Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10791
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2278) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (522) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (844) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Türk Dünyası konuları
Türk Dünyası (888)


Türk Dünyası - Türk Dünyası konusu hakkında görüşler
Prof. Ata ATUN - (Ziyaretci) 25.12.2017 20:12:41

Kıbrıs konusu da BM`de sonuçlanmalı

Kıbrıs konusu da BM`de sonuçlanmalı

Kudüs`ün ABD tarafından İsrail`in başkenti olarak tanınması ve Büyükelçiliğini Kudüs`e taşıma kararının ardından Türkiye ile Yemen tarafından hazırlanan ve Birleşmiş Milletlere üye tüm devletlere "Kudüs`te diplomatik misyon kurmaktan kaçınma" çağrısı yapan karar tasarısının, BM Genel Kurulu`nda ABD`nin tüm tehditlerine rağmen 128 oyla kabul edilmesi, dünya üzerinde 1945 yılından beri süregelmekte olan küresel politik dengeleri bozulduğunun çok açık bir göstergesi. Aynı zamanda ABD`nin patronluğunun da son bulduğuna işaret ediyor bu oylama.

BM tarihi bir süreçten geçiyor. Bunun arkasından bir değişimin geleceği de kesin. BM Genel Kurulunda, ABD`nin Güvenlik Konseyindeki vetosuna rağmen "Kudüs`te diplomatik misyon kurmaktan kaçınma" çağrısının onaylanması ve ABD`nin bu konuda yalnız kalmasının yaratacağı artçı dalgalar, özellikle oylamada ``Evet´´ oyu kullanan ülkelerin canını belki biraz yakacak ama asıl zarar gören ABD Başkanı Trump olacak.

Bu olay bana 1963 Kasımında suikaste kurban giden ABD Başkanı John. F. Kennedy`yi hatırlattı. FED`i kapatması Kennedy`nin sonunu getirmişti. Aynı şekilde FED`in Yönetim Kuruluna ABD Devletinin bürokratlarını sokmak istemesi Trump`ın da, -Kennedy gibi hazin olmasa da- sonunu hazırlıyor. Kendisine suikast yapılmadı ama ``Biz senden daha güçlüyüz. Bizi dinlemezsen böyle dünyaya rezil olursun´´ mesajı verildi kendisine. Bu saatten sonra Başkan Trump`ın işi zor. Zira BM`deki bu oylamadan sonra ABD ile birlikte Başkan Trump`ın karizmasının çizildiği ve ``Dünya`nın Başkanı´´ sıfatının yara aldığı çok açık.
Elbette bunun arkasından ABD`nin karşı durması nedeni ile mazlum olan milletlerin mağduriyet yaşadığı birçok konu yavaş yavaş önce dünya gündemine düşecek, sonra da BM Genel Kuruluna gelecek.

Kıbrıs konusu da bunlardan bir tanesi. ABD`nin Gizli Devleti`nin, Pentagon`un ve CIA`nın bölgesel çıkarları, Akrotiri ve Dikelya askeri üsleri ile Trodos`lardaki Apollo tepesinde yer alan (Echelon) dinleme üssünün dünyanın diğer yerlerindeki ABD üslerinden çok daha önemli olması nedeni ile 1950 yılının Ocak ayında ABD eli ile Kıbrıs`ta tohumları ekilen Kıbrıs halen daha sürdürülebilir bir çözüme ulaşmış değil. Ulaşacağı da yok. Adadaki huzursuzluğun bittiği ve ada üzerinde yaşayan iki etnik toplumun barış içinde yaşamaya karar verdiği gün, her iki toplumun gözlerinin bu üslere çevrileceği ve boşaltılmaları isteneceği için, adaya çözümün gelmesi ABD`nin ve İngiltere`nin işine hiç gelmiyor.

Buna ilaveten Rum tarafının çözüm isteksizliği, Türk tarafını azınlık olarak görmesi/ lanse etmeye çalışması ve Rum Üniter Devleti`nin kurulması için çaba harcaması, Federasyon tipi bir çözümün olamayacağını yıllar önce ortaya koymuştu. Crans Montana`da müzakelerin, Rumların açgözlülüğü ve Bizans oyunları nedeni ile çökmesinden sonra taraflar, sürdürülebilir bir çözümün son 49 yıldır görüşülmekte olan ``Eşit statüde iki devletten oluşacak Federasyon´´ olamayacağı gerçeğini artık kavramış durumda.

Tüm bu gelişmeler, Türk tarafının kendisine yeni bir strateji çizmesinin ve yeni bir yol seçmesinin zamanının geldiğine işaret ediyor. Özellikle de BM Genel Kurulunda yapılan son Kudüs oylamasından sonra değişen dünyanın yeni politik dengesi içinde, mazlum ülkelerin benzeri konuları ile birlikte KKTC`nin son 34 senedir altında ezildiği insanlık dışı ambargoların kaldırılması konusu BM genel Kuruluna getirilebilir. Daha doğrusu getirilmelidir.

Türkiye bunun üstesinden gelebilecek kadar güçlü ve liderlik vasıflarına sahip bir ülke. Arap ülkelerini ve dost ülkeleri Kudüs konusunda bir araya getirme başarısını gösterdikten sonra aynı tarzda bir arka çıkma girişimi, KKTC üzerindeki ambargoların kaldırılması için de yapılabilir. Bunun için hem Türkiye hem de KKTC, Azerbaycan ile birlikte, el ele yoğun bir siyasi çalışma başlatmalı, bu yolda her tür gayret gösterilmelidir.

Prof. Dr. Ata ATUN
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: AtaAtun1




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.