımda çektiklerim(iz), 15 Temmuz 1974 günü Yunanistan`ın Kıbrıs adasını ilhak etmek için yaptırdığı darbede yaşadıklarım ve 5 gün sonra da Türk silahlı Kuvvetlerinin gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekatı`nın benim üzerimde bıraktığı izler hiç de silinecek gibi değil.

Soykırım yıllarında Mağusa`dan Lefkoşa`ya giderken, Rum Milli Muhafız Ordusunun ana yollarda kurdukları barikatlarda durdurulup, kızgın güneş altında saatlerce asfalt üzerinde ayakta durmaya zorlanmamızı ve en aşağılayıcı bir şekilde darp edilerek, dipçikle başımıza ve göğsümüze vurularak üstümüzün ve otobüsün aranmasını, Rum köylerinin tümünde elektrik, su ve asfalt yol varken, Türk köylerinde ve Kıbrıslı Türklerin karma yaşadıkları köylerdeki Türk bölgelerinde bunların hiç birisinin olmamasını ve de Kıbrıslı Türklerin kasten işsiz bırakılarak göçe zorlanmasını unutmam mümkün değil.

Rumların çoğunluk oldukları ve ülkeyi yönettikleri bir yerde, Rumlarla birlikte yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu sonradan fark ettim, kendilerini tanıma ve gerçek yüzlerini görme şansına sahip olduğum için!

1970-1974 yılları arasında Gazimağusa`nın şimdiki kapalı Maraş bölgesinde, çok iyi eğitimli olmama rağmen iş bulamadığım için önce düz işçi sonra da kalfa olarak Rum müteahhitlerin yanında çalışırken Kıbrıslı Rumların yetişme tarzlarını, kültürlerini, düşüncelerini, milliyetçilik anlayışlarını, Kıbrıslı Türklere nasıl baktıklarını, hangi gözle gördüklerini ve ne gibi haklara layık gördüklerini çok iyi gözlemlemiş ve öğrenmiştim. O kötü yıllarda adadaki nüfus oranı bizim aleyhimizeydi. Rumlar 450 bin kişi iken bizler ancak 120 bin civarındaydık ve bölük pörçük adanın çeşitli yerlerine dağılmış yaşıyorduk. Lefkoşa, Mağusa, Girne, Larnaka, Limasol ve Baf gibi kasaba büyüklüğündeki şehirlerde Türk ve Rum bölgeleri vardı. Türklerin çoğunluğu kendi bölgelerinde yaşamlarını sürdürürken, geri kalan Kıbrıslı Türkler ise adanın çeşitli yerlerine dağılmış, karma veya sadece Türk olan köylerde ikamet etmekte, geçimlerini de tarımla sağlamaktaydılar.

Yıllardır süregelen müzakerelerde konuşulanları doğru değerlendirmemin, Rum siyasilerin tavırlarının ne manaya geldiğini doğru olarak kestirmemin ve öngörülerimin hep doğru çıkmasının nedeni, hep bu yıllarda edindiğim deneyim ve gözlem ile bilgi depomu doğru bir şekilde doldurmamdan kaynaklanır&8230;


(Devam edecek)


Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
http://www.twitter.com/ataatun
20 Temmuz 2015




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.